Page Nav

HIDE

DÜNYANIN SESİ

GRID_STYLE

EN YENİLER

SHOW_BLOG

AKP paramiliter çetelere neden ihtiyaç duyuyor: Dünyadan örnekler

AKP paramiliter çetelere neden ihtiyaç duyuyor: Dünyadan örnekler… Haziran Direnişi’nin ardından AKP tarafından Türkiye’de kurulmaya baş...

AKP paramiliter çetelere neden ihtiyaç duyuyor: Dünyadan örnekler…
Haziran Direnişi’nin ardından AKP tarafından Türkiye’de kurulmaya başlanan paramiliter çeteler, akıllara "AKP bu çetelere neden ihtiyaç duyuyor?" sorusunu getiriyor.


Geçtiğimiz günlerde İleri Haber’de yer alan AKP’nin paramiliter kuruluşu Halk Özel Harekat (HÖH) isimli yapının dernekleşmesi haberi, tüm dünyada sağcı iktidarlar tarafından sıkça kullanılan paramiliter çetelere, AKP’nin de bir süredir ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.

Türkiye’nin en görkemli halk direnişlerinden olan 2013 Haziran Direnişi esnasında milyonlarca yurttaşın kent meydanlarını günlerce zaptetmesinin ardından kurulan Osmanlı Ocakları, AKP’nin iktidarda kalmak için halka karşı kullanacağı silahlerdan birinin de, resmi kolluk kuvvetlerinin yanında bu tür paramiliter çeteler olacağını gösteriyor.

15 Temmuz 2016’da eski ortağı Fethullah Gülen cemaati tarafından gerçekleştirilen darbe girişimini fırsat olarak değerlendiren AKP, bir yandan ilan ettiği OHAL ve çıkardığı KHK’larla ülkeyi yönetirken, diğer yandan da ikinci bir Haziran Direnişi’ne karşı Osmanlı Ocakları, SADAT, HÖH gibi paramiliter çeteler ile Haziran’da ensesinde hissettiği halk tepkisine karşı iktidarını korumanın hesaplarını yapıyor.

Emperyalizmin yaşadığı siyasal kriz dolayısıyla dış siyasette manevra alanı bulan AKP’nin, buradaki çıkışlarını iç siyaset dizaynında kullanmaya çalışması ve 16 Nisan Referandumu'nda devlet kurumları aracılığıyla yaptığı seçim hileleri, iç siyasette yaşadığı sıkışmaya işaret ederken; ortaya çıkarılan paramiliter çeteler, AKP’nin iktidarı kaybetme olasılığı durumunda “şiddet” seçeneğini gündemine aldığını gösteriyor.

Tarihe baktığımızda da çeşitli ülkelerde sağ iktidarlar tarafından başvurulan paramiliter çeteler, AKP döneminde ortaya çıkanlarla farklılıklar barındırsa da ortaklaştığı bir nokta var: Halk korkusu ve halk düşmanlığı…

Türkiye'de son günlerde sıkça gündeme gelen ve iktidar tarafından yönlendirilen silahlı milis örgütlerini daha iyi anlayabilmek için, dünya tarihinde sağ iktidarlar tarafından kullanılmış paramiliter çetelerden bazılarını sizler için derledik.

KARA YÜZLER (ÇARLIK RUSYASI)

Çarlık polisi tarafından, 1905 Devrimi sonrası yükselen devrimci halk hareketine karşı kurulan Çar yanlısı bu çetelerin çoğunluğu Kazaklar’dan oluşurken, bu çetelere gerici toprak sahipleri, papazlar, ve büyük tüccarlar destek sağlıyordu.

Bu desteği arkasına alan çeteler devrimcileri öldürüyor, aydınlara saldırılar gerçekleştiriyor, Yahudilere ırkçı saldırılarda bulunuyor ve emekçi halkın eylemlerine karşı komplolar düzenliyordu.

Gerçekleştirdikleri saldırılarda Yahudileri hedef seçmelerinin en önemli nedeni olarak, Rusya’daki Yahudilerin Marksist olması ve devrimci harekete destek vermesi gösterilebilir.

Kara Yüzler, 1917 Şubat Devrimi’nden sonra yasaklı hale gelirken, Ekim Devrimi’nin ardından başlayan iç savaşta Beyaz Ordu içerisinde yer alarak, sosyalist iktidara yönelik komplolarda yer aldılar.

Çarlık Rusyası’nda kurulan bazı Kara Yüzler örgütlenmeleri şunlardı:

* Rus Halkları Birliği

* Rusların Birliği

* Rus Monarşi Partisi

* Devrime Karşı Savaş Derneği

* İki Başlı Beyaz Kartal


KARA GÖMLEKLİLER (İTALYA)

Birinci Paylaşım Savaşı ve Büyük Ekim Devrimi’nin ardından ülkedeki güçlü devrimci hareketten çekinen İtalyan burjuvazisi, savaş sonrası popülist bir sağ söylem ile ortaya çıkan Bennito Musollini’ye bel bağlayarak, ülkenin faşizme doğru yol almasını sağlamışlardır.

Musollini’nin 1921’de kurduğu “Kara Gömlekliler” isimli paramiliter çete, burjuvazi tarafından toplumsal anlamda güçlü ve ülkenin çeşitli bölgelerinde çok etkili eylemler yapan devrimci harekete karşı kurulan komplolara aracılık etmiştir.

Kara Gömlekliler’in kuruluşu hükümet otoritesinin ve kuvvetlerinin yetersizliği ile açıklanmak istenirken, büyük sanayiciler ve toprak sahipleri de devrimci harekete karşı bu çetelere gerekli mali desteği sağlamışlardır.

Yerellerde güçlü olan devrimci hareket, toprak sahiplerine halkın yararına olacak şekilde baskı yapıyor ve fabrikalarda grevler örgütlüyordu. Kara Gömlekliler’in kurulmasının ardından devrimci harekete karşı amansız bir saldırı başladı. Halkevleri çalışma merkezleri, kültür odaları ve parti merkezleri saldırıya uğrarken devrimci hareketin liderleri suikastler düzenlenerek öldürüldü. Güvenlik güçleri ise devrimcilere yapılan bu saldırılara seyirci kalıyordu.

1922’de artık iktidara yönelen Musollini, sayıları 40.000’i bulan Kara Gömlekliler’i ülkenin çeşitli yerlerinde ayaklanmaya çağırdı. Devlet dairelerini ele geçiren Kara Gömlekliler, bunun ardından Roma’daki meclise doğru yürümek üzere yola çıktılar.

Kral III. Vittorio Emanuele ülkede sıkıyönetim ilan etmek yerine Musollini’nin Faşist Partisi’ne hükümet kurma görevini vererek, İtalya’nın faşizme giden yolunun ilk taşlarını döşemişti.


KAHVERENGİ GÖMLEKLİLER (ALMANYA)

Almanya’da da Birinci Paylaşım Savaşı ve Büyük Ekim Devrimi’nin ardından ülkedeki devrimci durum burjuvazi tarafından geçiştirilmiş ancak savaş sonrası durum ve siyasi belirsizlikler, popülist siyasal söylemlerin doğmasına yol açmıştı.

Hitler de bu popülist sağ söylemi kullanırken milliyetçilik ve anti-komünizm ile ülkede taraftar toplamaya çalışmış ve Alman burjuvazisine de güven vermek istemiştir.

Naziler tarafından 1920’lerin başlarında kurulan ve üye sayısının 2300 kadar olduğu tahmin edilen “Kahverengi Gömlekliler” (SA) isimli paramiliter çete o dönemde Naziler’in yaptığı mitingleri korurken, devrimci harekete karşı sokak saldırılarında bulunmuştur.

1929 Ekonomik Buhranı’nın ardından popülist söylemini yoğunlaştıran Hitler’in SA’larının sayısı da 1930’da 100.000, 1932’de ise 400.000’e kadar ulaşmıştır.

Naziler’in meydanlardaki güç gösterilerinde “geçiş birlikleri” ni oluşturan SA’lar, komünistlere kurulan Reichstag yangını komplosunda önemli bir yer tutmuş, Naziler’in iktidara gelmesinin ardından başlatılan cadı avında da önemli bir rol oynamıştır.

1934 yılının 1 Temmuz’unda Hitler tarafından “başına buyruk hareket etmeye doğru ilerlediği” gerekçesiyle birçok SA lideri öldürülmüştür.


LOS UREBANOS (KOLOMBİYA)

ABD’nin “arka bahçesi” diye anılan ve ABD karşıtı direnişlerin yaşandığı Güney Amerika’da da özellikle ABD destekli paramiliter yapılar görülüyor.

Kolombiya’da son dönemde silah bırakan ve siyasi parti olan Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ve Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) başta olmak üzere sol harekete karşı uzun yıllardır ABD ve sermaye grupları tarafından ciddi biçimde desteklenen paramiliter çeteler, ülkede halen aktif bir şekilde faaliyet gösteriyor.


Hükümetlerle içli dışlı olan bu çetelerin birçoğu uyuşturucu ticareti ile uğraşırken, ülkedeki işçi sınıfı temsilcilesi ve silah bırakmış olmalarına rağmen gerillaları öldürüyor. Bu çeteler ayrıca sol yapılara destek veren köylerde toplu katliamlar gerçekleştiriyor.

Bunların arasında en güçlüsü olan ve kuruluşu 1990’lara dayanan “Los Urebanos” isimli paramiliter çetenin, 5000 civarında üyesi bulunurken, FARC’ın silahsızlanmasıyla birlikte bölgedeki en güçlü silahlı grup haline geldiği kaydediliyor. Çetenin sözcüsü Raul Jaramillo’nun verdiği demeçlerde ise paramiliter grubun istihbarat personelleri de dahil olmak üzere 8000 üyesi olduğu iddia ediliyor. (İLERİ HABER)

Hiç yorum yok