Eskişehir’den Kayseri’ye taşınan Ali İsmail Korkmaz davası için Türkiye’nin dört bir yanından hareket eden otobüsler sabah saatlerinde ...
Eskişehir’den Kayseri’ye taşınan Ali İsmail Korkmaz davası için Türkiye’nin dört bir yanından hareket eden otobüsler sabah saatlerinde yoğun polis yığınağı altındaki Kayseri’ye ulaştı. Yaklaşık 3 bin kişi Adliye’ye yürüdü
Duruşmada davacı avukatlar cinayeti karatmaya çalışan Eskişehir Valisi’ni ve polis şiddetini “destan” diye öven Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Sanık yakını olduğunu söyleyen iki kişinin üzerinden silah çıktı
Sendika.Org gelişmeleri dakika dakika aktarırken, Çapul TV de Adliye önünden canlı yayın yapıyor http://capul.tv
20.03 Ebubekir Harlar’ın ardından sanık Ramazan Koyuncu’nun ifadesine geçildi. Koyuncu, polisin talimatıyla Ali İsmail’i durdurduğunu, etkisin hale getirerek polise teslim ettiğini ifade etti.
19.56 Avukat Ayhan Erdoğan’ın sorusu sanıkları iyiden iyiye birbirine düşürdü. Mevlüt Saldoğan, kendisini suçlayan Ebubekir Harlar’a soru soracağım derken Ali İsmail’i kovalarken önünde koşan iri yapılı kişinin Yalçın Akbulut olduğunu ağzından kaçırdı.
19.52 Harlar, Mevlüt Saldoğan ile birlikte Ramazan Koyuncu, İsmail Koyuncu ve Muhammed Vatansever’in de Ali İsmail’e vurduğunu dile getirdi.
19.51 Harlar: “Polis Mevlüt Saldoğan vurmaya başlamadan önce ‘Vurma çocuğa, yazıktır’ dedim ama gücüm yetmedi, dinletemedim”.
19.44 Ebubekir Harlar, Mevlüt Saldoğan’ın Ali İsmail Korkmaz’a defalarca vurduğunu ve “Şimdi söyle bakalım kim orospu çocuğu?” diye bağırdığını söyledi.
19.38 DİSK Genel Sekreteri ve Devrimci Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Atabek Çerkezoğlu, Kayseri Adliyesi önünde Sendika.Org’ye konuştu. Davanın ilerleyişine ilişkin bilgi veren Çerkezoğlu, “Sanık ifadeleri tam anlamıyla bir komediye dönmüş durumda. Hepsi kendini kurtarma derdinde. Avukatların çapraz sorguları ifadelerindeki çelişkileri tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.”
19.33 Ebubekir Harlar savunmasına devam ediyor. Harlar, “Bize yakalayın diye polisler ikaz ettiler. Ben çelme taktım ama düşmedi. Sivil sanık ve polis Mevlüt yakalayıp vurdu” dedi.
19.31 Adliyenin dışında dilek fenerleri uçuruluyor.
19.27 Şahap Korkmaz duruşma salonunun dışına çıkartıldı.
19.25 Ali İsmail Korkmaz’ın babası Şahap Korkmaz bayıldı. Emel Anne de fenalık geçirdi.
19.23 Ebubekir Harlar da kendisinin Ali İsmail’i dövenler arasında olmadığını söyleyerek konuşmasına başladı. ”Polislerin o çocuğu döverek öldüreceğini bilseydim tutmazdım” diyen Harlar,
19.19 İfade sırası sanık Ebubekir Harlar’da.
19.13 İsmail Koyuncu: “Düşen şahsın düştüğü yerde bir cisim vardı. Ben onu tekmeledim”
19.06 Fırıncı Koyuncu avukatların sorularına verdiği yanıtlarda polis tarafından dövüldüğü, polislerin çağrıları üzerine eylemcileri yakalamaya çalıştığı iddialarını yineledi. Koyuncu, kendisini döven polisler hakkında şikayetçi olup olmadığı sorulduğunda susma hakkını kullandı. Korkmaz ailesinin avukatları ise “Siz ne kadar inkar etseniz de saldırdığınız görüntülerde açıkça görülüyor” dedi.
18.54 Adliye dışında bekleyenler ısınmak için ateşler yakmaya başladı.
18.52 Hakimin “Kamera kayıtları neden silindi?” sorusuna Koyuncu “Sistemi satın aldığım şirket beni dolandırdı” yanıtı verdi.
18.48 Ali İsmail Korkmaz’ın katledilmesiyle ilgili duruşmada fırıncı İsmail Koyuncu “Asıl mağdur benim, fırınım kapandı” dedi. Koyuncu, etrafta bulduğum tüm sopaları gidip çöpe attığını, insanlara yardım ettiğini iddia etti.
18.44 Fırıncı suç ortağını ele vermedi. Ali İsmail’in polise defalarca küfür ettiğini öne sürdü.
18.42 Koyuncu, kendilerine “durdurun” diyen polisi teşhis etti, Mevlüt Saldoğan’ı işaret etti.
18.39 İsmail Koyuncu, polislerin kendisini eylemci sanarak saldırdığını, sonra diğer esnafları da dövdüğünü ileri sürdü. Koyuncu ifadesinde şöyle dedi: “Daha sonra bağırışmalar oldu. Karşıdaki Beşir Otel’den üstümüze doğru koşanlar vardı. Polisler ‘tutun’ deyince ayağımı uzattım ama çelme takmadım. Kesinlikle yerdeki çocuğa vurmadım. Temasım olmadı”
18.36 Koyuncu, hükümetinin her krizini “dış mihraklara” bağlayan Başbakan’ın izinden gidiyor: “Gençlerin içinde yabancı dilde konuşan biri vardı. O konuştukça onun dediklerine göre hareket ediyorlardı”
18.32 Sanık polislerden sonra sanık siviller ifade vermeye başladı. İlk sözü fırıncı İsmail Koyuncu aldı. Koyuncu gençlerin fırına gelerek simit poğaça yediğini, sokakta kalan bir çocuğun da karnını doyurarak babasına haber verdiğini, kötü bir niyeti olsa bunları yapmayacağını ileri sürdü.
18.30 Salon bir kez daha doldu. Mahkeme heyeti salona geldi ve il dışından gelenler gözetilerek duruşmaya devam edilmesi kararı aldı.
17.40 Duruşmaya ara verildi. 18.30′da devam edilecek.
17.36 Mevlüt Saldoğan “Ben kimsenin polisi değilim, Türkiye Cumhuriyeti’nin polisiyim” dedi. Sanık avukatlarından biri Saldoğan’ın bu sözlerini alkışladı.
17.31 Av. Ayhan Erdoğan “Savcılık ifadeniz ve diğer sanıklar ve tanıkların ifadeleri ile sabit ki siz elebaşısınız. Eli sopalı kimselere müdahale etmediniz, devlet şiddetinden kaçan birine müdahale ettiniz. Size verilen emir bu yönde miydi?” diye sordu. Saldoğan, böyle bir emir almadığını söyledi.
17.20 Mevlüt Saldoğan’ın avukatı sorgu sırasında araya girerek müvekkiline susma hakkı kullanmasını önerdi. Saldoğan, uyarıdan sonra susma hakkını kullanmaya başladı.
17.12 Avukat Ayhan Erdoğan, Mevlüt Saldoğan’a soruyor: “Gözaltı yapmadan uzaklaştırmak, öldüresiye dövmek demek midir?”. Saldoğan, “Bize zarar veremeyecekleri yere götürmek” yanıtı verdi. Saldoğan, “Ebubekir, öldürücü darbeleri sizin vurduğunuzu söyledi” hatırlatmasına da “Onun görüşüdür, saygı duyarım” dedi.
17.08 Hakim, duruşmayı yarına ertelemeyi düşündüklerini söyledi.
17.02 Ali İsmail Korkmaz’a attığı tekme görüntülerle sabit olan Mevlüt Saldoğan inatla tekme atmadığını ve “ayağıyla hafifçe dürttüğünü” öne sürüyor. Saldoğan’ın “dürtme” gerekçesi ise oruçluyken kendisine küfür edilmiş olması!
16.51 Mevlüt Saldoğan: “Bize verilen talimat, gözaltı yapmadan uzaklaştırın idi. Müdahale ettiğim şahıs kesinlikle Ali İsmail Korkmaz değildi. Şahıs yere düştüğünde ayağımla hafifçe dürttüm. Küfretti. ‘Küfretme ayıp, erkek adama yakışmaz’ dedim.”
16.48 Saldoğan ifadesine direnişçileri suçlayarak başladı. Direnişçilere “Dağılın” diye yalvardıklarını, buna karşın kendilerine taş atıldığını iddia etti. Saldoğan’ın ifadelerinin hiçbirisi görüntülerde yer almıyor.
16.44 İfade sırası Ali İsmail Korkmaz’ı çelme takarak düşüren sanık Mevlüt Saldoğan’da. Saldoğan sözlerine “Ali İsmail gibi değerli bir gencin kaybından üzgünüm. Aileye başsağlığı diliyorum” diyerek başladı.
16.40 Sanık polis Yalçın Akbulut, diğer katilleri korumakta bir beis görmedi. Akbulut, “Ali İsmail’i dövenleri gösterebilir misiniz?” sorusuna “Gösteremem, sanıklar arasındalar” yanıtı verdi. Avukat Ayhan Erdoğan ise Akbulut’a “Acaba emri siz verdiğiniz için mi gösteremiyorsunuz?” diye sordu.
16.38 Kayseri Adliyesi dışında bekleyenler soğuk havada halaylar çekerek ve sloganlar atarak bekleyişlerini sürdürüyor.
16.29 Hakim Akbulut’a “Sopayla döven eden sivillere neden müdahale etmediniz?” diye sordu. Akbulut, “Böyle bir sürü olay oldu” diyerek yanıtladı.
16.21 Akbulut hakimin “Ali İsmail nasıl yere düştü?” sorusuna “Çok hızlı kaçıyordu. Ayağı kaymış veya düşmüş olabilir” yanıtı verdi.
16.18 Yalçın Akbulut da birbirinden çelişkili ifadeler veriyor. İfadesinin başında olay günü Ankara’dan geldiğini, görev yerine gittikten sonra da hep yalnız olduğunu söyleyen Akbulut, birkaç dakika sonra amirinden talimat almadığını, zaten amiriyle yan yana olduğunu beyan etti. Akbulut, sadece birkaç dakika arayla yerde yatan kişinin önce Ali İsmail Korkmaz olduğunu belirtti, ardından “Ali İsmail Korkmaz değildi” sözlerini sarf etti.
16.10 Sanıkların savunmalarının zapta geçmemesine avukatlar itiraz etti.
16.09 Akbulut da kendisinden önceki polisler gibi talimat almadan emir uygulamayacağını öne sürdü.
16.03 Sanık polis Yalçın Akbulut’un ifadesine geçildi.
15.58 Engin, “Sopalı birisini görürseniz ne yaparsınız?” sorusuna “Talimat varsa gerekeni yaparım, talimat yoksa yapmam” dedi. Engin’in yanıtına salondan büyük tepki geldi.
15.55 Hakim, avukatların artan tepkisi üzerine sanıkların arasına jandarma oturttu.
15.53 Avukatların, sanıkların ayrı ayrı dinlenmesi talebinin reddedildiği duruşmada, sanık polis Şaban Gökpunar bir diğer sanık polis Hüseyin Engin’e vereceği yanıtı fısıldarken yakalandı. Avukatlar, fısıldaşmalara itiraz ederken, hakim “Aranızda konuşmayın” demekle yetindi.
15.51 Hüseyin Engin de o gün olay yerinde olduğunu fakat kimseyi darp etmediğini söyledi. Engin de “Ali İsmail denen şahıs” ifadelerini kullandı.
15.45 Gökpunar’ın savunması sona erdi. Sıra sanık polis Hüseyin Engin’de. Engin, de savunmasına iddiaları reddederek başladı.
15.43 Gökpunar, copunu belinde, kılıfında taşıması gerektiğini es geçerek “Copunuzu hep elinizde mi taşırsınız?” sorusuna “Evet, ya nerede taşıyacağım” yanıtı verdi.
15.39 Kayseri Adliyesi’nin çevresindeki ara sokaklara polis konuşlandırılıyor.
15.32 Polis olup olmadıklarından emin olamadım” dedi. Gökpunar, elinde coplu anın kameralarda olduğunu belirtmesi üzerine ise yeniden “Ben orada değildim” savunusuna geçti.
15.29 Gökpunar’ın kaçamak yanıtları itiraf cinayetteki ortaklığın itirafı niteliğinde.. Bir avukatın “Fırından çıkarken elinde sopa var” demesi üzerine “O sopa değil, cop” diyen Gökpunar, bir başka avukatın “Neden saldırganlara müdahale etmediniz?” sorusuna da “8 ay önce Eskişehir’e geldim.
15.25 Gökpunar “Amiriniz kim?” sorusuna ise “Hatırlamıyorum. O gün şubede görevli amirlerin hepsi olabilir” yanıtı verdi.
15.21 Gökpunar’a ara sokaktaki görevlendirmelerinin yazılı bir emir doğrultusunda olup olmadığı soruldu. Gökpunar, yazılı bir emir olmadığını dile getirdi.
15.16 Polis Gökpunar’ın unutkanlığına Emel Anne yanıt verdi: “Oğlumun resmine bakarsan belki hatırlarsın!”
15.12 Polis Şaban Gökpunar savunmasına “Ali İsmail olarak tabir edilen şahıs” diyerek başladı. Emel Anne, Gökpunar’a “Tabir edilen şahıs değil, Ali İsmail Korkmaz” yanıtı verdi. Gökpunar, olay günü orada olmadığını iddia etti ve iddiasını polis ve bilirkişilerce silinen kamera görüntülerine dayandırdı. Gökpunar orada olmadığını öne sürdükten sonra ise “Tam olarak kaç kişi olduğumuzu hatırlamıyorum 10-15 kişilik gruptuk. sızmalar olduğu için ara sokakta görevlendirildik. Aradan zaman geçtiği için tam hatırlamıyorum” dedi.
15.04 Sanıkların ayrı ayrı ifade vermeleri talebi de reddedildi. Sanık savunmalarına geçildi. İlk söz polis Şaban Gökpunar’da.
14.54 Av. Ayhan Erdoğan, polis ve sivil sanıkların ayrı salonlarda dinlenmesini talep etti.
14.47 Ali İsmail Korkmaz’ın ailesinin katılma talebi kabul edilirken, diğer tüm katılma talepleri reddedildi.
14.41 Savcı müdahillik taleplerinin reddini istedi. Talepler 3 dakikalık aranın ardından karara bağlanacak.
14.35 Davaya katılma konusunda fikri sorunlar sanıklar “Bu isimleri tanımıyorum, müdahilliklerini kabul etmiyorum” dedi. Ali İsmail’in ağabeyi Gürkan Korkmaz “Ali’yi tanıyor muydun? Ne yaptı Ali sana?” yanıtı verdi.
14.30 ÇHD üyesi avukatlar: “Bizim çocuklarımız sokaklarda katledilirken, bakanların başbakanın çocukları para kasaları ile korunuyordu”
14.28 Mustafa Sarısülük ve Zafer Cömert’ten sonra Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Muharrem Ayvalıtaş ve ÇHD de davaya müdahil olma talebinde bulundu.
14.24 Mustafa Sarısülük: “Bizim de kardeşlerimiz katledildi. Bu pusunun ortaya çıkarılmasını ve sorumluların yargılanmasını talep ediyorum.”
14.21 Mahkeme, ailenin şikayetlerinin devam edip etmediği beyanını aldı. Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük ve Abdullah Cömert’in ağabeyi Zafer Cömert de davaya müdahil olmak istediklerini beyan etti.
14.16 Duruşma yeniden başladı.
13.52 Emel Anne kürsüye çıkmadan bir konuşma yaptı. Emel Anne, Ali İsmaillerin çoğaldığını, onu katledenlerin bunu asla durduramayacağını söyledi, “Hepiniz benim çocuğumsunuz” diye seslendi.
13.35 Gürkan Korkmaz: “Onlar Ali İsmail’den korksun, Ali İsmail Korkmaz”
13.29 Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz adliye önünde açıklama yapıyor.
13.08 İddianamenin okunması sona erdi. Duruşmaya 14.00′a kadar ara verildi.
13.05 İddianamede tanıkların ifadeleri okunuyor. İfadelere göre Ali İsmail’i katleden polisler “İyi stres attık”, sivil katillerden Mevlüt Saldoğan ise “Ayağım ağrıyordu, şiddetli tekme atamadım” dedi.
12.54 Utku Kalı Twitter’dan aktardı: “İddaaname okunurken sanık avukatlarından birisi uyudu. (Kafası masaya dayanmış durumda)”
12.52 İddianamede sanıkların “Ali İsmail bize küfrediyordu” ile tanıkların “Yapmayın etmeyin diye bağırıyordu” ifadeleri peş peşe okundu.
12.43 Duruşma salonunda Ali İsmail’in katledildiği an anlatılırken Ali İsmail’in babası “Nasıl yaptınız bunu oğluma?” diye tepki gösterdi.
BBP binasındaki polisler, alandakilerin görüntülerini alıyor
12.42 Faşistler ile polis Kayseri’de de kol kola: Alandaki gerilim sırasında BBP binasının içindeki polisler alanın görüntülerini almaya başladı.
12.40 Polislerin kitlenin yanına getirilmesini protesto eden kitle, polis barikatlarına vurarak ses çıkarmaya başladı. Polis bunun üzerine kalkanlarını kaldırdı. Bir süre devam eden gerilim, polislerin geri çekilmesiyle sona erdi.
12.34 Gerilim sürerken, kürsü sırası liselilerde. Liseli Genç Umut üyeleri, “Biz geleceğiz, Ali İsmail olarak geleceğiz” diyor.
12.29 Adliye önünde bekleyen kitlenin hemen yanı başına çevik kuvvet konuşlandırıldı. Çevik kuvvetin gelmesi üzerine gerginlik yaşanmaya başladı.
12.26 İddianamede sanık Mevlüt Saldoğan’ın Ali İsmail’e son tekmeyi atışı aktarıldığı sırada anne Emel Korkmaz, “Fotoğrafa bile bakamıyorsunuz” diye tepki gösterdi.
Ankara Ortak Sol Adayı Kaya Güvenç
12.19 Adliye önündeki kürsüde sözü Ankara Ortak Sol Adayı Kaya Güvenç aldı. Güvenç, “Tayyip’ten hesap sorulmadan mücadele bitmez” dedi.
12.18 Anne Emel Korkmaz, katillerden gözünü ayırmadan iddianameyi dinliyor.
12.12 İddianameyi ilk olarak hakimlerden biri okudu. Avukatların buna itiraz etmesi üzerine mikrofonu savcı aldı ve savcı iddianameyi okumaya başladı.
12.04 Hakim ellerindeki belgeleri sıraladıktan sonra iddianamenin okunmasına geçildi.
11.58 Duruşma tekrar başladı. Ses sorunu çözüldü.
11.55 Duruşma salonuna ses sistemi kuruluyor.
11.49 Ali İsmail’nin annesi Emel Korkmaz dava arasında adliye önünde konuşma yapıyor: “Buradaki herkes Ali’mdir!”
11.38 Kayseri Valisi Orhan Düzgün, salonda silahla yakalanan şahısla ilgili “Ali İsmail’i arkadaşları dövmüştür” diyen Eskişehir Valisi’ni aratmayan bir açıklama yaptı. Vali Düzgün, “Duruşma salonunda bazı kişilerin üzerine silah bulunduğuna ilişkin bilgiler doğru değildir. Duruşmayı izlemeye giden avukatlardan birisi, izleyicilerden birinin cebindeki sert cismi (cep telefonu) silah sanmıştır” dedi.
11.34 Duruşmaya 10 dakika ara verildi. Aranın ardından iddianame okunacak.
11.28 Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu söz aldı. Feyzioğlu, bu davanın bu noktaya avukatların mücadelesi sonucunda geldiğini söyledi ve Kayseri’den mutlaka adalet çıkması gerektiğini ifade etti.
11.18 Silahlı şahıs kimlik tespitinden sonra salondan çıkarıldı.
11.01 Karaman’ın dinlenmesi sürerken, avukatlar silahla duruşma salonuna giren uzman çavuş Karaman hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
10.53 Duruşma salonuna silahla giren İbrahim Karaman, hakkında işlem yapılmak üzere huzura alındı. Karaman ”Sanık Mevlüt Saldoğan benim akrabamdır onu görmeye geldim. Üzerimde silah yoktur” dedi ancak avukatlar yüzlerce kişinin silahı gördüğünü söylüyor.
10.42 Duruşma salonunda ikinci bir silahlı kişi daha olduğu anlaşıldı.
10.32 Sivil giyimli bir kişinin duruşmaya silahla girdiği anlaşıldı. Belinde silah olan şahıs avukatlarca fark edildi. Polis, silahlı şahsı hızla salondan çıkararak duruşma salonunun yanında bir odaya kapattı. Kısa bir süre sonra avukatlar da odaya geldi ve kimlik tespiti ile üst araması yaptı. Odadaki üst aramasında ise duruşma salonunda görülen silah bulunamadı. Silahın, şahsı odaya kapatma esnasında polisin aldığından şüphe ediliyor.
Silahlı şahsın İbrahim Karaman adına bir sanık yakını olduğu anlaşıldı. Burdur 58. Piyade Alayı’na bağlı uzman çavuş olduğunu belirten Karaman, dava için Afyon’dan geldiğini öne sürdü.
10.30 Anne Korkmaz, hakime bakan sanık Ebubekir Parlar’a Ali İsmail Korkmaz’ın resmini göstererek “Oraya değil buraya, gözlerime bak” diye bağırdı.
10.23 Sanık avukatı sözle sataşınca Gürkan Korkmaz “Benim sınıf arkadaşımsın, Ali için hastaneye geldin, şimdi polisin avukatlığını yapıyorsun” diye bağırdı.
10.18 Tarafların kimlik tespitine geçildi. Ailenin tepkisi üzerine sanık vekili ailenin duruşma salonundan çıkartılmasını istedi. Salon tepkili.
10.12 Eskişehir Baro Başkanı, Ali İsmail Korkmaz davasının Kayseri’ye kaçırılması ile ilgili beyanda bulunuyor, Ali İsmail’i arkadaşlarının öldürdüğünü savunan Vali Tuna’ya yükleniyor.
10.11 Ayhan Erdoğan: “Ali İsmail Korkmaz’ın ölümü Tayyip Erdoğan’ın yazıldığını belirttiği destanın sonucudur. İddianameye bu destan da yazılmalıydı.”
10.10 Miting sürüyor. Adliyenin yanı başında çok sayıda kitle örgütü, siyasi parti, gençlik örgütü yönetici ve üyelerinin de yer aldığı yaklaşık üç bin kişilik bir kitle var. “Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür”, “Ali İsmail burada Bilal nerede” sloganları atılıyor.
10.08 Sanık avukatları Av. Ayhan Erdoğan’ın Gezi Parkı ile ilgili sunumuna itiraz ediyorlar. Salon sanık avukatlarına tepkili.
10.06 Av. Ayhan Erdoğan, iddianameye ve davanın Kayseri’ye taşınmasına ilişkin beyanda bulunuyor.
Adliyenin çevresinde bekleyen polislerin silahlarını kitleye doğrultarak hareketler yapması Kolektif Basın Merkezi kameralarına yansıdı.
10.00 Dava başladı. İddianamenin kabulü kararı okunuyor.
09.36 Ali İsmail Korkmaz’ın annesi ağlayarak katillere seslendi: “Oğlumuza nasıl kıydınız? Annelerinizin,çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz!”
09.30 Yer darlığı nedeniyle salona alınmayan avukatlar kapıya yüklendi, kısa süreli arbedenin ardından içeri girebildiler.
09.27 Ali İsmail’in annesi oğlunun fotosuyla Adliye önüne geldi. Polisin aileye de arama yapması tepkiye neden oldu.
09.25 Salon 150 kişiden fazlasını almadığından avukatlar ve desteğe gelenlerin çoğu dışarıda kaldı. Avukat kimlik tespitleri yapılıyor.
09.20 Miting için ses aracı Adliye yakınına geldi. Binlerce eylemcinin oluşturduğu kortej Adliye’ye yaklaştı.
09.12 Duruşma başlıyor. Sanıklar getiriliyor, avukatlar hazır.
09.08 Binlerce kişi Adliye’ye doğru yürüyor. Slogan sesleri Adliye önünden duyuluyor.
08.55 Avukatlar basın açıklaması yapmak üzere dışarı çıktı. Avukatların basın açıklaması:
Eskişehir’de 2 Haziran Gezi Parkı protestoları sırasında uğradığı saldırı sonucunda ağır yaralanan ve 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamanı yitiren üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın davası Eskişehir’den kaçırılarak Kayseri’ye getirildi.Ali İsmail dosyasını güvenlik nedeni ile Eskişehir’den Kayseri’ye taşıyan Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, 1993 yılında Lice’de katledilen Tuğgeneral Bahtiyar Aydın dosyasını güvenlik gerekçesiyle Eskişehir’e nakletti.Ali İsmail Korkmaz davasının güvenli bir şehir olduğu yıllardır bu tür davalarda uygulanan nakil kararları ile tescil edilmiş olan Eskişehir’den güvenlik gerekçesi ile kaçırılması ve dosya Kayseri’ye nakledilmişken 24 tanığın Eskişehir’de yapılacak duruşmada dinlenmesine karar verilmiş olması; naklin aslında hukuki bir sebebe dayanmadığının en açık göstergesidir.Güvensiz denilen Eskişehir’de 6 Ocak tarihinde yapılan ve hiçbir güvenlik sorunu yaşanmayan talimat duruşmasına 100’den fazla avukatla katılan bizler, Kayseri duruşmasına bu sefer 300’u aşkın avukatla katılıyoruz.4’ü tutuklu 8 sanığın dinleneceği duruşma için Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi, milletvekilleri, uluslararası heyetler, sendika parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi yüzlerce kişi ile yolları kesseniz de Kayseri’deyiz.Siz haksızlığı büyüttükçe, biz bu davanın daha kalabalık olarak takipçisi olacağız.”
08.45 Arabalardan inen yolcular “Ali İsmail için Adalet için Buradayız” yazılı döviz ve flamalarla yürüyüşe geçti.
Gezi eylemlerinde yaşamını yitiren direnişçilerden Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük’ün müdahil olarak davaya girmesini engellemek isteyen polislerle kısa süreli bir arbede yaşandı. Avukatların devreye girmesiyle Sarısülük, Adliye’ye alındı.
08.40 Adliye önünde toplanma başladı. Az önce sanıkları taşıdığı sanılan bir cezaevi aracı da Adliye önüne ulaştı.
08.30 Polis çeşitli bahanelerle yer yer engellemeye çalışsa da ciddi bir sıkıntı yok. Müdahiller kısa süreli bir tartışmanın ardından Adliye’ye girdi. Adliye çevresinde yoğun polis yığınağı var.
08.00 Kayseri girişinde polis üst araması ve kimlik kontrolü yapıyor. Aramaların ardından kente giriş yapılıyor. Arama noktası ile Adliye arasında kısa bir mesafe var.
Sendika.Org
