Antep ve Soma’da hakları için günlerdir direnen Akcanlar Tekstil ve Fernas Madencilik işçileri, Ankara’da “sesimizi duyun” dedi.
Antep’te 30 gündür fabrika önünde direnişte olan Akcanlar Tekstil işçileri ve Manisa Soma’daki Fernas Madencilik’te çalışırken işten çıkarıldıkları için 22 gündür eylemde olan işçiler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde protesto düzenledi.
Evrensel’in haberine göre, Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) ve Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nda (Bağımsız Maden İş) örgütlü işçilere EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca, EMEP Ankara İl Örgütü, KESK ve KESK’e bağlı sendikaların MYK yöneticileri ve üyeleri destek verdi.
“Akcanlar işçisi hakkınız alacak! Direne direne kazanacağız” ve “Patron vekil Anayasa’yı ayaklar altına alıyorsa bize kim eşit yurttaşlık yalanını satabilir?” pankartlarının açıldığı eylemde işçiler, baretlerini yere vurarak “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları attı.
“Madenciler öldükten sonra mı sesini duyacaksınız?”
Bağımsız Maden İş yöneticisi Ferhat Akılma, “Soma’dan bir şekilde sesimizi duyamadılar. Soma’dan sesimizi duyamadıysanız biz gelelim, yanınızda konuşalım, oradan duyun sesimizi” dedi.
Fernas işçilerinin 22 gündür aileleriyle birlikte mücadele ettiğini belirten Akılma, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çalışma Bakanlığı, çalışan işçi arkadaşlarımızın kişisel bilgilerini Fernas müdürü Serkan Güncü’ye servis etti. Bu konu hakkında suç duyurusunda bulunsak da herhangi bir dönüş olmadı. Madenciler öldükten sonra mı sesini duyacaksınız? Kimi koruyorlar? Ferhat Nasıroğlu’nu mu? AKP milletvekillerini mi? Millet biziz, o vekil. Gelsin bizimle konuşsunlar. Madenci arkadaşlarımız işine, evine dönsünler. Somalı madencilerin sorunları çözülmediği sürece biz sonuna kadar direneceğiz.”
“Akcan Tekstil işçileri insanca çalışmak istedikleri için atıldı”
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen ise “Çalışma Bakanlığı ve bu ülkenin ilgili bütün yetkilileri patronlarla suç ortaklığı yaptığı için buradayız. Ya görevlerini yapsınlar ya da o Çalışma Bakanlığının tabelasını ‘Patronları ve Onların Suç İşleme Özgürlüğünü Koruma Bakanlığı’ yapsınlar” dedi.
Akcanlar Tekstil işçilerinin 31 gündür direnişte olduğunu belirten Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Akcanlar Tekstil’in patronu 7’li sistem denilen yani işçilerinin pazar tatillerini gasp eden bir sistemi dayatmasına itiraz ettikleri için toplu halde işten attılar. Akcanlar Tekstil işçileri daha 4.aydan itibaren vergi dilimine giriyorlar. Bu ülkenin zenginleri kadar vergi ödüyorlar. Bu vergi kesintilerinden dolayı ücretleri açlık sınırının dahi altına düşüyor. İyileştirme istedikleri için işten atıldılar. Akcanlar Tekstil işçileri patrona ait olan Grand Otel ve Divan Otel’den gelen bayat, artık, çöpe atılmak üzere olan yemekleri yemeğe zorlandıkları itiraz ettiler. İnsanca koşullarda çalışmak, insan gibi yemek yemek istedikleri için işten atıldılar.”
Sendikal örgütlenmeye, işçi ve emekçilerin hak arama özgürlüğüne sahip çıkmaya devam edeceklerini vurgulayan Türkmen, “hukuksuzluğa karşı işçilerin sesini büyütme çağrısı” yaptı.
“Patronların iktidarının işçilere vadettiği tek şey açlık”
EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca ise “Çalışma Bakanlığı’nın işçilerin sesini duymamak için açtığı mesafe her gün daha da artıyor” dedi.
“Fernas’ta, Polonez’de, Akcanlar’da OBA Makarna’da gördüğümüz sermaye terörünün ta kendisi” diye devam eden Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Patronların iktidarının işçilere vadettiği tek şey açlık, sefalet, ölüm, iş cinayeti, örgütlenme hakkının gasbı, sendika düşmanlığı, çocuklarının ve kendilerinin geleceksizliği. Bakanlıkla işçiler arasındaki mesafe bu. Bugün Meclis’e giderek seslerini duyurmak isteyen işçilere daha şimdiden ‘Hayır, gidemezsiniz çünkü yasak’ diyorlar. Eğer işçilere kapalıysa, sadece patronlara ve çıkarlarına açıksa Meclis, batsın bu Meclis.”