Hırvatistan'ın yetiştirdiği en yetenekli futbolcular arasında gösterilen FIFA Altın Top (Ballon d'Or) ödülünün sahibi Luka Modric, 2018 yılında kazandığı başarılarla adından sıkça söz ettirdi.
İstikrarlı performansıyla uzun yıllar İspanya temsilcisi Real Madrid ve Hırvatistan Milli Takımı'nın en önemli oyuncuları arasında yer alan Modric, 2018'de form grafiğini daha da artırarak elde ettiği ödüllerle futbol dünyasında iz bıraktı.
Yeşil sahalarda uzun yıllardır elde ettikleri başarılarla bireysel ödüllere ambargo koyan Barcelonalı Lionel Messi ve Juventuslu Cristiano Ronaldo'nun hakimiyetine bu yıl son veren Luka Modric, milli takımı ve kulübüyle önemli başarılar elde etti.
Modric, 2018'e damga vurdu
Kariyerinin ikinci baharını yaşayan 33 yaşındaki yıldız futbolcu, geçen sezon Real Madrid ile UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşarken, 2018 FIFA Dünya Kupası'nda Hırvatistan'ın finale kalmasında performansıyla önemli rol üstlendi.
Kaptanlığını yaptığı Hırvatistan'ın, finalde Fransa'ya 4-2 kaybederek ikinci olduğu turnuvanın en değerli oyuncusu seçilen ve bu yılki ilk ödülüne ulaşan Modric, takımına 2 gol ve 1 asistle katkı sağladı.
UEFA'nın belirlediği Avrupa'da Yılın En İyi Futbolcusu ödülünü Cristiano Ronaldo ve Liverpool'un Mısırlı yıldızı Muhammed Salah'ı geride bırakarak kazanan Hırvat yıldız, yılın en iyi orta saha oyuncusu unvanını da elde etti.
FIFA Yılın En İyi Erkek Futbolcusu Ödülü'nde aynı rakiplerini bir kez daha geçerek zirveye ulaşan Luka Modric, organizasyonda yılın 11'inde de yer aldı.
Modric, son olarak Ronaldo, Salah, Atletico Madridli Antoine Griezmann, Paris Saint-Germainli Kylian Mbappe ve Barcelonalı Messi'nin de adaylar arasında yer aldığı Altın Top ödülünü kimseye bırakmadı.
Söz konusu ödülleri kazanan ilk Hırvat futbolcu unvanını ederek ülkesine büyük gurur yaşatan Modric, uluslararası arenada kariyerinde 4 UEFA Şampiyonlar Ligi, 3 UEFA Süper Kupası, 3 FIFA Dünya Kulüpler Kupası kaldırdı. Hırvat futbolcu, kariyerinin ilk yıllarında forma giydiği Dinamo Zagreb ile 3, Real Madrid ile de 1 şampiyonluk sevinci yaşadı.
Savaşın gölgesinden zirveye
Sportif başarılarının yanı sıra mütevazı tavırlarıyla taraftarların büyük beğenisini kazanan Modric, zorlu hayat hikayesiyle de genç oyunculara ilham oluyor.
Yugoslavya'nın Zadar kentinde 9 Eylül 1985 tarihinde doğan Modric'in ailesi, örgü fabrikasında çalışıyordu. Yugoslavya iç savaşı sırasında Sırp isyancıların dedesini öldürmesi ve evlerini yakması sonrasında Modric, 6 yaşında ailesiyle zor şartlar altında yaşadı.
Zadar kentinde küçük bir pansiyonda yıllar boyunca annesi ve babasıyla yaşayan Modric, çocukluğunu bomba ve silah sesleri altında geçirdi. Bu süreçte pansiyonun otoparkında futbolla tanışan Hırvat yıldız, bu sayede hayata tutundu.
Zorlu süreçte kentin yerel takımında antrenmanlara çıkan Hırvat futbolcu, yetenekli olmasına rağmen fiziksel olarak çok zayıf olması nedeniyle o dönem Hajduk Split'in altyapısına giremedi.
Katıldığı yerel turnuvalarda kendini göstermesinin ardından 16 yaşındayken Dinamo Zagreb'in altyapısına kabul edilen Modric, yüksek tekniğiyle kısa sürede ön plana çıktı. Tecrübe kazanması için Bosna Hersek'in Zrinjski kulübüne 2003 yılında kiralanan Modric, o sezonki performansıyla ülkede yılın futbolcusu seçildi. Sonraki sezon kiralandığı Hırvatistan temsilcisi Inter Zapresic'in ligi ikinci sırada tamamlamasında önemli rol üstlenen Modric, Dinamo Zagreb'e geri döndüğünde 10 yıllık profesyonel sözleşmeye imza attı.
Üç sezon şampiyonluk yaşadığı takımının başarılarında başrol oynayan ve Hırvatistan'da 2007 yılının en iyi oyuncusu seçilen Modric, Tottenham'ın dikkatini çekti ve 21 milyon avro bonservis bedeli karşılığında İngiltere temsilcisinin yolunu tuttu.
Real Madrid'in vazgeçilmezlerinden oldu
Kısa sürede Tottenham'da liderlik rolünü başarıyla üstlenen Modric, 2010-11 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale yükselen takımın en kilit oyuncuları arasında yer aldı.
Avrupa'nın en başarılı kulüplerinden Real Madrid'in 30 milyon avro bonservis bedeli ödeyerek 2012 yılında kadrosuna kattığı Luka Modric, burada da kısa sürede kendini ispatlayarak orta sahanın vazgeçilmez oyuncusu oldu. İspanya temsilcisinde 276 maça çıkan Hırvat oyuncu, 13 gol ve 42 asistle skora katkı sağladı.