Hadi yarın normale dönelim, her şey eskisi gibi olsun.

Evlerimizden çıkalım işlerimize gidelim.

Sendikamız yine olmasın, iş güvencemiz olmasın.

Asgari ücretimiz çok düşük, emeklilik haklarımız az ve vergilerimiz çok yüksek olsun.

Gazetelerde devleti devlet teşvikiyle soyanların haberlerini okumaya devam edelim.

Gıkımız çıkmasın.

İhalelerdeki yolsuzluklar kılımızı kıpırdatmasın.

Vergilerimizi ödeyelim ve o vergilerin nerelere gittiğini hiç bilmeyelim.

Biz işe gidelim ve işten gelelim. Evimizin kirasını ödeyelim, kredi taksitlerimizi yatıralım, borç alalım, borç verelim, meşrebimize göre hafta sonları bir kıyı kasabasına, bir deniz kıyısına ya da ormana gidelim. Olmadı kapının önüne iskemle atıp sokakta mangal yapalım.

Gelir dağılımının eşitsizliği canımızı sıkmasın.

Çocuk işçilerin varlığı kalbimizi daraltmasın.

İş cinayetleri canımızı sıkmasın.

Madenlerde ölelim, bürolarda bunalalım, gündelik işlerde karın tokluğuna çalışalım.

Çocuklarımızı korkunç bir eğitim verilen devlet okullarına gönderelim.

Orada erkeklerle kadınların bir arada durmasının günah...

Başı açık kadınların kötü, başı kapalı kadınların iyi anne...

Ve doğadaki her şeyin Allah öyle istedi diye olduğunu iyice bellesinler.

Hadi yarın normale dönelim, yarın her şey eskisi gibi olsun.

Sabah ve akşam trafiklerinde özel araçlarının içinde saatlerce bir ellerinde telefon diğeri direksiyonda ağır ağır evden işe ve işten eve ilerleyenlerin arasına usulca karışalım.

Metrolarda, metrobüslerde, otobüslerde, minibüslerde sıkışarak ve bunalarak ve yarınından korkarak sabah akşam bir arada duranlardan biri de biz olalım.

Yoksulluktan delirerek sokaklara düşenlerin, tinerci çocukların ve Kürt, Çingene, Suriyeli dilencilerin üzerlerinden atlayıp ışıklı caddelerde hayran hayran vitrinlere dalalım.

Cebimizdeki para neyi almaya yeter, neyi almaya yetmez, devamlı onu hesaplayalım.

Rusya ile Amerika ve Galatasaray ile Fenerbahçe kaldıkları yerden didişmeyi sürdürsünler.

Biz ya o takımı tutalım ya bu takımı.

Ya ona oy verelim ya buna.

Bu arada evlenelim ve boşanalım ve evlenelim ve boşanalım.

Çocuklar bir doğsun bir ölsün.

Çocuklar bir annede kalsın bir babada kalsın.

Aile ve devlet bir kurulsun bir dağılsın.

Dünya üzerimize defalarca yıkılsın.

Biz çoluk çocuk o dünyanın altında ezilelim ve sonra hiçbir şey olmamış gibi üstümüzü başımızı silkeleyip yine uysal uysal evden işe işten eve gidip gelelim.

İyi bir baba, iyi bir anne, iyi bir çocuk, iyi bir vatandaş olmaya yemin edip edip o yemini bozalım.

İyi nedir kötü nedir devamlı birbirine karıştıralım.

Eteklerimizde yığınla çocuk ve torun ve pişmanlık, başımıza ne geldiğini ve ne geleceğini hiç anlamayalım.

Hadi yarın normale dönelim, yarın her şey eskisi gibi olsun.

Pet şişelerden suları içip içip plastikleri sokağa atalım.

Ormanları yok edelim, akarsuları kurutalım, antik kentleri yağmalayalım, tarımı bitirelim, havayı kirletelim, hayvan soylarını tüketelim.

Kendi hayatımızı mahvetmekle kalmayalım, diğer canlıların hayatlarına da kastedelim.

Sonra ailece yemek masasına oturup televizyondan naklen savaş haberleri izleyelim.

Ve hâlâ hayattayız diye Tanrımıza şükredelim.

Hadi...

Yarın...

Normale dönelim.

İster misiniz yarın her şey eskisi gibi olsun? (MİNE SÖĞÜT - CUMHURİYET)
Daha yeni Daha eski