Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE
HIDE_BLOG

SON EKLENENLER

latest

Türkiye'de Yaşananların Nedeni Çay Mı? :)

ÇAY İÇMEYİ BIRAKIN Sosyal medyada sürekli paylaşılan, içinde ülkelerin yer aldığı bir  liste  var.  Liste dünya da en çok çay tüketen ...

ÇAY İÇMEYİ BIRAKIN
Sosyal medyada sürekli paylaşılan, içinde ülkelerin yer aldığı bir liste var. Listedünyada en çok çay tüketen ülkeler sıralamasını gösteriyor ve Türkiye orada birinci. Roberto Ferdmanadlı bir Amerikalı araştırmacı hazırlamış bu listeyi. Çaydan başka viski ve kahve için listeler de var. Ben çay listesini görünce bunun tutarlılığı nedir gerçek midir diye mini bir araştırma yaptım. Bazı farklı listeler buldum çayla ilgili ve gördüm ki ikinci ile üçüncü farklı olabiliyor fakat birinci gene aynıydı, Türkiye'ydi.
Gerçekten oldukça çay tüketen bir toplumuz.  Türkiye'de  yıllık tüketilen çay kişi başına 6.5-7 kilo arası. Günlük hayatımızda bir yerde eğer yarım dakikadan fazla durduysanız önünüze hemen bir çay gelir, çaysız bir sohbet düşünülemez. "Dur bir çay iç" denir, bardağın dibine gelene kadar, hem hatır sorulmuş, hem iş konuşulmuş, az gırgır yapılmış, çok da siyaset konuşulmuştur.  Rakının bir bakıma "muhafazakar" kardeşidir, o da çok konuşturur içince.
Durum vaziyet böyleyken, en çok çay tükettiğimizi görünce bunun genel yaşantımıza başka ne gibi etkileri vardır diye de düşündüm. Bazı cevabını veremediğimiz, bulamadığımız soruların cevabı olur diye düşündüm.  İşte kurduğum denklemler ve önermeler:
***
Çay tüketme oranı ile tutuklu gazeteci sayısı oldukça orantılı.  İkisinde de birinciyiz. Kendimizden başka örnek verecek olursak; bir başka gazeteci hapishanesi de Çin ve ne hikmettir orada da oldukça fazla çay tüketimi var. Dolayısıyla az çay içersek gazetecilerimiz daha az içeri girecektir.
***
Çayın başka bir etkisi  insanlarımızı "terör suçlarından hükümlü" hale getirmesi. 2001-2009 arasındaki yılları kapsayan  bir araştırmanın verilerine göre dünyada 35 bin 117 kişi 'terörist" suçlamasıyla hüküm giydi. Türkiye ise 12 bin 897 hükümlü sayısı ile ilk sıraya yerleşti.  Tekrar görüyoruz ki çay çok terörist yapıyormuş! Fazla çay içme sen de "terörist" olabilirsin.
***
Çayın bir etkisi daha en çok erkekler üzerinde. Erkekler çay içince oldukça saldırganlaşıyor ve psikolojileri bozuluyor. Bundandır ki kadına şiddet konusunda tüm dünyadan farklıyız. Dünyada her 3 kadından 1'i hayatında en az bir kez erkek şiddetine maruz kalırken bu oran Türkiye'de 2 kadından 1'i için geçerli. Kırsalda, varoşlarda ise bu oran daha da artıyor tabi. Bir başka ilgi çeken durum ise dünyada çocuk istismarı %1 ila %10 arasında değişirken, Türkiye'de bu oran %10 ila %53 arasındadır. Son tahlilde çay kadına şiddeti artıyor, pedofili hastalığına yol açıyor.
***
Çay tüketiminin pek sevmediğimiz bir etkisi ise ne yazık ki akaryakıtta. Çayı fazla tükettiğimiz için dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz. Bu da çayın bize getirdiği başka bir liderlik.
***
Çayı o kadar çok tüketiyoruz ki, demlenmesinden önümüze gelip bardağın dibini görmemize kadarki sürede açığa çıkan ısı ve buhar Dünyayı kötü anlamda etkiliyor, ayrıca ekstradan karbon salınımı yapmamıza da neden oluyor. Verilere göre 1990 yılından bu yana Dünya'da karbon salınımını en çok artıran birinci ülkeyiz.
***
Seçim sistemimizde yer alan %10 barajın da gene çay tüketimiyle doğrudan ilgili olduğu ortaya çıktı. Çay varsa baraj da var. Ayrıca son zamanlarda artan çay tüketiminin geçici bir etkisi daha var. Seçilen milletvekillerini hapislerde tutuyor, fakat neyse ki sonradan etkisini yitiriyor. 9 tutuklu milletvekilinden 7 si serbest bırakıldı, biri içeride kaldı gene. Bir diğerinin de milletvekilliği başkasına verildi ve gene hapiste kaldı o da.
***
Son zamanlarda alkole gelen zamlar dolayısıyla çay tüketimi de artırıyor ve bu da piyasaları olumsuz etkiliyor. Son durum;  Dolar rekor kırarak 2.26 TL iken Euro da 3.05 TL civarına yükseldi.
***
Lavabolardan dökülen demi kaçmış çaylar da deniz ekosistemini olumsuz etkiliyor. Özellikle İstanbulBoğazı'na karışan bu çaylar,  başta lüfer olmak üzere bir çok balığa uygun bir yaşam ortamı bırakmıyor.
***
Çayı fazla tüketirken " Harereti alır" cümlesi de gerçek oldu. Çay bizden harereti alırken, çok sayıda barajın doluluk oranı çok düşük seviyelere indirdi, Akşehir Gölü ve Kızılırmak gibi bir sürü göl ve nehir de kurumak üzere.
***
Çayın böyle hep olumsuz yönlerimi var. Tabi ki hayır. Örneğin; çay tüketimine bağlı olarak inanılmaz derece bir yeşillendirmeyapıyoruz.  Öyle ki özellikle son AKP hükümeti döneminde 11 yıllık iktidarları boyunca 2 milyar 800 milyon ağaç dikildi. Bu da AKP iktidara geldikten sonra yani 3 Kasım 2002 tarihinden  beri hiç durmadan saniyede 8 tane ağaç diktikleri anlamına geliyor.
***
Alkollü içeceklerden uzak durup, milli içeceği her ne kadar ayran yapsa da Sayın Başbakan Rizeli olmasının da etkisiyle tam bir çay tutkunu. Dolayısıyla çayın ülkemizde en çok etkilediği kişidir kendisi ve  ve maalesef en kötü yan etkiler de Sayın Başbakan üzerinde görülüyor. Özellikle son bir sene içerisinde gerçekleşen 1 Mayıs, Gezi, Emek Sineması, Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonları, Kızlı-erkekli yaşam konularında Başbakanın tavrının altında hep çay tiryakiliği yatmaktadır.  
***
Son olarak Suriye politikamızla,sınırdaki TIR'larla, belgelerle, kasetlerle, operasyonlarla, sürekli yerleri değiştirilen savcılar ve polislerle ilgili olarak araştırmalar devam ediyor. Çayın  bunlar üzerinde nasıl bir etkisi var henüz açıklanmadı.
Not : Tüm çayseverlerden ve çay üreticilerinden özür diliyorum. Amacım ironidir. Kafamdaki bu kadar soruna ve sorulara rağmen mantıklı ve insani bir cevap bulamam ben de bir suçlu ve mantıklı neden arama isteği yarattı. Ben de bunu işte "Çay" a bağladım. Daha mantıklı bir nedeni olan varsa beri gelsin.

Serhat Baş - https://twitter.com/Serhat_Bas - RADİKAL BLOG