Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

Yağmurlu Bir Nisan Günü

42 müzisyenin bir araya gelerek seslendirdiği 'Yağmurlu Bir Nisan Günü'nü ve katkı koyanların görüşlerini okurlarımızla paylaşı...


42 müzisyenin bir araya gelerek seslendirdiği 'Yağmurlu Bir Nisan Günü'nü ve katkı koyanların görüşlerini okurlarımızla paylaşıyoruz.
42 müzisyen 24 Nisan kurbanları anısına Arusyak Sahakyan’ın derlediği “Gelinin Veda Türküsü” adlı bir Anadolu ağıdını seslendirdi. Parçanın düzenleyiciliğini de yapan piyanist Ayşe Tütüncü’nün çağrısıyla bir araya gelen müzisyenler bu ağıdı "Yağmurlu Bir Nisan Günü" adı altında seslendirdi. Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nda yapılan provalar sonrasında çekimler Ümit Kıvanç’ın yönetmenliğinde yapıldı.
Emperyalizmin bu topraklarda uyguladığı kanlı planların sonucunda başta Ermeni halkı olmak üzere tüm halklarımızın yaşadığı 'Büyük Felaket' anısına bu güzel eseri ve esere katkıda bulunanların görüşlerini paylaşıyoruz.
Bir anonim Ermeni gelin türküsünü (Aravodun Temin: Sabaha Karşı, derleyen: Arusyak Sahakyan) Ayşe Tütüncü düzenledi, 42 müzisyen biraraya gelip çaldı. 24 Nisan kurbanları anısına...
Ayşe Tütüncü (Müzisyen)
"Aşağı yukarı 7 yıldır gittikçe artan bir merakla 1900 başları, biraz öncesi ve sonrasında ülkemizde, bu topraklarda ve onu çevreleyen dünyada neler olmuş diye okumaya, araştırmaya başladım. "Buralarda o sıralarda gerçekten neler olmuş Allah aşkına" diye beni kıvrandıran bir anlama isteği büyüyordu içimde, anlamamak çok rahatsız ediyordu. Okudukça, çeşitli değişik kaynaklardan karşılaştıra karşılaştıra edindiğim her bilgiyle biraz daha anladım... Bu okumalar sırasında Nesim Ovadya İzrail'in yazdığı Krikor Zohrab'ın biyografisini de okudum. Krikor Zohrab 1900 başlarında yasamış Osmanlı-Ermeni milletvekillerinden biri. Onun daima olumlu, akıllı, hoş, muzip, dost ve barışçıl şahsiyeti ve ama buna rağmen ölüme yollanmış olması çok içime işledi ve oturdu. Bu elbette ki, bu topraklarda içime işleyen ne ilk, ne de son acı... 24 Nisan anısına bir şey yapalım istedim. Sonrası zaten hep bir araya gelişimiz ve şarkımız...
Kayıt için her çalışımız bittikten sonra bir süre havada asılı kalan sessizliği ve bütün sürece yayılmış olan derin bir birliktelik duygusunu hiç unutmayacağım.
Ben bu kaydın ulaştırması gereken mesajı hakkında şunu söyleyeyim; müziğin su gibi olduğunu düşünürüm, bizim farkında bile olmadığımız incecik çatlaklardan içeri sızar, sözle ifadesi çok zor olan şeyler onunla ifade bulabilir…"
Nimet Çakıcı (Müzisyen)
"Ben de bu değerli beraberliğin kısa hikâyesini aktarayım:
Nâzım Hikmet Akademisi’nde piyano hocamız ve dostumuz Ayşe Tütüncü’yle yıllar önce hayalini kurduğumuz bir barış bandosu fikrimiz vardı. Çok yakın bir zamanda da Akademi’deki dersinin bitiminde Sumru (Ağıryürüyen)’le birlikte bizi heyecanla çağırıp, “çok etkileyici ve güzel bir Ermeni ninnisi var, 24 Nisan anmasıyla ilgili çevremizdeki müzisyen dostlarımızla birlikte seslendirsek ne harika olur, ne dersiniz? Kimler çalar bizimle?” diye çok büyük bir hevesle anlattı tasarısını... Biz de onun bu güzel heyecanına ortak olduk. Hatta Ayşe’ye, hatırlar mısın barış bandosu fikrimizi, aslında onun bir nüvesi bile olabilir ve aslında bizim olan her şey için, bu topraklarda yaşayan tüm halklar için, Ortadoğu için duyarlılıklarını ezgiye dönüştüren bir orkestra olabilse keşke diye düşündüğümü söyledim. O da tabii neden olmasın dedi. Ve bu güzel Ermeni ninnisi etrafında çevremizdeki müzisyen arkadaşlarımızla, Akademi hoca ve öğrencilerimizin de yer aldığı tam sayısını hatırlayamadığım ama 40’ı aşan müzisyenle ve de 15 kişilik kameraman ve tonmeisterlerden oluşan bir teknik ekiple koca bir gün geçirdik. 9 Nisan Pazartesi saat 15:00’da adım attığımız Çıplak Ayaklar Kumpanyası Dans Stüdyosu’dan çıktığımızda gece 00:00 olmuştu ve biz sanki bir solukta çalıp, söyleyip, kaydedip çıkmışız gibi saatlerimize şaşırarak bakmıştık. Çok keyifli ve sorunsuz bir kayıttı. 60 küsur kişinin birlikte aynı hassasiyetle, sessiz olunması gereken yerde çıt dahi çıkarmadan… hatta müzik bittiğinde havada asılı duran sesin bittiği noktayı dahi aynı anda hissedip aynı anda sevinç çığlıkları atan çok keyifli bir beraberlikti. Ümidim daha da çoğalarak bu çabayı daha önce de belirttiğim gibi bize ait olan her şey için sergileyebilmek."
Ümit Kıvanç (Yazar-Yönetmen)
24 Nisan'ın simgelediği şey, dünyada bizim her türlü millî eğitimimizden geçmiş olanlar dışında kimsenin inkâr edemeyeceği büyük bir suç, büyük bir acı, müthiş bir adaletsizlik ve gaddarlıktır. Videoyu izlerken duyduğunuz, vicdanın sesidir.
Emin İgüs (Müzisyen)
Ayşe benim dostum. Onun bu çabasına ortak olmak istedim. Bu güzel beraberlik esnasında müzikal zeminde uzun zamandır yitirdiğimizi düşündüğüm birlikte iş yapma anlayışının aslında bir yerlerde hep var olduğunu hissettim. Bu fikri, bu çabayı başlıkların duyarlılığı ve zamanlamanın doğruluğu koşutunda benzer heyecanlara her daim ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Ve tabii yine bu kaydın, insanlara dayanışma, mücadele ve dostluk fikrini bir kez daha ulaştırmasını umuyorum.
Katkıda bulunan sanatçılar:
Ayşe Akarsu, Ayşe Tütüncü, Birol Topaloğlu, Burhan Hasdemir, Cenk Güçbilmez, Cumhur Ersöz, Çağatay Çoker, Deniz Koloğlu, Duygu Aydın, Emin İgüs, Ertan Tekin, Ezgi Elkırmış,Fırat Alkış, Gökçe Gürçay, Gökçen Eraslan, Hüseyin Alparslan, İlkem Balseçen, Levon Balıkçıoğlu, Mehmet Taygun, Metin Kahraman, Mikail Yakut, Muratcan Atam, Naz Nazlı Alatlı, Nimet Çakıcı, Okan Kaya, Onok Bozkurt, Ozan Çoban, Özgür Akgül, Richard Hamer, Savaş Çağman, Serkan Dadak, Sevinç Özgen, Sinan İşvaroğlu, Sinan Sakızlı, Sumru Ağıryürüyen, Şevket Akıncı, Şirin Soysal, Tamar Nalcı, Timuçin Gürer, Tuna Pase, Yaşar Kurt, Yeşim Tezgören
(soL - Kültür)