Olayların en yakın tanığı anlattı
Ağrı’nın Diyadin ilçesinde 11 Nisan’da askerlerin Tendürek Dağı’na dönük operasyonunda 15 askerin adeta ölüme gönderilmesi ve yaralı askerlerin halkın yardımıyla kurtarılmasına dair tartışmalar sürüyor. HDP Diyadin eski İlçe Eş Başkanı Cezmi Budak ile HPG’li Serhat Kızılay’ın (Can Feda) yaşamını yitirdiği saldırıda yaralanan ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından ‘yaralı ele geçirilen terörist’ olarak sunulan MEYA DER Ağrı Temsilcisi Cenap İlboğa ve kardeşi Sevgi İlboğa’nın askeri helikoptere bindirilerek hastaneye götürülmesi hükümete yakın medya organlarında, ‘Ayrım yapılmadı’ başlıklarıyla haber yapılırken, 11 saat boyunca yaralı halde çatışma bölgesinde bekletilen ve zorlukla ağabeyi ile birlikte askeri helikoptere binen Sevgi İlboğa, abisinin yaralıyken polisler tarafından darbedildiğini, bir özel harekat polisinin de eline makas alarak abisini infaz etmek istediğini iddia etti.
‘ASKERLERİ KENDİ İMKANLARIMIZLA BİZ İNDİRDİK’
Herkes gibi festivale katılmak üzere sabah erken saatlerde Tendürek’e doğru yola çıktıklarını söyleyen İlboğa, yolda kendilerini durduran askerlerin 4 askerin yaralı olduğunu söyleyerek geçişe izin vermediklerini belirtti. Daha sonra bir HPG gerillası ve Cezmi Budak’In öldürüldüğü, abisi Cenap İlboğa’nın da yaralı olduğunu öğrendiklerini söyleyen İlboğa, “Biz 20 kişi, canlı kalkan olarak alana gitmek ve yaralı askerleri almak için izin istedik. Valinin izni olmadan girişimize izin vermeyeceklerini söylediler. Bunun üzerine askerlerin alt tarafından dolanarak kendimizi araziye vurduk. 2-3 saat durmadan yürüdük. Bir grup arkadaş, yaralı askerleri sırtlarına alarak aşağı indirmeye başladı. Devlet resmen askerlerini ölüme terk etmişti. Abim yerde kanlar içinde yatıyordu. Omuz, bacak ve kolundan kurşun almıştı, bir kurşun da göğsünü sıyırmıştı. Askerler ne kendi yaralıları için ne de abim için ambulansın gelmesine izin veriyordu. Araç göndermiyorlardı. Kendi imkanlarımızla askerleri oradan indirdik. Yoksa o askerler de orada ölecekti” dedi.
‘POLİS, ABİMİN PKK’Lİ OLDUĞUNU SÖYLEMEM İÇİN BASKI YAPTI’
Ağabeyini aşağı indirmek için bir askerden yardım istediğini anlatan İlboğa, “Bir iki askerin dışında hiçbiri bize yardım etmedi. Bir asker, ‘Bana silah sıkanı sırtımda mı taşıyacağım’ dedi. Ben de ‘Bize silah sıkanı biz sırtımızda taşıdık getirdik. Devletiniz sizi ölüme terk etti ama biz kurtardık’ dedim. Helikopter bizi Ağrı’da askeri birliğin karakoluna indirdi. Onu askeri hastaneye götürmek istediler, ama infaz edileceğinden korktuğum için direttim ve Ağrı Devlet Hastanesi’ne götürülmesini sağladım. Onu hastaneye götürdüler, ancak benim gitmeme izin vermeyerek, o halde sorguya aldılar. Baskı kurarak, abimin PKK’li olduğunu söylemem yönünde dayatmada bulundular. Bunu kabul etmedim. Sorgu bittikten sonra hastaneye gitmeme izin vermediler, bir polis aracına bindirilerek ablamın evinin kapısına kadar götürülerek buraya bırakıldım” dedi.
ALÇI ODASINDA İNFAZ EDİLMEK İSTENDİ
Ağrı Devlet Hastanesi’ne götürülen ağabeyinin sedye üzerinde polisler tarafından darp edildiğini söyleyen İlboğa, “Alçı odasında bir özel harekat polisi eline makası alıp abimi infaz etmeye çalışıyor. Oradaki hastane personeli olmasa belki de abimi katledecekti. Sağlıkçılar hemen abimi başka bir odaya alarak koruyor. Buradan da Erzurum’a götürüldü. Arkasından ben buraya gittim ama görüşmemize izin verilmedi. O kadar kan kaybetmesine ve ağır yaralı olmasına rağmen hemen ameliyata alınmadı ve sonraki gün ameliyat edildi. Hem de polis denetiminde. Psikolojik baskı ve şiddet uygulandı o haliyle. Ameliyattan çıkan abime, bana yapıldığı gibi PKK’li olduğunu ve çatışmaya girdiğini söylemesi dayatıldı” şeklinde konuştu. (Ağrı/DİHA)