12 Eylül’ün ülkücü faşist katili Cengiz Ayhan isim ve din değiştirdi
Mihri Belli’yi yaralayan, Bedri Karafakioğlu’nu ise öldüren ülkücü faşist Cengiz Ayhan, ismini ve dinini değiştirdi...
12 Eylül öncesi Prof. Bedri Karafakioğlu’nu öldüren, Mihri Belli’yi yaralayan ülkücü Cengiz Ayhan, İçişleri Bakanlığı’nın Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’na gönderdiği rapora göre adını “Ron Aaaron” yaptı, yeni dini de “Hristiyan” oldu.
İçişleri Bakanlığı’nın Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’na gönderdiği raporda, döneminin önde gelen bilim adamlarından Prof. Bedri Karafakioğlu’nu öldüren, Türkiye Emekçi Partisi Genel Başkanı Mihri Belli’yi ise yaralayan ülkücü Cengiz Ayhan’a ilişkin sürpriz bir bilgiye yer verildi. Raporda, 12 Eylül öncesinde çok sayıda adam öldürme, yaralama ve bombalama eylemlerine katılan Ayhan’ın adını “Ron Aaaron”, dinini de “Hristiyan” olarak değiştirdiği belirtildi.
Raporda, Cengiz Ayhan’ın suç dosyasına ilişkin şu bilgilere yer verildi:
Tarsus Cumhuriyet Savcısı Süreyya Eminsoy, Şahin Aydın, Metin Yıldırımtürk, Devrim Çelenk, Cuma Oruç, Suat Kaçar, Haluk Tandoğan ile Mesih Yörük’ün öldürülmesi. Sevcan Bilgisoy, Ömer Özdikici ve Rasim Kolcu’nun yaralanması.
İçel’de CHP ve DEV-LİS binaları ile Ateş Kıraathanesi’nin bombalanması, Mahmut Dağdeviren’e ait kahvehanenin bombalanması, Son Haber Gazetesi’nin bombalanması.
12 Nisan 1991 tarihinde yürürlüğe giren 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’ndan yararlanarak 6 Mayıs 1991’de Nazilli E Tipi Cezaevinden tahliye edilen Ayhan’ın o yılın ortalarında Almanya’ya gittiği belirtilerek, “Burada Ayşe Kaymakçı ve Ramazan Erol’u öldürmek suçundan 14 Nisan 1994 tarihinde Delmond Eyalet Mahkemesi tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldığı” belirtildi.
Raporda, Ayhan’ın 31 Ekim 1996’da Rheinbach Cezaevinde İnterpol irtibat görevlisi ile yaptığı görüşmesine ilişkin çarpıcı bilgiler de yer aldı. Tahliye olduktan sonra eski arkadaşlarıyla ilişkiye geçerek ideolojik mücadelesini sürdürmeye çalıştığını belirten Ayhan, 1991 yazında Gaziantep’te, adını ‘Binbaşı Hami’ diye verdiği bir subay ile birlikte PKK’ya karşı çalıştığını savundu.
Bursa ve Nazilli Cezaevlerinde cezasını çektiği sırada, Ülkücü hareket içerisindeki Doğuluların yeni bir oluşuma yöneldiklerini, böylece Hizbullah’ın ortaya çıktığını belirten Ayhan, kendisinin de Ülkücü hareket içerisinde olmasına rağmen bu örgüt hakkında bilgi almak amacıyla Hizbullah’a girdiğini söyledi.
Raporda, Ayhan’ın İnterpol görevlisine kendi el yazısıyla yazarak verdiği 12 Eylül öncesi işlenen bazı cinayetlere ilişkin iki sayfalık ifadesinde de, “Bu cinayetleri gerçekleştirmesi yolunda bize de bilgiyi adını açıklamayacağım bir parlamenter verdi. Ben ve iki arkadaşım bu olaylarla ilgili vicdan azabı duymaktayız. Çünkü belli amaçlar uğruna bu eylemleri gerçekleştirdiğimizi sanırken bilmeden bir başka ülkenin istihbarat örgütünün Türkiye birimlerinin elemanlarınca kullanıldığımızı anladım” dediği belirtildi. Raporun sonunda da, “Cengiz Ayhan isimli şahsın ismini daha sonradan ‘Ron Aaaron’ ve dinini ‘Hıristiyan’ olarak değiştirdiği anlaşılmıştır” notuna yer verildi.
12 Eylül öncesi Prof. Bedri Karafakioğlu’nu öldüren, Mihri Belli’yi yaralayan ülkücü Cengiz Ayhan, İçişleri Bakanlığı’nın Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’na gönderdiği rapora göre adını “Ron Aaaron” yaptı, yeni dini de “Hristiyan” oldu.
İçişleri Bakanlığı’nın Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’na gönderdiği raporda, döneminin önde gelen bilim adamlarından Prof. Bedri Karafakioğlu’nu öldüren, Türkiye Emekçi Partisi Genel Başkanı Mihri Belli’yi ise yaralayan ülkücü Cengiz Ayhan’a ilişkin sürpriz bir bilgiye yer verildi. Raporda, 12 Eylül öncesinde çok sayıda adam öldürme, yaralama ve bombalama eylemlerine katılan Ayhan’ın adını “Ron Aaaron”, dinini de “Hristiyan” olarak değiştirdiği belirtildi.
Raporda, Cengiz Ayhan’ın suç dosyasına ilişkin şu bilgilere yer verildi:
Tarsus Cumhuriyet Savcısı Süreyya Eminsoy, Şahin Aydın, Metin Yıldırımtürk, Devrim Çelenk, Cuma Oruç, Suat Kaçar, Haluk Tandoğan ile Mesih Yörük’ün öldürülmesi. Sevcan Bilgisoy, Ömer Özdikici ve Rasim Kolcu’nun yaralanması.
İçel’de CHP ve DEV-LİS binaları ile Ateş Kıraathanesi’nin bombalanması, Mahmut Dağdeviren’e ait kahvehanenin bombalanması, Son Haber Gazetesi’nin bombalanması.
12 Nisan 1991 tarihinde yürürlüğe giren 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’ndan yararlanarak 6 Mayıs 1991’de Nazilli E Tipi Cezaevinden tahliye edilen Ayhan’ın o yılın ortalarında Almanya’ya gittiği belirtilerek, “Burada Ayşe Kaymakçı ve Ramazan Erol’u öldürmek suçundan 14 Nisan 1994 tarihinde Delmond Eyalet Mahkemesi tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldığı” belirtildi.
Raporda, Ayhan’ın 31 Ekim 1996’da Rheinbach Cezaevinde İnterpol irtibat görevlisi ile yaptığı görüşmesine ilişkin çarpıcı bilgiler de yer aldı. Tahliye olduktan sonra eski arkadaşlarıyla ilişkiye geçerek ideolojik mücadelesini sürdürmeye çalıştığını belirten Ayhan, 1991 yazında Gaziantep’te, adını ‘Binbaşı Hami’ diye verdiği bir subay ile birlikte PKK’ya karşı çalıştığını savundu.
Bursa ve Nazilli Cezaevlerinde cezasını çektiği sırada, Ülkücü hareket içerisindeki Doğuluların yeni bir oluşuma yöneldiklerini, böylece Hizbullah’ın ortaya çıktığını belirten Ayhan, kendisinin de Ülkücü hareket içerisinde olmasına rağmen bu örgüt hakkında bilgi almak amacıyla Hizbullah’a girdiğini söyledi.
Raporda, Ayhan’ın İnterpol görevlisine kendi el yazısıyla yazarak verdiği 12 Eylül öncesi işlenen bazı cinayetlere ilişkin iki sayfalık ifadesinde de, “Bu cinayetleri gerçekleştirmesi yolunda bize de bilgiyi adını açıklamayacağım bir parlamenter verdi. Ben ve iki arkadaşım bu olaylarla ilgili vicdan azabı duymaktayız. Çünkü belli amaçlar uğruna bu eylemleri gerçekleştirdiğimizi sanırken bilmeden bir başka ülkenin istihbarat örgütünün Türkiye birimlerinin elemanlarınca kullanıldığımızı anladım” dediği belirtildi. Raporun sonunda da, “Cengiz Ayhan isimli şahsın ismini daha sonradan ‘Ron Aaaron’ ve dinini ‘Hıristiyan’ olarak değiştirdiği anlaşılmıştır” notuna yer verildi.