Evet, erken seçim geliyor, başkanlık bitiyor ve Erdoğan sade bir AKP genel başkanı olarak siyasete tekrardan atılıyor...
SENEYE ERDOĞAN SADECE PARTİ BAŞKANI OLARAK KALACAK
Kayyım atanan iller kaybedildi, metal yorgunluktan dolayı başkanları değiştirilen iller kaybedildi, başkent muhalefetin eline geçti, turizm başkenti de elden gitti, İstanbul da gitmişti ama uyduruk bir yüksek seçim kurulu kararıyla şimdilik askıya alındı. Bütün bunlar olmadan önce AKP’nin ortağı MHP genel başkanı Devlet Bahçeli bir uyarıda bulunmuştu, bu seçimlerin esasında bir referandum olduğunu ve yukarıda saydığım iller kaybedildiğinde tek başkanlığın artı tartışılır duruma geleceğini söyledi. Esasında Bahçeli çok netti, “Seni şimdilik taşıyorum ama bana rağmen kazanamazsan ben artık seni taşıyamam, erken seçime gideriz ve o zaman cumhur ittifakı kalmaz” dedi.
Daha önce de yazdım, Bahçeli bu seçim sonrası erken seçim kararını açıklayacaktı, kendisi Ergenekon’u temsil ettiğinden ve artık Ergenekon Erdoğan’ı taşımak istemediğinden zaten arada bu ittifakın bir anlamda bittiğini açıkladı. Şimdi Bahçeli, İstanbul belediye başkanlığının uzak ara kaybedilmesini bekliyor ki erken seçim kararını açıklasın.
Buraya kadarı daha önce de yazdığım ve bilinen taraf. Ancak bundan sonrası Erdoğan için hep yeni olacak, girdiği cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedecek, milletvekili seçimlerinde oyu %30’lara düşeceğinden hükümeti kaybedecek, vekil olmadığından dolayı cumhurbaşkanlığı yetkileri olmadan partiyi kendi olanaklarıyla götürmeye çalışacak ve en önemlisi nasıl muhalefet edilir dersleri görmeye başlayacak.
Esasında ilginç bir seçime doğru gidiyoruz, seçimlere büyük bir olasılıkla Ali Babaca’ın kuracağı parti de katılacak. Geçtiğimiz dönemde aynı İYİ’Parti’nin katıldığı şekilde CHP’yle birlikte baraj sorunu yaşamadan katılır büyük olasılıkla. Bu durumda CHP, İYİ Parti ve Ali Babacan’ın partisi %50 civarında oy alır, hatta geçebilir de. Her zamanki gibi HDP hep tartışılacak ve bütün hesaplar onun üzerinden yapılacak ama HDP yine %12-15 arasında oy alacaktır. MHP son çıkışıyla barajı aşar mı bilemem ama bildiğim tek şey 24 Haziran seçimleri dahil seçim hilelerinin daha çok MHP’ye yaradığıdır. MHP’nin de %11-13 civarında oy aldığını düşündüğümüzde geriye kalanlar iyisiyle %30, kötüsüyle %20 AKP’ye kalıyor.
Bu yazımı büyük olasılıkla mizah yazısı olarak değerlendirenler olacaktır, hatta bu kesim ciddi anlamda çoğunluk olacaktır ama ciddi analiz yapanlar ve Türkiye’nin gittiği noktayı iyi hesaplayanlar haklı olduğumu görecekler. Bu yazdıklarımın yaşanmışlıkları da var zaten, Nurettin Sözen kimsenin beklemediği bir anda Bedrettin Dalan’a karşı kazanmıştı. İktidarda olan DSP; ANAP ve MHP bir anda barajın altında kaldı ve yeni kurulan AKP iktidara geldi. Yine daha önce yeni kurulan Genç Parti, %8’lere çıkarak MHP’nin meclise girmesini önledi. Hiç kimsenin yenemeyeceği söylenen Turgut Özal’ın ANAP’ının artık esamesi bile okunmuyor, DYP’de bitti.
Ve işte Recep Tamam Erdoğan için kıyamet böyle başlayacak, kendisini yasal anlamda koruyacak ne bir cumhurbaşkanlığı forsu ne de milletvekilliği kalacak. Daha doğrusu yargılanmasını önleyecek bir yasa kalmamış olacak. Bu dediğim sadece Türkiye içinde geçerli değil, uluslararası anlamda da yargılanması kolaylaşacak. Şu an Suriye’de yakalanan her üst düzey IŞİD’li esasında Erdoğan’ın avucunda patlayacak bir el bombası, hem de fünyesi çekilmiş bir şekilde bekliyor avucunda.
Erdoğan’ın her tarafını mayın tarlasına dönüştürdüler esasında, CHP’nin ve HDP’nin kazandığı belediye başkanlıklarında kayyımların rezillikleri ortada. Hem metal yorgunluğa uğrayan başkanların hem de yerine gelenlerin yaptıkları da yeni başkanların bilgisi dahilinde ve bunlar dosyalar halinde teker teker savcılıklara verilmeye başlandı.
Erdoğan artık yalnız, esasında bal gibi seçimleri kaybettiğini biliyor. Hürriyet Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi dünkü yazısında Erdoğan’ın 39 ilçe başkanı ve 24 belediye başkanına sorduğu soruyu yazmış altalta:
1- 24 Haziran seçimlerinde ne kadar oy aldık?
2- 31 Mart seçimlerinde oyumuz ne oldu?
3- Sence aradaki fark neden kaynaklanıyor?
Bu kişiler ne tür yanıtlar vermiş bilemem ama bu soruları soran kişi seçimlerde hile yapılmadığını, bu soruların yanıtları ve nedenleri yüzünden kaybedildiğini açıklıyor demektir. Eğer hile yapıldığına inanıyorsan bu soruları sormazsın, devamlı olarak hileyi anlatırsın.
Evet, erken seçim geliyor, başkanlık bitiyor ve Erdoğan sade bir AKP genel başkanı olarak siyasete tekrardan atılıyor. (ALİ NESİN - ARTI GERÇEK)
SENEYE ERDOĞAN SADECE PARTİ BAŞKANI OLARAK KALACAK
Kayyım atanan iller kaybedildi, metal yorgunluktan dolayı başkanları değiştirilen iller kaybedildi, başkent muhalefetin eline geçti, turizm başkenti de elden gitti, İstanbul da gitmişti ama uyduruk bir yüksek seçim kurulu kararıyla şimdilik askıya alındı. Bütün bunlar olmadan önce AKP’nin ortağı MHP genel başkanı Devlet Bahçeli bir uyarıda bulunmuştu, bu seçimlerin esasında bir referandum olduğunu ve yukarıda saydığım iller kaybedildiğinde tek başkanlığın artı tartışılır duruma geleceğini söyledi. Esasında Bahçeli çok netti, “Seni şimdilik taşıyorum ama bana rağmen kazanamazsan ben artık seni taşıyamam, erken seçime gideriz ve o zaman cumhur ittifakı kalmaz” dedi.
Daha önce de yazdım, Bahçeli bu seçim sonrası erken seçim kararını açıklayacaktı, kendisi Ergenekon’u temsil ettiğinden ve artık Ergenekon Erdoğan’ı taşımak istemediğinden zaten arada bu ittifakın bir anlamda bittiğini açıkladı. Şimdi Bahçeli, İstanbul belediye başkanlığının uzak ara kaybedilmesini bekliyor ki erken seçim kararını açıklasın.
Buraya kadarı daha önce de yazdığım ve bilinen taraf. Ancak bundan sonrası Erdoğan için hep yeni olacak, girdiği cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedecek, milletvekili seçimlerinde oyu %30’lara düşeceğinden hükümeti kaybedecek, vekil olmadığından dolayı cumhurbaşkanlığı yetkileri olmadan partiyi kendi olanaklarıyla götürmeye çalışacak ve en önemlisi nasıl muhalefet edilir dersleri görmeye başlayacak.
Esasında ilginç bir seçime doğru gidiyoruz, seçimlere büyük bir olasılıkla Ali Babaca’ın kuracağı parti de katılacak. Geçtiğimiz dönemde aynı İYİ’Parti’nin katıldığı şekilde CHP’yle birlikte baraj sorunu yaşamadan katılır büyük olasılıkla. Bu durumda CHP, İYİ Parti ve Ali Babacan’ın partisi %50 civarında oy alır, hatta geçebilir de. Her zamanki gibi HDP hep tartışılacak ve bütün hesaplar onun üzerinden yapılacak ama HDP yine %12-15 arasında oy alacaktır. MHP son çıkışıyla barajı aşar mı bilemem ama bildiğim tek şey 24 Haziran seçimleri dahil seçim hilelerinin daha çok MHP’ye yaradığıdır. MHP’nin de %11-13 civarında oy aldığını düşündüğümüzde geriye kalanlar iyisiyle %30, kötüsüyle %20 AKP’ye kalıyor.
Bu yazımı büyük olasılıkla mizah yazısı olarak değerlendirenler olacaktır, hatta bu kesim ciddi anlamda çoğunluk olacaktır ama ciddi analiz yapanlar ve Türkiye’nin gittiği noktayı iyi hesaplayanlar haklı olduğumu görecekler. Bu yazdıklarımın yaşanmışlıkları da var zaten, Nurettin Sözen kimsenin beklemediği bir anda Bedrettin Dalan’a karşı kazanmıştı. İktidarda olan DSP; ANAP ve MHP bir anda barajın altında kaldı ve yeni kurulan AKP iktidara geldi. Yine daha önce yeni kurulan Genç Parti, %8’lere çıkarak MHP’nin meclise girmesini önledi. Hiç kimsenin yenemeyeceği söylenen Turgut Özal’ın ANAP’ının artık esamesi bile okunmuyor, DYP’de bitti.
Ve işte Recep Tamam Erdoğan için kıyamet böyle başlayacak, kendisini yasal anlamda koruyacak ne bir cumhurbaşkanlığı forsu ne de milletvekilliği kalacak. Daha doğrusu yargılanmasını önleyecek bir yasa kalmamış olacak. Bu dediğim sadece Türkiye içinde geçerli değil, uluslararası anlamda da yargılanması kolaylaşacak. Şu an Suriye’de yakalanan her üst düzey IŞİD’li esasında Erdoğan’ın avucunda patlayacak bir el bombası, hem de fünyesi çekilmiş bir şekilde bekliyor avucunda.
Erdoğan’ın her tarafını mayın tarlasına dönüştürdüler esasında, CHP’nin ve HDP’nin kazandığı belediye başkanlıklarında kayyımların rezillikleri ortada. Hem metal yorgunluğa uğrayan başkanların hem de yerine gelenlerin yaptıkları da yeni başkanların bilgisi dahilinde ve bunlar dosyalar halinde teker teker savcılıklara verilmeye başlandı.
Erdoğan artık yalnız, esasında bal gibi seçimleri kaybettiğini biliyor. Hürriyet Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi dünkü yazısında Erdoğan’ın 39 ilçe başkanı ve 24 belediye başkanına sorduğu soruyu yazmış altalta:
1- 24 Haziran seçimlerinde ne kadar oy aldık?
2- 31 Mart seçimlerinde oyumuz ne oldu?
3- Sence aradaki fark neden kaynaklanıyor?
Bu kişiler ne tür yanıtlar vermiş bilemem ama bu soruları soran kişi seçimlerde hile yapılmadığını, bu soruların yanıtları ve nedenleri yüzünden kaybedildiğini açıklıyor demektir. Eğer hile yapıldığına inanıyorsan bu soruları sormazsın, devamlı olarak hileyi anlatırsın.
Evet, erken seçim geliyor, başkanlık bitiyor ve Erdoğan sade bir AKP genel başkanı olarak siyasete tekrardan atılıyor. (ALİ NESİN - ARTI GERÇEK)