NEO LİBERALİZM VE SOL ÜZERİNE
1- Sol artık bir düşkünler yurdudur
2- Batılı postmodern liberal üniversiteleri ve akademileri nasıl ki sapkın fikirler kulübüne dönüştüler ve bilim olmayan bilimi yücelterek diyalektik felsefeye savaş açtılarsa, nesnel açıdan toplumsal temellerini yitiren solun yerine de sol olmayan bir sol ikame edilerek tüm sol değerlerler liberal biçimde asimile edilerek solun tüm direnç alanları çürütüldü.
3- Marksçı üst anlatıların beslediği gelecek tahayyülüne dayanan Marksist sol yerini ereksel olmayan neo-Marksist sola bırakmıştır.Liberal piyasa ekonomisi tarafından kontrol edilen günümüz sol çizginin misyonu, piyasaya uygun sosyal insan tipi üretmek, metaların pazardaki dolaşımını ve arz talep döngüsünü destekleyen akışkan yaşam modelleri yaratmaktır.
4 -Kapitalist burjuva düzenin antagonisti olan proletaryanist özne terk edilerek yerine çeşitli kimlik kolajlarına dayanan non-spesif bir özne kurgusu ön plana çıkartılarak sınıf mücadelesinin tarihsel birikimleri ve deneyimleri burjuva düzenin sınırları içinde hapis edilen toplumsal muhalefet içerisinde eritildi.
5- Foucault'un deyimi ile modern iktidar sinsidir görünmezdir ve her yerdedir. Öyleyse tahakkümsüz bir dünya hümanizmine dayan her türden mücadele ve çaba otantik ve Ortodoks olarak damgalanmalıdır çünkü güçlü üst anlatılara dayanan her türden mücadele biçimi lanetli iktidarın reenkarnasyonudur. Elli yıldır "Kahrolsun Stalinizm, Yaşasın Demokrasi" sloganını boşuna atmıyorlar.
6- Çağımızda yeni fay hatları ortaya çıkmış, üretici güçler mücadelesinin yerini, cinsel kimlik, ekoloji vb nosyonlar almıştır. Kadın sorunu, lgbti, ekoloji vb yapılar, sınıf mücadelesinin önüne geçmiştir. Bu elbette post modern, bir yanılsamadır. Post modern dönemde, özgürlük bir belagattan başka bir şey değildir. Post modernizm. öznenin buharlaştığı iddiasını bağrında taşır, özne yapı çatışmasını ve filli bir sınıf savaşımını şiddetle reddeder, sınıf diyalektiğine karşı, metafizik bir posta bürünür ve sınıfları ortodoksi üretmekle suçlar. Böylece sınıflar mücadelesinin yerine, güdük, temelsiz, bir radikal çoğulculuğa sarılır. Sınıfların yerine, çeşitli kimlik kolajlarını koyar, negatif özgürlük, tam bu noktada, post modernlik nosyonun, sloganı haline dönüşür. "Sınıf savaşımına hayır, yaşasın bireyin, ya da bireylerin kurtuluşu"
7- Yüzyıl öncesinin nesnel koşulları ile bugünü yorumlamaya çalışan nostaljik bir sol keza bu solun trajedisidir. Çünkü bir anlamda sol artık siyaset üretmiyor. Bugün bir yandan varisi olduğu tarihsel mirası tüketen, öte yandan sürekli yenilgilerine ağıt yakan bu hali ile manik bir tablo sunan bir sol profil var. Sola hakim olan bu içkin dogmatizm ve buhran aşılamamaktadır. Oysa tarihin tekeri ileriye doğru sarıyor, doğa toplum ve üretim ilişkileri değişiyor, dönüşüyor, her şey diyalektiğe uygun işliyor, sol ise yerinde sayıyor
8-Solun içinde bulunduğu kriz basit bir entelektüel kriz değil ontolojik bir krizdir. Tarihsel günceliğini ve toplumsal temellerini yitiren burjuva mülkiyet ilişkileri karşındaki aşındırıcı rolünü kaybeden ve git gide marjinalleşen sol, yaşamın canlı diyalektiği uygun biçimde yeniden örgütlenmedikçe ve kendisini var eden toplumsal temellere dayanmadıkça burjuva kapitalist düzen karşısında bir iktidar hedefine yeniden ulaşamaz.
9- Neo liberal sistem geleneksel yeniden üretim sistemlerini tasfiye ederek üstyapı ilişkilerinde nitel bir dönüşüme gitmiştir.Eski konvansiyonel yaşam modelleri ve toplumsal ilişkiler çözülürken yerine neo liberal piyasa ekonomisine uygun post-materyalist değerler, akışkan roller ve tüketici ideallere dayanan yeni türden bir sosyal insan tipi üretmiştir.
10- Günümüzde neo liberal piyasa tarafından yaratılan sola düşen misyon ise neo liberalizm tarafından tamamen metalaştırılan ve piyasalaştırılan toplumsal yaşamın içinde nüfuz etmek, post tüketim rejiminin ve egemen imgelerin yaratığı yeni kitle kültürünü egemen ideallerle uzlaştırmak, gerçekçi toplumsal temellere dayanan her türden kurtuluş fikrini sabote etmek. Kitleler arasında suni çelişkilere dayanan yeni fay hatları yaratmak, kitleleri atomize etmek ve çeşitli fraksiyonlara bölmek.
11-Özetle günümüzdeki piyasa solunun misyonu kapitalist maddi yeniden üretimin devamını ve canlılığını sağlamaktır. Piyasa solu eklektik vizyonu ile geç kapitalizmin üst yapı ilişkilerini düzenleyen ve piyasaya uygun sosyal yaşam modelleri ve rolleri üreten toplumsal bir düzenleyicidir.
12- Potstmodern sol gerçekte geleneksel olana karşı değil, çünkü bir yanı ile kendisi de metafiziktir. Nesnel bilgiye, akla, diyalektik felseye düşmandır. Özü itibarı ile karşı olduğu şey normaldir. Çünkü onun görevi şeylerin muğlaklaştırlması ve içinin boşaltılmasıdır. Post yapısalcı yada yapı sökümcü ideolojilerin batılı akademileri istila etmesinin sebebi tam da işçi sınıfının kurtuluş öğretisi olan diyalektik materyalist felsefeye savaş açmaktır.
Koray Aker