Eğitim Sen, "Pandemi Koşullarında Eğitim" araştırmasına göre eğitimcilerin yüzde 96.4’ü, "kalabalık sınıflara" dikkat çekerek, korona virüsü salgını sürerken okulların açılması halinde kendi ve ailesinin sağlığının tehdit altında olacağını söyledi...
Eğitim Sen, 2 bin 239 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği “Pandemi Koşullarında Eğitim” başlıklı araştırma raporunun sonuçlarını açıkladı.
Koronavirüs salgının devam ettiği süreçte 150’yi aşkın ülkede tüm kademelerde eğitim kurumlarının eğitim öğretime ara verildiğine dikkat çekilen raporda, 2020’nin ilk yarısında dünyada bir milyarın üzerinde öğrencinin yüz yüze eğitim ortamından uzaklaştığı kaydedildi.
Türkiye’de ise eğitime ara verilmesinden 18 milyonu aşkın öğrenci ile 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin etkilendiğine vurgu yapılarak, araştırma sonuçlarının eğitim sisteminin, okulların ve eğitim emekçilerinin pandemi koşullarında eğitime ne kadar hazır olduğunun görülebilmesi açısından belirleyici olduğu kaydedildi.
"Kalabalık sınıflar salgın riskini artıracak"
Eğitim sisteminin en önemli sorunlarından birinin “kalabalık sınıflar” olduğuna dikkat çekilen rapora göre ankete katılanların yüzde 43’ünün çalıştığı okulda sınıf mevcudu 20-30 arası, yüzde 36,4’ünün ise 30-40 arası. Diğer yandan okula servis ile ulaşım sağlayan öğrencilerin oranı da yaklaşık yüzde 85. Raporda bu durumun fiziki mesafenin korunması açısından ciddi risk barındırdığının altı çizildi.
Araştırmaya katılanların yüzde 70’i ders sürelerinin 20 dakika ile sınırlandırılması gerektiğini savundu. Ders süresinin ‘30 dakika’ olması gerektiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 28,5 oldu. Okulların yeterli alana sahip olmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 90‘ı bulurken eğitimcilerin yüzde 82,7’si de öğretmenler odasında da fiziki mesafenin korunması için yeterli alan olmadığını söyledi.
Eğitimciler de aileleri de tehdit altında
Raporda koronavirüs salgını sürerken okulların açılaması halinde kendisi ve ailesinin sağlığının tehdit altında olacağını düşünenlerin oranı da yüzde 96,4 olarak açıklandı. Katılımcıların yüzde 84,4’ü ise okullarda düzenli olarak dezenfekte ve temizlik yapılabilmesi için okul bütçesinin yetersiz olduğu görüşünde. Ayrıca ankete katılanların büyük bölümü okullarda ek personel çalıştırılması gerektiğini düşünüyor. Uzaktan eğitim sisteminin nitelikli olmadığını düşünen katılımcıların oranının yüzde 93’ün üzerinde olduğuna dikkat çekilen raporda, katılımcıların fikirleri şu şekilde ifade edildi:
"Uzaktan eğitim sadece pandemi dönemine dair istisnai bir eğitim olmalıdır. Uzaktan eğitim uygulaması kimi dersleri kapsayacak şekilde müfredatta yer almalıdır. Örgün eğitimden uzaktan eğitime geçişin koşulları oluşturulmalıdır. Uzaktan eğitim, eğitimin aracı olarak asla kullanılmamalıdır"
"Salgın bitene kadar okullar açılmamalı"
Raporda, okullar pandemi tehdidi ortadan kalkana kadar açılmamalı diyenler yüzde 48,1 iken, gerekli önlemler alınarak açılmalı diyenlerin oranı ise yüzde 29,9 olarak belirtildi.
Eğitim-Sen tüm bu araştırma sonucuna göre salgının devam ettiği süreçte okulların açılamasının öğrencileri ve öğretmenleri potansiyel hedef haline getireceğine dikkat çekerek, “MEB, eğitim iş kolunda örgütlü sendikalarla acilen bir araya gelmeli ve süreci Sağlık Bakanlığı, sendikalar ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi meslek örgütleri ile koordineli bir şekilde hareket ederek yönetmelidir. MEB’i salgın tehdidinin daha da arttığı koşullarda okulların açılması gibi tehlikeli adımlar atmaktan uzak durmaya çağırıyoruz” dedi. (SENDİKA.ORG)
Eğitim Sen, 2 bin 239 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği “Pandemi Koşullarında Eğitim” başlıklı araştırma raporunun sonuçlarını açıkladı.
Koronavirüs salgının devam ettiği süreçte 150’yi aşkın ülkede tüm kademelerde eğitim kurumlarının eğitim öğretime ara verildiğine dikkat çekilen raporda, 2020’nin ilk yarısında dünyada bir milyarın üzerinde öğrencinin yüz yüze eğitim ortamından uzaklaştığı kaydedildi.
Türkiye’de ise eğitime ara verilmesinden 18 milyonu aşkın öğrenci ile 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin etkilendiğine vurgu yapılarak, araştırma sonuçlarının eğitim sisteminin, okulların ve eğitim emekçilerinin pandemi koşullarında eğitime ne kadar hazır olduğunun görülebilmesi açısından belirleyici olduğu kaydedildi.
"Kalabalık sınıflar salgın riskini artıracak"
Eğitim sisteminin en önemli sorunlarından birinin “kalabalık sınıflar” olduğuna dikkat çekilen rapora göre ankete katılanların yüzde 43’ünün çalıştığı okulda sınıf mevcudu 20-30 arası, yüzde 36,4’ünün ise 30-40 arası. Diğer yandan okula servis ile ulaşım sağlayan öğrencilerin oranı da yaklaşık yüzde 85. Raporda bu durumun fiziki mesafenin korunması açısından ciddi risk barındırdığının altı çizildi.
Araştırmaya katılanların yüzde 70’i ders sürelerinin 20 dakika ile sınırlandırılması gerektiğini savundu. Ders süresinin ‘30 dakika’ olması gerektiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 28,5 oldu. Okulların yeterli alana sahip olmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 90‘ı bulurken eğitimcilerin yüzde 82,7’si de öğretmenler odasında da fiziki mesafenin korunması için yeterli alan olmadığını söyledi.
Eğitimciler de aileleri de tehdit altında
Raporda koronavirüs salgını sürerken okulların açılaması halinde kendisi ve ailesinin sağlığının tehdit altında olacağını düşünenlerin oranı da yüzde 96,4 olarak açıklandı. Katılımcıların yüzde 84,4’ü ise okullarda düzenli olarak dezenfekte ve temizlik yapılabilmesi için okul bütçesinin yetersiz olduğu görüşünde. Ayrıca ankete katılanların büyük bölümü okullarda ek personel çalıştırılması gerektiğini düşünüyor. Uzaktan eğitim sisteminin nitelikli olmadığını düşünen katılımcıların oranının yüzde 93’ün üzerinde olduğuna dikkat çekilen raporda, katılımcıların fikirleri şu şekilde ifade edildi:
"Uzaktan eğitim sadece pandemi dönemine dair istisnai bir eğitim olmalıdır. Uzaktan eğitim uygulaması kimi dersleri kapsayacak şekilde müfredatta yer almalıdır. Örgün eğitimden uzaktan eğitime geçişin koşulları oluşturulmalıdır. Uzaktan eğitim, eğitimin aracı olarak asla kullanılmamalıdır"
"Salgın bitene kadar okullar açılmamalı"
Raporda, okullar pandemi tehdidi ortadan kalkana kadar açılmamalı diyenler yüzde 48,1 iken, gerekli önlemler alınarak açılmalı diyenlerin oranı ise yüzde 29,9 olarak belirtildi.
Eğitim-Sen tüm bu araştırma sonucuna göre salgının devam ettiği süreçte okulların açılamasının öğrencileri ve öğretmenleri potansiyel hedef haline getireceğine dikkat çekerek, “MEB, eğitim iş kolunda örgütlü sendikalarla acilen bir araya gelmeli ve süreci Sağlık Bakanlığı, sendikalar ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi meslek örgütleri ile koordineli bir şekilde hareket ederek yönetmelidir. MEB’i salgın tehdidinin daha da arttığı koşullarda okulların açılması gibi tehlikeli adımlar atmaktan uzak durmaya çağırıyoruz” dedi. (SENDİKA.ORG)