İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar, HSK’ye gönderdiği şok bir yazıyla adliyedeki rüşvet çarkını anlattı. Başsavcı, yazıda uyuşturucu kaçakçılarının, yasadışı bahisçilerin, milyonlarca lira gasp edenlerin nasıl tahliye edildiğini ortaya koydu. Haberlere erişim engeli kararlarının para karşılığı verildiğini ifade etti ve HSK’ye şöyle yazdı: Yargı içinde oluşmaya başlayan çete ve çetecikleri yok etmeliyiz.

Türkiye’de yargıdaki kirlilik artık örtülemiyor. Dünyanın en büyük adliyesi olan İstanbul Anadolu Adalet Sarayı da bir süredir çok garip tahliye kararları ve rüşvet iddialarıyla çalkalanıyordu. Hatta tahliye kararlarına itirazların gideceği hâkimliklerin, mahkemelerin bile ayarlandığı, parası olanın cezaevinden kurtarıldığı konuşuluyordu.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar, bu iddiaların araştırılması için Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’na talimat verdi. Çok sayıda skandal karar hakkında tutanak hazırlandı. Başsavcı İsmail Uçar, rüşvet, iş takibi, aracılık, usulsüzlük iddialarını bir yazıya dönüştürdü ve 6 Ekim 2023 günü Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği’ne gönderdi. Başsavcı’nın yazısında, 7 yıl İstanbul Anadolu Adalet Komisyonu Başkanlığı yapan ve 1 Eylül’de İstanbul Adalet Komisyonu Başkanlığı’na atanan Bekir Altun hakkındaki şok iddialar da yer aldı. 

‘YARGIDA NİTELİK İRTİFA KAYBETTİ’

Önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın HSK’ye gönderdiği yazıdaki Türkiye’de adaletin geldiği hali ortaya koyan çok çarpıcı tespitlere bakalım. 

İsmail Uçar yazıya yıllarca devletin içine yerleşen FETÖ’cülerin devlete ve yargıya verdiği zararı anlatarak başlıyor. İsmail Uçar yazısına şöyle devam etti:  “Azalan hâkim-savcı sayısının ihtiyaca binaen hızla artırma yoluna gidilince yargı mensuplarındaki nitelik ister istemez irtifa kaybetti. Halkta yargıya karşı güvensizlik oluşmaya başladı.”

‘KİRLİ İLİŞKİLERE GİRDİLER’

Başsavcı İsmail Uçar, HSK’ye gönderdiği yazıda çok çarpıcı şu tespiti yaptı: “Maalesef üzülerek müşahede ettik ki; vatan uğruna gelecek nesillere daha temiz bir toplum oluşturmak için mücadele ederken bu süreçte görev alan kimi yargı mensupları devletten alacağı varmış gibi her türlü kirli işi yapmayı kendinde hak görmeye başladı. Kimi meslektaşlarımız girdikleri kirli ilişkilerle FETÖ’cü hâkim ve savcılara rahmet okutur duruma geldiler… Halbuki adalet mülkün temeliydi. Adalet olmazsa devletler tarih sahnesinden silinmeye mahkûm oluyordu, toplum çürüyordu. Öncelikle Adalet Bakanlığımız ve Hakimler ve Savcılar Kurulu himayesinde kendi aramızdaki kanserli hücreleri temizlememiz, tabiri caiz ise cerrahi müdahale yapmamız, gerekirse yargı içinde oluşmaya başlayan çete ve çetecikleri yok etmek için kemoterapi uygulayıp kanserli hücreyi toptan yok etmemiz gerekmektedir.” 

‘PARA KARŞILIĞI ERİŞİM ENGELİ’

İsmail Uçar bu tespitlerinden sonra İstanbul Anadolu Adliyesi özelinde iş takibi ve aracılık yapan, rüşvete tevessül eden yargı mensuplarıyla ilgili HSK bilgilendirilerek önlem alınmaya çalışıldığını anlattı. İsmail Uçar’ın yazısı şu çarpıcı ifadelerle devam etti: 

“Kapalı kapılar ardında, meslektaş sohbetlerinden İstanbul Anadolu Adliyesi’nde para karşılığı sulh ceza hâkimliklerinde erişimin engellenmesine dair kararlar verildiği, usulsüz tahliyeler yapıldığı duyumları alındı.” 

Yani İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı, HSK’ya hakkında haber çıkan kişilerin, rüşvet vererek bu haberleri kaldırttığını anlattı. Tahliyelerin usulsüz olduğunu vurguladı.

‘HÂKİM KENDİNE DOSYA AYARLIYOR’

İsmail Uçar, yazının devamında bu iddialarla ilgili konuştuğu Anadolu Adalet Komisyonu Üyesi Nihat Zincirli’nin kendisine verdiği bilgileri aktardı. Nihat Zincirli’nin eşi Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimliği müdiresiydi. Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimi Sidar Demiroğlu’nun garip davranışlarını eşine anlatmıştı. Onun iddiasına göre; Hâkim Sidar Demiroğlu, nöbetçi olmadığı günlerde dahi dosyalarla ilgileniyordu, bazı dosyaların kendi mahkemesine kaydedilmesi için katiplere baskı yapıyordu. Bunun üzerine Nihat Zincirli, 7 yıldır Anadolu Adalet Komisyonu Başkanı olan Bekir Altun ile görüştü. 4. Sulh Ceza Hâkimi Sidar Demiroğlu’nun kendine dosya ayarlamaya çalıştığını iletti. Birkaç gün sonra Bekir Altun “İstanbul Anadolu Adliyesi’nde para karşılığı iş takibi yapan meslektaşlar kim olabilir” diye sordu. Nihat Zincirli “4. Sulh Ceza Hâkimi Sidar Demiroğlu’nun bu işlere meyilli olduğunu söyledi. Ancak Komisyon Başkanı Bekir Altun, giderayak Sidar Demiroğlu’nun kararnamede Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olması için HSK’ye öneride bulundu. Nihat Zincirli bunu duyunca moralinin çok bozulduğunu Başsavcı İsmail Uçar’a söylemişti.

TAHLİYE ETTİKLERİNİ YARGILAYACAK

Adliyede parası olanın kurtulduğu bir çark kurulmuştu. İddiaya göre; savcıların tahliyeye itirazlarını peşi sıra reddeden hâkimler eski Anadolu Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Altun’un HSK’ye önerisiyle o makamlara yerleşmişti. Üstelik skandal tahliye kararlarını veren 4. Sulh Ceza Hâkimi Sidar Demiroğlu, Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Altun’un önerisiyle 1 Eylül günü yeni kurulan 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanlığına atandı. Adli işleyişe göre, bu atamada henüz davası bulunmayan mahkemeye yeni davaların duruşmaları veriliyor. Bu durumda şüpheliler için tahliye kararı veren hâkim, aynı sanıkların yargılanacağı davalarda karar verecek. Bu atamaların da sistemin bir parçası olduğu değerlendiriliyor.

‘MAL VARLIKLARI ARAŞTIRILSIN’

İsmail Uçar yazısında aynı avukatların, sürekli aynı hâkimin nöbetlerini takip ederek tahliye talebinde bulunduklarını da ifade etti ve şöyle yazdı:

“Bu işte menfaat temin eden hâkimlerin tespit edilip HTS kayıtları, banka kayıtları, mal varlığı araştırılması ve sosyal yaşantılarının hâkim-savcı mesleğiyle bağdaşır olup olmadığının tetkikine ihtiyaç bulunmaktadır.”

İstanbul Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar, eski Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Altun hakkında yargı mensuplarının kendisine ilettiği iddiaları anlattı.

‘METİN GÜNEŞ İÇİN DEVREYE GİRDİ’

Anadolu 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde kamuoyunda bilinen iş adamı Metin Güneş’in ortağı Necat Gülseven hakkında Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması kararıyla ilgili dosya vardı. Komisyon Başkanı Bekir Altun, mahkemenin hâkimini arayarak “Necat Bey iyi birisidir, ben dosyada suçsuz olduğuna kani oldum. Bu dosyada beraat kararı verelim” dedi. Hâkim talebi kabul etmedi. Sanık Diyarbakır’da başka bir suç işlediği için hükmü açıklandı. Daha sonra ceza istinafta onaylandı. Ancak sanık avukatları yargılanmanın yenilenmesini talep etti. Hâkim baskılara dayanamayarak dosyadan çekildi. Yeni görevlendirilen hâkim beraat kararı verdi. Adliyedeki hâkimler Bekir Altun’un talimatlarına uymayanların görev yerlerinin değiştirildiğini biliyordu. Talimata uymayan 9. Asliye Ceza’nın hâkimi de HSK kararnamesiyle tayin edilecekti. Ancak bir meslek büyüğünün müdahalesiyle İstanbul Anadolu Adliyesi’nde kaldı.

‘ÖRGÜTLÜ VE ÖRGÜTSÜZ YAPILAR’

İsmail Uçar, HSK’ye hitaben yazdığı yazısını şöyle bitirdi:

“Uyuşturucu gibi kötü bir melaneti hoş gören, örgüt elebaşlarını yeni suç işleyeceklerini bile bile yargılama bile yapmadan salıveren, kimyasal zehirlerin toplumu çürütmesine katkı sunan, çalışma arkadaşlarımız üzerinde korku imparatorluğu oluşturup mobbinge maruz bırakan, tavassutta (aracılık) bulunan, yargılamayı etkilemeye teşebbüs eden örgütlü ya da örgütsüz bu yapıların çökertilmesi için gereğinin yapılması yüksek takdirlerinize arz olunur.”

BİZİ DE PARA ALIP MI SANSÜRLEDİNİZ?

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın yazısında çok dikkat çekici bölümlerden biri şu: “İstanbul Anadolu Adliyesi’nde para karşılığı sulh ceza hâkimliklerinde erişimin engellenmesine dair kararlar verildiği…”

Sulh ceza hâkimlikleri günümüzün sansür memurları olarak çalışıyor ve sürekli olarak biz gazetecilerin yaptığı haberlere erişim engeli getiriliyor. Hatta erişimin engellenmesine dair yaptığımız habere de erişim engeli geliyor. Bir tekerleme olarak bu sansür devam ediyor.

Bunun çok çarpıcı bir örneğinin mağduru olmuştuk. BirGün Gazetesi’nde kaleme aldığım ‘Kupon Vatan’ isimli haberde yasadışı bahis suçundan 10.5 yıl hüküm giyen Veysel Şahin’in faaliyetlerini anlatmıştım. Veysel Şahin, habere erişimi engelletmek için yargıya başvurmuştu. Sulh Ceza Hâkimi, akıl almaz bir şekilde Veysel Şahin ile ilgili haberimin yer aldığı 30’dan fazla internet içeriğinin kaldırılmasına karar vermişti. Hâkim, Veysel Şahin’in ‘kişilik haklarının ihlal edildiğini’ ve ‘rencide edildiğini’ öne sürmüştü. Oysa Veysel Şahin cezaevinden tahliye edildikten kısa süre sonra 21 yıl daha hapis cezası almıştı. Bu haberimi erişime engelleyen İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimi Sidar Demiroğlu’ydu. Yani; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın rüşvet karşılığı tahliye kararları vermekle suçladığı hâkim. Acaba Anadolu Başsavcısı’na de erişim engeli getirirler mi?

∗∗∗

FATİH TEZCAN DIŞARI, BARIŞ PEHLİVAN İÇERİ

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın HSK’yet yönelik yazısında anlattığı bir olayda Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Altun iki infaz hâkimi ve bir sulh ceza hâkiminin görevden alınmasını HSK’ye önermişti. İsmail Uçar yazısında bu hâkimlerin dürüst, ahlaklı ve çalışkan hâkimler olduğunu öğrendiklerini anlattı. İsmail Uçar’ın yazısına göre; görevden alınması istenen iki infaz hâkimi, Atatürk’e ve laikliğe düşmanlığıyla bilinen Fatih Tezcan’ın covid izninden yararlanma talebini reddetmişti. Çünkü Fatih Tezcan’ın başka yargı bölgelerine ait kesinleşmiş cezaları vardı.

Komisyon Başkanı Bekir Altun, her iki hâkimi arayarak Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’nin Fatih Tezcan hakkındaki ceza kararını kaldırmalarını istedi. Hâkimler yetkilerinin olmadığını söyleyerek “Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’nin karar vermesi gerekir” dedi. Bekir Altun ise “Onu ben de biliyorum ama benim dediğimi yaparsanız iyi olur” diye karşılık vermişti. Hâkimler ısrarlara karşın direndi ve daha sonra Komisyon Başkanı Bekir Altun, görev yerlerinin değiştirilmesini önerdi.

Burada biz hatırlatalım: Fatih Tezcan, Atatürk’e hakaretten 2 yıl 2 ay hapis cezası almıştı. Sabıkalı geçmişi ve suça yatkın kişiliği nedeniyle cezası ertelenmedi. Çocuk kaçırma, tehdit, yaralama, resmi belge sahtecilik, hakaret gibi suçlardan çok sayıda kaydı vardı. 18 Ağustos 2022’de cezaevine girdi. Bir yıl sonra Ağustos 2023’te Fatih Tezcan, çok sayıda suç tekrarı olmasına karşın Meclis’te kabul edilen infaz düzenlemesinden faydalandırılarak denetimli serbestlikle tahliye edildi.

Bu sırada gazeteci Barış Pehlivan, sadece hakkında hakaret davası açıldığı için denetimli serbestliği yakıldı ve 5. kez cezaevine girdi. Üstelik açılan bu davada karar bile çıkmamıştı. İnfaz düzenlemesinden de faydalanması gerekiyordu ama yararlandırılmadı. Uyuşturucu kaçakçıları, tecavüzcüler, katiller ve geçmişte Fethullah Gülen’i dinlerken duygulanıp gözyaşları çorbasına akan Fatih Tezcan tahliye edildi, Barış Pehlivan iki ayı aşkın süredir açık cezaevinde kalmaya devam ediyor. 

İsmail Uçar, HSK’ye gönderdiği yazıda görevden alınması istenen 9. Sulh Ceza Hâkimi’nden aldığı bilgileri aktardı. Bu hâkim, Bekir Altun’dan iletişimin engellenmesine yönelik taleplerde istenilen kararı vermediği için baskı gördüğünü söyledi.

∗∗∗

‘ANADOLU’YA GÖNDERİN BEN HALLEDERİM’

İsmail Uçar’ın, eski Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Altun’un icraatlarını anlattığı bir başka örnek: Metin Güneş ile televizyon sahibi Can Tanrıyar Çağlayan Adliyesi’nde davalıktı. Muhammet Yakut’un YouTube’da ifşa videoları yayınlamasından sonra Muhammet Yakut, Can Tanrıyar ve Tamar Tanrıyar’a gaspa teşebbüs suçundan soruşturma açıldı ve Can Tanrıyar tutuklandı. Çağlayan’daki İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı ama Can Tanrıyar 5 ay tutuklu kaldıktan sonra yetkisizlik kararı verilerek dosya İstanbul Anadolu Adliyesi’ne gönderildi. İsmail Uçar’ın, HSK’ye gönderdiği yazıdaki iddiaya göre; dosya henüz Çağlayan Adliyesi’ndeyken heyetin sorun çıkardığından bahisle Komisyon Başkanı Bekir Altun “Anadolu’ya gönderin ben hallederim” dedi. Dosya gerçekten Anadolu Adliyesi’ne geldi ve 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kaydedildi. Komisyon başkanı davaya bakacak hâkimi de İstanbul Adliyesi’nden ayarlayacağını söylemişti ve aynen böyle oldu. İsmail Uçar, bu olayı anlattıktan sonra şöyle yazdı: “Dosyanın duruşması 9 Ocak tarihine bırakılmış olup, duruşma tarihi itibariyle 8 aydır tutuklu bulunan sanığın henüz ifadesi bile alınmamıştır.”

SKANDAL TAHLİYE KARARLARI

İsmail Uçar, HSK’ye gönderdiği yazıda bu iddialar üzerine hemen Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından sorumlu Cumhuriyet Başsavcıvekili’ni görevlendirdiğini anlattı. Adliyede dikkat çeken tahliye ve benzeri kararlar araştırıldı. Önemli miktarda uyuşturucu madde, gasp, sanal bahis dosyalarında olağandışı tahliyeler belirlendi. Başsavcı, her biri büyük skandal olan İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimi Sidar Demiroğlu’nun kararlarıyla ilgili tutanaklar düzenletti ve HSK’ye gönderdiği yazıya ekledi.

Kaçak saatleri iade etti

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne gelen ihbarda kaçak yollarla yurda sokulan saatlerin satıldığı anlatılmıştı. 25 Nisan 2023’te bu kaçak saatler bulundu ve el konuldu. Kaçakçılıkla suçlanan Eyüp Uçarkuş, 4 ay sonra fatura ibraz ederek saatler üzerindeki el koyma kararının kaldırılmasını istedi. İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimliği 15 Ağustos 2023’te saatlerin Eyüp Uçarkuş’a iade edilmesine karar verdi. İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü karara itiraz etti. Ancak 5. Sulh Ceza Hâkimliği bu itirazı kabul etmedi.

125 kilo uyuşturucuya 2 ayda tahliye

İstanbul Tuzla’da 26 Haziran 2023 günü operasyon yapılan otomobilde 125 kilo metamfetamin ve kokain ele geçirildi. Araçtaki Hüseyin Karol ve Atila Yıldırım tutuklandı. Atila Yıldırım’ın avukatının itirazı üzerine İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimi, dosyayı savcılıktan incelemek için istedi. Hâkim, 125 kilo uyuşturucunun ele geçirildiği araçta yakalanan Atila Yıldırım’ı sadece 2 ay sonra tahliye etti. Savcılık itiraz etti. Ancak 4. Sulh Ceza Hâkimi bu itirazı da reddetti. Savcılığın tekrar itiraz etmesi üzerine dosya İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ceza Hâkimliği’ne gönderildi. Ancak bu mahkemede savcılığın tahliye kararına itirazını reddetti. Atila Yıldırım serbest kaldı.

1,5 milyon avroluk soyguna 6 aylık tahliye

27 Şubat 2023 günü saat 16.20’de İstanbul Sancaktepe’de Nizamettin Demir’in kullandığı otomobilin önünü başka bir araç kesti. Polis yelekli, kar maskeli kişiler, Nizamettin Demir’e silah doğrulttu ve araçtaki 1,5 milyon euro’yu gasp ettiler. Soygunu yapan 4 kişi Datça’dan Yunanistan’a kaçmak isterken yakalandı. Soygunu organize eden Umut Üçgül’dü, para dolu çantayla kaçarken görüntüleri bile vardı. Diğer sanıklar da Umut Üçgül ile birlikte hareket ettiklerini söyledi. Tüm bunlara karşın avukatının başvurusu üzerine soygundan sadece 6 ay sonra Umut Üçgül, Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimi tarafından tahliye edildi. Bu karara savcılığın yaptığı itirazlar Anadolu 8. Sulh Ceza ve 9. Sulh Ceza hâkimlerince reddedildi. 1,5 milyon euroluk soygun yapan ve yurt dışına kaçmak üzereyken yakalanan sanık özgür kaldı. 

Yasadışı bahis baronları 2 ayda serbest

İstanbul merkezli yasadışı bahis operasyonunda 13 Haziran 2023’te 22 şüpheli tutuklandı. Örgüt lideri Sebahattin Şahin ve örgüt yöneticisi Ertuğrul Mertoğlu tutuklanmalarından sadece 2 ay sonra Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tahliye oldu. Diğer tahliyelerdeki gibi avukatlar, 4. Sulh Ceza Hâkimi’nin nöbetçi olduğu gün tutukluluğa itiraz etmişti. Savcılık sanıkların tekrar tutuklanmasını istedi ama 4. Sulh Ceza Hâkimi bunu kabul etmedi. Dosyanın gittiği Anadolu 45. Asliye Ceza Mahkemesi de savcılığın talebini kesin olarak reddetti.

Uyuşturucu sanıkları 3 ayda cezaevinden çıkmayı başardı

İstanbul Pendik’te 25 Nisan 2023 günü iki otomobilde yapılan aramalarda 29 bin 28 uyuşturucu hap, 3 kilo 870 gram hint keneviri, 268 gram kokain ele geçirildi. Olayla ilgili Ramazan Kentaç ve Uğur Yosma tutuklandı. İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimi, sadece 3 ay sonra Ramazan Kentaç’ı tahliye etti. Karara savcılık itiraz etmedi.

9 Mayıs 2023 tarihinde Ersin Kanyılmaz ve Hakan Bal, 1 kilo kokain ile yakalandı. Hakan Bal’ın avukatının tutukluluğa itirazı üzerine Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimi 15 Ağustos 2023’te tahliye kararı verdi. 1 kilo kokain ile yakalanan kişi sadece 3 ay sonra serbest kalmıştı.

Bunların dışında çok sayıda uyuşturucu şüphelisinin tahliyesi İsmail Uçar’ın HSK’ye gönderdiği yazıya eklendi. (TİMUR SOYKAN - BİRGÜN)

Daha yeni Daha eski