‘Yenidoğan çetesi’ yeni mi: 2015'teki ihbarın üstü kapandı, 2017’deki denetim raporları açıklanmadı
Türkiye, özel hastaneler SGK’den daha fazla para alsın diye bebeklerin ölümüne yol açan “yenidoğan çetesi”ni konuşurken yetkililer kendilerini aklama çabasında.
Skandalın, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun açıkladığının aksine 2023’te başlayan soruşturmadan çok daha öncesine uzandığı yeni verilerle ortaya çıkıyor.
Sözcü TV’nin ulaştığı belgelere göre “yenidoğan çetesi”ne ilişkin ilk ihbar 27 Temmuz 2015’te İstanbul Valiliği’ne yapılmış. İhbarı yapan kişi İstanbul Avrupa Yakası’nda 112’de çalışanların hastaları özel hastanelere “pazarladığını”, özellikle “yenidoğan kısmında büyük paralar döndüğünü” bildiriyor. Tek tek hastanelerin isimlerini veriyor. İhbarda ismi geçen personel hakkında soruşturma açılıyor ve birçoğuna aylıktan kesme cezası veriliyor. Sağlık Bakanlığı’nın ihbarda ismi geçen hastanelerden sadece bir kısmında yaptıdığı denetimler sonucu hazırlanan raporda, bebeklere yatış süresini uzatacak yanlış tedaviler uygulandığı, bunların bebeklere zarar verebileceği tespitleri yapılıyor. Bu rapor üzerine suç duyurusunda da bulunuluyor ancak bir sonuç çıkmadığı anlaşılıyor.
2017'deki denetimlerin sonuçları neden açıklanmıyor?
Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye genelinde yaklaşık 40 hastanenin yenidoğan yoğun bakımlarına yönelik bir denetimi de 2017 yılında yaptırdığı, özel hastanelerin bu denetimlerde sınıfta kaldığı ancak o dönemde hazırlanan raporların akıbetinin belirsiz olduğu da ortaya çıktı.
O raporların ne olduğunu sorduğumuz Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç “2017’deki denetimleri yapan Sağlık Bakanlığı’nın kendisi. Bizden bir işbirliği talep etmişlerdi. Yani derneğin işbirliğiyle Sağlık Bakanlığı’nın kendisi yapmıştı denetimleri” dedi.
Bu denetimlerde özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin iyi not alamadığını belirten Koç “Kısa süre sonra bakan değişti. Ne oldu o raporlar o kısmını tabii biz bilmiyoruz” dedi.
'Özel hastanelerdeki bakım kalitesi belirgin olarak üniversite ve devlete göre daha düşüktü'
Koç “Denetlemeyi yapan o dönemdeki bakan Recep Akdağ’dır. Oradaki sonuçlarda üniversitelerin yoğun bakımları çok iyi çıktı. Devlet hastanelerine ait yoğun bakımlar da yine üniversiteler kadar olmasa da daha iyiydi. Ama bazı özel hastaneler o dönemde bizden iyi not alamadı. O dönemde hem üniversite, devlet, özel hastanelerde durumun nasıl olduğuna dair hem de tek tek hastanelerle ilgili denetleme raporu çıktı. Orada İstanbul’daki özel hastaneler de vardı tabii, özel hastanelerdeki bakım kalitesi belirgin olarak üniversite ve devlete göre daha düşüktü” ifadelerini kullandı.
Bu denetimlerin ardından hazırlanan raporlar işleme konulmazken dönemin bakanı Recep Akdağ’ın kısa süre sonra bakanlıktan ayrılmasıysa dikkat çekici. Akdağ’ın görevden ayrılmasının ardından bakanlığa Ahmet Demircan getirilmişti. Bir yıl sonra ise özel hastane patronu Fahrettin Koca Sağlık Bakanı olmuştu. Akdağ’dan önceki Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise “yenidoğan çetesi” soruşturmasında kapatılan özel hastanelerden Avcılar Hospital Hastanesi’nin sahibiydi.
'O tarihten sonra dernekle işbirliği yapmadılar'
Prof. Dr. Esin Koç’a 2017’den sonra derneğin bakanlıkla işbirliği halinde denetimlerinin olup olmadığını sorduk. Koç şöyle yanıt verdi:
“Olmadı. Recep Akdağ’dan sonra olmadı. Fahrettin Koca zamanında da dernekle işbirliği yapmadılar. Recep Akdağ da ondan kısa bir süre sonra görevden ayrıldı. Neden ayrıldı, ne oldu o kadarını bilemiyorum.”
İstanbul'da yüzde 82'si, Türkiye genelinde yüzde 70'i özelde
Bugün Birgün gazetesinde Bayazıt İlhan “Sağlıkta Çürüme” başlıklı yazısında İstanbul’da yenidoğan yoğun bakım hizmetlerinin çok büyük oranda özel sektörde olduğuna dikkat çekti ve “devlet hastanelerinin payı Türkiye ortalamasının yarısı, yüzde 18” diye yazdı. Buna göre İstanbul’da yenidoğan yoğun bakım hizmetlerinin yüzde 82’si özel hastanelerde.
Yenidoğan uzmanlık derneği olan Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Koç ise “Tüm Türkiye’de 456 tane yenidoğan seviye 3 yoğun bakım var. Bunların 300 küsuru özelde. Yani yüzde 70’i böyle” dedi.
Koç İstanbul’daki özel hastanelerin yenidoğandaki ağırlığını da şu sözlerle doğruladı: “E tabii İstanbul’da daha çok özel hastane olduğuna göre rakamı ona vurduğunuzda aşağı yukarı doğru.”
Burada SGK üzerinden devletin soyulduğunu dile getiren Koç, “Devlet soyulacak olmasa bu kadar özel hastane de çıkmaz bence. Bu kadar çok özel hastane doğru değil. İstanbul’da bu kadar çok özel hastane olması indirekt yolla da olsa bir sıkıntı olduğunu gösterir” dedi.
'Denetleme raporlarının işleme konulması önemli'
Koç, yenidoğan yoğun bakım hizmetlerinde çalışan hekimlerin de mağdur olduklarını dile getirerek “Burada bebekler çok mağdur, aileler çok mağdur. Ama inanın gece gündüz çalışan doktorlar da çok mağdur. Yenidoğanda çalışmak sadece fiziksel değil ruhsal olarak da çok ağır bir iş. O yüzden kimse yenidoğan yoğum bakımcı olmak istemez. Çok az isteyen var. Çocuk hekimi bile olmak istemiyorlar. Şimdi bir de üstüne üstlük bu vicdansızlar yüzünden yenidoğancılara karşı bir önyargı olursa inanın bundan bebekler en çok zarar görür” diye konuştu.
“Yenidoğan çetesi" denilince sanki “yenidoğan uzmanlarının çetesi” gibi anlaşıldığını söyleyen Koç “Halbuki orada doktor olmayanların doktor gibi gösterilmesi de çok ciddi bir sorun. Ailelerin kandırılması… Bunların denetlenmesi, daha da önemlisi bu denetleme raporlarının işleme konulması önemli” diye belirtti. (BURCU GÜNÜŞEN - SOL.ORG)