Türk Tabipleri Birliği, bugün itibarıyla; covid-19 noktasındaki vaka sayısının, pandemiden ilk defa söz edilmeye başlandığı Mart ve Nisan ...
Türk Tabipleri Birliği,
bugün itibarıyla;
covid-19 noktasındaki vaka sayısının,
pandemiden ilk defa söz edilmeye başlandığı
Mart ve Nisan aylarındaki vaka sayısının
tam dört katına ulaştığını,
özellikle de İstanbul, Ankara ve İzmir'de
işlerin artık zıvanadan çıktığını,
hastanelerdeki doluluk oranlarının
facia boyutlarında olduğunu,
bu ve benzeri gerçeklikler nedeniyle de
kısa vadede
15 - 20 gün süreyle
eve kapanma önleminin gerektiğini,
bu yapılmazsa,
bu ülkenin,
bu işin altından kalkamayacağına işaret eden
açıklamalar yapıyor.
*
Türk Tabipleri Birliği'nin;
bu ülkenin, bu işin altından kalkamayacağına
hem de bas bas bağırarak dikkat çekmeye çalışmasını,
yalnızca eve kapanma önleminin getirilip getirilmeyeceğiyle ilişkilendirmek
kanımızca eksiktir.
Çünkü
eve kapanma önlemi
meselenin atılacak adımlar noktasında
belki de en can alıcı noktasıdır
ama tek başına kendisi değildir.
Bütünün diğer parçalarını tek tek sıralamak istemiyoruz.
Çünkü artık hepsini biliyorsunuz zaten.
Kısaca ve kestirmeden konuşmamız gerekiyor artık.
*
Belki çok karamsar bir tespit olacak ama
dile getirmek gerekiyor ki,
bu işin altından kalkmak
bu ülke için
artık kaçırılmış bir trendir.
Kaçırılmış bir trendir,
çünkü, iktidarın ve devletin
bu treni kaçırmayacak en ufak bir gücü dahi yoktu,
hiç bir zaman da olmadı!
Trenin kaçırılmış olması bu anlamda bir sonuçtur.
Gelinen noktada,
böyle bir pozisyonda sıkışıp kalmış bir iktidar için kaçınılmaz bir sonuç.
*
- Pandeminin en başında,
halka destek sunmak yerine,
iban numarası vermeyi
bir önlemmiş gibi pazarlamaya çalışan bir yönetim erki...
- bir maske dağıtma işini bile beceremeyip
yüzüne gözüne bulaştıran
ve bunu da gözlerden kaçırmak için takla üstüne takla atan bir yönetim erki...
- en başından bugüne kadar
yani neredeyse 7 ay boyunca,
hastaneye yatırılan hasta sayısını
vaka sayısıymış gibi ilan eden bir yönetim erki...
- bu ve benzeri gerçekleri halka açıklayan
üstelik de Mart ayından bu yana
hani deyim yerindeyse
deliler gibi çalışan
doktoru,
profesörü,
hemşireyi
gözünü bile kırpmadan,
vicdan sınırlarını,
hatta ahlak sınırlarını da zorlayarak
terörist ilan edebilen bir yönetim erki...
elbette ki treni kaçıracaktı.
*
Yönetme anlamında,
şu an için
sadece ve sadece
ve çaresizce
ve hatta inanın ki hasretle
"sürü bağışıklığı" bekleyen iktidar
bu bekleme süresini de
size, bize, hepimize söylediği
gerçek dışı sözcüklerle doldurmaya uğraşıyor.
*
Türk Tabipleri Birliği
aylardır
"YÖNETEMİYORSUNUZ, ÖLÜYORUZ" diyor.
Doğru söylüyor.
Örgütlenmez ve karşı çıkmazsak
elbette ki ölürüz.
Ölüyoruz zaten!
Sevgiyle, dirençli ve uyanık kalın (HAYRİ GÜNEL)
Hiç yorum yok