CHP Genel Baş kanı Kemal Kılıçdaroğlu dün partisinin grup toplantısındaki konuşmasına "Dehşet verici bir belge açıklayacağım" ...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün partisinin grup toplantısındaki konuşmasına "Dehşet verici bir belge açıklayacağım" diyerek başlamış, konuşmasının sonunda da sözünü ettiği belgeyi açıklamıştı.
Kılıçdaroğlu, liman operasyonunun ardından Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek'in İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş'ı arayarak savcıların görev yerlerinin değiştirilmesi konusunda tehdit ettiğini öne sürüp, başsavcının bu kanıda hazırladığı tutanağı göstermişti. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından birkaç saat sonra toplanan HSYK, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş'ın görevden aldıktan sonra, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atamıştı.
AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, bu sabah İzmir'de kahvaltıda basın mensuplarının soruları üzerine Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgeyi şu sözlerle değerlendirdi:
"Bizimle bir alakası var mı arkadaşlar? Yani iki kişi arasındaki konuşmanın bence bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması etik bir şey değildir. Konuşmanın içeriği ayrı bir şey ama. Yargı mensubunun bu konularda dikkat etmesi icap eder. Öyle anlaşılıyor ki sayın Başsavcı CHP'den milletvekili olmaya heveslenmiş. İçerikle ilgili değerlendiremem. Ne konuşulduğunu bilemiyorum. Bir tarafın ifadesiyle hüküm vermek doğru değil. İki kişi konuşmuş bir kişi iddiada bulunmuş öbürünün ne dediğini bilmiyoruz.
Onun için bir şey dememiz doğru değil. Yargı mensuplarının savcıların görevi, iddiaları suçlamaları değerlendirmektir. Başkalarını suçlamak değil. Bir vatandaş olarak bir suç varsa gideceği yer yargıdır siyasi parti merkezi olmamalıdır diye düşünüyorum. Bu da yargı ile ilgili sorunun hangi boyuta eriştiğinin gösteriyor. Müsteşar her zaman camiasında bulunan mensuplarıyla görüşür. Müdahale etmiş midir etmemiş midir, o bizim malumumuzda olan konu değil. Adalet Bakanı Müsteşarı'nın yargı camiasıyla görüşmesinden daha doğal bir şey olamaz."
Kılıçdaroğlu, liman operasyonunun ardından Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek'in İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş'ı arayarak savcıların görev yerlerinin değiştirilmesi konusunda tehdit ettiğini öne sürüp, başsavcının bu kanıda hazırladığı tutanağı göstermişti. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından birkaç saat sonra toplanan HSYK, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş'ın görevden aldıktan sonra, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atamıştı.
AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, bu sabah İzmir'de kahvaltıda basın mensuplarının soruları üzerine Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgeyi şu sözlerle değerlendirdi:
"Bizimle bir alakası var mı arkadaşlar? Yani iki kişi arasındaki konuşmanın bence bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması etik bir şey değildir. Konuşmanın içeriği ayrı bir şey ama. Yargı mensubunun bu konularda dikkat etmesi icap eder. Öyle anlaşılıyor ki sayın Başsavcı CHP'den milletvekili olmaya heveslenmiş. İçerikle ilgili değerlendiremem. Ne konuşulduğunu bilemiyorum. Bir tarafın ifadesiyle hüküm vermek doğru değil. İki kişi konuşmuş bir kişi iddiada bulunmuş öbürünün ne dediğini bilmiyoruz.
Onun için bir şey dememiz doğru değil. Yargı mensuplarının savcıların görevi, iddiaları suçlamaları değerlendirmektir. Başkalarını suçlamak değil. Bir vatandaş olarak bir suç varsa gideceği yer yargıdır siyasi parti merkezi olmamalıdır diye düşünüyorum. Bu da yargı ile ilgili sorunun hangi boyuta eriştiğinin gösteriyor. Müsteşar her zaman camiasında bulunan mensuplarıyla görüşür. Müdahale etmiş midir etmemiş midir, o bizim malumumuzda olan konu değil. Adalet Bakanı Müsteşarı'nın yargı camiasıyla görüşmesinden daha doğal bir şey olamaz."