Jandarmanın sabah erken saatlerde Muğla’nın Milas ilçesindeki İkizköy mevkiinde bulunan Akbelen'i abluka altına alarak direnişçilerin al...
Jandarmanın sabah erken saatlerde Muğla’nın Milas ilçesindeki İkizköy mevkiinde bulunan Akbelen'i abluka altına alarak direnişçilerin alandaki eşyalarına el koyduğu ve nöbet alanına kimseyi sokmadığı belirtilmişti. Yaşam savunucuları müdahaleyle birlikte alandaki ağaçların kesilebileceği iddiasında bulunurken, Muğla Valiliği ağaç kesimi yapılmayacağını, izinsiz kurulan çadır ve konteynerlerin kaldırıldığını açıkladı. Acil destek çağrısı yapan Akbelen savunucularının ablukaya alınan ormanın yanında direnişe devam ettiği bildirildi.
Belgeselci Kazım Kızıl'ın aktardığına göre bu sabah Akbelen’deki çadırları söken jandarma, çadırların bulunduğu yere konteynerden bir karakol kurdu. İçeri girişlere izin verilmediğini aktaran Kızıl, İkizköylülerin alanı terk etmemekte kararlı olduğunu ve desteğe gelenlerin ablukaya alınan ormanın kenarındaki tarlada direnişe devam ettiğini bildirdi.
Limak ve İçtaş Holding’in ortak iştiraki olan YK Enerji, İkizköy yakınında bulunan linyit madenini genişletmek amacıyla tüm engellemelere ve tepkilere rağmen 24 Temmuz’da Akbelen Ormanı’nda ağaç kıyımına başlamıştı. Çok sayıda yaşam savunucusu ve İkizköylüler, nöbet alanını terk etmeyerek kalan ağaçları korumaya devam etmişti.
Valilik'ten gelen açıklamayı tarla sahibi yalanladı
Jandarmanın ablukası sonrası Muğla Valiliği tarafından yapılan açıklamada, alandaki tahliye işleminin “özel mülkiyet sahibinin başvurusu üzerine” olduğu belirtilmişti. Belgeselci Kızıl, söz konusu tarlanın sahibi olan Hasan Demir’in oğluna ulaştı. Demir, babasının 95 yaşında olduğunu, babasından aldığı bilgiye göre eve birkaç kişinin gelerek böyle bir talepte bulunduğunu ancak babasının bu talebi reddettiğini ve belgeyi imzalamadığını söylediğini aktardı. Ayrıca söz konusu iddia ile ilgili Milas Kaymakamlığı’na başvuruda bulunduklarını, iddianın belgelenmesini talep ettiklerini belirtti.
Bir kişi gözaltına alındı, alana karakol kuruldu
Yeşil Gazete'nin aktardığına göre, bugün, nöbet alanına jandarmanın girdiği ve sinyal bozucu (jammer) araçlarıyla iletişimin engellendiği duyuruldu. Nöbet alanındaki aktivist Bursa Su Kolektifi’nden Ahmet Tatar’la iletişim sağlanamadığı belirtildi. Avukat İsmail Hakkı Atal‘ın bildirdiğine göre Tatar, gözaltına alındı. Öte yandan Akbelen’deki çadırları söken jandarma, çadırların bulunduğu yere konteynerden bir karakol kurdu.
İkizköylülerden Nejla Işık, Aytaç Yakar ve Güler Döşeme, barikatı aşarak nöbet alanına girmeye çalıştığında kolluk güçleri tarafından engellendi. Alanda bulunan direnişçilerin eşyalarına da el konulduğu kaydedildi.
Ağaç kesimi endişesi
Aktivistler, nöbet alanının boşaltılmasının ardından burada bulunan ağaçların da katledilebileceğinden endişeleniyor. 31 Temmuz’da Muğla Valiliği tarafından yapılan açıklamada artık alandaki ağaçların kesilmeyeceği belirtilmişti.
Muğla Valiliği'nden açıklama: İzinsiz konteyner ve çadırlar kaldırıldı
Muğla Valiliği, Akbelen'de izinsiz kurulan çadır ve konteynerlerin kaldırıldığını bildirerek şu ifadeleri kullandı:
"İlimiz Milas ilçesi Akbelen Mevkiinde, Orman Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluğunda bulunan sahada ve özel mülkiyete konu olan arazide izinsiz olarak kurulan konteyner ve çadırlar, 6831 sayılı Orman Kanunu ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümleri çerçevesinde, özel mülkiyet sahibinin başvurusu üzerine Muğla Orman Bölge Müdürlüğü ve Milas Kaymakamlığı görevlileri tarafından güvenlik tedbirleri alınmak suretiyle kaldırılarak tahliye işlemleri gerçekleştirilmektedir.
Yeni ağaç kesimi iddiaları yalanlandı
Valilikten yapılan açıklamada jandarma müdahalesinin yeni bir ağaç kesimi olacağı iddiaları yalanlanarak, "Kamuoyunda ağaç kesileceğine yönelik iddialar ve haberler gerçeğini yansıtmamakta olup, yapılan çalışmalar izinsiz olarak kurulan yapıların kaldırılması ve tahliyesine yöneliktir. Ortaya atılan asılsız haber ve paylaşımlara itibar edilmemesi kamuoyuna saygıyla duyurulur." denildi. (T24-FOTOĞRAFLAR: KAZIM KIZIL-VİDEO:İKLİM ADALETİ KOMİSYONU)
Hiç yorum yok