Türkiye’de düzen ve iktidar kontrolden çıkınca, özellikle CHP’de haysiyetsizliğe varan seviyelerde görülen düzen partilerinde faşist kişi, ...
Türkiye’de düzen ve iktidar kontrolden çıkınca, özellikle CHP’de haysiyetsizliğe varan seviyelerde görülen düzen partilerinde faşist kişi, çıkar ve düşüncelerin başka şeylere yer bırakmayacak şekilde hakimleşmesi geleneğine bir yenisi daha eklendi...
Erzurum’da, 19 Haziran 1980’de solcu müteahhit Mithat Koçulu’yu MHP eski milletvekili Atilla Kaya ile bıçaklayarak öldüren Mustafa Yenişeker, İYİ Parti kontenjanından CHP Kartal belediye meclis üyesi adayı oldu.
Artı Gerçek’ten Onur Dalar ve Fırat Yeşilçınar’a konuşan Mustafa Yenişeker, söz konusu kişinin kendisi olduğunu doğruladı. Demokrasi mücadelesine inandığını söyleyen Yenişeker devamında şu ifadeleri kullandı:
“Biz o davayı gömdük. O defteri kapattık, yeniden açılmasının kimseye faydası yok. İşkence ortamında arkadaşlarımız ve ben olmayan suçları dahil kabul ettik. Ben yazarım, şu anda yayınlanan bir şiir kitabım var. Atilla Kaya ile beraber yargılandım. Bunlarla anılmak beni rahatsız eder. Evet, o kişi benim. Doğrudur, ancak biz demokrasiye inanan arkadaşlarla itilafa düşmek istemeyiz.”
Önce idam, ardından müebbet cezası
Atilla Kaya ve Mustafa Yenişeker, Kars’tan Erzurum’a bir ihale için gelen Mithat Koçulu’yu takip edip bıçaklayarak öldürmüştü. Kaya ve Yenişehir, Erzurum’daki Erzurum-Ağrı-Kars-Artvin Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No’lu Askeri Mahkemesi’nin 24 Haziran 1985’te verdiği kararla idam cezasına çarptırılmıştı.
Gerekçeli kararda Atilla Kaya ve Mustafa Yenişeker’in, siyasi görüş ayrılığı nedeniyle Mithat Koçulu’yu öldürmekten idam cezasına mahkum oldukları, ardından bunun müebbet hapis cezasına çevrildiği şu ifadelerle yer almıştı:
“Sanıklar Atila Kaya ve Mustafa Yenişeker’in 19.6.1980 tarihinde, siyasi görüş ayrılığı nedeniyle öldürmeye karar verdikleri maktül Mithat Koçulu’yu olay günü öğlen saatlerinden itibaren başlayarak akşam üzerine kadar sürekli olarak izledikleri, kararlarını gerçekleştirmek için en uygun gördükleri yer ve zamanda maktülü bıçaklayarak öldürdükleri, böylece her iki sanığın taammüden adam öldürmek suçunu işledikleri, toplanan delillere ve edinilen vicdani kanaata nazaran sabit olmakla her iki sanığın eylemlerine uyan TCK’nun 450/4 maddesi uyarınca idam cezası ile mahkumiyetlerine, her iki sanık hakkında tertip edilen idam cezası TCK’nun 59/1 maddesi uygulanarak yerine müebbet ağır hapis cezası ile mahkumiyetlerine…”
Kaya ve Yenişeker çıkarılan af ile serbest kalmıştı
Katillerden biri MHP’den vekil olmuştu, diğeri ise CHP’den seçimlere girecek
Mithat Koçulu, Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunuydu. Koçulu öldürüldüğünde 28 yaşında ve iki yıllık evliydi. Eşi 23 yaşında, oğlu ise henüz 11 aylıktı. Cinayetten 2 yıl sonra Koçulu ailesi İstanbul’a göç etti. Baba Şerafettin Koçulu oğlunu toprağa verdikten hemen sonra kalp krizi geçirdi, 7 yıl sonra geçirdiği ikinci kalp krizi ile vefat etti. Koçulu’nun annesi Hidayet Koçulu, oğlunun katillerinden Atilla Kaya’nın 2007 yılında MHP milletvekili olarak meclise girmesine, “Burası bir hukuk devletiyse, eğer adalet varsa, böyle bir kişinin mecliste oturmaması gerekir” sözleriyle tepki göstermişti.
Erzurum’da, 19 Haziran 1980’de solcu müteahhit Mithat Koçulu’yu MHP eski milletvekili Atilla Kaya ile bıçaklayarak öldüren Mustafa Yenişeker, İYİ Parti kontenjanından CHP Kartal belediye meclis üyesi adayı oldu.
Artı Gerçek’ten Onur Dalar ve Fırat Yeşilçınar’a konuşan Mustafa Yenişeker, söz konusu kişinin kendisi olduğunu doğruladı. Demokrasi mücadelesine inandığını söyleyen Yenişeker devamında şu ifadeleri kullandı:
“Biz o davayı gömdük. O defteri kapattık, yeniden açılmasının kimseye faydası yok. İşkence ortamında arkadaşlarımız ve ben olmayan suçları dahil kabul ettik. Ben yazarım, şu anda yayınlanan bir şiir kitabım var. Atilla Kaya ile beraber yargılandım. Bunlarla anılmak beni rahatsız eder. Evet, o kişi benim. Doğrudur, ancak biz demokrasiye inanan arkadaşlarla itilafa düşmek istemeyiz.”
Önce idam, ardından müebbet cezası
Atilla Kaya ve Mustafa Yenişeker, Kars’tan Erzurum’a bir ihale için gelen Mithat Koçulu’yu takip edip bıçaklayarak öldürmüştü. Kaya ve Yenişehir, Erzurum’daki Erzurum-Ağrı-Kars-Artvin Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No’lu Askeri Mahkemesi’nin 24 Haziran 1985’te verdiği kararla idam cezasına çarptırılmıştı.
Gerekçeli kararda Atilla Kaya ve Mustafa Yenişeker’in, siyasi görüş ayrılığı nedeniyle Mithat Koçulu’yu öldürmekten idam cezasına mahkum oldukları, ardından bunun müebbet hapis cezasına çevrildiği şu ifadelerle yer almıştı:
“Sanıklar Atila Kaya ve Mustafa Yenişeker’in 19.6.1980 tarihinde, siyasi görüş ayrılığı nedeniyle öldürmeye karar verdikleri maktül Mithat Koçulu’yu olay günü öğlen saatlerinden itibaren başlayarak akşam üzerine kadar sürekli olarak izledikleri, kararlarını gerçekleştirmek için en uygun gördükleri yer ve zamanda maktülü bıçaklayarak öldürdükleri, böylece her iki sanığın taammüden adam öldürmek suçunu işledikleri, toplanan delillere ve edinilen vicdani kanaata nazaran sabit olmakla her iki sanığın eylemlerine uyan TCK’nun 450/4 maddesi uyarınca idam cezası ile mahkumiyetlerine, her iki sanık hakkında tertip edilen idam cezası TCK’nun 59/1 maddesi uygulanarak yerine müebbet ağır hapis cezası ile mahkumiyetlerine…”
Kaya ve Yenişeker çıkarılan af ile serbest kalmıştı
Katillerden biri MHP’den vekil olmuştu, diğeri ise CHP’den seçimlere girecek
Mithat Koçulu, Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunuydu. Koçulu öldürüldüğünde 28 yaşında ve iki yıllık evliydi. Eşi 23 yaşında, oğlu ise henüz 11 aylıktı. Cinayetten 2 yıl sonra Koçulu ailesi İstanbul’a göç etti. Baba Şerafettin Koçulu oğlunu toprağa verdikten hemen sonra kalp krizi geçirdi, 7 yıl sonra geçirdiği ikinci kalp krizi ile vefat etti. Koçulu’nun annesi Hidayet Koçulu, oğlunun katillerinden Atilla Kaya’nın 2007 yılında MHP milletvekili olarak meclise girmesine, “Burası bir hukuk devletiyse, eğer adalet varsa, böyle bir kişinin mecliste oturmaması gerekir” sözleriyle tepki göstermişti.
Hiç yorum yok