Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

Delirmiş bunlar: Manşet önermek suç delili!

Bedri Gültekin ve Mehmet Perinçek gibi isimlerin de aralarında bulunduğu 14 sanıklı “Aydınlık” davasının iddianamesi kabul edildi. Ciha...


Bedri Gültekin ve Mehmet Perinçek gibi isimlerin de aralarında bulunduğu 14 sanıklı “Aydınlık” davasının iddianamesi kabul edildi. Cihan Kansız’ın hazırladığı iddianamede, Emniyet’e gönderilen isimsiz ihbar e-mail’leri delil olarak kabul edilirken, davanın ikinci Ergenekon davasıyla birleştirilmesi talep edildi.
Ergenekon savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan ve 14 kişinin yargılanacağı "Aydınlık iddianamesi" İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Kansız, yargılanan sanıkların “ülkede kaos ve düzensizlik ortamı oluşturacak eylemler ve şok suikastler düzenlemek, askeri müdahale ortamı oluşturmak suretiyle, beğenmedikleri ülke yöneticilerini ve TBMM üyelerinin görevlerini yapmalarını engellemeye yönelik, terör yöntemlerini uygulayıp halkı Hükümete karşı silahlı isyana tahrik ve teşvik etmek suretiyle amaçlarına ulaşmayı planlayan Ergenekon yapılanmasının” bir parçası olduğunu iddia etti.
"Devlet görevlilerinin telefon görüşmelerinin yayınlanması"
Savcı Kansız’ın hazırladığı iddianame esas olarak Aydınlık dergisinde yayımlanan Recep Tayyip Erdoğan-Mehmet Ali Talat arasındaki telefon görüşme kayıtlarına ve Aydınlık’a yapılan baskında ele geçirildiği iddia edilen başka gizli telefon kayıtlarına dayanıyor.
Savcının dayandığı delillerden en ilginç olanı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü'ne 18 Ekim 2009 tarihinde saat 17.18'de gönderilen "Bugün Aydınlık dergisi manşetinde bahsedilen başbakanın karanlık telefon görüşmesi Ergenekoncu Levent Ersöz'ün arşivindendir. Bu arşivde Başbakan ve çok sayıda AKP'li bakana ait ses kayıtları bulunmaktadır. Bu arşiv şu anda Aydınlık dergisinde bulunmaktadır. Bu ses kayıtlarının asıl kaynağı Mehmet Deniz Yıldırım ve Ufuk Akkaya'dır. Dergiye bakarsanız anlayacaksınız. Kolay gelsin." şeklindeki ihbar üzerine ilgili adreslerde yapılan aramalarda, aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı Ali Babacan, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Başbakanlık Başdanışmanı Cüneyt Zapsu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in de bulunduğu üst düzey bürokratlara ait ele geçirilen ses kayıtları.
Savcı, “Aydınlık Gazetesi'nin 09-10-11/06/2011 tarihli sayılarında yayınlanan telefon görüşme kayıtlarının, Mehmet Deniz Yıldırım'dan elde edilen telefon kayıtları ile aynı olduğu, bu nedenle Ergenekon Silahlı Terör Örgütü'nün amaçları doğrultusunda ses kayıtların yasa dışı olarak muhafaza edilerek çeşitli zaman ve zeminlerde yayınlanmasına devam edildiği anlaşılmıştır.” dedi.
Sahte e-mail adresleri vakası
Aydınlık’a yönelik ilk baskın gerçekleştiği zaman, Taraf gazetesinden Yasemin Çongar, kendisine, Ergenekon savcısı Cihan Kansız’a ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik bir “sahte e-mail komplosu”nun Aydınlık tarafından kurulduğunu iddia etmişti.
Buna göre, oluşturulan sahte adreslerden aşağıdaki gibi e-mail’ler yollanmış ve Ergenekon operasyonlarını Erdoğan’ın yönlendirdiği izlenimi verilmeye çalışılmıştı:
“- brte@akparti.org.tr adresinden 13 Nisan 2011’de ckansiz@hotmail.com adresine:
Sayın Kansız eylem planınız uygundur. Taraf’a talimat verildi, gerekli belgeler hazırlanacak. Koordinasyonu devamlı kılın. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.
- ckansiz@ hotmail.com adlı adresten 13 Nisan 2011’de yasemincongar@taraf.com.tradlı adrese:
Yasemin Hanım öncelikle teşekkür ederim, Seksen civarı isim bulunsun, hangi vekil adayları olduğuna siz karar veriniz. Selametle kalınız. Cihan Kansız.
yasemin_congar@hotmail.com adlı adresten ckansiz@hotmail.com adlı adrese:
Cihan Bey, Sayın Başbakanımızın talimatı üzerine iddianame tarafımızca hazırlanacaktır, bizden isteyeceğiniz evrak, belge gibi şeylerin ne olduğunu bildiriniz. İddianame hazır olduğunda size, Zaman’ın moto kuryesi ile evinizde teslim edilecek. İyi çalışmalar dilerim Yasemin Çongar.
- 17 Nisan 2011’de brte@akparti.org.tr adlı adresten ckansiz@hotmail.com adlı adrese: Sayın Cihan Bey, 10 Mayıs Salı günü sabah saat 5’te harekete geçin.”
O zaman konuyla ilgili bir açıklama yapan Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk, Aydınlık’ın bu sözde yazışmaları yayımlamadığını, çünkü “Başbakan, bir savcı ve bir gazete yazarının böyle bir ilişki içinde olmalarını akıl dışı bulduklarını” belirtmişti. Bolluk, Aydınlık’ın bu belgeleri yayımlamadığı halde gazetenin imtiyaz sahibi Mehmet Sabuncu’nun gözaltına alınmasının esas komplo olduğunu söylemişti.
Gazeteye manşet attırmak ‘örgüt talimatı’
İddianamede artık “sıradan” sayılmaya başlayan tuhaflıklar da var. Hem bir parti genel başkanı, hem de Aydınlık dergisinin yazarı Doğu Perinçek’in, Erdoğan-Talat görüşmesiyle ilgili haber ve manşet önerisi, savcı tarafından “talimat” olarak değerlendiriyor. Perinçek’e ait olduğu iddia edilen el yazısında şunlar yazıyor:
“Deniz YILDIRIM, M. SABUNCU, Ferit ve Turan Özlü arkadaşlar yazık olmuş, RTE-Talat görüşmesini sıradan bir haber haline getirip harcamışız. Öyle boşluk olur mu? Niçin benim Perşembe günü yolladığım başlığı kullanmadınız? Elimizdeki malzemeyi ne hale getirmişiz. NE YAPMALI? Sakın basın toplantısı yapılmasın Bedri' ye haber veriniz. Bu haberi gelecek haftaya veya daha sonraki haftaya kapak yapalım şöyle KKTC devletini yok etme tutanağını yayınlıyoruz. T. ERDOĞAN İLE M.A. TALAT'IN KARANLIK GÖRÜŞMESİ ARTIK TUTANAĞI YAYINLAMAK GEREKİYOR Bu haber, bu hafta yaptığınız gibi İĞDİŞ edilmez, elimizdeki mermiyi havaya sıkmazsak, çok etkili olur. İYİ ÖRGÜTÜLEMEK gerekir. Hüseyin Macit ve A.Z. Bulunç ile görüşüp nasıl yazacağımızı kararlaştıralım, gerekirse 1-2 hafta gecikebilir. Onlarla zamanlamaya karar verelim. Denktaş bu işi ele alır ve sarsar. CHP MHP de harekete geçer.”
(soL-Haber Merkezi)