1,7 tonluk kokain operasyonlarından dikkat çeken ayrıntılar: Muz ithalatı, Ekvador, Puerto Bolivar Limanı... Türkiye’de yılda en fazla 1,95 ton kokain ele geçirilmişken sadece geçen hafta Mersin Limanı’ndaki iki operasyonda 1,76 ton kokain yakalandı. Kokainler her ikisi de Ekvador’dan yola çıkmış muz konteynerleri içindeydi, her ikisi de Mersin Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren şirketlere geliyordu. İlk operasyonun yapıldığı geminin ise Ekvador’daki Puerto Bolivar Limanı’ndan yola çıktığı belirlendi. Söz konusu limanın işletmecisi Türkiyeli bir şirket...
Suç örgütü lideri Sedat Peker’in kokain ticaretine dair iddiaları ardından Türkiye’de art arda gelen uyuşturucu operasyonları dikkat çekiyor. Son bir haftada Mersin Limanı’nda, ikisi de Ekvador’dan muz yüklü konteynerler içinde gelen toplam 1,7 ton kokain ele geçirildi.
Türkiye’de şimdiye kadar ele geçirilen yıllık kokain miktarının 2020’de en yüksek seviyesi olan 1 ton 954 kilograma ulaştığı düşünüldüğünde sadece Mersin Limanı’nda bir haftada ele geçirilen kokainin ne denli büyük bir miktar olduğu daha berrak biçimde anlaşılabilir.
Operasyonlara ilişkin ayrıntılar ortaya çıkmaya başlarken konu daha da dikkat çekici bir hal alıyor.
İKİSİ DE AYNI BÖLGE’DE
Sözcü’den Ali Ekber Şen’in haberine göre, ithal edilen muzların iki alıcısı bulunuyor ve şirketlerin ikisi de Mersin Serbest Bölgesi’nde yer alıyor.
İlk operasyonda ele geçen kokainle ilgili muz ithalatçısı şirketin ortak ve çalışanlarının da aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklandı. Yine muz kolileri arasında bulunan 463 kilo kokain ile ilgili de 3 kişi gözaltına alındı.
TAKİP EDİLİYORLAR
İlk operasyonda Liberya bayraklı MSC Çapuciner Uluslararası Denizcilik Örgütü (İMO) 9210086 numaralı gemide konteynırın orta kesiminde bulunan kokain çantalarında 2 adet uydu takip sistemi GPRS cihazı bulundu. Bu cihazla kokainin rotasının hem satıcısı hem de alıcısı tarafından uydudan an be an takip edildiği ifade edildi.
MUZLAR ŞİRKETE TESLİM EDİLDİ
Soruşturma kapsamında 1 ton 300 kilo kokainin içinde bulunduğu muzun ithalatçısının Mersin Serbest Bölgesi'nde faaliyet gösteren Öz Şimşekler Gıda İç ve Dış Tic. San. Ltd. Şti. olduğu belirlendi.
İhbar sayesinde yakalanan kokain ardından Ekvador'dan ithal edilen muzun sahibi şirkete yönelik operasyon düzenlendi. Mersin Serbest Bölgesi'nde faaliyet gösteren şirketin sahipleri Nimet Ş., Halil İbrahim Ş. ile Mesut S., Rojbin S. ve Erdal Ş. yakalandı.
Şirketin para trafiği ile ilgili olarak muhasebe kayıtları ve bilgisayarlarına da el konuldu. Mahkemeye çıkartılan zanlıların ele geçirilen kokain ile bir ilgilerinin olmadığını, sadece ithal edilen muzun kendilerine ait olduğunu yönünde ifade verdikleri öğrenildi. Kokain çıkan muz şirkete teslim edilerek ithalat gerçekleşti.
Muz konteynerinin Mersin Limanı'ndan Serbest Bölge koridoru üzerinden buradaki antrepoya indirileceği belirlendi. Kokainin de Serbest Bölge üzerinden piyasaya ya da alıcılarına henüz ortaya çıkartılmayan bir yöntemle sürüleceği iddia ediliyor.
İKİNCİ GEMİ DE EKVADOR’DAN
463 kilogram kokainin yakalandığı ikinci gemi de Ekvador'dan yola çıktı. Portekiz bayraklı Uluslararası Denizcilik Örgütü (İMO) 8104565 numaralı Amanda isimli gemide yer alan muzların alıcısının yine Mersin Serbest Bölge'de faaliyet gösteren Alyans Dış Ticaret şirketi olduğu saptandı. Şirketin Serbest Bölge içinde bulunan merkezinde arama yapılırken, muhasebe kayıtları da inceleme kapsamına alındı. 463 kilogram kokainin bulunduğu ithal muz şirketinden 3 kişi gözaltına alındı.
YILPORT’A AİT LİMAN’DAN YOLA ÇIKTI
İkinci operasyonda gelen geminin hangi limandan yola çıktığına dair bir bilgi henüz bulunmuyor.
Ancak ilk operasyonda ele geçirilen 1 ton 300 kilogramlık kokain yüklü konteynerlerin Ekvador’da bulunan Puerto Bolivar Limanı'ndan yola çıktığının belirlendiği öğrenildi.
Söz konusu limanı bir Türkiyeli şirket işletiyor; Yılport Holding.
Ancak bu, Yılport limanlarının kokain yakalamalarına konu olduğu ilk vaka değil.
Geçtiğimiz aylarda Panama polisi, Ekvator'un Puerto Bolivar Limanı’ndan Mersin Limanı’na gönderilen konteynerin içinde 616 paket kokain ele geçirmiş, ele geçirilen uyuşturucunun varış noktası Mersin Limanı olması yeni rota tartışmalarının alevlenmesine neden olmuştu.
Yılport Holding’in adı, geçen yıl Ağustos ayında, Kocaeli Dilovası’ndaki Yılport Limanı’nda yakalanan 540 kilo kokain ile de gündeme gelmişti. Bu kokainin ise Brezilya çıkışlı olduğu öğrenilmişti.
Bu kokain 22 Mayıs'ta yapılan aramada bulunmamış, 25 Mayıs'ta Gümrük Bölge Müdür Vekili'nin talimatıyla yapılan ikinci aramada tespit edilmişti.
ŞİRKETTEN AÇIKLAMALAR
Panama’daki yakalama ardından Yılport Holding’ten konu hakkında yapılan açıklamada Puerto Bolivar Limanı’nda kendilerinin mal alım satımı yapmadığı, içi dolu konteynerin mühürlü bir şekilde limana alındıktan sonra gümrük ve emniyet teşkilatlarının kontrolünden geçtiği ve akabinde gemiye yüklendiği belirtilmişti.
Şirket olarak sorumluluklarının sahiplerinin limanlarına getirdiği malları gemiye yüklemek ve limana ulaşan gemilerden kargo boşaltmakla sınırlı olduğu kaydedilen açıklamada yasa dışı madde ve kaçakçılık konusunda sicili kabarık olan Latin Amerika’daki limanlarda suç örgütlerinin bu tür girişimlerde bulunduğu ancak şirketin limana yaptığı yatırımlarla bu faaliyetleri azalttığı söylenmişti.
Açıklamada “ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi’nin (DEA) yayımladığı raporlarda, Puerto Bolívar Limanı’nın Yılport Holding işletmesine geçtiği 2016 yılından beri, limanda yakalanan uyuşturucu miktarının 9 kat arttığı belirtilmektedir” denilmişti.
Sözcü gazetesinden İsmail Saymaz'ın sorularına yanıt veren Yilport Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım da, "Diyelim ki siz muz ticareti yapıyorsunuz. Uyuşturucu sizin değil, haberiniz yok. Uyuşturucu mafyası öyle çalışıyor ki, muz konteynırının içinde kokain olduğunu biliyor. Çalışanlara para veriyor, malları yükletiyorlar. Konteynır boşaltılırken, uyuşturucu alınıyor" demişti.
Ekvador, dünyanın en büyük muz ihracatçısı. Bütün dünyadaki muz ihracatının 4'te 1'i Ekvador'dan yapılıyor.
PEKER’İN İDDİALARI
Sedat Peker'in 7'nci videosunda da uluslararası arenada uyuşturucu trafiğinden ve Mersin’den bahsedilmişti. Bu uyuşturucunun teslim edileceği adres ve yeterli soruşturma yapılıp yapılmadığı konusunda da tartışmalar yaşanmıştı.
Peker, eski Başbakan Binali Yıldırım’ın kokain ticaretinde rol aldığına dair bazı iddialarda bulunmuş, Yıldırım cephesi iddiaları reddetmişti.
YENİ ROTA TÜRKİYE
Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, geçen ay sosyal medya hesabı üzerinden kokain bakımından Türkiye üzerinden Avrupa ve Asya’ya yeni bir rota oluştuğu açıklanmıştı.
Yine Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından yayımlanan 2020 Türkiye Uyuşturucu Raporu’nda da, yeni rotaya ilişkin şu ifadeler yer aldı:
2017 yılından itibaren birimlerimiz tarafından önceki yıllara göre rekor düzeylerde gerçekleştirilen yakalamalar ülkemizin Güneydoğu ve Doğu Avrupa’ya hedefli kokain kaçakçılığında artan bir şekilde transit ülke olarak kullanıldığının önemli bir göstergesidir.
AB Ülkelerinde 2017 yılında yapılan yüklü kokain yakalamalarının, suç organizasyonlarını kokainin Avrupa’ya transferinde Türkiye üzerinden yeni bir rotaya sevk ettiğini düşündürmektedir.
ÖZELLEŞTİRME YAPILAN LİMAN
Bu arada yeni uyuşturucu rotasında yer aldığı öne sürülen liman, 11 Mayıs 2007 tarihinde T.C.D.D. Mersin Liman İşletmesi tarafından 36 yıllığına Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş.’ye (MIP) devredildi.
2017 yılında hissedarları arasına Avustralyalı Fon Şirketi IFM'in katıldığı Mersin Uluslararası Limanı (MIP), Ankara, Gaziantep, Kayseri, Kahramanmaraş, Konya gibi Türkiye'nin sanayileşmiş kentleri ile Suriye ve Irak ülkelere, demiryolu ve karayoluyla bağlı. Türkiye'nin ihracat ithalat hacminin önemli bir kısmını karşılayan MIP, yıllık elleçlenen toplam yük miktarıyla ve mevcut geri sahasıyla Türkiye'nin en büyük limanı olma özelliğine sahip.
Bir haftada 1,7 ton uyuşturucu ele geçirildi: Kokainin kanıtı var inceleme yok! Mersin Limanı’nda yaklaşık yarım ton kokain ele geçirildi. Son bir hafta içinde aynı yerde ele geçirilen uyuşturucu miktarı 1,7 tona ulaştı. Gazeteci-Yazar Timur Soykan, “İpucu var ama araştırma yok” diyor...
Son dönem uyuşturucu trafiğinin yeni rotası haline geldiği belirtilen Türkiye’de peş peşe yüksek miktarda kokain ele geçiriliyor. Geçen hafta Mersin Limanı’nda Ekvador’dan gelen 1,3 tonluk kokainin ardından dün yine Ekvador’dan yola çıkan muz konteyneri içinde 463 kilogram kokain bulunduğu tespit edildi. Limanda bir haftada ele geçirilen kokain miktarı 1,7 ton oldu. Geçen hafta yakalanan 1,3 ton uyuşturucunun Brezilya bağlantılı olduğuna dikkat çeken Gazeteci-Yazar Timur Soykan, Avrupa’daki operasyonların ardından uyuşturucu sevkıyatının yeni rotasının Türkiye olduğunu söylüyor.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Mersin Limanı'nda bakanlığına bağlı Gümrük Muhafaza ekiplerinin çalışmaları neticesinde 463 kilogram kokain ele geçirildiğini aktararak, "Görevlerini başarıyla yerine getiren Gümrük Muhafaza ekiplerimizi tebrik ediyorum. Zehir tacirlerine asla geçit vermeyeceğiz" ifadesini kullandı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, kısa süre önce Mersin'de bir limanda gerçekleştirilen operasyonla 1 ton 300 kilogram uyuşturucu ele geçirilerek ülke tarihinin en yüksek miktarlı kokain yakalamasına imza atıldığı anımsatıldı.
2020’DE ELE GEÇİRİLEN MİKTAR İKİ TONA YAKIN
Anadolu Ajansı’nın 19 Ocak 2021 tarihli haberine göre, ‘güvenlik kaynakları’ 2020’de toplam 1 ton 954 kilo kokain yakalandığını bildirmişti. Habere göre, “Uyuşturucuyla mücadele birimlerinin, 2020'de yaptığı operasyon sayısı, yakaladığı şüpheli ve ele geçirdiği uyuşturucu madde miktarlarında Cumhuriyet tarihi rekorunun kırıldığı belirtilmişti.”
Geçen ay Panama’da varış noktası Mersin Limanı olan bir konteynerde muz kutuları içine saklanmış 616 paket kokain ele geçirilmişti. Kokain yüklü konteynerin çıkış noktası olan Güney Amerika ülkesi Ekvador’daki Puerto Bolivar Limanı’nın Türk şirketi Yılport Holding’e ait olduğu öğrenilmişti. Yılport Holding’in adı, geçen yıl ağustos ayında, Kocaeli Dilovası’ndaki Yılport Limanı’nda yakalanan 540 kilo kokain ile de gündeme gelmişti. Bu kokainin ise Brezilya çıkışlı olduğu öğrenilmişti.
İPUCU YAKALANDI SESSİZLİK SÜRÜYOR
Türkiye’de önceden yılda ortalama bir buçuk ton uyuşturucu ele geçirilirken şimdi tek sevkıyatta bu rakamlara ulaşıldığına değinen Soykan, “Türkiye bu haliyle bir Güney Amerika haline dönmüş durumda, hatta orası için bile bu rakamlar oldukça kayda değer. Avrupa’da 2017’den bu yana 10 tondan fazla yakalanan kokainin ardından anlaşıldı ki bu ticareti yapanların kullandığı gizli yazılımlar ve haber alma teknikleri var. Bunlar çözüldü, bir milyar mesaj deşifre edildi. Orada Hollanda ve Belçika limanları üzerinden dönen bu iş tespit edilince yeni bir rota arayışı ortaya çıktı” diyor.
Türkiye’de Afganistan’dan gelen uyuşturucuyu Avrupa’ya taşıyan hazır bir rotanın olduğunu da hatırlatan Soykan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu rotayı kullanarak hem Ortadoğu’ya hem de Avrupa’ya sevkıyatın merkezi Türkiye oldu. Mersin limanı’nda yakalanan 1,3 ton uyuşturucunun Brezilya’da büyük uyuşturucu baronu Sergio Roberto de Carvalho’ya ait olduğu Brezilya basınında yer aldı. Burada bir ipucu yakalandı ancak maalesef bunların üzerine gidilmiyor. Kolombiya’dan Türkiye’ye gelecek 5 ton kokainle ilgili sessizlik de hâlâ sürüyor.”
Kim bu baronlar? Türkiye’de yılda 1,5 ton kokain yakalanırken geçen hafta Mersin Limanı’nda tek seferde 1,3 ton kokain ele geçirildi. Türkiye’nin yeni bir kokain rotası olduğuna şüphe yok. Peki, Türkiye’de devasa sevkıyatları organize edenler kim? Hiç iz bırakmıyorlar mı?
Dünyanın en önemli eroin güzergâhında olan Türkiye’nin aynı zamanda bir kokain rotasına dönüştürüldüğünü bir kez daha gözler önüne seren çok önemli bir gelişme geçen hafta yaşandı.
Çiçeği burnunda Ticaret Bakanı Mehmet Muş operasyonu duyurdu.
16 Haziran 2021 günü Mersin Limanı’ndaki gümrük muhafaza ekipleri, Ekvador’dan gelen bir gemide muz yüklü konteynerler içinde 1,3 ton kokain ele geçirdi. Bu Türkiye’de kokain yakalamasında açık ara bir rekordu. 5 kişi gözaltına alındı.
Bu operasyonun önemini ve büyüklüğünü anlamak için istatistiklere bakmak yeterli:
Türkiye’de her yıl ortalama 3 bin olayda yaklaşık 1,5 ton kokain yakalanıyor. Yani Mersin’de tek seferde neredeyse bir yılda yakalanan kokain ele geçirildi.
Bu operasyon; Türkiye’nin Güney Amerika için bile önemli miktardaki kokainin yakalanabileceği bir ülke haline geldiğini gözler önüne seriyor.
1,3 ton kokain, ‘Derby’ isimli Slovenya merkezli gıda şirketinin Ekvador’dan gönderilen muz kolileri arasında bulundu. Independent Türkçe’den Cihat Arpaçık’ın haberine göre gemi Yılport Holding’in işlettiği Ekvador’daki Bolivar Limanı’ndan yola çıktı. Yılport Holding, Samsunspor’un başkanı da olan Yüksel Yıldırım’a ait. 6 Mayıs 2021’de Panama’da 616 paket kokain yakalanan ve son varış noktası Mersin Limanı olan gemi de Yılport’un işlettiği Bolivar Limanı’ndan yola çıkmıştı. Ayrıca 25 Ağustos 2020’de 540 kilo kokainin yakalandığı Kocaeli Dilovası’ndaki limanı da Yılport işletiyordu. Yüksel Yıldırım daha önce yaptığı açıklamada limanlara konteynerlerin mühürlü geldiğini, güvenlik güçleriyle her türlü önlemi aldıklarını ve bu kaçakçılıklardan kendilerinin sorumlu tutulamayacağını söylemişti.
İddiaya göre; geçen hafta 1,3 ton kokain yakalanan geminin konşimento belgesinde alıcı firma olarak Mersin’deki Özşimşekler Gıda Şirketi görünüyor. Adresi Mersin Serbest Bölge olarak görünen şirkette telefonlara yanıt verilmiyor. Şirketin genç yaştaki patronu; Halil İbrahim Ş. sosyal medya hesabında Ekvador’da havuzda pozlar verdiği görünüyor. Sayfasında ayrıca ‘Derby’ marka muzlar hakkında paylaşımları var. Sosyal medya hesabı üzerinden de irtibat kurmaya çalıştığım Halil İbrahim Ş.’den yanıt alamadım. Gözaltındaki 5 şüpheli arasında olup olmadığını bilmiyoruz.
Şunu belirtmeliyim: Bu tür sevkıyatlardan konteynerlerin alıcı firmasının ya da gümrük müşavirinin haberi olmayabiliyor. Bu sık karşılaşılan bir durum. Uyuşturucu kaçakçılarının bu konteynerlerin açılacağı yerlerde elemanları bulunuyor ve ‘mal’ı alabiliyorlar. Bu aşamada pek çok iz bırakıyorlar. Telefon kayıtlarının incelenmesi, tanık ifadeleri ve tabii ki istihbarat çalışmalarıyla suç örgütlerinin mensupları tespit edilebiliyor. Bu dev sevkıyatın kaçakçıları konusunda ne kadar yol alındığı konusunda henüz bir açıklama yok.
Ancak şu kesin: Ülkenin üzerinde kokain kaçakçılığının kara bulutları uzun süredir dolaşıyor.
9 Haziran 2020’de Kolombiya’da son varış noktası Mersin Limanı olan bir gemide 5 ton kokain yakalanmasıyla Türkiye’deki kaçakçılığın boyutlarını gördük. Belli ki bu kirli ve milyarlarca dolarlık çarktan uzun süre haberimiz olmadı. Türkiye’nin Güney Amerika ölçütlerinde kokain yakalamaları yapılan bir ülkeye dönüşmesi elbette uzun zaman almıştır.
Şunu aklımızda tutalım: Kaçakçılar, böylesi büyük sevkıyatlara on milyonlarca dolar yatırıyor ve yakalanması halinde bu parayı kaybediyorlar. Ağların kurulduğuna, bağlantıların sağlamlığına, yolun kendileri için güvenliği olduğuna emin olmadan büyük risklere girmiyorlar. Yani Türkiye’de tonlarca ‘mal’ı Avrupa ve Ortadoğu’ya ulaştıran, daha önce defalarca küçük ölçekte mallar ile kendini kanıtlamış, güven kazanmış suç organizasyonları var.
En önemli soru burada ortaya çıkıyor:
Uluslararası kokain ticaretinin Türkiye’deki baron ya da baronları kim?
Güney Amerika’daki karteller, Avrupa ve Ortadoğu’daki alıcılar ile irtibat kuran, çok büyük paralara sahip bu kişiler hakkında hiç istihbarat elde edilemiyor mu?
Tonlarca kokaini limanlar ya da diğer sınır kapılarından alan, yakalanmamak için çok büyük rüşvetler dağıtan, nakliye için çok sayıda kişi çalıştıran bu kişiler hiç açık vermiyor mu? Belki de en doğru soru: Bu zehir ticaretine kim göz yumuyor?
Bu konudaki soru işaretlerini, Kolombiya’da 5 ton kokainin yakalanmasından sonraki olaylar zinciri büyütüyor. Yaklaşık 1 yıl boyunca gazetecilerin sormasına karşın devlet derin bir sessizliğe gömüldü. Sedat Peker’in ifşalarında konuya gündeme getirmesinden sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuştu. Süleyman Soylu önce geminin Ambarlı Limanı’na geleceğini söyledi, daha sonra Mersin Limanı diye düzeltti. ‘Balkanlar Grubu’ diye belirsiz kişileri işaret etti. Bir yıl sonra nihayet Türkiye’de bir soruşturma olduğunu laf arasında geçirdi. Ancak açıklamalarında Kolombiya’nın yazılı bilgi vermemesini eleştirmişti.
Oysa daha önce benzer olaylarda Kolombiya hemen Türkiye ile bilgi paylaşıyordu. Kolombiya’nın Türkiye yerine Avrupa polisi Europol’e bilgi verdiği iddia ediliyor. ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi’nin (DEA) Kolombiya’daki uyuşturucu operasyonlarında çok etkili olduğu malum. Akla şu soru geliyor: Bu operasyonla ilgili bilgiler Türkiye’ye aktarılmıyor mu? Gizleniyorsa neden? Eğer bilgiler paylaşıldıysa bu derin sessizliğin nedeni nedir? (BirGün, Sözcü, Independent Türkçe) (METNİN BAŞLIĞI TARAFIMIZCA KONULMUŞTUR - GAZETE DEMOKRAT)