Sakarya'da 9 depremzede çocuğun, annelerinden alınarak müftülüğe ait olan, ancak işletmesi İsmailağa Cemaati'ne bağlı vakıf tarafından yürütülen bir yatılı Kuran kursuna verildiği ortaya çıktı.

Sakarya'da Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı MEKKE MESCİDİ HANİFE AKIN KURAN KURSU (Fotoğraf: Alican Uludağ / DW)

Maraş merkezli depremde babalarını yitiren ve Antep'ten Sakarya'ya getirilen dokuz yetim çocuğun Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olan ancak işletmesi İsmailağa Cemaati'ne yakın Sakarya Erenler İlme Hizmet Vakfı tarafından yürütülen Mekke Mescidi-Hanife Akın Kuran Kursu'na yatılı olarak verildiği ortaya çıktı. Vakıf yöneticisi, "Mahmut Ustaosmanoğlu'nun müridiyim" diyerek "Kurs binası bize ait. Bu çocukları, kalacak yerleri olmadığı için Sakarya Müftüsü bize yönlendirdi. Biz de çocukları koruma altına aldık. Eğitimini Diyanet ile biz veriyoruz" dedi. İl Müftüsü Hasan Başiş ise kursun Diyanet'in kontrolünde olduğunu, eğitimini kendilerinin verdiğini ancak kursun yemek ve temizlik işlemlerini bu vakfın yürüttüğünü kaydetti. 

11 ili vuran deprem bölgesinden çıkarılan bazı çocukların yetkililerin yalanlamasına karşın tarikatlara verildiği iddiası gündem olmuştu.

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre, Antep'te babalarını kaybeden dokuz çocuk, anneleriyle birlikte Sakarya'ya getirildi. Bu çocuklar, anneleri olmadan Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı'na ait bağlı Mekke Mescidi - Hanife Akın Kuran Kursu'na verildi. Burada barındırılan çocuklara aynı zamanda hafızlık eğitimi verildiği öğrenildi. 

Ancak görünürde Diyanet'e ait olan kursun, işletmesinin İsmailağa Cemaati'ne yakın Sakarya Erenler İlme Hizmet Vakfı tarafından yürütüldüğü öğrenildi.

TARİKAT MÜRİDİ DOĞRULADI

DW Türkçe'nin ulaştığı Adem adlı vakıf yöneticisi, bilgileri doğrulayarak "Sakarya İl Müftüsü Hasan Başiş bizi aradı, 'böyle böyle çocuklar var. Bunlara yer açar mısınız?' dedi. Biz de çocukları aldık. Çocuklara deprem nedeniyle travma geçirdiği için psikolojik destek almış. Biz de bu çocukları bir nevi burada koruma altına aldık. Kursta kalıyorlar. Dokuz tane çocuk var burada. İki tanesi annelerinin yanına gitti. Yedi tanesi burada" dedi. 

Çocukların Kuran kursunda geçici olarak kalacağını savunan Adem adlı görevli, "Zannedersem Antep'e dönecek bu çocuklar" diye konuştu. "Çocuklar neden annelerinin yanında kalmıyor" sorusuna Adem adlı tarikat üyesi, "Annelerinin yanında yer olmadığı için bize gönderildiler" yanıtını verdi. Deprem 15-20 kişiyle bölgesine gittiklerini belirten Adem, burada yemek dahil birçok hizmet verdiklerini söyledi.

'DİYANET İLE ORTAK AÇTIK, EĞİTİM DE VERİYORUZ'

Adem adlı vakıf görevlisi, bu kursu Diyanet ile birlikte ortak açtıklarını, kendi hocalarının yanı sıra Diyanet'in görevlilerinin de eğitim verdiğini savundu, "Bu bina bizim. Biz Diyanet'e gittik, beraber çalışalım dedik, tamam dediler. Diyanet'le hafız yetiştiriyoruz" ifadesini kullandı.

Kurs görevlisi, "Burası hangi tarikata bağlı" sorusuna "Mahmut Efendi cemaati. Ben de onun müridiyim" dedi.  

İsmailağa Cemaati, geçen haziran ayında hayatını kaybeden lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'nun adıyla da anılıyor.

YAZIŞMALAR ORTAYA ÇIKTI: DEVLET HİMAYESİNE VERİN

DW Türkçe, söz konusu çocuklar için tarikat mensuplarının yardım toplama çalışmasına ilişkin yazışmalara da ulaştı.

Adem adlı kişinin, eski asker arkadaşlarıyla birlikte oluşturduğu "Özel Ulaştırma" adlı Whatsapp grubuna "Selamünaleyküm arkadaşlar, Antep depremzede kardeşlerimizden dokuz tane yetim çocukları hafızlık kursumuza aldık, ihtiyaçlarına yardımcı olmak isteyen arkadaşlar derneğimizin resmi hesap numarasından olabilir" diye yazdı. Mesajın devamında Sakarya Erenler İlme Hizmet Derneği'nin hesap numarası paylaşıldı. 


Gruptaki bir kişi, "Devlet himayesine devir edin bu çocukları. Kimsesiz çocukları kimse istediği gibi alamaz" diye yazdı. Adem adlı kişi ise "Resmi olarak geldiler, İl Müftüsü gönderdi. Dileyen gelip yapacağını yapabilir, burada kimse kendi şahsına para istemiyor, saygılar" yanıtını verdi. Grupta yer alan başka bir kişi ise grubun para toplama amacıyla kullanılmasına tepki gösterirken "Bu gruplardan yardımlaşma vs karışmayalım. Çünkü bu ileride başımıza iş açacak. Herkesin inancı, vicdanı var" diyerek tarikat mensubuna tepki gösterdi.  

MÜFTÜ: EĞİTİMİ BİZ, İAŞEYİ VAKIF SAĞLIYOR

DW Türkçe, bu bilgiler üzerine araştırmasını Sakarya Adapazarı'nda sürdürdü.

Öncesinde kursa ait numarayı aradığımızda telefondaki kişi, "Kapalıyız, burası yatılı yurt değil" dedi. Kapıya geldiğimizde içerideki bir görevli, "Neden fotoğraf çekiyorsunuz" diyerek tepki gösterdi. Kurs yöneticisi ile konuşmak istediğimizi söylediğimizde "Müftü gelecek, onunla konuşun" diyerek kapıyı açmak istemedi. 

Bir süre uzaktan gözlemlediğimiz kursa takkeli, sakallı birçok kişinin girip çıktığı görüldü.

Bir süre sonra Sakarya Müftüsü Hasan Başiş de kurs binasının önüne gelerek sorularımızı yanıtladı. Müftü Başiş, "Burası Diyanet'e ait bir kurs ve bizim kontrolümüzde. Çocukların eğitimini ise biz veriyoruz. Bu bina, vakfa ait. Benzer birçok vakıfla böyle ortak Kuran kursları açtık. Onlar kursun yalnızca yemek, temizlik gibi hizmetlerini bu vakıf yürütüyor. İaşesini sağlıyor" dedi. 

"Bu vakıf görevlileri içeride çocukların bulunduğu alana giriyor mu?" sorusu üzerine Başiş, "Kesinlikle çocuklarla konuşmuyorlar" dedi. Ancak vakıf görevlisi Adem adlı kişi, eğitimleri Diyanet'in yanı sıra kendilerinin de verdiğini söylemişti. 

İl Müftüsü Hasan Başiş, "Çocuklar neden annelerinin yanında kalmıyor?" sorusu üzerine ise "Anneleri başka yerde kalıyor. Bu çocuklar 12 yaşından büyük olduğu için kadınların olduğu yerde kalmıyorlar. Benzer durumda olan 39 çocuk da başka yerde kalıyor" yanıtını verdi. 

Kurstaki çocukları görmek istediğimizi söylediğimizde İl Müftüsü içeri giremeyeceğimizi, toplantısının olduğunu belirterek sokaktan ayrıldı.

BAKAN YANIK 'TESLİM ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL' DEMİŞTİ

Geçen hafta da bazı depremzede ve refakatsiz çocukların tarikat yurtlarına yerleştirildiği iddiaları gündeme gelmiş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, "Çocuklarla ilgili çözüm önerilerinin sunulmasını, eleştiri ve öneri gelmesini önemli buluyorum. Ancak çocuk hassasiyeti üzerinden toplumu kışkırtmaya ihtiyaç yok. Devlet ve kamu olarak refakatsiz çocuğu derneğe, vakfa, herhangi bir yere teslim etmemiz, denetimi kişi ya da kuruluşa vermemiz söz konusu değil. O bahsi geçen haberle ilgili hemen gittik ilgili adreste inceleme yaptık. Çocuklar anneleri yanında" açıklamasını yapmıştı. (DUVAR)

Daha yeni Daha eski