HSYK'dan, Bekir Bozdağ'ı döven şahıs için açıklama!

HSYK’dan, Hacıbektaş-ı Veli anma törenlerinde uğradığı saldırı sonrasında şüphelinin serbest bırakılmasına tepki gösteren Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a yanıtı geldi. HSYK, şüpheli Hüseyin Satı hakkında TMK’nın 10. maddesiyle görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşüldüğünü belirterek, şüpheli hakkındaki soruşturmanın devam ettiğini anımsattı.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, (HSYK) Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın Hacıbektaş-ı Veli anma törenlerinde uğradığı saldırı nedeniyle yaptığı açıklamaya yazılı açıklama ile yanıt verdi.

Hacıbektaş-ı Veli’yi anma törenlerinde gerçekleşen saldırının kınandığı açıklamada, olaya ilişkin Hacıbektaş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı ifade edildi. Bozdağ için Hacıbektaş ilçe devlet hastanesi tarafından doktor raporu düzenlendiğinin ifade edildiği açıklamada, Başbakan Yardımcısı için, “... darp, cebir izi mevcut olup, basit tıbbi müdahale ile giderilebilir, hayati tehlikesi yoktur, durum bildirir kati hekim raporudur” şeklinde rapor verildiği belirtildi. Açıklamada, şüpheli Hüseyin Satı’nın gözaltına alındığı, illegal bir yapı ile bağlantısının olup olmadığı yönünde şüphe duyulması nedeniyle Ankara TMK 10. madde ile yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşülerek, şüpheli hakkında 17 Ağustos 2013 tarihinde dolan 24 saatlik gözaltı süresinin TMK’nın 10/ç maddesi gereğince 24 saat uzatıldığı ve 48 saate çıkarıldığı kaydedildi. Açıklamada, Hacıbektaş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Bozdağ’a yumruklu saldırıda bulunarak alınan doktor raporuna göre basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaraladığı iddia edilen şüpheli Hüseyin Satı hakkında 5271 sayılı CMK’nın 109/2-3 maddeleri uyarınca adli kontrol tedbirine karar verilmesinin sulh ceza mahkemesinden talep edildiği vurgulandı.

-SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR-


Hacıbektaş Sulh Ceza Mahkemesi’nin şüphelinin sorgusunu yaptıktan sonra CMK’nın 109. maddesi uyarınca adli kontrol tedbirine hükmederek, yurt dışına çıkış yasağı koyduğunun anımsatıldığı açıklamada, “Bilindiği üzere, 2 Temmuz 2012 tarihinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun ‘tutuklama’yı düzenleyen 100. maddesinin 4. fıkrasında değişiklik yapılarak ‘Sadece adli para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemeyeceği’ düzenlenmiştir. Şüphelinin eyleminin Türk Ceza Kanununun 86. maddesinin 2. fıkrası kapsamında değerlendirilebileceği ve bu suçun cezasının 4 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası olarak kanunda düzenlendiği, yine eylemin ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlendiğinin’ kabulü halinde de cezanın yarı oranında artırılacağı ve bu haliyle dahi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100. maddesinin 4. fıkrası uyarınca tutuklama yasağı kapsamında olduğu açıktır” denildi. CMK’nın 109. maddesinin 2. fıkrasında ise, kanunda tutuklama yasağı öngörülen hallerde, adli kontrole ilişkin hükümlerin uygulanabileceğinin düzenlendiğinin anımsatıldığı açıklamada, Hacıbektaş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yurt dışı çıkış yasağı tedbirinin talep edildiği ve mahkemenin de bu yönde karar verdiği kaydedildi. Şüpheli hakkındaki soruşturmanın devam ettiğinin ifade edildiği açıklamada, “Hacıbektaş Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame düzenlenmesini gerektirir bir durum görülmesi halinde iddianame düzenlenecek ve milletimiz adına karar veren bağımsız mahkemece de karar verilecektir” denildi.
Blogger tarafından desteklenmektedir.