Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Reviews

SHOW_BLOG

SOL Parti Konferansı toplandı: "Haramilerin saltanatını yıkacağız"

Ankara'da gerçekleşen 1. Olağan Konferansı’nda “devrimci demokratik bir cumhuriyet” için mücadele çağrısı yapan SOL Parti, 12 maddelik b...

Ankara'da gerçekleşen 1. Olağan Konferansı’nda “devrimci demokratik bir cumhuriyet” için mücadele çağrısı yapan SOL Parti, 12 maddelik bir sonuç metni yayımladı...


SOL Parti, 1. Olağan Konferansı’nı Ankara’da gerçekleştirdi. Pandemi koşulları nedeniyle sınırlı bir katılımla gerçekleştirildiği belirtilen konferansın ardından 12 maddelik bir sonuç metni yayımlandı.

Açılış konuşmasını yapan Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen bir yeniden kuruluş sürecinde olduklarını belirtip örgütlenme ve mücadele alanlarını genişleterek sürdüreceklerini söyledi.

“Laiklik olmadan sol olmaz”

“AKP ve MHP’den oluşan faşist iktidar bloku bırakın krizi çözmeyi bizatihi bu krizin yaratıcısı durumundadır” diyen İşleyen, fetihçi dış politikanın çöktüğü bir dönemde içeride de iktidarın şeriatçı bir azınlığın taleplerine kadar gerilediğini belirterek “cumhuriyetin ilerici birikimi”ne sahip çıkma vurgusu yaptı:

“Bu gerici akıma dayanmak zorunda kalan iktidarın yolun sonuna geldiği açıktır. Böyle bir dönemde laikliği savunmak, cumhuriyetin ilerici birikimine sahip çıkıp yeni bir cumhuriyeti kurmak için mücadele etmek gerekmektedir. Düzen muhalefetinin gerici akımlara ses çıkarmayarak oy alma stratejisi doğru değildir.”

“Laiklik olmadan sol olmaz. Laiklik mücadelesine sahip çıkacağız. Ülkede laikliğin ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu görmek gerekir. Sermaye politikalarını allayıp pullayan, emperyalist merkezlerin ihtiyaçlarına yanıt veremeye gönüllü olan, aydınlanma ve laiklik karşıtı dönüşümü sineye çeken bir anlayışla bu iktidarın ülkeyi getirdiği yozlaşma giderilemez.”

İşleyen seçim sürecine ilişkin de şu tespitte bulundu: “Muhalefet önümüze sandık kurulursa kazanırız düşüncesinde. Oysa toplum örgütlü olmadıkça sandık kurulana kadar tüm oyunun kuralları değişecektir. Bu konuda pasif bir siyasetin kazanma şansı yoktur.”

Çözümün parlamenter rejime dönüşte değil 12 Eylül’ün getirdiği bütün faşist yapının tasfiyesinde ve halk demokrasisinde olduğunu söyleyen İşleyen, “devrimci demokratik bir cumhuriyet” için mücadele çağrısı yaptı.

“Haramilerin saltanatını yıkacağız”

Konferansın “Haramilerin saltanatını yıkacağız” başlıklı 12 maddelik sonuç metni şöyle:

Bu rejim, halka karşıdır ve tek adam yönetimine dayalı ve halka karşı bu siyasal rejim derhal ortadan kaldırılmalıdır.

Emperyalizmle yapılmış bütün açık ve gizli antlaşmalar iptal edilmeli, NATO gibi emperyalist ittifaklardan çıkılmalı, başta İncirlik olmak üzere yabancı üsler kapatılmalıdır.

Yeni siyasal zemin, mutlaka ve mutlaka laiklik temeli üzerinde, tarikatların ve dinsel cemaatlerin etkisizleştirildiği bir anlayışla kurulmalıdır.

Kürt sorununun barışçıl bir temelde ve halkın özlemlerine yanıt verecek demokratikleşme ye dayanarak çözülmesi gereklidir. Sorunun çözümünde silahlardan arınmış bir barışçıl süreç devreye sokulmalıdır.

Bütün bir ekonomi, rant ekonomisinden katılımcı merkezi planlamaya dayalı ekolojik tahribatı ve doğanın metalaşmasını engelleyen bir üretim ekonomisine geçiş perspektifiyle baştan aşağı yenilenmelidir.

Ekonomik krize karşı halkı savunacak acil tedbirler alınmalı; asgari ücret ve temel gıda maddeleri vergi dışı tutulmalı, kıdem tazminatı gaspına son verilmelidir.

Eğitim her düzeyde parasız olmalı, özel eğitim kurumları kamulaştırılmalıdır. Tüm tarikat ve gerici vakıfların okullardaki etkinliklerine son verilerek, eğitim sistemi bilimsel ve laik bir temelde yeniden yapılandırılmalıdır.

Sağlık hizmeti herkese eşit, parasız, nitelikli, ulaşılabilir olmalı kamu eliyle sunulmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerine yeterli kaynak aktarılmalıdır.

İşsizlik, diplomalı işsizlik ve esnek ve geçici çalışma girdabında boğulan gençler için istihdam alanları oluşturulmalı, herkesin eğitimini aldığı mesleği yapabileceği bir sistem oluşturulmalıdır.

Şiddete maruz bırakılan, yaşamları çalınan kadınların can güvenliğinin sağlanması, erkek şiddetine son verecek önlemlerin alınması son derece acildir. 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi, hiçbir bahaneye yer bırakmayacak şekilde uygulanmalıdır.

Gezegeni yok olmaktan kurtaracak, kapitalizmin kâr hırsına ‘dur’ diyecek her türlü önlem alınmalı bunun için mücadele edilmelidir.

Halkın sağlıklı ve ucuz gıdaya erişimini sağlayacak olan ve halkın gıda sistemi Gıda Egemenliği’ni kurmak için mücadele edilmelidir.

Hiç yorum yok

EKONOMİ/PARA/PİYASA