Üniversitede pankart açtıkları için cezalandırılan öğrencilerle ilgili kararını açıklayan AYM: “Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, sadece toplumun geneli tarafından kabul gören görüş ve fikirleri korumakla yetinmez”
AYM’den “Pankart Davası” kararı: “Toplumun genelini rahatsız edecek düşünceler de koruma altındadır”
Anayasa Mahkemesi, üniversitede pankart astıkları gerekçesiyle para cezasına çarptırılan Burcu Bardakçı ve Erdem Yinanç’ın başvurusunu sonuçlandırdı.
Mahkeme, para cezasının “caydırıcılığını” göz önünde bulundurarak Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine hükmetti ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderilmesine karar verdi.
AYM’nin kararında, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının, bireylerin ortak fikirlerini birlikte savunmak ve başkalarına duyurmak için bir araya gelebilme imkânını korumayı amaçladığı ifade edildi:
"Bu hak, ifade özgürlüğünün özel bir biçimidir. İfade özgürlüğünde olduğu gibi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı da sadece toplumun geneli tarafından savunulan, kabul gören görüş ve fikirleri korumakla yetinmez. Bunun haricinde toplumun genelini rahatsız edebilecek, endişelendirecek hatta şoke edecek veya onların belirli düzeyde tepkilerini çekebilecek bazı fikirleri savunma amacıyla da toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenebilir.
Yaşanan terör saldırılarına dikkat çeken ve saldırılarda ölenlerin unutulmaması çağrısı içeren afişin asılmasının bir düşünce açıklaması mahiyetinde olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır. Ayrıca barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında kınanabilir bir olaya karışmayan kişilere en hafif kabul edilecek cezanın dahi uygulanması caydırıcı etki doğurabilecektir."
Kararda, bu para cezalarının barışçıl olarak toplanma hakkının kullanımı üzerinde caydırıcı bir etkisi olduğuna dair AİHM kararlarına da atıf yapıldı.
Ne olmuştu?
O dönem Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olan Burcu Bardakçı ve Erdem Yinanç’ın da aralarında olduğu bir grup öğrenci, 22 Mart 2016’da 2016 yılında yapılan bombalı saldırıları protesto etmek amacıyla Ankara Üniversitesi Cebeci Kampusunda toplandı.
Öğrenciler açtıkları üç pankartı üniversitenin farklı yerlerine astılar. Öğrenci Kolektifleri imzalı pankartlarda şunlar yazıyordu:
Sarayın İstikrarı / 5 Haziran 2015 HDP Diyarbakır Mitingi / 20 Temmuz 2015 Suruç / 10 Ekim 2015 Ankara Barış Mitingi / 12 Ocak 2016 Sultanahmet Meydanı / 6 Şubat 2016 Cizre Bodrum Katı / 17 Şubat 2016 Genelkurmay Önü / 13 Mart 2016 Güvenpark / 19 Mart 2016 İstiklal Caddesi / Katliam, Kan, Yayın Yasağı, Gözyaşı
Fakülte yönetimi polis çağırdı. Bu çağrı üzerine okula gelen polisler pankartları indirdi ve 8 öğrenciyi gözaltına aldı. Öğrenciler ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
Öğrencilerden Burcu Bardakçı ve Erdem Yinanç’a 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca ve Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğünün tutanağına dayanılarak “izinsiz afiş astıkları” gerekçesiyle 219’ar lira para cezası verildi.
Öğrenciler itirazları sulh ceza hakimliklerince reddedilince AYM’ye bireysel başvuruda bulundular.
Başvurularında, “O dönemki bombalı saldırıları ve katliamları protesto etmek istediklerini, astıkları afişle yaşananların siyasi sorumluluğunun saray iktidarı olduğunu belirtmeyi amaçladıklarını” ifade ettiler.
AYM 11 Eylül 2019’da başvurularıyla ilgili hem ihlal hem yeniden yargılama kararı verdi, karar dünkü Resmi Gazete’de yayınlandı. (BİANET)
AYM’den “Pankart Davası” kararı: “Toplumun genelini rahatsız edecek düşünceler de koruma altındadır”
Anayasa Mahkemesi, üniversitede pankart astıkları gerekçesiyle para cezasına çarptırılan Burcu Bardakçı ve Erdem Yinanç’ın başvurusunu sonuçlandırdı.
Mahkeme, para cezasının “caydırıcılığını” göz önünde bulundurarak Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine hükmetti ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderilmesine karar verdi.
AYM’nin kararında, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının, bireylerin ortak fikirlerini birlikte savunmak ve başkalarına duyurmak için bir araya gelebilme imkânını korumayı amaçladığı ifade edildi:
"Bu hak, ifade özgürlüğünün özel bir biçimidir. İfade özgürlüğünde olduğu gibi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı da sadece toplumun geneli tarafından savunulan, kabul gören görüş ve fikirleri korumakla yetinmez. Bunun haricinde toplumun genelini rahatsız edebilecek, endişelendirecek hatta şoke edecek veya onların belirli düzeyde tepkilerini çekebilecek bazı fikirleri savunma amacıyla da toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenebilir.
Yaşanan terör saldırılarına dikkat çeken ve saldırılarda ölenlerin unutulmaması çağrısı içeren afişin asılmasının bir düşünce açıklaması mahiyetinde olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır. Ayrıca barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında kınanabilir bir olaya karışmayan kişilere en hafif kabul edilecek cezanın dahi uygulanması caydırıcı etki doğurabilecektir."
Kararda, bu para cezalarının barışçıl olarak toplanma hakkının kullanımı üzerinde caydırıcı bir etkisi olduğuna dair AİHM kararlarına da atıf yapıldı.
Ne olmuştu?
O dönem Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olan Burcu Bardakçı ve Erdem Yinanç’ın da aralarında olduğu bir grup öğrenci, 22 Mart 2016’da 2016 yılında yapılan bombalı saldırıları protesto etmek amacıyla Ankara Üniversitesi Cebeci Kampusunda toplandı.
Öğrenciler açtıkları üç pankartı üniversitenin farklı yerlerine astılar. Öğrenci Kolektifleri imzalı pankartlarda şunlar yazıyordu:
Sarayın İstikrarı / 5 Haziran 2015 HDP Diyarbakır Mitingi / 20 Temmuz 2015 Suruç / 10 Ekim 2015 Ankara Barış Mitingi / 12 Ocak 2016 Sultanahmet Meydanı / 6 Şubat 2016 Cizre Bodrum Katı / 17 Şubat 2016 Genelkurmay Önü / 13 Mart 2016 Güvenpark / 19 Mart 2016 İstiklal Caddesi / Katliam, Kan, Yayın Yasağı, Gözyaşı
Fakülte yönetimi polis çağırdı. Bu çağrı üzerine okula gelen polisler pankartları indirdi ve 8 öğrenciyi gözaltına aldı. Öğrenciler ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
Öğrencilerden Burcu Bardakçı ve Erdem Yinanç’a 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca ve Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğünün tutanağına dayanılarak “izinsiz afiş astıkları” gerekçesiyle 219’ar lira para cezası verildi.
Öğrenciler itirazları sulh ceza hakimliklerince reddedilince AYM’ye bireysel başvuruda bulundular.
Başvurularında, “O dönemki bombalı saldırıları ve katliamları protesto etmek istediklerini, astıkları afişle yaşananların siyasi sorumluluğunun saray iktidarı olduğunu belirtmeyi amaçladıklarını” ifade ettiler.
AYM 11 Eylül 2019’da başvurularıyla ilgili hem ihlal hem yeniden yargılama kararı verdi, karar dünkü Resmi Gazete’de yayınlandı. (BİANET)