Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Reviews

SHOW_BLOG

Sovyet Kürtlerinden bir aydınlık sayfa: 'Rönesans tablosunda bir fırça izi' (VİDEO)

Ekim Devriminin insanlık tarihine katkısını görmezden gelmem mümkün değil. Bu sadece tarihin tekerini ileriye çevirdiği ve insanların eşit v...

Ekim Devriminin insanlık tarihine katkısını görmezden gelmem mümkün değil. Bu sadece tarihin tekerini ileriye çevirdiği ve insanların eşit ve özgür bir dünyada yaşamasını sağladığı için kıymetli bir dönüşüm değil. Aynı zamanda insanlık tarihinin o güne değin gördüğü en ileri toplumun hayal değil gerçek olduğunu ya da başka bir ifade ile bu hayalleri gerçeğe çevirmenin mümkün olduğunu gösterdiği için de kıymetli bir dönüm noktası.


O bilinen ifade ile 1917 yaşanan Ekim Devriminden (Jülyen takvimine göre Ekim, zira takvimler 6 Kasımı 7 Kasım tarihine bağlayan geceyi gösterir) sonra artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır. 

1917 Ekim devrimi gerçekleştiğinde Kafkasya'da yaşayan Kürtlerin de hayatında ciddi dönüşümler oldu. Bazı aşiretlerin belli bir nüfusu, sınırın ötesinde kalırken bazıları Türkiye ve İran hattında kaldı. Yani kapitalist toplumda yaşamaya devam ettiler. Akrabalık ilişkilerini bir vesile koruyan ya da takibini süren Kürtlerden dinlerseniz bu hikayeyi "Onlar fabrikalar kurdu, muallim oldu, fezaya gitti ama biz kaz çobanı kaldık" dediklerine şahit olursunuz.

'Kürt tarihinin rönesansı'

Birçok araştırmacı ve tarihçi, Kürt tarihinin bu evresine "Kürt tarihinin Rönesansı" benzetmesi yapar. Bazil Nikitin'in araştırmalarında bir anekdot olarak karşımıza çıkan bu ifade aslında önemli bir mukayesedir. 

Geçtiğimiz gün Ermenistan Ulusal Arşivin'nden yayınlanan bir video bu tarihin ayrıntılarını takip etmemizi sağladı. 1947 yılında çekilen video bir tür Ermenistan Kürtleri belgeseli niteliğinde. Ermenice anlatılan videoda Kürtlerin Sovyetler Birliği'ndeki sosyalist topluma dair deneyimleri ve kazanımlarından söz ediliyor. Anadillerinde eğitim aldıkları ve diğer tüm uluslar gibi eşit haklara sahip oldukları bilinen Sovyet Kürtlerine dair aktarılan bilgiler neredeyse videodan 80 yıl sonra dahi heyecan verici ayrıntılar içeriyor. 

Anadilinde eğitim, tiyatrolar, kütüphaneler ve Mozart

Belgeselde Kürtlerin Ermenistan Sovyetindeki yaşamlarına dair kısa bir kesit sunuluyor. Bu 12 dakikalık kısa belgeselde Kürtlerin demografik durumundan söz ediliyor ve Ermenistan Sovyeti'ndeki Kürtlerin Lenin ve Stalin sayesinde "tasasız" yaşadıkları ifade ediliyor. 

Tarihte ilk kez anadilinde modern bir eğitim aldıkları belirtilen videoda ders kitaplarından, sözlüklerden ve gramer kitaplarından bahsediliyor. Bir köy hastanesinde (videoda Kırsal Hastane) Leningrad Tıp Fakültesi'nden mezun ilk Kürt doktorların istihdam edildiği ifade ediliyor. 

Filoloji ve etnoloji konusunda uzmanlaşan Kürtlere dair ayrıntıların verildiği bu belgeselde aynı zamanda işçiler ve yörenin yerel yöneticileri, sütçü bir kadın ile birlikte tiyatroya davet ediliyorlar. Videoda Mozart'tan sonat çalan genç Kürt ise aynı zamanda Kürtlerin de temsil edildiği Sovyet parlementosundaki temsilcinin kızı. Köydeki Lenin heykeli ve okullar ve Kürt kolhozlarında gündelik yaşamın izleri videoda yer alıyor. 

Yüksek lisans yaptığı vurgulanan Kürtlerin ilgilendikleri alan ise filoloji ve etnoloji. Kürt kültürünün akademik alanda araştırıldığı SSCB dönemi aynı zamanda Kürdoloji kürsüsüne en çok katkının da yapıldığı dönemlerden biri. Açılan kütüphanelerde ise tüm Sovyet Kürtlerinin külliyatının bir araya getirildiği vurgulanıyor. Ermenistan'da diğer halklarla birlikte barış içinde yaşadığı vurgulanan Kürtler için Moskova'daki parti okulunun da kapılarının açık olduğu ve orada Kürtlerin de eğitim aldıkları belirtiliyor. 

Kürtçe gazete, Kızıl Ordu'daki Kürtler ve Koçer Halayı

Videoda aynı zamanda Sovyetler Birliği'ndeki Kürt tarihinin önemli simaları da yer alıyor. Ermenistan Komünist Partisi'nin Kürt örgütlenmesinden sorumlu Kürtlerden Çetoye Xelil ve Kürtler için yayınlanan Reya Teze (Yeni Yol) gazetesi de videoda yer alıyor. Lenin'in ile kurduğu arkadaşlıkla bilinen Polatbekov ailesi, ünlü Kürt aydınlarından Wezire Nadiri, Heciye Cindi, Emine Evdal, Xelile Çaçan, Cesime Celil, ve 1945 yılında Berlin'e giren Kızıl Ordu askerlerinden biri olan Semend Siyabendov da video yer alıyor. 

Sahnede Cizre Beyi isimli oyun sahnelenirken videoda daha çok Ermenilerle anılan Koçer Halayına duran Kürtler seçimlerin sonucunu kutluyor.

Kürt tarihinin bu önemli dönemine dair birçok arşivde sosyalizmin Kürt kültürüyle etkileşiminin sonuçlarını görmek mümkün. Kürt tarihinin Rönesansı olarak tarif edilen yılların en güzel tablosu ve bu tabloda yer alan fırça izleri. İnsanlık eşit ve özgür olduğu bir dünyayı yaşadı ve deneyimledi. Daha aşağısı kurtarmayacak. (ÖZKAN ÖZTAŞ)

Hiç yorum yok

EKONOMİ/PARA/PİYASA