İngiliz Telegraph gazetesi, cihatçı çetelerin 21 Mart’ta Suriye’nin Lazkiye kentinin kuzey kırsalındaki Keseb’e yaptıklan saldırıda Türk...
İngiliz Telegraph gazetesi, cihatçı çetelerin 21 Mart’ta Suriye’nin Lazkiye kentinin kuzey kırsalındaki Keseb’e yaptıklan saldırıda Türkiye’nin rolünü ve çetelere yardımını yazdı
AKP hükümetinin Suriye savaşında El Nusra Cephesi başta olmak üzere El Kaide bağlantılı cihatçılara yönelik desteğine ilişkin ABD’li gazeteci Seymour Hersh’ün Guta kimyasal saldırısına dair makalesinin ardından, bu kez de İngiliz Daily Telegraph gazetesi, Suriye’deki Ermeni köyü Keseb’i ele geçiren cihatçılara Türkiye’nin yardım ettiğini yazdı.
İngiltere’de yayımlanan Daily Telegraph gazetesinde Ruth Sherlock imzalı haberde, Suriyeli isyancıların askeri açıdan iyi korunan Türkiye sınırında geçmelerine göz yumulduğu, onlara yardım edildiği ve böylece Ermeni köyü Keseb’in ele geçirildiği belirtildi.
Gazete, isminin açıklanmasını istemeyen Suriyeli bir muhalifin açıklamalarına yer verdi:
“Rejime farklı bir taraftan saldırmamız gerekiyordu. Sahil şeridinden tek geçiş Türkiye sınırıydı. Kısaca bu (Türkiye’nin sağladığı yardım) büyük bir yardımdı.”
Telegraph gazetesine konuşan Bedros adında bir takma isim kullanan 45 yaşındaki Kesebli bir Ermeni saldırıyı şöyle aktardı:
“Top ateşi sesleriyle uyandık. Giyinmek için zamanımız yoktu. Eşimi ve çocuklarımı alarak kaçtım. Hiçbir şey almak için zamanımız yoktu. Bazı insanlar gecelikleriyle kaçmak zorunda kaldı. ”
“Ankara’nın açıklaması HRW ile çelişiyor”
Gazete, Keseb’in El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra Cephesi başta olmak üzere bazı İslamcı grupların eline gelmesi sonrası 2 bin kişinin kasabayı terk ettiğini yazdı.
Saldırı sırasında Beldos’un bir akrabasının cihatçıları Türk askeri ile yan yana gördüğü belirtilirken, top atışının Türkiye sınırından başladığını iddia edildi.
Haberde, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın iddiaları tamamen temelsiz ve yalan olarak değerlendirdiğini de belirtti.
Gazetenin haberi özetle şöyle devam ediyor:
“Fakat Türkiye’nin açıklaması İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) bulguları ve görgü tanıklarının ifadeleri ile çelişiyor.
HRW’nin Suriye ve Lübnan araştırmacısı Lama Fakih Telegraph’a yaptığı açıklamada Türkiye’nin bilgisi olmadan bu grupların Suriye’ye geçmesi pek olası olmadığını söyledi.
Fakih şöyle konuştu:
‘İsyancılar Keseb’e saldırmayı çok uzun süredir istiyordu. Fakat daha önce Türkiye buna izin vermedi. Türkler daha önce geçiş izni vermedi. Çünkü saldırının başarılı olması için tam bir bütün olmak gerektiğini söylüyorlardı.’
Fakih, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ve diğer gruplar arasındaki geçen yıl başlayan çatışmaları kast ediyor.”
Keseb’in önemi
Keseb’e gerçekleşen saldırının Ermenilerin hafızalarında Osmanlıların gerçekleştirdiği kıyımlarla ilgili kötü anıları canlandırdığını belirten gazete, kasaba sakinlerinin de bu anılarla büyüdüklerini yazdı.
Gazete haberini şöyle tamamlıyor:
“Keseb, Devlet Başkanı Beşar Esad’ın da bağlı olduğu Alevilerin yaşadığı sahil kenarındaki Lazkiye’nin savunmasında Suriye rejiminin zayıf noktasıydı.
El Nusra ve İslami Cephe bu bölgeye doğru sızmaya çalışıyordu. Samra’nın kontrolünü kazanmaları sonrasında kıyı sahillerine erişim sağladılar. Askeri olarak stratejik açıdan hayatı konumdaki 45’inci Gözlemevi tepesini almak için bastırıyorlar.
İslami Cephe’nin diplomatik temsilcisi Dr Mahmut ‘Neden Keseb’i almamız gerektiğini siz de görebilirsiniz’ diyor.
‘Şu an rejim çok ama çok korkuyor’ diye ekliyor.”