AKP’den, kart borçları ve esnafın ardından KOBİ’lere dönük düşük faizli 20 milyar TL’lik kredi paketi geldi. Seçim öncesi atılan bu adımlar bütçeye dev yük getirecek...
Ekonomide derin kriz yaşanırken seçim yatırımlarının da ardı arkası kesilmiyor. Bu yıl bütçenin 80.6 milyar TL açık vermesi öngörülürken, uzmanlara göre 2019’un hemen başında bu kadar yüklü harcama kaleminin açıklanması bütçedeki deliği büyütecek.
Hükümetten ekonomide bir seçim yatırımı daha geldi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, küçük ve orta büyüklükte işletmelere (KOBİ) toplam 20 milyar TL’lik kredi sağlanacağını açıkladı. 13 bankanın katıldığı KOBİ Değer Kredisi kapsamında, imalat ve ihracatçı firmalara 1 milyon lira, diğer sektörlere ise 500 bin lira kredi verilecek. 6 ay geri ödemesiz 36 ay vadeli kredi için faiz oranı aylık yüzde 1.54 olarak uygulanacak. Paketten 40 bin işletme faydalanacak. “Hazinemize etkisi yoktur. Kredi Garanti Fonu’nun tahsis edilmiş limitleri içinde yapılan bir uygulamadır” diyen Albayrak, 25 milyon TL ciro altındaki şirketlere uygun finansman verileceğini belirtti.
Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, kasım ayı itibarıyla bankaların yapılandırdığı kredilerin miktarının 118 milyar lira olduğunu söyledi. Aydın, toplam 2.5 trilyon lira olan kredilerin yüzde 55’in kurumsal müşterilere, yüzde 25’inin KOBİ’lere ve yüzde 20’sinin bireysel müşterilere kullandırıldığını dile getirdi.
Futbol kulüplerinden kredi kartı borçlularına, çiftçi ve esnaftan KOBİ’lere kadar birçok kesime seçim öncesinde borç yeniden yapılandırma ve düşük faizli kredi verilmesi, uzmanlar tarafından bütçe açığının artacağı eleştirilerine de neden oldu.
Kumanda ekonomisi
Altınbaş Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, seçim öncesinde açıklanan ve piyasadaki nakit akışını hızlandırmaya dönük söz konusu paketlerin bileşik etkisinin 2019’da bütçeyi tarumar edeceğine dikkat çekti. Düşük faizli ve 6 ay geri ödemesiz kredilerle yeniden yapılandırmaların, banka bilançolarına da zarar vereceğine işaret eden Kozanoğlu, banka bilançolarındaki bazı kalemlerin dondurulmakta olduğunu söyledi. Atılan her adımın krizin itirafı olduğunu belirten Kozanoğlu, ekonominin kördüğüme sürüklendiğini vurguladı.
“Tam anlamıyla Saray’dan bir kumanda ekonomisi oluştu” diyen Kozanoğlu, Ziraat Bankası’na yüklenen yükün kamuya ciddi zararı olacağına da değindi.
Sadece daralmayı geciktirir
Medipol Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr. Aysel Gündoğdu, borç ve kredi paketleri ile tıkanık olan piyasanın kısa süre için canlanmasının hedeflendiğini belirtti. Kredi kartı borcunu ödeyemeyen dar ve orta gelirli yurttaşlar iyi bir haber olan bu paketin olumsuz etkileri de olduğuna dikkat çeken Gündoğdu, “Sürekli af, erteleme, faizlerin belirli bir kesim için özellikle düşürülmesi borcuna sadık kişiler üzerine olumsuz bir etki yaratabilir. Özellikle ileriki yıllarda nasılsa af çıkar beklentisi ile borçların ve vergilerin ödenmemesi ile ilgili bir eğilim oluşabilir. Bu noktada haksızlık olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Atılan adımların ekonominin genel gidişatı için kalıcı çözümler sunmadığını vurgulayan Gündoğdu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ekonomi şu anda 31 Mart'a kadar dondurulmuş durumda. Yapılan bu düzenlemelerin gerçek etkisi seçimden sonra ortaya çıkabilir. Şu an elde bulunan tüm imkanlar ile ekonomik daralma önlenmeye çalışılıyor. Ancak bu sadece daralmayı geciktirir. Kısa vadeli planların etkisi ülke ekonomisini yoluna koymak için yeterli değildir. İşin aslını mayıs gibi göreceğiz.”
Ekonomide derin kriz yaşanırken seçim yatırımlarının da ardı arkası kesilmiyor. Bu yıl bütçenin 80.6 milyar TL açık vermesi öngörülürken, uzmanlara göre 2019’un hemen başında bu kadar yüklü harcama kaleminin açıklanması bütçedeki deliği büyütecek.
Hükümetten ekonomide bir seçim yatırımı daha geldi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, küçük ve orta büyüklükte işletmelere (KOBİ) toplam 20 milyar TL’lik kredi sağlanacağını açıkladı. 13 bankanın katıldığı KOBİ Değer Kredisi kapsamında, imalat ve ihracatçı firmalara 1 milyon lira, diğer sektörlere ise 500 bin lira kredi verilecek. 6 ay geri ödemesiz 36 ay vadeli kredi için faiz oranı aylık yüzde 1.54 olarak uygulanacak. Paketten 40 bin işletme faydalanacak. “Hazinemize etkisi yoktur. Kredi Garanti Fonu’nun tahsis edilmiş limitleri içinde yapılan bir uygulamadır” diyen Albayrak, 25 milyon TL ciro altındaki şirketlere uygun finansman verileceğini belirtti.
Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, kasım ayı itibarıyla bankaların yapılandırdığı kredilerin miktarının 118 milyar lira olduğunu söyledi. Aydın, toplam 2.5 trilyon lira olan kredilerin yüzde 55’in kurumsal müşterilere, yüzde 25’inin KOBİ’lere ve yüzde 20’sinin bireysel müşterilere kullandırıldığını dile getirdi.
Futbol kulüplerinden kredi kartı borçlularına, çiftçi ve esnaftan KOBİ’lere kadar birçok kesime seçim öncesinde borç yeniden yapılandırma ve düşük faizli kredi verilmesi, uzmanlar tarafından bütçe açığının artacağı eleştirilerine de neden oldu.
Kumanda ekonomisi
Altınbaş Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, seçim öncesinde açıklanan ve piyasadaki nakit akışını hızlandırmaya dönük söz konusu paketlerin bileşik etkisinin 2019’da bütçeyi tarumar edeceğine dikkat çekti. Düşük faizli ve 6 ay geri ödemesiz kredilerle yeniden yapılandırmaların, banka bilançolarına da zarar vereceğine işaret eden Kozanoğlu, banka bilançolarındaki bazı kalemlerin dondurulmakta olduğunu söyledi. Atılan her adımın krizin itirafı olduğunu belirten Kozanoğlu, ekonominin kördüğüme sürüklendiğini vurguladı.
“Tam anlamıyla Saray’dan bir kumanda ekonomisi oluştu” diyen Kozanoğlu, Ziraat Bankası’na yüklenen yükün kamuya ciddi zararı olacağına da değindi.
Sadece daralmayı geciktirir
Medipol Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr. Aysel Gündoğdu, borç ve kredi paketleri ile tıkanık olan piyasanın kısa süre için canlanmasının hedeflendiğini belirtti. Kredi kartı borcunu ödeyemeyen dar ve orta gelirli yurttaşlar iyi bir haber olan bu paketin olumsuz etkileri de olduğuna dikkat çeken Gündoğdu, “Sürekli af, erteleme, faizlerin belirli bir kesim için özellikle düşürülmesi borcuna sadık kişiler üzerine olumsuz bir etki yaratabilir. Özellikle ileriki yıllarda nasılsa af çıkar beklentisi ile borçların ve vergilerin ödenmemesi ile ilgili bir eğilim oluşabilir. Bu noktada haksızlık olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Atılan adımların ekonominin genel gidişatı için kalıcı çözümler sunmadığını vurgulayan Gündoğdu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ekonomi şu anda 31 Mart'a kadar dondurulmuş durumda. Yapılan bu düzenlemelerin gerçek etkisi seçimden sonra ortaya çıkabilir. Şu an elde bulunan tüm imkanlar ile ekonomik daralma önlenmeye çalışılıyor. Ancak bu sadece daralmayı geciktirir. Kısa vadeli planların etkisi ülke ekonomisini yoluna koymak için yeterli değildir. İşin aslını mayıs gibi göreceğiz.”