Türkiye, uyuşturucu, kaçakçılık, kara para ve kara paradan beslenen organize suçla boğuşuyor
UYUŞTURUCUDA 2024 KABUSU
Artan kokain üretimi, Meksika kartellerinin fentanil için yeni pazar arayışları ve Taliban’ın afyon yasağıyla eroin üretiminin gerilemesi, bütün bu gelişmelerin ortasında bulunan Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor.
Kar kadar beyaz bez üzerine siyah harflerle basılan pankartlar, 5 Ekim’de Sinaloa eyaletinin başkenti ve kartelin merkez üssü Culiacan sokaklarında üst geçitlerden, direklerden sallandırıldı. ”Chapitos” imzalı bildirilerde Sinaloa’da fentanil üretimi, nakliyesi, dağıtımı ve benzeri her işin yasaklandığı duyuruluyor, ”içtenlikle uyarıldınız” mesajı veriliyordu.
Chapitos, Sinaloa’nın 1.68 boyu yüzünden argoda kısa ”El Chapo” lakaplı lideri Joaquin Guzman Loera’nın dört oğluna verilen ad. Guzman, ABD Colorado’da müebbet hapis cezasını çekerken, dört oğlu hem alanlarını hem de yasadışı balıkçılık, madencilik, göçmen kaçakçılığı gibi faaliyetleri geliştirerek büyüdüler.
ABD’de 2021’deki 99 bin aşırı dozda ölüm vakasının 67 bini fentanilden kaynaklanınca, Sinaloa üzerindeki hükümet sopası ve dişli rakipler Chapitosları köşeye sıkıştırdı. Kardeşlerden, ”Fare” lakaplı Ovidio Guzman 5 Ocak 2023’te 10’u asker, 30 kişinin öldüğü bir operasyonla tutuklanmış, 16 Eylül’de ABD’ye iade edilmişti. Bu ağır bir darbeydi.
Fentanil Riski
Sinaloa Karteli, en azından Chapitos’lar tarafından yönetilen kanadı fentanil işini gerçekten bırakacak mı? Pankartların ardından, yasağı çiğnedikleri için Kartel tarafından öldürülen 50 civarında kaçakçı durumun ciddiyetini gösteriyor. Fakat DEA’nın profesyonelleri durumun Chapitosları doğrulamadığını, küçük mavi hapların rekor artışla ABD sınırından geçip ülkeni içlerine yayıldığını söylüyor. Meksikalıların da kafası karışık. Sinaloa Karteli’nin düşen fentanil fiyatlarına karşı bağımsız üreticileri ortadan kaldırmak için böyle bir karar aldığını düşünenler var.
Çok uluslu şirketler gibi yönetilen kartellerin hareket yeteneği, yeni pazarlara yönelme ihtimallerini güçlendiriyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Avrupa’yı kastedip sentetik uyuşturucuların yolda olduğunu söylemesi böyle bir kehanet.
Avrupa’da ölümler
Avrupa Birliği Komisyonu’nun içişlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson da Blinken’in ”ya sahip olduğunuz ama bunu bilmediğiniz bir sorundur, ya da karşılaşacağınız bir sorundur” dediğini hatırlatıp, fentanile hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi.
Johansson iyimser; Avrupa’da 2021 yılında keşfedilen 434 yasadışı laboratuvarı hatırlatıp sentetik üretim kapasitesinden bahsetti. Yani Meksika kartellerinin fentanil operasyonunu Avrupa limanlarına yöneltmesi ihtimalini dışarıda bıraktı. 2021’de çoğu doktor eliyle reçete edilen fentanil nedeniyle 140 ölümün kayda geçtiği, Avrupa Birliği’nde 2009 ile 2022 yılları arasında tespit edilen 74 yeni afyon türevine, geçen yılın başında üç yeni sentetik opioid eklendi. Doktor reçeteleri eliyle kazanılan bağımlılık ABD’deki kabusun başlangıcıydı ve ilaç şirketlerinin yerini Meksika kartelleri almıştı.
Kolombiya kokainini Ekvador üzerinden Türkiye’ye yollamayı beceren Meksikalılar, fentanil için de aynı yolu ve Türk partnerlerinin Balkanlar’dan Avrupa içlerine uzanan ilişikilerini kullanabilir mi?
Afyon yasağı
Taliban’ın Afganistan’da 2022 yılı baharında duyurduğu haşhaş yasağını hatırlatmakta yarar var. Yasakla birlikte üretim 6200 tondan 330 tona kadar gerilerken, afyon fiyatı 400 doların üzerine çıktı ve potansiyel eroin üretimini 20-30 tonda kalacak. Bu Avrupa’da eroin talebini kolaylıkla sentetik uyuşturucuların doldurabileceğini, fentanilin de hızla yayılabileceğini gösteriyor. Nitekim Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı’nın 2023 raporunda da ”daralan eroin tedariğinin suç gruplarını bir sentetik opioid türü olan fentanil kaçakçılığına yönlendirmesi ihtimali”ne dikkat çekiliyordu.
Kokain patlaması
Bir başka uyarı Güney Amerika’daki koka tarlalarından geliyor. Klasik üreticiler Kolombiya, Bolivya ve Peru’da üretim kartellerin hibrit tohumlarıyla artarken, ”koka tarlası-laboratuvar ve havaalanı” formülünü kopyalayan Venezüela, Guetemala ve Honduras’taki endüstriyel plantasyonlar üretime katıldı. Tahminler bu yıl kokain üretiminin görülmemiş biçimde artarak 3 bin tonun üzerine çıkacağı yolunda. Toptan fiyatlarla Avrupa’ya ulaştığında kilosu 50 bin dolardan başlayan kokainin yarısı yakalansa da kalan bin tondan fazla kısmı 50 milyar dolardan fazla ciro anlamına geliyor.
Geçen hafta İspanya ve Ekvador’da yapılan, Türkiye’ye de uzanan yoldaki aylık 4 tonluk sevkiyat bunun küçük bir parçasıydı. Bu önemli operasyonlarda Ndrangetha’nın artık kendi başına iş yapan, bir bölümü İstanbul’da yakalanan Arnavut brokerları, kaçakçılığın muz şirketleri ardına gizlenen yerli partnerleri kamuoyunun ilgisini çekmese de üretim artışının Mersin limanını hareketlendireceğini tahmin etmek zor değil. İç piyasadan çok, Ortadoğu, Avrupa ve Rusya pazarı için çalışan muz arası kokain ticaretinin, Türkiye’deki suç organizasyonlarına önemli bir gelir ve güç kaynağı sağladığı gerçek.
Ölümcül tırmanış
Çok renkli bu narkotik tabloya 2020’den beri hızla artan metamfetamin kristallerini eklemek gerek. Polisin, 51 bin gönüllü narkotik şüphelisi ile yaptığı 2022 Narkolog Anketi’nde yaklaşık 13 bin kullanıcı metamfetamini tercih etmişti ve yüzde 13,2 gibi görülmemiş oranda bir ”ilk kullanılan maddeydi”. Adeta görünmez bir pazarlama ağı birkaç yılda metamfetamini Türkiye’nin en ücra köşelerine ulaştırabildi. Bunun topluma faturası 2022 yılında bağımlılık tedavisi veren kurumların kayıtlarında görülebilir. Tedavi için başvuran 302 bin kişiden yüzde 37,8’i yani 114 bini metamfetamin, bir o kadarı da eroin bağımlısıydı. Doğrudan uyuşturucu madde bağlantılı ölümlerde 2017 yılında kayda geçen 941 kişi, 2022’de 246’ya gerilese de, ölenlerin 60’ı sadece metamfetaminden hayatını kaybetti. Tablo 2023’te daha ağırlaşabilir.
2022 yılının kaçakçılık bilançosunda yakalanan 99 ton esrar ve skung, 8 ton eroin, 2,3 ton kokain, 5 milyon ecstasy ve 24 milyon captagon hap ile birlikte 14 ton metamfetamin vardı. Toptan fiyatlarla bile değeri 300 milyon doları aşan bu yakalamalara karşı, yakalanmayan miktar, bunun ne kadarının iç pazarda tüketildiği ve elde edilen, yarım milyar dolardan az olmayacak cironun mali sistemde nasıl kayda girdiğini bilmek imkansız.
Pazar savaşı
Adana-Mersin ve İstanbul gibi büyükşehir varoşlarından, Çorum, Aydın gibi Anadolu kentlerine uzanan organize suçun hala en önemli hayat damarı bu. Şimdilik tiktokta meydan okumalara beliren ve haberlerin satır aralarında kalan ölümcül saldırılar, giderek artan bir pazar savaşını gösteriyor. Olup bitenler Meksika, Kolombiya gibi ülkelerin 15-20 yıl öncesini andırıyor.
Türkiye, bütün bu gelişmelerin kavşağında, hız kesmeyen uyuşturucu pandemileri, kaçakçılık, kara para ve kara paradan beslenen organize suçla boğuşuyor. Ve 2024 yılının önemli bir eşik noktası olarak tarihe geçeceğini söylemek kehanet olmaz. (CENGİZ ERDİNÇ - KISA DALGA)