HDP'li Sırrı Süreyya Önder, Başbakan Binali Yıldırım’ın kayyım atanan belediyelerle ilgili “Onların durumu özel” açıklamasına, "N...
HDP'li Sırrı Süreyya Önder, Başbakan Binali Yıldırım’ın
kayyım atanan belediyelerle ilgili “Onların durumu özel” açıklamasına, "Ne
özeli, genel, genel. Siz bu memlekette 94 tane belediyeyi gasp edeceksiniz, ona
da özel diyeceksiniz, sonra da milletten bir uyum, kardeşlik, kaynaşma
bekleyeceksiniz" dedi
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Meclis’in 2018
yılı bütçesi için Genel Kurul’da partisi adına söz aldı. Başbakan Binali
Yıldırım’ın kayyım atanan belediyelerle ilgili “HDP’lilerin durumu özel”
sözlerini hatırlatan Önder, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde
yaptığı bir konuşmaya gönderme yaptı, “Asrın liderinin seslenişiyle seslenmek
istiyorum: Ne özeli, genel, genel. Ne özeli?” dedi.
‘KEMALİZM YARIŞINA GİRMİŞLER, BİZ YOKUZ’
94 belediye başkanının görevden alındığını söyleyen Önder,
şöyle devam etti:
“Özel olan Ataşehir Belediyesi, bir tane. Siz bu memlekette
94 tane belediyeyi gasp edeceksiniz, ona da özel diyeceksiniz, sonra da
milletten bir uyum, kardeşlik, kaynaşma bekleyeceksiniz. İşte ‘Hayr umulur mu
böyle bir gecenin seherinde’ tam burada yatıyor. Efendiler, bu memleketin
coğrafi olarak üçte birinde seçim sonuçlarını mülga saymışsınız, seçim
sonuçlarını iptal etmişsiniz -kibarlığı bir yana bırakalım, adlı adınca
çağıralım- gasp etmişsiniz. Üstelik nasıl yapmışsınız bunu? 411 sayılı torba
yasayla. 19 Ağustos’ta Meclisimiz görüşmüş bunu; bitimi biraz daha farklı,
Ağustos ayı sonuna doğru. Bu ‘kayyum’u o zaman icat etmişsiniz, yüzyılın icadı
-AK Parti’nin- ‘Ne lazımsa yaparız’ diyorlar. Bugünlerde CHP’yle Kemalizm
yarışına girmişler. İyi olan kazansın diyoruz, biz bu yarışta yokuz.”
‘KAYYUM BİR İÇİŞLERİNE BAKANINA MAL OLDU’
Kayyım konusunun HDP’nin etkili muhalefetiyle torba kanundan
çıkarıldığını, ama bu sürecin bir içişleri bakanına sebep olduğunu belirten
Önder, şunları söyledi:
“Ya, bu kayyum ahlaki bir şey değil diye düşünen hemen
sistemin dışına itilmiş. Sizin, Meclisten geçiremediğiniz, ricat ettiğiniz bir
yasayı kanun hükmünde kararnameyle sürüştürmenizin, fiilî bir durum hâline
getirmenizin demokrasi jargonunda varsa bir karşılığı siz söyleyin, biz de
rahat edelim. Şimdi, böylesine bir memleketin coğrafi olarak üçte birinde; 3’ü
büyükşehir, 10 vilayet, 72 tane ilçe, 12 tane belde, siz, burada, halkın ‘Bu
beni yerelde yönetebilir, yönetmeli ve bu yönetmeli’ dediği iradeyi bir ay
içerisinde tarumar edeceksiniz, sonra da buna ‘özel’ diyeceksiniz. Ya ‘özel’
ile ‘genel’in tanımını bilmiyoruz biz ya da Başbakan bundan bihaber. Hikâyenin
kalbi burada atıyor. Siz, bu 94 belediyenin seçmenine ‘Ya kutuplaşmayalım, kıvançta
ve tasada bir olalım’ derseniz, size hangi organıyla gülmesini istersiniz?
Seçin, beğenin. Sen benim irademi yok sayıyorsun, gasp ediyorsun, sonra da bana
dönüp ‘Kıvançta ve tasada bir olalım’ diyorsun. İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış
bir kitleyiz; bunları da ezberleyin, Kemalizm konkurunda bunlar hep size lazım
olacak. Ondan sonra, bunu bekliyorsunuz. Vallahi, Güneş batıdan doğarsa belki.”
‘RAPORU, KAPI CEREYANDAN ÇARPMASIN DİYE ÖNÜNE KOYARIM’
Meclis bütçesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Önder,
bütçe için 336 sayfa faaliyet raporu basılmasını eleştirdi.
Bunların internet yoluyla maillere atmanın mümkün olduğunu
belirten Önder, “Soruyorum, buradaki 550 vekil arkadaşımıza: Hiçbiriniz bunu
evinize götürüp kütüphanenize koyar mısınız? Ben götürsem hani kapı cereyandan
çarpmasın diye -zembil gibi çünkü- kapının önüne koyarım. Niye? Edebî bir
değeri yok, bilimsel bir değeri yok, arşivlik bir değeri yok. 336 sayfa,
birinci sınıf kuşe hamur, böyle bir şey” dedi.
‘2 TANE ABDESTHANE FOTOĞRAFI VAR, 2 EŞ GENEL BAŞKANIN
FOTOĞRAFI YOK’
Faaliyet raporunun içindeki fotoğrafları eleştiren Önder,
şöyle devam etti:
“İçi çok önemli. İçinde 5 tane avize fotoğrafı, Çekoslovak
avizesi. 5 yerde var, bir tek yerde bu ülkenin üçüncü büyük partisinin eş genel
başkanlarının fotoğrafı yok. 81 ilin müftüsünün fotoğrafı var ama bizden bir
tane milletvekilinin fotoğrafı var, o da cezaevinde, İdris Baluken’in. Niye? Bu
15 Temmuzun yüzü suyu hürmetine. Diyanet Başkanının fotoğrafı var, Figen
Yüksekdağ’ın yok. Yahu bugünlerde antiemperyalizm rüzgârına kaptırmışsınız
kendinizi, Dunford’un, Amerikan Genelkurmay Başkanının bile fotoğrafı var,
bizim genel başkanlarımızın fotoğrafı yok. Hepinizden özür dileyerek
söyleyeyim. 2 tane de abdesthane fotoğrafı var, gene 2 tane eş genel başkanın
fotoğrafı yok. Abdesthanenin fotoğrafını koymuşlar, bu 3 partinin liderinin
fotoğrafı var, bir partinin liderinin yok.”
‘DARBENİN MAĞDURU DEĞİL MAHCUBU OLURSUNUZ’
Önder, faaliyet raporu içerisinde 15 Temmuz’un veriliş
şeklini de eleştirdi, şunları söyledi:
“Faaliyet Raporu içerisinde 15 Temmuz önemli bir yer
tutuyor, tutmalı da. Hayatını kaybeden bütün yurttaşlarımızı büyük bir saygıyla
rahmetle yâd ediyorum. Darbenin mağduru onlar, darbenin mağduru siz değilsiniz.
Siz bu darbenin olsa olsa ve kendinizi bilseniz mahcubu olursunuz. Burada
dinliyoruz sabahtan beri, Maliyede, yargıda, Millî Eğitimde, Diyanette
hepsinden vahimi, orduda kök salmış bu yapı ve bunlara dair bütün düzenlemeleri
burada -en azından son üç dönemde ben şahidim- canhıraş bir şekilde, hulusikalp
ile, büyük bir imanla savunmuşsanız, bu darbenin mağduru olamazsınız, mahcubu
olursunuz. Bari, bu mahcubiyetle durun, millet de desin ki: Ya, tamam işte,
olmuş bir şey, en azından idrak etmişler. Bu darbenin mağduru, başta, hayatını
kaybedenler, sonra sağlığını kaybedenler, sonra da fırsatı ganimet bilerek
aşından, işinden, eşinden ettiğiniz binlerce KHK mağdurudur; bu darbenin
mağduru onlardır. Size ne oldu? Tırnağınız taşa değdi mi? Yok. Değmesin de ama
kalkıp da böyle bu darbenin mağduruymuş gibi de her seferinde ahkâm kesip bunu
bir sopa gibi muhaliflerin üzerine sallamayın.”
‘BÜTÇEYİ REDDEDİYORUM’
HDP’li Önder, “Bu Meclis eğer bu bütçeyi hak edecekse,
cezaevinde ve her gün mahkeme kapılarında sadece kürsüde yaptığı konuşmalar
için, kürsüde yaptığı konuşmayı dışarıda tekrarladığı için zindanlara
attığınız, kılınızı da kıpırdatmadığınız vekiller için, onların yasama
faaliyetine katılması için eğer bir inisiyatif almazsanız bu paranın her kuruşu
bize haramdır. Ben kendi adıma bunu reddediyorum. Bir abdesthane kadar
kıymetimiz olsun bu vekillerin” diye konuştu. (Duvar)
Hiç yorum yok