Cumhurbaşkanlığı, Ankara’daki “Beştepe’deki Saray”, Okluk Koyu’ndaki “Yazlık Saray” ve Katar şeyhi tarafından hibe edilen “Uçan Saray”ın ardından şimdi de “Yüzen Saray”a sahip oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın daha önce protokol gemisi olarak inşa edilen ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan Yakamoz Yatı’nı restore ettirerek, kendi himayesine aldığı ortaya çıktı...
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in TBMM gündemine taşıdığı “yat siparişi” sorularına 9 ay sonra yanıt geldi. Konuyu 2020 bütçe görüşmelerinde yeniden gündeme getiren Çakırözer, sorularını bir kez daha Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a iletti. Cumhurbaşkanlığı’nın daha önce protokol gemisi olarak inşa edilen ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan “Yakamoz Yatı”nı restore ettirerek, kendi himayesine aldığı ortaya çıktı.
2018’DE DEVRALINDI
Çakırözer’in yata ilişkin komisyondaki sorusunu yazılı olarak yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Cumhurbaşkanlığı için siparişi verilen ancak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nca kullanılan Yakamoz yatı, 16 Mart 2018 tarihinde, Cumhurbaşkanlığı tarafından devralınmıştır” dedi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinden çıkarılan Yakamoz’un, Protokol Maksatlı Gemi (PMG) olarak inşa ettirildiği ve yıllarca personel taşıma gemisi olarak kullanıldığı belirlendi. Yakamoz’un Eğitim Filotillası Komodorluğu emrinde, İstanbul’da Tuzla bölgesine konuşlandırıldığı, deniz okulları öğrencilerinin intikalleri ve kültürel gezilerinde görev yaptığı öğrenildi.
Yakamoz yatı için ne kadar harcandığı sorularını yineleyen CHP’li Çakırözer, “Ekonomik krizin derinleştiği; geniş toplumsal kesimlerin asgari ücretle geçinmeye çalıştığı; yoksulluğun arttığı koşullarda Cumhurbaşkanlığı için bir yata gerçekten ihtiyaç var mıydı? Bu yat hangi amaçla, hangi hizmetler için kullanılacak? Halkın vergilerinden ayrılan ödeneklerin bu tip lüks yaşam koşulları için kullanılması, şatafat eleştirilerinden hiç ders alınmadığını gösteriyor” dedi.
Cumhurbaşkanlığı’na devredilen yatın yaklaşık 50 metre boyunda ve “megayat” klasmanında olduğu öğrenildi. Azami hızı “15 knots” yani saatte 28 kilometre olan yatın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan devredilmesinin ardından Saray için yeniden restorasyona alındı.
Yatın yenilenmesi için kamu bütçesinden ne kadar harcama yapıldığı bilinmezken, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın devre ilişkin belirttiği tarih ve Saray bütçesindeki aynı tarihlere ilişkin detaylar dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı’nın 2017 kesin hesaplarında yer almayan bazı kalemler, 2018 bütçesine eklendi. TBMM Plan Bütçe Komisyonu’ndaki 2020 bütçesi görüşmeleri sırasında, Cumhurbaşkanlığı’nın 2018 kesin hesaplarında, “Su ve Deniz Taşıtları Grubu” başlığı altında “Gemiler” hesabı için 56 milyon 768 bin 668 lira 88 kuruşluk bir ödenek ayrılması dikkat çekti. Bu hesaptaki ödeneğin 2018’de kullanılmayarak, 2019 bütçesine devredildiği de bütçe cetvellerinde yer aldı.
‘GEMİ DEĞİL, GEMİCİK’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, başbakanlığı döneminde ve 2007 seçimleri öncesinde katıldığı canlı yayında, oğlunun almış olduğu gemilere ilişkin soru üzerine, “Gemi var, gemicik var. Bir de bunun sıfırı var, eskisi var. Siz kalkar, 15-16-17 yaşında bir gemi alır ve küçük gemi de küçük bir gemiciklerden olursa ve bunun da ödeme koşulları da gayet iyi olursa, kendi kendini ödeyecek durumda olursa niye alınmasın” ifadelerini kullanmıştı.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in TBMM gündemine taşıdığı “yat siparişi” sorularına 9 ay sonra yanıt geldi. Konuyu 2020 bütçe görüşmelerinde yeniden gündeme getiren Çakırözer, sorularını bir kez daha Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a iletti. Cumhurbaşkanlığı’nın daha önce protokol gemisi olarak inşa edilen ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan “Yakamoz Yatı”nı restore ettirerek, kendi himayesine aldığı ortaya çıktı.
2018’DE DEVRALINDI
Çakırözer’in yata ilişkin komisyondaki sorusunu yazılı olarak yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Cumhurbaşkanlığı için siparişi verilen ancak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nca kullanılan Yakamoz yatı, 16 Mart 2018 tarihinde, Cumhurbaşkanlığı tarafından devralınmıştır” dedi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinden çıkarılan Yakamoz’un, Protokol Maksatlı Gemi (PMG) olarak inşa ettirildiği ve yıllarca personel taşıma gemisi olarak kullanıldığı belirlendi. Yakamoz’un Eğitim Filotillası Komodorluğu emrinde, İstanbul’da Tuzla bölgesine konuşlandırıldığı, deniz okulları öğrencilerinin intikalleri ve kültürel gezilerinde görev yaptığı öğrenildi.
Yakamoz yatı için ne kadar harcandığı sorularını yineleyen CHP’li Çakırözer, “Ekonomik krizin derinleştiği; geniş toplumsal kesimlerin asgari ücretle geçinmeye çalıştığı; yoksulluğun arttığı koşullarda Cumhurbaşkanlığı için bir yata gerçekten ihtiyaç var mıydı? Bu yat hangi amaçla, hangi hizmetler için kullanılacak? Halkın vergilerinden ayrılan ödeneklerin bu tip lüks yaşam koşulları için kullanılması, şatafat eleştirilerinden hiç ders alınmadığını gösteriyor” dedi.
Cumhurbaşkanlığı’na devredilen yatın yaklaşık 50 metre boyunda ve “megayat” klasmanında olduğu öğrenildi. Azami hızı “15 knots” yani saatte 28 kilometre olan yatın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan devredilmesinin ardından Saray için yeniden restorasyona alındı.
Yatın yenilenmesi için kamu bütçesinden ne kadar harcama yapıldığı bilinmezken, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın devre ilişkin belirttiği tarih ve Saray bütçesindeki aynı tarihlere ilişkin detaylar dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı’nın 2017 kesin hesaplarında yer almayan bazı kalemler, 2018 bütçesine eklendi. TBMM Plan Bütçe Komisyonu’ndaki 2020 bütçesi görüşmeleri sırasında, Cumhurbaşkanlığı’nın 2018 kesin hesaplarında, “Su ve Deniz Taşıtları Grubu” başlığı altında “Gemiler” hesabı için 56 milyon 768 bin 668 lira 88 kuruşluk bir ödenek ayrılması dikkat çekti. Bu hesaptaki ödeneğin 2018’de kullanılmayarak, 2019 bütçesine devredildiği de bütçe cetvellerinde yer aldı.
‘GEMİ DEĞİL, GEMİCİK’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, başbakanlığı döneminde ve 2007 seçimleri öncesinde katıldığı canlı yayında, oğlunun almış olduğu gemilere ilişkin soru üzerine, “Gemi var, gemicik var. Bir de bunun sıfırı var, eskisi var. Siz kalkar, 15-16-17 yaşında bir gemi alır ve küçük gemi de küçük bir gemiciklerden olursa ve bunun da ödeme koşulları da gayet iyi olursa, kendi kendini ödeyecek durumda olursa niye alınmasın” ifadelerini kullanmıştı.