Kapitalizm nedir biliyor musunuz: Kanser ilacını simitten ucuza satan Küba’ya, bunu yaptığı için tecrit uygulanmasıdır. Savaşta evladının ...
Kapitalizm nedir biliyor musunuz: Kanser ilacını simitten ucuza satan Küba’ya, bunu yaptığı için tecrit uygulanmasıdır. Savaşta evladının ölümünü sorgulayamayan analar yaratmaktır!
MASKE!
Gericilik: Yani dincilik, milliyetçilik “kapitalizmin” oyuncağıdır. İlkel korkularla, dürtülerle beslenir, insanı düşünmekten alıkoyar. Sabah akşam Tanrı’ya yakaran, şükreden insan; “kadere iman” adı altında sömürüye uygun hale gelir. Her inanç, patronlara/iktidarlara kullanışlı halk hazırlar. Başına gelenlere itiraz etmeyen insanlara kutsal kitap, bayrak vererek sömürmeye devam ederler. Asker çocuğunun cesedini elinde tutan anaya “vatan sağ olsun” dedirten budur. O ana, “Benim evladım niçin ömrünün baharında can verdi” diye sorsa düzen değişecektir. Kapitalizm, o anayı “savaşa hayır” diyen insanlara düşman eder!
***
En son yüz yıl önce görülen türde bir salgınla karşı karşıyayız. O zaman dünya bu kadar kalabalık değildi. Henüz küçülmemişti; bilgi bunca hızla akmıyordu. İnsanlar birbiriyle bu kadar yoğun, sıkı fıkı ilişki halinde değildi. Aniden patlayan salgın karşısında, kapitalizmin tüm ezberi bozuldu. Her olayı, sorunu yöneteceğini sanan küresel şirketler ve işbirlikçisi siyasal iktidarlar panik yaşıyor. Meğer bir sıkımlık canı varmış kapitalizmin!
Hani ulus devletlerin sonu gelmişti? Hani AB dünyanın en büyük dayanışma organizasyonuydu? Hepsi çöp oldu. Liberal demokrasiler yerini otoriter düzenlere bırakacak, öyle görünüyor. Pek çok gelişmiş (!) ülkede güvenlikçi politikalar artıyor. Yeni bir faşizm arifesindeyiz. Dünyayı yöneten meczup liderlerin maskesini de düşürdü korona, kapitalizminkinin de!
***
Henüz evde dizi izleyerek, çekirdek çıtlatarak, tatil duygusunda vakit geçiren beyaz yakalılar; bu krizin en ağır faturasının kendilerine çıkacağının farkında değil. İşsizlik salgını apayrı biçimde belirecek. Dünya liderleri para babalarını korumak, kurtarmak için önlem alırken emekçinin, yani baldırı çıplakların hali ne olacak, belli değil. Bu virüsün yayılma biçimi, hızı ve herkesin kendi başının çaresine bakmak zorunda kalması, bize kapitalizmin tiksindirici yüzünü de apaçık gösterdi. Dünyanın her yanında din adamlarının iktidarı da çöktü. Kapitalizme uygun yaratılan dinler darmadağın oldu. Yeni bir döneme giriyoruz.
***
Bu tür durumlarda “tarihe tanıklık ediyoruz” diye avuttuk kendimizi. Tanıklıktan yorgunuz, başımıza gelenler yetmez mi? Daha az hareketli, kaygıdan uzak yaşam sürsek, soluk alsak olmaz mı? Her dakika değişen veriler, hepimizi ekranlara, sosyal medyaya kilitledi. Bilim insanları salt virüs hakkında uyarı yapmıyor, aklı başında olan herkes başta etik ölçüler olmak üzere, ilişki biçimlerinin değişeceğini, sınıfsal kavganın yeni bir sürece, boyuta taşındığını görüyor. Biz de faturasını ödeyeceğiz elbette. Geri kalmış ülke olmanın tüm açmazlarını yaşayacağız. AVM yapmanın gelişmişlik sanıldığı ülkede, şimdi umreci yaşlılar çevik kuvvetle çatışıyor! Ne ironi ama...
***
Tatil planları yaparken eve mahkûm olan orta sınıf, şimdilik görece biraz daha olayın ayırdında. Geçen gün İç Anadolu’da bir şehirde “ucuzluk var” diye birbirini ezerek mallara saldıran gelir seviyesi düşük çevre ise henüz tam olarak durumun farkında değil! Başına gelecekleri “kader” sayıyor, üstelik de kalemin Tanrı elinde olduğundan emin. Oysa kimi gelecek öngörüsünde bulunan uzmanlar, büyük çöküş yaşanacağını, hazırlıksız ülkelerde toplu ölümler beklendiğini söylediler bile. Koronadan kurtulsanız açlıktan, işsizlikten öleceksiniz! Korona, nefessizlikten, boğarak öldürüyor insanları. Kapitalizm de öyle!
***
Sağlık Bakanı güzellemesi yapan naylon muhaliflerin haline bakarak durumu anlayabilirsiniz. Koca: Özel hastane sahibi bir patron. Kapısını çalıp muayene olmak isterseniz önce vezneyi gösterirler size. Hastanesine özel bakanlık genelgesi çıkarmış biri. Ankara Garı tahsisinden tutun, Atatürk Orman Çiftliği’nde edinilen arsalara dek, düzene uygun bir işadamı bakan! İyi olan nedir, nasıl bir süreç yönetmiştir ki, salgın hızla yayılmaktadır? Aklıma göçük altında kalan madencilerin yanına gidip açıklama yaparken “Bakın kaç gündür aynı gömlekleyim, değiştirmeye vaktim olmadı” diyen Bakan Taner Yıldız geldi. Cahil muhalifler Koca’nın gözlerinin kan çanağı olmasına üzülüyor. Eh bir dönem sonlanırken, onun payına düşen de bu demek ki!
***
Umut mu? Şımarık Avrupa’ya doktor ve malzeme gönderiyor Küba. Sanayisinin 22 ilacı tüm dünya için üretmeye hazır olduğunu söylüyor. Kapitalizm nedir biliyor musunuz: Kanser ilacını simitten ucuza satan Küba’ya, bunu yaptığı için tecrit uygulanmasıdır. Savaşta evladının ölümünü sorgulayamayan analar yaratmaktır! (ENVER AYSEVER)
MASKE!
Gericilik: Yani dincilik, milliyetçilik “kapitalizmin” oyuncağıdır. İlkel korkularla, dürtülerle beslenir, insanı düşünmekten alıkoyar. Sabah akşam Tanrı’ya yakaran, şükreden insan; “kadere iman” adı altında sömürüye uygun hale gelir. Her inanç, patronlara/iktidarlara kullanışlı halk hazırlar. Başına gelenlere itiraz etmeyen insanlara kutsal kitap, bayrak vererek sömürmeye devam ederler. Asker çocuğunun cesedini elinde tutan anaya “vatan sağ olsun” dedirten budur. O ana, “Benim evladım niçin ömrünün baharında can verdi” diye sorsa düzen değişecektir. Kapitalizm, o anayı “savaşa hayır” diyen insanlara düşman eder!
***
En son yüz yıl önce görülen türde bir salgınla karşı karşıyayız. O zaman dünya bu kadar kalabalık değildi. Henüz küçülmemişti; bilgi bunca hızla akmıyordu. İnsanlar birbiriyle bu kadar yoğun, sıkı fıkı ilişki halinde değildi. Aniden patlayan salgın karşısında, kapitalizmin tüm ezberi bozuldu. Her olayı, sorunu yöneteceğini sanan küresel şirketler ve işbirlikçisi siyasal iktidarlar panik yaşıyor. Meğer bir sıkımlık canı varmış kapitalizmin!
Hani ulus devletlerin sonu gelmişti? Hani AB dünyanın en büyük dayanışma organizasyonuydu? Hepsi çöp oldu. Liberal demokrasiler yerini otoriter düzenlere bırakacak, öyle görünüyor. Pek çok gelişmiş (!) ülkede güvenlikçi politikalar artıyor. Yeni bir faşizm arifesindeyiz. Dünyayı yöneten meczup liderlerin maskesini de düşürdü korona, kapitalizminkinin de!
***
Henüz evde dizi izleyerek, çekirdek çıtlatarak, tatil duygusunda vakit geçiren beyaz yakalılar; bu krizin en ağır faturasının kendilerine çıkacağının farkında değil. İşsizlik salgını apayrı biçimde belirecek. Dünya liderleri para babalarını korumak, kurtarmak için önlem alırken emekçinin, yani baldırı çıplakların hali ne olacak, belli değil. Bu virüsün yayılma biçimi, hızı ve herkesin kendi başının çaresine bakmak zorunda kalması, bize kapitalizmin tiksindirici yüzünü de apaçık gösterdi. Dünyanın her yanında din adamlarının iktidarı da çöktü. Kapitalizme uygun yaratılan dinler darmadağın oldu. Yeni bir döneme giriyoruz.
***
Bu tür durumlarda “tarihe tanıklık ediyoruz” diye avuttuk kendimizi. Tanıklıktan yorgunuz, başımıza gelenler yetmez mi? Daha az hareketli, kaygıdan uzak yaşam sürsek, soluk alsak olmaz mı? Her dakika değişen veriler, hepimizi ekranlara, sosyal medyaya kilitledi. Bilim insanları salt virüs hakkında uyarı yapmıyor, aklı başında olan herkes başta etik ölçüler olmak üzere, ilişki biçimlerinin değişeceğini, sınıfsal kavganın yeni bir sürece, boyuta taşındığını görüyor. Biz de faturasını ödeyeceğiz elbette. Geri kalmış ülke olmanın tüm açmazlarını yaşayacağız. AVM yapmanın gelişmişlik sanıldığı ülkede, şimdi umreci yaşlılar çevik kuvvetle çatışıyor! Ne ironi ama...
***
Tatil planları yaparken eve mahkûm olan orta sınıf, şimdilik görece biraz daha olayın ayırdında. Geçen gün İç Anadolu’da bir şehirde “ucuzluk var” diye birbirini ezerek mallara saldıran gelir seviyesi düşük çevre ise henüz tam olarak durumun farkında değil! Başına gelecekleri “kader” sayıyor, üstelik de kalemin Tanrı elinde olduğundan emin. Oysa kimi gelecek öngörüsünde bulunan uzmanlar, büyük çöküş yaşanacağını, hazırlıksız ülkelerde toplu ölümler beklendiğini söylediler bile. Koronadan kurtulsanız açlıktan, işsizlikten öleceksiniz! Korona, nefessizlikten, boğarak öldürüyor insanları. Kapitalizm de öyle!
***
Sağlık Bakanı güzellemesi yapan naylon muhaliflerin haline bakarak durumu anlayabilirsiniz. Koca: Özel hastane sahibi bir patron. Kapısını çalıp muayene olmak isterseniz önce vezneyi gösterirler size. Hastanesine özel bakanlık genelgesi çıkarmış biri. Ankara Garı tahsisinden tutun, Atatürk Orman Çiftliği’nde edinilen arsalara dek, düzene uygun bir işadamı bakan! İyi olan nedir, nasıl bir süreç yönetmiştir ki, salgın hızla yayılmaktadır? Aklıma göçük altında kalan madencilerin yanına gidip açıklama yaparken “Bakın kaç gündür aynı gömlekleyim, değiştirmeye vaktim olmadı” diyen Bakan Taner Yıldız geldi. Cahil muhalifler Koca’nın gözlerinin kan çanağı olmasına üzülüyor. Eh bir dönem sonlanırken, onun payına düşen de bu demek ki!
***
Umut mu? Şımarık Avrupa’ya doktor ve malzeme gönderiyor Küba. Sanayisinin 22 ilacı tüm dünya için üretmeye hazır olduğunu söylüyor. Kapitalizm nedir biliyor musunuz: Kanser ilacını simitten ucuza satan Küba’ya, bunu yaptığı için tecrit uygulanmasıdır. Savaşta evladının ölümünü sorgulayamayan analar yaratmaktır! (ENVER AYSEVER)