YÖK’ün çalıştayında İçişleri Bakanlığı adına sunum yapan Bilgi Toplama Dairesi Başkanı Ömer Ulu çarpıcı önerilerde bulundu. KİHBİ Daire başkanı ‘ateizm, deizm, Tengricilik’ inanç biçimlerine karşı din adamlarını göreve çağırdı...
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) çalıştayında İçişleri Bakanlığı adına sunum yapan Bilgi Toplama Dairesi Başkanı Ömer Ulu çarpıcı önerilerde bulundu. KİHBİ Daire başkanı “ateizm, deizm, pagancılık ve Tengricilik” inanç biçimlerine karşı din adamlarını göreve çağırdı.
Cumhuriyet’ten Ozan Çepni’nin haberine göre, iktidarın, “dindar nesil” hedefine karşın gençler arasında yaygınlaşan eleştiri ve farklı yaklaşımların önünü kesmek için din adamlarının devreye sokulması önerildi. MEB ve Diyanet’in ardından Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) gençlerin “ruh sağlığına” yönelik çalıştayında İçişleri Bakanlığı adına Kaçakçılık İstihbarat Harekât ve Bilgi Toplama Dairesi (KİHBİ) Daire Başkanı Ömer Ulu sunum yaptı. “Ateizm, deizm, Tengricilik” düşüncesinin “kötü alışkanlık” olduğunu söyleyen Ulu, din adamlarının “ruh doktoru” olmasını önerdi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndaki “demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” tanımı unutularak farklı gruplar tarafından bir yandan şeriat içerikli çalıştaylar düzenlenirken diğer yandan da devlet kurumlarının deizm karşıtı mücadelesine YÖK de katıldı. YÖK’ün “Gençlik Ruh Sağlığı Çalıştayı”nda gençlerin farklı inanç ve düşünce yönelimleri için skandal değerlendirmeler yer aldı.
“DİN ADAMLARI: İNSAN RUHUNUN DOKTORLARI “
Çalıştayda Ankara Üniversitesi, ODTÜ, Gazi ve Boğaziçi gibi üniversiteler ile derneklerin yanı sıra Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı temsilcileri yer aldı.
Çalıştaydaki sunumlar ve değerlendirmeler de YÖK tarafından kitaplaştırıldı. İçişleri Bakanlığı adına Kaçakçılık İstihbarat Harekât ve Bilgi Toplama Dairesi (KİHBİ) Daire Başkanı Ömer Ulu, gençlerin ruh sağlığına ilişkin dini içerikli bir sunumun ardından bu konuda, yöneticiler, aile, öğretmen, belediye, medya, güvenlik birimleri, ordu ve din adamlarının rolüne ilişkin öneri ve değerlendirmelerde bulundu. Ulu, gençlerin “gergin, kaba, hiçbir şeye saygı duymayan, birbirine güvenmeyen ve herkese kuşkuyla bakan, sadece maddiyatı önceleyen bir sosyolojik atmosfer içerisinde” olduğunu söyledi.
Kötü alışkanlıklardan uzak, sağlıklı bir hayatın inşa edilmesinde din adamlarının çok önemli bir rolü olduğunu iddia eden Ulu’nun “manevi açıdan” boşluğa düşen gençleri bekleyen en önemli tehlikeler olarak, “Ateizm, deizm, pagancılık, Tengricilik, uyuşturucu vb. kötü alışkanlıklardır” dedi. Ulu’nun sunumu İçişleri Bakanlığı’nın farklı inanç yorumlarına yaklaşımını gözler önüne serdi.
Din adamlarının kendilerini sorgulayarak “Allah’ı yeniden ruhlarında hissedecekleri şekilde öğrenmeleri” gerektiğini belirten Ulu, “Din adamları esasen insan ruhunun doktoru olmak durumundadır” önerisinde bulundu. Ulu’nun sunumundaki, “Bizler 600 yıl gibi uzun bir süre dünyaya hükmetmiş, yukarıdaki değerleri, geniş bir coğrafyaya yaymayı başarmış asil bir atanın torunlarıyız. Dolayısıyla aslında biz ‘Kaybettiğimiz şeyi arıyoruz’” ifadeleri de dikkat çekti.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) çalıştayında İçişleri Bakanlığı adına sunum yapan Bilgi Toplama Dairesi Başkanı Ömer Ulu çarpıcı önerilerde bulundu. KİHBİ Daire başkanı “ateizm, deizm, pagancılık ve Tengricilik” inanç biçimlerine karşı din adamlarını göreve çağırdı.
Cumhuriyet’ten Ozan Çepni’nin haberine göre, iktidarın, “dindar nesil” hedefine karşın gençler arasında yaygınlaşan eleştiri ve farklı yaklaşımların önünü kesmek için din adamlarının devreye sokulması önerildi. MEB ve Diyanet’in ardından Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) gençlerin “ruh sağlığına” yönelik çalıştayında İçişleri Bakanlığı adına Kaçakçılık İstihbarat Harekât ve Bilgi Toplama Dairesi (KİHBİ) Daire Başkanı Ömer Ulu sunum yaptı. “Ateizm, deizm, Tengricilik” düşüncesinin “kötü alışkanlık” olduğunu söyleyen Ulu, din adamlarının “ruh doktoru” olmasını önerdi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndaki “demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” tanımı unutularak farklı gruplar tarafından bir yandan şeriat içerikli çalıştaylar düzenlenirken diğer yandan da devlet kurumlarının deizm karşıtı mücadelesine YÖK de katıldı. YÖK’ün “Gençlik Ruh Sağlığı Çalıştayı”nda gençlerin farklı inanç ve düşünce yönelimleri için skandal değerlendirmeler yer aldı.
“DİN ADAMLARI: İNSAN RUHUNUN DOKTORLARI “
Çalıştayda Ankara Üniversitesi, ODTÜ, Gazi ve Boğaziçi gibi üniversiteler ile derneklerin yanı sıra Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı temsilcileri yer aldı.
Çalıştaydaki sunumlar ve değerlendirmeler de YÖK tarafından kitaplaştırıldı. İçişleri Bakanlığı adına Kaçakçılık İstihbarat Harekât ve Bilgi Toplama Dairesi (KİHBİ) Daire Başkanı Ömer Ulu, gençlerin ruh sağlığına ilişkin dini içerikli bir sunumun ardından bu konuda, yöneticiler, aile, öğretmen, belediye, medya, güvenlik birimleri, ordu ve din adamlarının rolüne ilişkin öneri ve değerlendirmelerde bulundu. Ulu, gençlerin “gergin, kaba, hiçbir şeye saygı duymayan, birbirine güvenmeyen ve herkese kuşkuyla bakan, sadece maddiyatı önceleyen bir sosyolojik atmosfer içerisinde” olduğunu söyledi.
Kötü alışkanlıklardan uzak, sağlıklı bir hayatın inşa edilmesinde din adamlarının çok önemli bir rolü olduğunu iddia eden Ulu’nun “manevi açıdan” boşluğa düşen gençleri bekleyen en önemli tehlikeler olarak, “Ateizm, deizm, pagancılık, Tengricilik, uyuşturucu vb. kötü alışkanlıklardır” dedi. Ulu’nun sunumu İçişleri Bakanlığı’nın farklı inanç yorumlarına yaklaşımını gözler önüne serdi.
Din adamlarının kendilerini sorgulayarak “Allah’ı yeniden ruhlarında hissedecekleri şekilde öğrenmeleri” gerektiğini belirten Ulu, “Din adamları esasen insan ruhunun doktoru olmak durumundadır” önerisinde bulundu. Ulu’nun sunumundaki, “Bizler 600 yıl gibi uzun bir süre dünyaya hükmetmiş, yukarıdaki değerleri, geniş bir coğrafyaya yaymayı başarmış asil bir atanın torunlarıyız. Dolayısıyla aslında biz ‘Kaybettiğimiz şeyi arıyoruz’” ifadeleri de dikkat çekti.