"Ey Zenginler, Allah'ın Hakkını Verdiniz mi?"
Yani adam hepsini emeğimle kazandım diyor, helalinden kazandım diyor buna ne diyeceğiz diyorsunuz? O zaman buna da şu soruyu soracağız. Helalinden zengin olur mu? O kadar servet, milyonlarca liralık mal, mülk emekle kazanılabilir mi? Bunu ifade etmek için de Nisa Süresi'ndeki bir başka ayette deniyor ki; Erkekler için kazandıklarından bir pay vardır. Kadınlar için de kazandıklarından bir pay vardır. Yani emek verdiğimizin de tamamı bize ait değildir. İnsan için emek vardır dedi ya, burada da diyor ki, ‘Emek vererek kazandıklarının da tamamı sana ait değildir. İhtiyacın kadarını alabilirsin içinden. Geri kalanını elinden çıkaracaksın. İyi ama benim kazandığım nasıl oluyor da başkasına ait oluyor? Şöyle ki; insanlar vermeleri gerekeni vermediği için, kendi dışındakilerin hakkını vermedikleri için biriktiriyorlar. Biriktirenlere de zengin diyorlar. Birinde birşey birikmişse içinde başkasının hakkı vardır. O hakkı vermediği için zengindir. Yoksa zengin olabilmesi mümkün değildir.
O zaman hakları böylesine geniş bir yelpazede ele alacak olursak sayısız hak çıkacaktır ortaya değil mi?
Peki günümüz itibariyle bir Müslüman için ortalaması nedir bu bakış açısının?
Bu söylediğinizi bir kapitalistin, servet sahibinin kabul etmesi mümkün değil hocam…
Evet Kuran’ın bu yaklaşımını bir kapitalistin bunu kabul etmesi mümkün değil. Herkesin kazandığı kendinedir, isteyen isteyene verir, isteyen vermez der kapitalist bakış. Senin kazandığında herkesin hakkı vardır. Bunları vermek durumundasın. İnfak dediğimiz şey budur. Aksi halde harama batmış bir şekilde yaşamış olursun. Bir başka ayette de şöyle denir: ‘Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. Deki ihtiyaçtan fazla olanı.’ Bunun da kapitalizm ile bağdaşması mümkün değildir. Bu okuduğum ayetlerin hiçbiri kapitalizmle bağdaşmaz. Başka bir ayette gene denir ki; ‘Mallar sizler arasında dönüp dolaşan bir devlet olmasın.’ Başka bir ayette denir ki; ‘Onlar yanındakimizle eşit hale geliriz korkusu ile vermiyorlar. Allahın nimetini inkar mı ediyorlar.’ Başka bir ayette de, ‘Biz yeryüzünde rızık ve rızık kaynaklarını ihtiyacı olanlar arasında eşitçe bölüşülsün diye yarattık.’ Bu da yine kapitalizme aykırıdır. Böyle onlarca ayet söyleyebilirim. Bu açıdan bakıldığında Kuranda ortaya konulan İslamın kapitalizmle bağdaşması mümkün değildir. Yani sermaye ile para biriktirmecilikle, zengin sevicilikle ve onunla yaşamakla bağdaşması mümkün değildir. Bir defa herşeyden evvel ölüm vardır. Kefenin cebi yoktur. Hiçbirini mezara götüremeyeceksin o zaman niye biriktiriyorsun?
Peki biriktirmemesi halinde ne yapılması gerektiğini de söylüyor mu Kuran?
Eğer bir iş yapıyorsan yap ona birşey dediğimiz yok. Elinde bir birikim varsa şu dört yoldan birini yapman gerekiyor. Bir iş ve istihdam yaratacaksın. Herkesin hakkını vereceksin, işçinin hakkını çalmayacaksın. Sekizini alıp ikisini vermeyeceksin. Beşe beş bölüşeceksin. Bunu yapmıyorsan infak etmen gerekiyor. Ver ki başkası bunu yapsın. Bunu da yapmıyorsan vakfetmen gerekiyor. Bunu da yapmıyorsan elindeki birikimi başkasına borç vermen gerekiyor ve adam da zor durumdaysa borcu da silmen gerekiyor. Çünkü nasılsa sende ihtiyaçtan fazla. Asla ve kat'a ihtiyaçtan fazlasını elinde tutmaman, biriktirmemen gerekiyor. Biriktirirsen ne olur.? Ateş olur. Tevbe Süresi 35. ayette ‘Biriktirdiklerinizle dağlanacaksınız’ diyor. ‘Biriktirdiklerinizle dağlanacaksınız. O gün, biriktirdikleriniz alınlarınıza, sırtlarınıza vurulacak, tadın kendi nefsiniz için biriktirdiklerinizi’ denecek. Bunlar Kuran'dan ayetlerdir.
İyi ama hocam tüm bu söylediklerinizi neden insanlar camilerde hocalardan, televizyonlarda sürekli biçimde hadis ve menkıbelerden dem vuran dinci tayfadan duymuyor? Neden bahsedilmiyor? Siz mi yanlış yoldasınız yoksa onlar mı?
Bahsettiğiniz çevreler daha çok başörtüsü, namaz, niyaz ile ilgili gördüğüm kadarıyla…
Bizim müslümanlar öyle bir hale geldiler ki artık, saçının tek teli görünmeyecek diye ıyametleri koparıyor ama aynı hassasiyeti bir damla alınteri için göstermiyor. Bir damla alınteri bana geçti diye kıyametleri koparan bir müslüman hacı abi görmedim. Üç ay üstü üstüne kirasını ödemedi diye kiracısını evden attırıyor. Apartmanının kapısında da 'Mülk Allah'ındır' yazıyor. Karakola geliyor, burada seccade yok mu seccade diye ikindi namazını kılmak için seccade arıyor. Komiser de 'Sana seccade yok. Zaten senin kıldığında kabul olmaz bana göre' diyor. Kiracısını evden attırmış, karakolluk olmuşlar, mahallede rezalet çıkarmış, gelmiş karakolda da seccade arıyor, ikindi namazı çok önemli diye bir de namaz hakkında karakoldakilere nutuk çekiyor. Niye geldin sen buraya? Kiracını evden attırdın diye. Apartmanının 12 dairesi var, bir dairesinde kendisi oturuyor, diğer kiracısı parasını veremiyor diye attırıyor onu. Apartmanının kapısında da ‘Mülk Allah’ındır’ diye yazıyor.