Seçimlerden önce konuşulmaya başlanan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Bakan Ali Babacan’ın kuracağı yeni parti konuşulmaya devam ediliyor...
Türkiye yerel seçimleri geride bıraktı.
Seçimlerden önce konuşulmaya başlanan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Bakan Ali Babacan’ın kuracağı yeni parti konuşulmaya devam ediliyor.
Turktime yazarı Talat Atilla yeni partiyle ilgili bir yazı kaleme aldı. Atilla, “İşte Babacan’ın yeni partisinin ismi ve ilk teklif!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
GÜL, DAVUTOĞLU’NA DESTEK VERECEK Mİ
Atilla yazısında şunları kaydetti:
“16/12/2018 tarihinde Milliyet Gazetesi’ndeki köşemde ‘Gül ekibinin yeni parti hazırlığında olduğunu ve AK Parti ile muhalefet partilerinden 55 milletvekilini işaretlediğini’ yazmıştım.
O günden bu yana konuyla ilgili tartışmalar gündemi işgal etmeye devam ediyor.
Yeni parti konusunda ilk kez duyacağınız gelişmeleri yazmadan önce, Gül, Babacan ve Davutoğlu cephesinden son durumu aktarmaya çalışayım.
Gül, randevu taleplerine dahi sıcak bakmadığı Davutoğlu ile 2 yıldır sadece bir kez görüştü.
Abdullah Gül’ün yakın çevresine ‘Davutoğlu’nun başbakanlık yaptığı dönemde bana mesafeli durmasını unutamıyorum!’ siteminde bulunduğu ifade ediliyor.
Davutoğlu’nun kuracağı partiye katkı vermeyeceğini yakın çevresinde açıkça dile getiren Gül’ün, Ali Babacan ile özel bir hukuku var.”
BABACAN’IN PARTİSİNİN İSMİ: HUZUR
Talat Atilla açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Gül, tam da bu yüzden Babacan’ın yeni siyasi parti çalışmalarına dolaylı katkı verdiği gibi, günü geldiğinde ve gerekirse partinin başına kendisinin geçebileceğini öngörüyor.
Gül’den umudunu kesen Davutoğlu’nun kurmayı hedeflediği ve kısmen mesafe aldığı partide ikinci adam yapmak istediği isim de yine Ali Babacan.
Gelelim bugüne…
Ali Babacan parti(sini) kuruyor…
Şimdiye kadar dedikodu olarak konuşulan yeni parti kurma süreci ilk kez ete kemiğe büründü.
Aldığım bilgilere göre Ali Babacan yeni parti için kurucular kurulu çalışmalarına başladığı gibi, isimler konusunda da netleşmeye başladı…
Yeni partinin ön ismini ‘HUZUR PARTİSİ’ olarak koyan Babacan, İstanbul ve Ankara’da iki kişiye de kuruculuk teklif etti.”
İLK TEKLİF ÇETİN’E
Talat Atilla yazısını şöyle sürdürdü:
“Siyaset dışı iki isimden birisi Ankara’da yaşayan avukat Süleyman Çetin.
Çetin, İş Bankası’nın eski avukatlarından olduğu gibi Ankara Barosu’nun eski çevre komisyonu başkanı ve TEMA Vakfı’nın Ankara yöneticilerinden…
Babacan’ın telefonla arayarak kuruculuk teklif ettiği Süleyman Çetin’in ‘Teşekkür ederim ama benim siyasi düşüncem size uygun değil’ yanıtını verdiği, bunun üzerine Babacan’ın ‘Ben de tam bunun için size teklifte bulunuyorum’ sözlerine rağmen Çetin’den henüz olumlu bir yanıt alamadığını öğrendim.”
BABACAN: 2020’DE ERKEN SEÇİM VAR
Atilla yazısını şöyle noktaladı:
“Ali Babacan’ın kurucular kurulu üyeliği için teklifte bulunduğu diğer kişi ise, büyük bir holdingin eski üst düzey yöneticisi. (Bu kişinin ismine şimdilik ulaşamadım)
Babacan’ın parti kurma çalışmalarına hız vermesinin 2 nedeni olduğunu öğrendim.
Ali Babacan yakın çevresine ‘Yerel seçim sonuçları ikazın ötesinde anlamlar taşıyor. Ayrıca 2020’de erken seçim ve ekonomik problem ihtimalini göz ardı etmememiz lazım’ dediği ifade ediliyor.”
BİR DİĞER İDDİA
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, bugünkü köşe yazısında son dönemde gündeme gelen Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yeni bir siyasi parti kuracağına yönelik iddialara değindi ve Projenin şimdilik askıya alındığını mücadelenin AKP içinde başlayacağını ifade etti.
Habertürk yazarı Sevilay Yılman ‘Davutoğlu ve Babacan ne yapacak?‘ başlıklı bugünkü yazısında Davutoğlu’nun kuracağı iddia edilen yeni siyasi partiye değindi. yeni parti
‘MÜCADELE ÖNCE PARTİ İÇERİSİNDE VERİLECEK’
Yeni parti projesinin ‘askıya alındığını’ öne süren Yılman, “Bir parti kurma niyeti var. Bu kesin doğru. Ancak şu an bu proje askıya alınmış durumda” dedi ve bu durumun gerekçesi olarak ise “Çünkü 31 Mart seçim sonuçları neticesinde mücadelenin önce AK Parti içerisinde verilmesinin daha doğru ve mantıklı olduğuna kanaat getirilmiş” ifadelerini kullandı.
‘KONUŞMAYA BAŞLAYACAKLAR YANİ’
Yılman ayrıca, Davutoğlu ve desteklerinin İstanbul yerel seçim sonuçlarının resmiyet kazanmasının ardından konuşmaya başlayacaklarını iddia ederek şunları söyledi:
“Anladığım kadarıyla başta Davutoğlu olmak üzere AK Parti içerisindeki muhalif kanat parti yönetimini ve politikalarını eleştirme, gördükleri yanlışları ve eksikleri kamuoyuyla paylaşma, dillendirme niyetindeler. Konuşmaya başlayacaklar yani. Bu oluşuma destek veren, içerisinde yer almak isteyenlerin ‘Ne zaman başlayacaksınız konuşmaya?’ sorusuna ise; ‘Arkadaşlar acele etmeyin… Hele YSK şu İstanbul kararını bir açıklasın ondan sonra top bizde artık!” yanıtı veriliyor.”
Yandaş yazar duyurdu: Yeni parti tabelasını 2 ay içinde asacak
Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, yeni parti kurulacağı iddialarıyla ilgili olarak “Sayın Davutoğlu’nun oluşumu artık ‘Gül ve ekibi’ ile köprüleri iyice atmış. Ve parti bir ay içerisinde deklarasyon yayınlayıp iki ay içerisinde tabelasını asacakmış” dedi...
Hasan Öztürk, Yeni Şafak’ta “İki partiden ilki iki ay içinde tabelasını asacak” başlığıyla yayımlanan yazısında “2018’in 12’nci ayının 11’nci gününde bu köşede, ‘Pusuda bekleyenler 31 Mart 2019’dan sonra parti kuracakmış. Ama bu tek bir parti değilmiş. İki parti yoldaymış‘ demiştik” hatırlatmasında bulundu.
Öztürk şöyle devam etti:
Bu iddiamız, o günden sonra her geçen gün ete kemiğe büründü. Nihayetinde, 2.5 ay sonra yani 26 Şubat 2019’da bizim ‘iki parti kurulacak’ diyerek size aktardığımız bilgiler başka kaynaklarca da teyit edildi.
İki parti kurulacaktı. Partiyi kuracaklardan biri bir yerde, ‘ben buradayım gelsinler’ diye bekliyordu. Diğer bir başka yerde başkalarıyla birlikte çoktan harekete geçmişti.
O günlerde parti kuracak iddiasında bulunduğum iki kesimden de yazılarıma ‘tepkiler’ aldım. Bazıları, ’Yok öyle bir şey, parti kurulacaksa benim haberim olur söz haberim olursa sana da söyleyeceğim’ diyerek yazdıklarımı alaya almaya çalıştı. Bazıları, ‘Niye bu kadar aceleci davranıyorsun belki yarın bir gün Sayın Gül’ün uçağına çağırılacaksın’ diyerek ’tehdit’ etme cüretkarlığı gösterdi!
İki parti dedik ya bunlardan birincisi, eski Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun başını çektiği eski bakanlardan Ömer Dinçer gibi isimlerin de içinde bulunduğu grup.
Ankara’da harıl harıl ‘istişare’ yapıyorlar. Anadolu’da değişik vesilelerle boy gösteriyorlar. Medyada kendilerine yakın yazar ve akademisyenler eliyle ‘Yeni bir siyasi söylem gerekli’ çıkışı yapıyorlar.
İkinci oluşum ise 11’nci Cumhurbaşkanı Sayın Abdulllah Gül’ün organizasyonunda Ali Babacan’ın kuracağı parti.
GÜL VE EKİBİ FRENE BASTI, FAKAT…
Abdullah Gül’ün, 24 Haziran seçimleri sırasında ‘Çatı aday’ olmayı ‘Geniş bir mutabakata’ bağlaması ve o ‘geniş mutabakat’ın oluşmaması nedeniyle ‘aday olmaması’ hafızalarımızdayken, 31 Mart seçimlerinden sonra Ak Parti ve MHP’nin kurduğu Cumhur İttifakı’nın yüzde 52 oy alması nedeniyle, frene bastığını öğrendik.
Demek ki kendilerine yakın kamuoyu araştırmacılarının ’Ak Parti yüzde 35 oy alacak, MHP ise bitti’ türlü haberler onları heyecanlandırırken, seçim sonrası Ak Parti’nin aldığı yüzde 44.5, MHP’nin 7,30’luk oy oranı Sayın Gül’ü ‘Bir süre daha bekleyelim, biraz daha yıpransınlar’ garanticiliğine itmiş.
Abdullah Gül’ün Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçime itirazları karara bağlayacağı gün olan 13 Nisan’dan bir gün önce, açıklamalar yaparak, ‘Dışarıdakilerle aynı dili kullanması’ ise kayıtlara geçirilecek kadar önemli.
‘Not ettik’ diyelim ve devam edelim.
DAVUTOĞLU’NUN PARTİSİNİN DEKLARASYONU 1 AY İÇİNDE
‘Not ettik’ deyimini ilk kez eski Başkan Yardımcılarımızdan Beşir Atalay beyden bir toplantıda duymuştum. Mehmet Ali Birand’a söylemişti. ‘Mehmet bey, size nasıl bir habercilik yapacağınızı söyleyecek değiliz. Not ediyoruz’ demişti.
Oradan aklıma geldi.
Beşir bey deyince aklıma Ankara’da güvenilir kaynaklardan edindiğim şu bilgi de geldi.
Beşir Atalay, iki parti kurulması fikrine şiddetle karşı çıkıyormuş. Tek bir partinin kurulması için hala çaba sarf ediyormuş.
‘Hala’ dedim ya…
Çünkü, Sayın Davutoğlu’nun oluşumu artık ‘Gül ve ekibi’ ile köprüleri iyice atmış.
Ve parti bir ay içerisinde deklarasyon yayınlayıp iki ay içerisinde tabelasını asacakmış.
Deklarasyona eski AK Parti milletvekillerinden 50-60 kişinin, eski bakanlardan 5-6 kişininde imza atacağını duydum.
Tabii Ak Parti içinden Davutoğlu’nun partileşme sürecine ilişkin nasıl bir tepki olacak merak ediyoruz.
Ama daha da merak ettiğimiz, Davutoğlu ile ilişkilendirilen bazı köşe yazarı ve gazetecilerin ağız birliği yapmışçasına, 31 Mart seçimlerinin YSK süreci tamamlanmadan neden ‘İstanbul’da İmamoğlu’na mazbatanın verilmesi’ yönünde yazılar yazdığıdır.
Seçim yolsuzluğu ve şaibeler ortadayken, ‘hiçbir şey yokmuş gibi’ neden davrandıklarını da…
Cumhur İttifakı’nın yüzde 52 oy aldığı halde ‘yenilgi yaşadığı’ gibi düşünceleri dillendirmeleri de merak ediliyor.
Aynı güruhun bıkmadan, ’tek adamlık’, ‘karamsarlık’, ‘kötücül psikoloji’yi de körüklediği dikkatimizden kaçmıyor.
2 yılı aşkın zamandır, hala doğru düzgün reklam almadığı halde, gazetenin ‘yüksek maliyetli’ o köşe yazarlarını nasıl fonlandığı da merak konusu.
Bütün bunlar ortadayken, ‘Yeni parti’nin 2 ay içinde tabelasını asacağını söyleyerek, susalım.
Bakalım neler olacak?
Türkiye yerel seçimleri geride bıraktı.
Seçimlerden önce konuşulmaya başlanan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Bakan Ali Babacan’ın kuracağı yeni parti konuşulmaya devam ediliyor.
Turktime yazarı Talat Atilla yeni partiyle ilgili bir yazı kaleme aldı. Atilla, “İşte Babacan’ın yeni partisinin ismi ve ilk teklif!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
GÜL, DAVUTOĞLU’NA DESTEK VERECEK Mİ
Atilla yazısında şunları kaydetti:
“16/12/2018 tarihinde Milliyet Gazetesi’ndeki köşemde ‘Gül ekibinin yeni parti hazırlığında olduğunu ve AK Parti ile muhalefet partilerinden 55 milletvekilini işaretlediğini’ yazmıştım.
O günden bu yana konuyla ilgili tartışmalar gündemi işgal etmeye devam ediyor.
Yeni parti konusunda ilk kez duyacağınız gelişmeleri yazmadan önce, Gül, Babacan ve Davutoğlu cephesinden son durumu aktarmaya çalışayım.
Gül, randevu taleplerine dahi sıcak bakmadığı Davutoğlu ile 2 yıldır sadece bir kez görüştü.
Abdullah Gül’ün yakın çevresine ‘Davutoğlu’nun başbakanlık yaptığı dönemde bana mesafeli durmasını unutamıyorum!’ siteminde bulunduğu ifade ediliyor.
Davutoğlu’nun kuracağı partiye katkı vermeyeceğini yakın çevresinde açıkça dile getiren Gül’ün, Ali Babacan ile özel bir hukuku var.”
BABACAN’IN PARTİSİNİN İSMİ: HUZUR
Talat Atilla açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Gül, tam da bu yüzden Babacan’ın yeni siyasi parti çalışmalarına dolaylı katkı verdiği gibi, günü geldiğinde ve gerekirse partinin başına kendisinin geçebileceğini öngörüyor.
Gül’den umudunu kesen Davutoğlu’nun kurmayı hedeflediği ve kısmen mesafe aldığı partide ikinci adam yapmak istediği isim de yine Ali Babacan.
Gelelim bugüne…
Ali Babacan parti(sini) kuruyor…
Şimdiye kadar dedikodu olarak konuşulan yeni parti kurma süreci ilk kez ete kemiğe büründü.
Aldığım bilgilere göre Ali Babacan yeni parti için kurucular kurulu çalışmalarına başladığı gibi, isimler konusunda da netleşmeye başladı…
Yeni partinin ön ismini ‘HUZUR PARTİSİ’ olarak koyan Babacan, İstanbul ve Ankara’da iki kişiye de kuruculuk teklif etti.”
İLK TEKLİF ÇETİN’E
Talat Atilla yazısını şöyle sürdürdü:
“Siyaset dışı iki isimden birisi Ankara’da yaşayan avukat Süleyman Çetin.
Çetin, İş Bankası’nın eski avukatlarından olduğu gibi Ankara Barosu’nun eski çevre komisyonu başkanı ve TEMA Vakfı’nın Ankara yöneticilerinden…
Babacan’ın telefonla arayarak kuruculuk teklif ettiği Süleyman Çetin’in ‘Teşekkür ederim ama benim siyasi düşüncem size uygun değil’ yanıtını verdiği, bunun üzerine Babacan’ın ‘Ben de tam bunun için size teklifte bulunuyorum’ sözlerine rağmen Çetin’den henüz olumlu bir yanıt alamadığını öğrendim.”
BABACAN: 2020’DE ERKEN SEÇİM VAR
Atilla yazısını şöyle noktaladı:
“Ali Babacan’ın kurucular kurulu üyeliği için teklifte bulunduğu diğer kişi ise, büyük bir holdingin eski üst düzey yöneticisi. (Bu kişinin ismine şimdilik ulaşamadım)
Babacan’ın parti kurma çalışmalarına hız vermesinin 2 nedeni olduğunu öğrendim.
Ali Babacan yakın çevresine ‘Yerel seçim sonuçları ikazın ötesinde anlamlar taşıyor. Ayrıca 2020’de erken seçim ve ekonomik problem ihtimalini göz ardı etmememiz lazım’ dediği ifade ediliyor.”
BİR DİĞER İDDİA
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, bugünkü köşe yazısında son dönemde gündeme gelen Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yeni bir siyasi parti kuracağına yönelik iddialara değindi ve Projenin şimdilik askıya alındığını mücadelenin AKP içinde başlayacağını ifade etti.
Habertürk yazarı Sevilay Yılman ‘Davutoğlu ve Babacan ne yapacak?‘ başlıklı bugünkü yazısında Davutoğlu’nun kuracağı iddia edilen yeni siyasi partiye değindi. yeni parti
‘MÜCADELE ÖNCE PARTİ İÇERİSİNDE VERİLECEK’
Yeni parti projesinin ‘askıya alındığını’ öne süren Yılman, “Bir parti kurma niyeti var. Bu kesin doğru. Ancak şu an bu proje askıya alınmış durumda” dedi ve bu durumun gerekçesi olarak ise “Çünkü 31 Mart seçim sonuçları neticesinde mücadelenin önce AK Parti içerisinde verilmesinin daha doğru ve mantıklı olduğuna kanaat getirilmiş” ifadelerini kullandı.
‘KONUŞMAYA BAŞLAYACAKLAR YANİ’
Yılman ayrıca, Davutoğlu ve desteklerinin İstanbul yerel seçim sonuçlarının resmiyet kazanmasının ardından konuşmaya başlayacaklarını iddia ederek şunları söyledi:
“Anladığım kadarıyla başta Davutoğlu olmak üzere AK Parti içerisindeki muhalif kanat parti yönetimini ve politikalarını eleştirme, gördükleri yanlışları ve eksikleri kamuoyuyla paylaşma, dillendirme niyetindeler. Konuşmaya başlayacaklar yani. Bu oluşuma destek veren, içerisinde yer almak isteyenlerin ‘Ne zaman başlayacaksınız konuşmaya?’ sorusuna ise; ‘Arkadaşlar acele etmeyin… Hele YSK şu İstanbul kararını bir açıklasın ondan sonra top bizde artık!” yanıtı veriliyor.”
Yandaş yazar duyurdu: Yeni parti tabelasını 2 ay içinde asacak
Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, yeni parti kurulacağı iddialarıyla ilgili olarak “Sayın Davutoğlu’nun oluşumu artık ‘Gül ve ekibi’ ile köprüleri iyice atmış. Ve parti bir ay içerisinde deklarasyon yayınlayıp iki ay içerisinde tabelasını asacakmış” dedi...
Hasan Öztürk, Yeni Şafak’ta “İki partiden ilki iki ay içinde tabelasını asacak” başlığıyla yayımlanan yazısında “2018’in 12’nci ayının 11’nci gününde bu köşede, ‘Pusuda bekleyenler 31 Mart 2019’dan sonra parti kuracakmış. Ama bu tek bir parti değilmiş. İki parti yoldaymış‘ demiştik” hatırlatmasında bulundu.
Öztürk şöyle devam etti:
Bu iddiamız, o günden sonra her geçen gün ete kemiğe büründü. Nihayetinde, 2.5 ay sonra yani 26 Şubat 2019’da bizim ‘iki parti kurulacak’ diyerek size aktardığımız bilgiler başka kaynaklarca da teyit edildi.
İki parti kurulacaktı. Partiyi kuracaklardan biri bir yerde, ‘ben buradayım gelsinler’ diye bekliyordu. Diğer bir başka yerde başkalarıyla birlikte çoktan harekete geçmişti.
O günlerde parti kuracak iddiasında bulunduğum iki kesimden de yazılarıma ‘tepkiler’ aldım. Bazıları, ’Yok öyle bir şey, parti kurulacaksa benim haberim olur söz haberim olursa sana da söyleyeceğim’ diyerek yazdıklarımı alaya almaya çalıştı. Bazıları, ‘Niye bu kadar aceleci davranıyorsun belki yarın bir gün Sayın Gül’ün uçağına çağırılacaksın’ diyerek ’tehdit’ etme cüretkarlığı gösterdi!
İki parti dedik ya bunlardan birincisi, eski Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun başını çektiği eski bakanlardan Ömer Dinçer gibi isimlerin de içinde bulunduğu grup.
Ankara’da harıl harıl ‘istişare’ yapıyorlar. Anadolu’da değişik vesilelerle boy gösteriyorlar. Medyada kendilerine yakın yazar ve akademisyenler eliyle ‘Yeni bir siyasi söylem gerekli’ çıkışı yapıyorlar.
İkinci oluşum ise 11’nci Cumhurbaşkanı Sayın Abdulllah Gül’ün organizasyonunda Ali Babacan’ın kuracağı parti.
GÜL VE EKİBİ FRENE BASTI, FAKAT…
Abdullah Gül’ün, 24 Haziran seçimleri sırasında ‘Çatı aday’ olmayı ‘Geniş bir mutabakata’ bağlaması ve o ‘geniş mutabakat’ın oluşmaması nedeniyle ‘aday olmaması’ hafızalarımızdayken, 31 Mart seçimlerinden sonra Ak Parti ve MHP’nin kurduğu Cumhur İttifakı’nın yüzde 52 oy alması nedeniyle, frene bastığını öğrendik.
Demek ki kendilerine yakın kamuoyu araştırmacılarının ’Ak Parti yüzde 35 oy alacak, MHP ise bitti’ türlü haberler onları heyecanlandırırken, seçim sonrası Ak Parti’nin aldığı yüzde 44.5, MHP’nin 7,30’luk oy oranı Sayın Gül’ü ‘Bir süre daha bekleyelim, biraz daha yıpransınlar’ garanticiliğine itmiş.
Abdullah Gül’ün Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçime itirazları karara bağlayacağı gün olan 13 Nisan’dan bir gün önce, açıklamalar yaparak, ‘Dışarıdakilerle aynı dili kullanması’ ise kayıtlara geçirilecek kadar önemli.
‘Not ettik’ diyelim ve devam edelim.
DAVUTOĞLU’NUN PARTİSİNİN DEKLARASYONU 1 AY İÇİNDE
‘Not ettik’ deyimini ilk kez eski Başkan Yardımcılarımızdan Beşir Atalay beyden bir toplantıda duymuştum. Mehmet Ali Birand’a söylemişti. ‘Mehmet bey, size nasıl bir habercilik yapacağınızı söyleyecek değiliz. Not ediyoruz’ demişti.
Oradan aklıma geldi.
Beşir bey deyince aklıma Ankara’da güvenilir kaynaklardan edindiğim şu bilgi de geldi.
Beşir Atalay, iki parti kurulması fikrine şiddetle karşı çıkıyormuş. Tek bir partinin kurulması için hala çaba sarf ediyormuş.
‘Hala’ dedim ya…
Çünkü, Sayın Davutoğlu’nun oluşumu artık ‘Gül ve ekibi’ ile köprüleri iyice atmış.
Ve parti bir ay içerisinde deklarasyon yayınlayıp iki ay içerisinde tabelasını asacakmış.
Deklarasyona eski AK Parti milletvekillerinden 50-60 kişinin, eski bakanlardan 5-6 kişininde imza atacağını duydum.
Tabii Ak Parti içinden Davutoğlu’nun partileşme sürecine ilişkin nasıl bir tepki olacak merak ediyoruz.
Ama daha da merak ettiğimiz, Davutoğlu ile ilişkilendirilen bazı köşe yazarı ve gazetecilerin ağız birliği yapmışçasına, 31 Mart seçimlerinin YSK süreci tamamlanmadan neden ‘İstanbul’da İmamoğlu’na mazbatanın verilmesi’ yönünde yazılar yazdığıdır.
Seçim yolsuzluğu ve şaibeler ortadayken, ‘hiçbir şey yokmuş gibi’ neden davrandıklarını da…
Cumhur İttifakı’nın yüzde 52 oy aldığı halde ‘yenilgi yaşadığı’ gibi düşünceleri dillendirmeleri de merak ediliyor.
Aynı güruhun bıkmadan, ’tek adamlık’, ‘karamsarlık’, ‘kötücül psikoloji’yi de körüklediği dikkatimizden kaçmıyor.
2 yılı aşkın zamandır, hala doğru düzgün reklam almadığı halde, gazetenin ‘yüksek maliyetli’ o köşe yazarlarını nasıl fonlandığı da merak konusu.
Bütün bunlar ortadayken, ‘Yeni parti’nin 2 ay içinde tabelasını asacağını söyleyerek, susalım.
Bakalım neler olacak?