Şule Çet cinayetine ilişkin yürütülen davada sanık Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Ekmen, Şule Çet’in transkriptini hukuka aykırı yollardan edinerek dosyaya sundu. Çet’in avukatı Umur Yıldırım, Ekmen’e transkripti sağlayan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını aktardı...
Ankara’da bulunan Yelken Plaza’nın 20. katından düşerek şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Şule Çet dosyasına sanık Çağatay Aksu’nun Avukatı Levent Ekmen, hukuka aykırı bir şekilde Çet’in transkriptini sundu. Gazi Üniversitesinden 3 psikiyatri uzmanının hazırladığı ve Şule Çet’in psikolojisinin bozuk olmadığını kanıtlayan bilirkişi raporuna itiraz eden Ekmen, aynı zamanda kişisel veri olan ve sadece mahkeme kararıyla elde edilebilecek transkripti itiraz dilekçesi ile birlikte verdi
Evrensel’den Burcu Yıldırım’ın haberine göre Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in şüpheli ölümüyle birlikte 6 Şubat 2019 tarihinde Ankara Adliyesinde görülmeye başlanan davada ihmaller bitmiyor. Tutuklu bulunan sanık Çağatay Aksu ve Berk Akand, ‘cinayet’, ‘cinsel saldırı’ ve ‘hürriyeti tehdit’ suçlarından tutuklu olarak yargılanıyor. Soruşturma ve kovuşturma aşamasında toplanan adli tıp delilleri, bilirkişi raporları Şule Çet’in intihar değil cinayet sonucunda hayatını kaybettiğini doğrularken sanık avukatları ise Şule Çet’in psikolojisinin bozuk olduğu ve intihar etmiş olabileceği kanısında ısrar ediyor.
“Bu belge nasıl alındı?”
Kişisel veri kapsamına giren transkriptin mahkeme kararı olmadan alınabilmesine tepki gösteren Şule Çet’in Avukatı Umur Yıldırım, “Mahkeme kararı olmadan Şule’nin kişisel verilerine ulaşıp kamu görevlilerinden bu bilgileri nasıl alıyorlar anlaşılır gibi değil. Bir kere bu hukuka aykırı. Ben kendi müvekkilimin bilgilerine ancak özel izinle ulaşabilirken sanık avukatlarının Şule’nin transkriptini alması açıklanamaz. Bu belge kamu görevlilerinden nasıl alındı? Kişisel veriler hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilemez. Mahkemenin dahi ulaşamadığı bilgilere bu kadar rahat ulaşamazlar. Burada sorumluluğu olan ve temin eden bütün kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağız” diye konuştu.
“Elleri kolları çok uzun”
Soruşturmanın başından beri ihmaller olduğuna işaret eden Yıldırım, “elleri kolları çok uzun” değerlendirmesinde bulunarak şunları söyledi:
Yapılan hukuksuzluk sadece transkriptle sınırlı değil. Şule Çet’in öldüğü 29 Mayıs 2018 tarihi saat 18.00’de Berk Akand’ın nişanlısı ölüm bilgi sistemi (obs) kaydının ekran görüntüsünü Berk’e telefondan yollamış. Bu kayda sadece otopsiyi yapan adli tıp uzmanı erişebilir. Obs bilgilerinin olduğu ekran, ne başka bir doktora ne de savcıya açılabilir. Ama her nasılsa buna Berk Akand’ın nişanlısı ulaşabiliyor ve sanığa atıyor. Bunun anlamı herhalde “Rahat ol” mesajı vermek. Nitekim onca uğraşa rağmen dosya 3 ay boyunca intihar diye yürütüldü (Sendika.Org)
Ankara’da bulunan Yelken Plaza’nın 20. katından düşerek şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Şule Çet dosyasına sanık Çağatay Aksu’nun Avukatı Levent Ekmen, hukuka aykırı bir şekilde Çet’in transkriptini sundu. Gazi Üniversitesinden 3 psikiyatri uzmanının hazırladığı ve Şule Çet’in psikolojisinin bozuk olmadığını kanıtlayan bilirkişi raporuna itiraz eden Ekmen, aynı zamanda kişisel veri olan ve sadece mahkeme kararıyla elde edilebilecek transkripti itiraz dilekçesi ile birlikte verdi
Evrensel’den Burcu Yıldırım’ın haberine göre Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in şüpheli ölümüyle birlikte 6 Şubat 2019 tarihinde Ankara Adliyesinde görülmeye başlanan davada ihmaller bitmiyor. Tutuklu bulunan sanık Çağatay Aksu ve Berk Akand, ‘cinayet’, ‘cinsel saldırı’ ve ‘hürriyeti tehdit’ suçlarından tutuklu olarak yargılanıyor. Soruşturma ve kovuşturma aşamasında toplanan adli tıp delilleri, bilirkişi raporları Şule Çet’in intihar değil cinayet sonucunda hayatını kaybettiğini doğrularken sanık avukatları ise Şule Çet’in psikolojisinin bozuk olduğu ve intihar etmiş olabileceği kanısında ısrar ediyor.
“Bu belge nasıl alındı?”
Kişisel veri kapsamına giren transkriptin mahkeme kararı olmadan alınabilmesine tepki gösteren Şule Çet’in Avukatı Umur Yıldırım, “Mahkeme kararı olmadan Şule’nin kişisel verilerine ulaşıp kamu görevlilerinden bu bilgileri nasıl alıyorlar anlaşılır gibi değil. Bir kere bu hukuka aykırı. Ben kendi müvekkilimin bilgilerine ancak özel izinle ulaşabilirken sanık avukatlarının Şule’nin transkriptini alması açıklanamaz. Bu belge kamu görevlilerinden nasıl alındı? Kişisel veriler hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilemez. Mahkemenin dahi ulaşamadığı bilgilere bu kadar rahat ulaşamazlar. Burada sorumluluğu olan ve temin eden bütün kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağız” diye konuştu.
“Elleri kolları çok uzun”
Soruşturmanın başından beri ihmaller olduğuna işaret eden Yıldırım, “elleri kolları çok uzun” değerlendirmesinde bulunarak şunları söyledi:
Yapılan hukuksuzluk sadece transkriptle sınırlı değil. Şule Çet’in öldüğü 29 Mayıs 2018 tarihi saat 18.00’de Berk Akand’ın nişanlısı ölüm bilgi sistemi (obs) kaydının ekran görüntüsünü Berk’e telefondan yollamış. Bu kayda sadece otopsiyi yapan adli tıp uzmanı erişebilir. Obs bilgilerinin olduğu ekran, ne başka bir doktora ne de savcıya açılabilir. Ama her nasılsa buna Berk Akand’ın nişanlısı ulaşabiliyor ve sanığa atıyor. Bunun anlamı herhalde “Rahat ol” mesajı vermek. Nitekim onca uğraşa rağmen dosya 3 ay boyunca intihar diye yürütüldü (Sendika.Org)