YSK'yı arkasına alan AKP'de yüzler hâlâ gülmüyor. Bugüne kadar hiç bu kadar çaresizlik içinde oldukları bir tabloya şahit olmamıştım.'
Yeniçağ yazarı Ahmet Takan, bugünkü yazısında İstanbul seçimlerinde görevli bir AKP'li yönetici ile görüşmesini yazdı. Takan, yöneticinin "Kendi küskünlerimizi bile ikna edemiyoruz" dediğini belirterek, "AKP'yi yakından takip eden bir gazeteci olarak bugüne kadar hiç bu kadar çaresizlik içinde oldukları bir tabloya şahit olmamıştım" diye yazdı.
Takan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
"YSK'yı arkasına alan AKP'de yüzler hâlâ gülmüyor... Ramazan'ın bitmesine 9 gün kaldı, iftar iftar, sahur sahur dolaşıyorlar, İstanbul'da çaldıkları her kapıdan moralleri daha da bozuk dönüyorlar. En profesyonel oldukları en iyi bildikleri işi yaptıklarını sanıyorlar ama ummadıkları tepkilerle karşılaşıyorlar. Millet İttifakı'nın adayı Ekrem İmamoğlu gerçeği karşısında argüman üretmekte zorlanıyorlar...
AKP'yi yakından takip eden bir gazeteci olarak bugüne kadar hiç bu kadar çaresizlik içinde oldukları bir tabloya şahit olmamıştım. Muhafazakar HDP seçmenlerinin oylarını çevirebilmek için Güneydoğu'dan İstanbul'a yığdıkları ‘Mele’leri soruyorum. Sonuçtan pek emin olmadıklarını belirtip, kuşkulu ifadelerle 'Vallahi ne yaptıklarını biz de bilmiyoruz. Her birinin altına makam aracı tahsis ettik. Nereye çek derlerse oraya gidiyoruz. Bir dediklerini ikilemiyoruz. AKP'ye oy verdirebilirler mi? Emin olamıyoruz' diyorlar. Devlet Bahçeli'nin talimatı ile mitili İstanbul'a atan MHP yöneticilerini soruyorum; 'Biz daha ortalarda pek kimseyi görmedik' diye bıyık altından gülüyorlar. Mitilci MHP'lilerin talimatla gerçekleştirdikleri İstanbul'da hemşehri derneklerini ziyaret ve toplantılarının faydalı olup olmayacağını değerlendirmiyor bile AKP kurmayları. Hemen lafı değiştirip sahada karşılaştıkları tepkileri, YSK kararından sonra halkı ikna etmekte karşı karşıya kaldıkları zorlukları anlatıyorlar. Anladığım, mitilci MHP'lilerden çok 'Mele'leri önemsiyorlar.
Geçen, Çukurambar sohbetlerimizden birinde, İstanbul seçimlerinde görev yapan AKP'li yönetici, 'Sahada hemşehri grupları ile yaptığımız bire bir iletişim çalışmaları da pek işe yaramıyor. Farklı bir metot bulmalıyız. Kendi küskünlerimizi bile ikna edemiyoruz. Ekrem İmamoğlu'na haksızlık yapıldığı konusunda çok kemikleşmiş bir tablo ile karşı karşıyayız. Seçimi bugün yapsak yine İmamoğlu kazanır' itirafında bulunurken başından geçen bir olayı anlattı; AKP'li yöneticinin verdiği bilgiye göre, 23 Mayıs Perşembe günü Üsküdar'da, belediyenin sosyal tesislerinde, Sivaslı sivil toplum örgütlerine bir iftar yemeği düzenlenir. İftara da tamamıyla İstanbul'da yaşayan Sivaslılar davet edilir. Yemek tamamlanıp sohbet faslına geçildiğinde, Sivaslı AKP İstanbul Milletvekili Osman Boyraz mikrofonu ele alır ve adayları Binali Yıldırım için oy ister. Tam o esnada salonda büyük bir uğultu ve bazı protesto sesleri duyulur. Bazı protestocular, Binali Yıldırım'a oy vermeyeceklerini dile getirir. Oluşan olumsuz hava üzerine de Osman Boyraz konuşmasını keser ve salondan ayrılır. Kaynağım, bunun gibi olumsuzlukları 'çok yorgun düştükleri' sahur toplantılarında da yaşadıklarını kaydetti ama daha fazla örnek vermek istemedi. 'Yeni anket var mı' diye sordum, konuşmak istemedi. 'Genel merkezden farklı ve etkili stratejiler için yeni taktikler beklediklerini' söylemekle yetindi. 'Teşkilatın hala çok yorgun olduğu ve isteksizliğinin' de altını çizdi.
Yeniçağ yazarı Ahmet Takan, bugünkü yazısında İstanbul seçimlerinde görevli bir AKP'li yönetici ile görüşmesini yazdı. Takan, yöneticinin "Kendi küskünlerimizi bile ikna edemiyoruz" dediğini belirterek, "AKP'yi yakından takip eden bir gazeteci olarak bugüne kadar hiç bu kadar çaresizlik içinde oldukları bir tabloya şahit olmamıştım" diye yazdı.
Takan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
"YSK'yı arkasına alan AKP'de yüzler hâlâ gülmüyor... Ramazan'ın bitmesine 9 gün kaldı, iftar iftar, sahur sahur dolaşıyorlar, İstanbul'da çaldıkları her kapıdan moralleri daha da bozuk dönüyorlar. En profesyonel oldukları en iyi bildikleri işi yaptıklarını sanıyorlar ama ummadıkları tepkilerle karşılaşıyorlar. Millet İttifakı'nın adayı Ekrem İmamoğlu gerçeği karşısında argüman üretmekte zorlanıyorlar...
AKP'yi yakından takip eden bir gazeteci olarak bugüne kadar hiç bu kadar çaresizlik içinde oldukları bir tabloya şahit olmamıştım. Muhafazakar HDP seçmenlerinin oylarını çevirebilmek için Güneydoğu'dan İstanbul'a yığdıkları ‘Mele’leri soruyorum. Sonuçtan pek emin olmadıklarını belirtip, kuşkulu ifadelerle 'Vallahi ne yaptıklarını biz de bilmiyoruz. Her birinin altına makam aracı tahsis ettik. Nereye çek derlerse oraya gidiyoruz. Bir dediklerini ikilemiyoruz. AKP'ye oy verdirebilirler mi? Emin olamıyoruz' diyorlar. Devlet Bahçeli'nin talimatı ile mitili İstanbul'a atan MHP yöneticilerini soruyorum; 'Biz daha ortalarda pek kimseyi görmedik' diye bıyık altından gülüyorlar. Mitilci MHP'lilerin talimatla gerçekleştirdikleri İstanbul'da hemşehri derneklerini ziyaret ve toplantılarının faydalı olup olmayacağını değerlendirmiyor bile AKP kurmayları. Hemen lafı değiştirip sahada karşılaştıkları tepkileri, YSK kararından sonra halkı ikna etmekte karşı karşıya kaldıkları zorlukları anlatıyorlar. Anladığım, mitilci MHP'lilerden çok 'Mele'leri önemsiyorlar.
Geçen, Çukurambar sohbetlerimizden birinde, İstanbul seçimlerinde görev yapan AKP'li yönetici, 'Sahada hemşehri grupları ile yaptığımız bire bir iletişim çalışmaları da pek işe yaramıyor. Farklı bir metot bulmalıyız. Kendi küskünlerimizi bile ikna edemiyoruz. Ekrem İmamoğlu'na haksızlık yapıldığı konusunda çok kemikleşmiş bir tablo ile karşı karşıyayız. Seçimi bugün yapsak yine İmamoğlu kazanır' itirafında bulunurken başından geçen bir olayı anlattı; AKP'li yöneticinin verdiği bilgiye göre, 23 Mayıs Perşembe günü Üsküdar'da, belediyenin sosyal tesislerinde, Sivaslı sivil toplum örgütlerine bir iftar yemeği düzenlenir. İftara da tamamıyla İstanbul'da yaşayan Sivaslılar davet edilir. Yemek tamamlanıp sohbet faslına geçildiğinde, Sivaslı AKP İstanbul Milletvekili Osman Boyraz mikrofonu ele alır ve adayları Binali Yıldırım için oy ister. Tam o esnada salonda büyük bir uğultu ve bazı protesto sesleri duyulur. Bazı protestocular, Binali Yıldırım'a oy vermeyeceklerini dile getirir. Oluşan olumsuz hava üzerine de Osman Boyraz konuşmasını keser ve salondan ayrılır. Kaynağım, bunun gibi olumsuzlukları 'çok yorgun düştükleri' sahur toplantılarında da yaşadıklarını kaydetti ama daha fazla örnek vermek istemedi. 'Yeni anket var mı' diye sordum, konuşmak istemedi. 'Genel merkezden farklı ve etkili stratejiler için yeni taktikler beklediklerini' söylemekle yetindi. 'Teşkilatın hala çok yorgun olduğu ve isteksizliğinin' de altını çizdi.