Avukat Belen, “İstinaf bir ya da iki cezayı bozacak. Bazılarını ise onayacak ve hemen infaz başlayacak. Bu mahkeme engizisyon mahkemesi” dedi...


Son dönemde tartışılan yargı kararları FETÖ’nün ele geçirdiği ileri sürülen “özel yetkili mahkemeler”in yerine kurulan ve ağırlıklı olarak terör davalarına bakan mahkemeleri bir kez daha gündeme getirdi. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önceki gün CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nu 5 ayrı suçlamayla toplamda 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına mahkûm etmesi tartışmanın büyümesine neden oldu.

‘Şaşırtıcı olan tutuklanmaması!’

Avukat Bahri Bayram Belen, özel yetkili mahkeme olması için adının illa özel yetkili mahkeme olması gerekmediğini belirterek, “Özel yetkili mahkemelerin ardından terörle mücadele mahkemeleri kuruldu. Onlar da kaldırıldı. Şimdi onların vazifelerini yapacak sulh ceza hâkimliklerini oluşturdular. Şu anda devlete karşı suçlara belirli mahkemeler bakıyor. Bu mahkemelerin adı terörle mücadele kanunu mahkemesi değil. Bunlar engizisyon mahkemesi. Bunların adı budur” dedi.

Dava dosyalarının mahkemelere dağıtılma şeklini de değerlendiren Belen, “Dosyalar özel olarak dağıtılıyor. Canan Kaftancıoğlu’nun dosyası 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne düştüğünde biliyordum ki mahkûmiyet kararı verilecek. Ancak beni şaşırtan bir şey oldu. Mahkeme heyeti tutuklama kararı vermedi” diye konuştu.

Yargı Reformu Strateji Belgesi’nden bahsedildiği için Kaftancıoğlu hakkında tutuklama kararı çıkarılmadığını söyleyen Belen şunları söyledi: “Yeni yargı reformu vs. bahsettikleri için, ‘kararı verdik ama tutuklamadık’ diyorlar. Üstelikte, ‘bakın üst mahkeme yolu açık’ diyorlar. Orada da başka bir şey var. Kaftancıoğlu’na verilen cezalar 5 yılın altında. İstinaf her suçu ayrı ayrı onayacak. Yeni yargı paketi de bu işi çözmez. Bu paket şunu diyor. Birden fazla sanıklı dosyalarda 5 yılın altındaki cezası olanları istinaf mahkemesi onadığında, 5 yılın üstünde cezası bulunanların dosyası Yargıtay’dan sonuçlanıncaya kadar infaz başlamayacak. Kaftancıoğlu’nun dosyasında ise tek sanık var. Göstermelik bir şekilde istinaf bir ya da iki cezayı bozacak. Bazılarını ise onayacak ve hemen infaz başlayacak. Kaftancıoğlu bu mahkemeye özel olarak düşürüldü. Bu mahkeme engizisyon mahkemesi. Bunu gizlemek dahi istemiyorlar her şey çok aleni. Bu hukun değişmeyeceği konusunda umut verici değil. Bu tablo çok karamsar bir tablo.”

GÜRLEK’İN BAKTIĞI DOSYALAR

Kaftancıoğlu hakkında hüküm veren İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Akın Gürlek’in bugüne kadar baktığı bazı dosyalar:

* İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimi olduğu dönemde eski Erzurum Valisi Celalettin Güvenç’in vali olduğu dönemde tecavüz dosyasını kapattığı iddiasıyla ilgili haberlere erişim engeli getirdi. Karar Güvenç’in başvurusuyla alındı.

* FETÖ’ye yakın basın yayın kuruluşlarında çalıştıkları gerekçesiyle darbe girişiminin ardından tutuklananan ve çıkarıldıkları ilk duruşmada tahliye edilmelerinin ardından aynı gece başka bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan müzisyen Atilla Taş ve gazeteci Murat Aksoy’un, “cebir ve şiddet kullanarak darbeye ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri iddiasıyla tutuklanmalarına” karar verdi.

* İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na da bakan Akın Gürlek eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 4 yıl 8 ay, eski HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i ise 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
n Berkin Elvan’ın cenazesine katıldığı için tutuklanan sosyoloji öğrencisi Berkay Ustabaş’ı ise 1 yıl boyunca tahliye etmedi. Ustabaş’a 5 ay hapis cezası verdi.

* Aralarında ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da bulunduğu tutuklu 17 avukat hakkında tahliye kararı veren önceki İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kadri Alpar’ın görevi değiştirilmiş yerine ise Gürlek getirilmişti. Gürlek, 17 avukat hakkında toplamda yüz yılı aşkın hapis cezaları verdi. Sanık avukatlara sık sık uyarı cezası veren Gürlek’in bu tavırları SEGBİS kayıtlarına da geçti. (SEYHAN AVŞAR - CUMHURİYET)
Daha yeni Daha eski