Vergiler, zamlar, ÖTV, faiz derken şimdi de KKM. Krizin faturasını halka yüklemeye devam eden iktidar itirazlara rağmen hayata geçirdiği KKM’yi kısıtlamaya çalışırken bedelini bir kez daha yurttaşlar ödeyecek...
Seçim sonrası ‘rasyonel zemine geçiş’ adı altında peş peşe atılan adımlarla günü kurtarmaya çalışan iktidar KKM'nin faturasını da halka yüklemenin peşinde. Merkez Bankası’nın (MB) kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasının tasfiyesine ilişkin aldığı kararın etkisi sürerken ilk işlem gününde bankacılık hisselerinde %4,21 kayıp yaşandı. Dolar 27,20 liraya kadar çıktı.
Seçim öncesi teşviklerle cazibe kazandırılan KKM 11 Ağustos itibarıyla 3 trilyon 358 milyar liraya kadar çıktı. Rekor girişlerin yaşandığı KKM’nin büyüklüğü toplam mevduatın %26’sına ulaştı. Getirisi dövize endeksli olmasına rağmen istatistiklerde TL mevduat olarak gösterilen KKM, TL mevduatların da %45’i kadar bir büyüklük oluşturdu.
HER KARAR AYRI SORUN
Merkez Bankası’nın son kararlarında öncelikle döviz mevduatına uygulanan zorunlu karşılık oranları artırıldı. İkinci olarak, bankaların menkul kıymet tesisi uygulamasında da değişiklik yapıldı. Değişikliğe göre, vadesi gelen kur korumalı mevduat hesaplarını standart TL mevduata dönüştürme hedefi getirildi. Dönüşüm hedefleri tutturulamazsa bankalar devlet tahvili almak zorunda kalacaklar. Yükselen enflasyon ortamında oldukça düşük olan tahvil almak yerine bankaların, müşterilerini ikna edecek bir mevduat faizi artışına gitmesi bekleniyor. Artan mevduat faizinin kredi faizine yansıyacağı da tahmin ediliyor.
KKM hesaplarıyla ilgili kontrollü çıkış sağlanmazsa ‘atom bombası’ etkisi yaratabileceğine ilişkin uyarılarda bulunuluyordu.
***
YÜKÜ HALKA ATTILAR
Seçimin üzerinden üç ay geçerken, geride kalan 90 günde, ekonominin dümenine geçirilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek başkanlığında ‘rasyonel zemine geçiş’ adı altında pek çok adım atıldı. Enflasyonist etki yaratarak faturanın halka kesilmesine neden olan bu kararlar şöyle;
•Torba Yasa ve ek bütçe çıkarıldı
•MTV’de çift ödeme kararı geldi
•KDV ve ÖTV artırıldı
•Faiz artırıldı
•Her gün yeni zamlar yapıldı
•KKM tasfiye edilmeye çalışıldı
KKM’NİN FATURASI YİNE HALKA ÇIKACAK
Doç. Dr. Baki Demirel, “KKM, ülkenin en önemli sorunlarından olan döviz tevdiat hesapları ve dolarizasyona karşın bir tampon olarak çıkarılmıştı. KKM’nin tasfiyesi durumunda döviz hesaplarına yönelim olacaktır. İlave sermaye kontrolü düşünülmüyorsa bu biraz çelişkili. Kur üzerinde ilave baskı yaratabilir” ifadelerini kullandı.
KKM’den çıkışın parasal sıkılaştırmayı amaçladığını kaydeden Demirel, “Aslında rasyonel politikaların, kamu bütçe disiplinin sağlanmasının bir parçası olarak KKM’nin tasfiyesi düşünülüyor. KKM’nin kamuya yük olduğu düşüncesinin politika yapıcılar tarafından da kabul edildiğini gösteriyor. Yapılan işin arkasında bu var” ifadelerini kullandı. Ekonomi yönetiminin enflasyonu düşürmek için iç talebi baskıladığına dikkat çeken Demirel, şöyle konuştu:
“Önce ücret artışlarının enflasyon nedeni olarak görülmesi ve baskılanması, harcama üzerinden vergilerin artırılması, faizlerin artırılması vs. Bunlar parasal sıkılaştırma ve talebi baskılama politikasının birer araçlarıydı. Şimdi KKM’nin tasfiyesi de böyle gözüküyor. Kur farkını Merkez Bankası karşılayacaktı. Bu da parasal genişleme olarak düşünüldü.”
ZİNCİRLEME ETKİSİ OLUR
Demirel, kurdaki artışın hayat pahalılığını artıracağını belirterek şunları ifade etti: “TL mevduata geçiş isteniyor fakat bunun bir kısmı döviz hesabı olarak geri gelecek. Kur artışının enflasyon etkisi de olacaktır. Bunu ne yapacaklar? Politika faizini artırmadan kredi ve mevduat faizini artırmak isteyecekler. Böylece kredi faizleri de artacak, bu da parasal sıkılaştırmanın diğer parçası. Kredi faizleri artar ve krediye erişim zorlaşırsa insanlar evlerini arabalarını satarlar. Sonuçları ne olacak, izleyeceğiz. Mevduat faizinin ve kredi faizinin yükselmesi belki birçok KOBİ’nin iflası demek, hanehalkının kredi borçlarını ödeyememesi demek. Bu da daha fazla yoksulluk demek. İlave kur ve vergi artışının enflasyona etkisi ne olacak? Arzın küçülmesinin enflasyona etkisi ne olacak. Neden yüksek enflasyonlu ülkeler aynı zamanda en yoksul ülkeler? Türkiye’de ücretlerde çok iyi artışlara ihtiyaç var.”
KKM büyüklüğü ağustos itibarıyla 117 milyar dolar seviyesine çıktı. Bu da toplam mevduatın yaklaşık % 25’ini oluşturuyor. Reuters, KKM karşılıkları için, TL’de seçim sonrası yaşanan değer kaybına bağlı olarak Merkez Bankası’nın Haziran ve Temmuz aylarında 11 milyar dolar ödediğini aktarıyor. Dövize çevrilebilir mevduat uygulamasının maliyeti Hazine tarafından karşılandı. Uygulamanın başladığı tarihten itibaren Hazine’ye toplam maliyeti 152 milyar lira oldu.
KONUT ATEŞ PAHASI ARSAYA, TARLAYA HÜCUM VAR
Ev ve konut fiyatlarının yanından geçilmezken tasarruf sahipleri arsa ve tarlaların oluşturduğu konut dışı gayrimenkule yöneldi. Buna göre ocak-temmuz arası 1 milyon 617 bin 812 adet gayrimenkul el değiştirdi. Bunların 675 bin 327'si konut, 942 bin 485'i büyük çoğunluğunu arsa ve tarlaların oluşturduğu konut dışı gayrimenkul. Konut dışı gayrimenkul satışları 2022'de 912 bin 448, 2021'de 742 bin 583, 2020'de 608 bin 353 olarak gerçekleşti.
Böylece toplam satışlar içerisinde konut dışı gayrimenkulün payı ilk kez yüzde 58,3'e ulaştı. Ajanslara konuşan uzmanlar, son dönemde konut dışı gayrimenkul satışlarında kırılan rekorun çarpıcı olduğunu söyledi.
MasterTürk Grubu Başkanı Gökhan Taş, ilk 7 ayda satılan toplam gayrimenkul sayısının 1,7 milyon adede yaklaştığını belirterek, bunun yaklaşık yüzde 59’unu ticari, arsa, tarla ve arazi gibi konut dışı satışların oluşturduğunu söyledi. Bu oranın tarihi bir rekor olduğunu dile getiren Taş, 3-4 yıl önce tam tersi bir tablo ile karşı karşıya olduklarını anımsattı. Taş, "Konut fiyatlarındaki artış ve özellikle ikinci el konutta ulaşılabilirliğin azalması, kredi maliyetlerinin yüksekliği ile deprem ve Kovid-19 sonrası arsa ve tarlaya ilginin devam etmesi bu rekoru getirdi" dedi. Gayrimenkul uzmanı Ahmet Büyükduman da konut satışlarındaki zayıflama eğiliminin sürdüğünü belirterek, buna etki eden yüksek fiyat ve düşük arz gibi konulardan bahsetti.
***
ŞEKERE 4 AYDA 11. ZAM
Şekere son dört ay içinde yüzde 46 zam gelirken motorin ise seçimin ardından tam yüzde 103 zamlandı. Şekere önümüzdeki ay yüzde 8 daha zam gelecek.
Türkşeker, son dört ayda şekere 11 kez zam yaptı. Böylece şekere son dört ayda yaklaşık yüzde 46 zam gelmiş oldu.
Mayıstan bu yana şekere dokuz kez zam yapan Türkşeker, katma değer vergisi (KDV) hariç kilogramı 24 lira olan toptan şeker satış fiyatına yüzde 4,2 oranında yeni bir zam daha yaparak fiyatı 25 liraya yükseltti.
Kampanya dahilinde indirimli şeker satışlarının 31 Ağustos 2023’te sona ereceğini duyuran Türkşeker, yüzde 4,2 zamlı oranıyla müşterilerinden ara sipariş toplamaya başladı.
YÜZDE 8 DAHA ZAM
BloombergHT’den İrfan Donat’ın haberine göre, şeker zammı bununla sınırlı değil. Türkşeker’in açıklamasından, indirimin 31 Ağustos’ta sona erince 1 Eylül itibariyle toptan şekerin kilogram fiyatı indirimsiz olarak KDV hariç 27 liradan satılacağı anlaşılıyor. Bu da aslında 10 gün içerisinde şekere yüzde 8 oranında yeni bir zammın yapılacağı anlamına geliyor. Böylece, son dört ayda şekere 11 kez zam yapılmış oluyor.
8 Mayıs’ta 18,5 lira bandındaki şekerin fiyatı, seçimden bir hafta sonra 5 Haziran’da yüzde 7,7 zamla 21 liraya çıkmıştı. Fiyatları eylül başında 27 liraya çıkartacak olan Türkşeker, şekere son dört ayda yaklaşık yüzde 46 zam yapmış olacak.
MOTORİNE DE ZAM
Öte yandan akaryakıt ürünlerine zam üstüne zam gelmeye devam ediyor. Sektör kaynaklarının verdiği bilgiye göre bugünden itibaren motorinin litre fiyatına 99 kuruş zam gelecek. Zamla birlikte motorinin litre fiyatı yaklaşık olarak İstanbul’da 37,85 TL’ye, Ankara’da 38,36 TL’ye, İzmir’de 38,54 TL’ye yükselecek.
Benzinin litre fiyatı yaklaşık olarak İstanbul’da 37,74 TL, Ankara’da 38,28 TL, İzmir’de 38,39 TL seviyesinde bulunuyor.
SEÇİM SONRASI %103 ZAM
14 Mayıs’taki seçim öncesinde litre fiyatı İstanbul’da benzinde 19,81 TL, motorinde 18,58 TL idi. Seçim sonrasında geçen yaklaşık üç ayda zam oranı benzinde yüzde 90,5, motorinde yüzde 103,7 oldu.
Seçim öncesinde döviz kurlarını rezerv satarak tutan ve vergi indirimleri yapan hükümet, seçimin hemen ardından kuru yükseltmiş ve tarihi vergi zamları yapmıştı. (BİRGÜN)