Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Reviews

SHOW_BLOG

“İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Önder Babat'ın okulundan sesleniyoruz: Önder için adalet!” (VİDEO)

“İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Önder Babat'ın okulundan sesleniyoruz: Önder için adalet!” Devrimci Gençlik Dernekleri,...


“İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Önder Babat'ın okulundan sesleniyoruz: Önder için adalet!”

Devrimci Gençlik Dernekleri, 3 Mart 2004’te Taksim’deki Devrimci Hareket Dergi Bürosu'ndan henüz çıkmışken kimliği belirsiz şahıslarca ateşli silahla vurulan Önder Babat için eylem düzenledi.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Önder Babat'ın okulundan seslenen üniversite öğrencileri, astıkları pankartla 25 yaşındayken öldürülen Babat için adalet çağrısında bulundu.

İstanbul Üniversitesi öğrencileri, 1 Mart Cuma saat 14.00’da Babat’ın faillerinin açığa çıkarılması talebiyle ve Babat’ı anmak için Beyazıt Ana Kapı’da olacak.


“Adalet sesini büyütelim”
 

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Babat’ın dava dosyası, mart ayında 20’nci yılını dolduracak. 

Önder Babat dosyasının faili meçhule bırakılıp kapatılmaması için kurulan “Önder için Adalet” platformu, davanın zamanaşımına uğramasından endişe duyuyor:

“Bugün hâlâ dosyada yapılabilecekler bulunmaktadır. Dosya bilinçli şekilde faili meçhule bırakılmayacaksa soruşturmada eksik bırakılan hususlar derhal giderilmelidir. Bunun için imkân da zaman da hâlâ bulunmaktadır. Derhal ihmal görüntüsü altında soruşturmayı engelleyenler hakkında işlem yapılmalı, basına ve diğer soruşturmalara konu olan şüpheliler sorgulanmalıdır. Bu dosyayı kapattırmamak için Önder Babat için adalet sesini büyütmemiz gerekmektedir. Bu sesi hep birlikte büyütelim.”


Önder Babat kimdir?

3 Mart 2004'te öldürülen Önder Babat'ın dava dosyasında bir şüpheli bulunmazsa 3 Mart 2024’te davanın zamanaşımına uğrama riski var.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi.

Fakülte bünyesinde kurduğu “Hukuk Oyuncuları” tiyatro grubu ile klasik eserleri sahneye koyuyor, dergilere yazılar gönderiyor ve okulunu bitirmeye çalışıyordu.

3 Mart 2004 günü, İstiklal Caddesi’ni kesen İmam Adnan Sokak’ta yürüdüğü esnada, saat 19.00 sıralarında kimliği belirsiz şahıslar tarafından vuruldu ve 25 yaşındayken hayatını kaybetti.

Olay yerini inceleyen polis, vurulduğu alanda kanlı bir taş parçası gördü. Taşın başına düşmüş olabileceği belirtilerek, kriminal laboratuvarında incelenmesine karar verildi ve böylece ilk andan itibaren basına, başına yukarıdan düşen taş sonucu hayatını kaybettiği bilgisi servis edilmeye başlandı.

Taksim Polis Merkezi Amirliği, Beyoğlu Tabipliği’ne “Birden bire yere düşerek fenalaştığı, hastaneye kaldırıldığı ancak öldüğü, gerekli muayenesinin yapılarak şüpheli değilse defin ruhsatının verilmesi” ifadelerini içeren bir yazı gönderdi.


Otopsi raporuna göre ise, yukarıdan ateşlenen bir silahla öldürülmüş ve kafasına hedef gözetilerek tek el ateş edilmişti. Raporda başından çıkan mermi çekirdeğinin 9 mm çaplı Parabellum tipi fişek atar tipli olduğu saptandı. Ancak bu kez de çekirdeğin faili meçhul herhangi bir olayla örtüşmediği yönünde rapor verildi.

Basına eş zamanlı olarak, başına “yorgun mermi” olarak tarif edilen, hedef gözetmeksizin ateşlenen bir merminin isabet ettiği ya da merminin yerden sekmiş olabileceği bilgisi servis edildi. Resmî belgede ise “Maktulün kafasından çıkarılan çekirdeğin deforme olmadığı bundan dolayı olayın bir sekme sonucu meydana gelmediğinin kuvvetle muhtemel olduğu” tespitleri ve atışın uzak mesafeden yapıldığı yer aldı.

Ailenin avukatı Anıt Baba, 12 Temmuz 2004’te savcılığa bir dilekçe sunarak mermi çekirdeğinin jandarma tarafından incelenmesini talep etti. Adli Tıp Kurumu 5 Mayıs 2005’te “mermi çekirdeği üzerinde delil karartma amacına yönelik silinti veya kazıntı bulunmadığı” raporu verdi.

11 Mart 2005’te, savcı, faillerin tespiti için “daimi arama kararı” verdi. 12 Ocak 2010’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) etkili soruşturma yürütülmediği için Türkiye’nin hak ihlalinde bulunduğuna karar verdi.

İstanbul Başsavcılığı, 26 Aralık 2018’de, İstanbul Emniyeti Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek müşteki ve mağdurların ayrıntılı ifadelerinin yeniden alınmasını, olay yerindeki kanıtların yeniden değerlendirilmesini istedi; ancak bu yazıya yanıt verilmedi. 

Avukatları, 27 Aralık 2023’te, mermi çekirdeğinin cinayetten sonraki herhangi bir olayla eşleşip eşleşmediğinin araştırılmasını, yukarıdan atış yapılabilecek olası adreslerin araştırılmasını istedi.

Bir şüpheli bulunmazsa 3 Mart 2024’te, dava dosyasının zamanaşımına uğrama riski var. (BİANET)

Hiç yorum yok

EKONOMİ/PARA/PİYASA