Türkiye’ni yakın tarihinde yaşanmış en büyük katliamlarından olan Sivas’ta 33 kişinin canlı olarak bir otelde yakılmasının üzerinden yıllar geçti ancak olayın karanlık kısımları hala aydınlatılmış değil.

Almanya’da yaşadığı bilinen ve kırmızı bültenle aranan üç Sivas Katliamı sanığının iadesi için Türkiye'nin gerekli yasal girişimleri yerine getirmediği iddia ediliyor. Bu konuda Almanya'ya da eleştiriler var.

2012'de zaman aşımı nedeniyle düşen Sivas Katliamı davasında dosyası ayrılan üç firari sanığın gıyabında yargılandığı davaya Ankara'da devam edildi.

Davada Almanya'da ikamet ettiği bilinen Eren Ceylan, Murat Songur ve Murat Karataş yargılanıyor.

Söz konusu sanıklar kırmızı bültenle aranmalarına karşın bugüne kadar Türkiye'ye iade edilmedi. İade süreçlerini yakından izleyen Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu avukatı Mahmut Erdem, Türkiye’nin sanıkların iade sürecinde istekli davranmadığı görüşünde.

Avukat Erdem, "sanık Murat Songur'la ilgili Almanya'nın Coburg kentindeki savcılığın kendisine gönderdiği 31 Temmuz 2020 tarihli mektupta, bu tarihe kadar Türkiye'den hiçbir iade talebinde bulunulmadığını" bilgisinin paylaşıldığını söyledi. Avukat söz konusu mektubu sosyal medya hesabından da paylaştı.

Sol Parti'nin 2019'da hükümete verdiği soru önergesine göre, Almanya’da şu anda kaç Sivas katliamı sanığının yaşadığı konusunda federal hükümet bilgi sahibi değil. Ancak soru önergesinde federal hükümetin daha önce bu sayıyı dokuz olarak açıkladığı bilgisi yer alıyor. Yeşiller Partili Fadime Topaç, DW Türkçe’ye açıklamasında, söz konusu dokuz kişiden birinin vefat ettiğini ve geriye kalan sekiz kişi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu belirtmişti.

Alman hükümetinin soru önergesine yanıtında ayrıca 2013 yılına kadar Türkiye'nin toplam 10 iade talebinde bulunduğu, ancak bunlardan hiçbirisinde sanıkların Türkiye'ye iadesinin gerçekleşmediğine dikkat çekiliyor. Yine aynı belgede, Türkiye'nin 2013 yılından sonra ise sadece bir iade talebinde bulunduğu ifade ediliyor.

DW Türkçe’nin haberine göre, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Fuat  Ateş'e göre, Türkiye'nin firari sanıkların "izinsiz gösteriye katılma" suçlamasıyla iadesini istemesi söz konusu kişilerin iade edilmesini engelledi. Ateş,şöyle dedi:

 "Biz 9’a yakın Sivas davası sanığının Avrupa’da ikamet ettiği ile ilgili bilgilere ulaştık. Bu davaların açılıp bu isimlerin Türkiye’ye iade edilip oturum izinlerinin iptal edilmesi için süreçler yaşadık. Ancak bize belirtilen neden bu isimleri iade noktasında Türkiye'nin sadece "izinsiz gösteriye katılma" suçlamasını yönelttiği ve bunun kendileri açısından iade unsuru oluşturmadığı.."

Ayrıca dosyalardaki eksikliklerin ve Türkiye'nin Almanya'ya eksik bilgi göndermesinin de iadeleri zorlaştırdığına dikkat çekiliyor. Almanya'da iade kararlarının eyalet mahkemeleri tarafından verildiğini belirten Avukat Mahmut Erdem, 17-18 yıl önce Türkiye'nin Murat Sorgun'un iadesi için talepte bulunduğunu ancak "dosyayı göndermediğini" ve "kişinin idam edilmeyeceği yönünde garanti verilemediği" için Türkiye’ye iadesinin gerçekleşmediğini söyledi. Bilinçli olarak dava sürecinin uzatılmaya ve zaman aşımına uğratılmaya çalışıldığını belirten Erdem, "Dosya yarım yamalak gönderildi, içerikleri tercüme edilmedi, Türkiye Adalet Bakanlığı'na sorulduğunda cevap verilmedi" diye konuştu.

Sol Parti’nin 2019 yılında hükümete sunduğu "Hükümlü Sivas katliamı faillerinin Almanya'daki ikameti" başlıklı soru önergesinde imzası bulunan Sol Partili Milletvekili Gökay Akbulut da Alman federal hükümetine eleştiriler yöneltti. Akbulut,, "Geçmiş iade taleplerinden, Türk makamlarının bu failler söz konusu olduğunda ne kadar yetersiz çalıştıklarını biliyoruz. Maalesef, Alman tarafından da büyük bir çaba görmüyoruz” dedi ve devam etti:

"Murat Songur adındaki failin durumu son derece ilginçtir. Onunla ilgili de soru önergesinde hükümete sorular sorduk. Bu şahıs, davacı avukat tarafından adresi araştırma sonucu ortaya çıkarılıp savcılığa iletildiği her seferde, yeni adresi bilinmeyecek şekilde -bir gün içerisinde- bir başka adrese taşınmış ve bu prosedür bir ay içerisinde toplam beş kez tekrarlanmıştır. Açıkça görüldüğü üzere, bu şahıs devlet kurumları tarafından korunmaktadır. Federal Hükümetin bu konuda bilgi sahibi olmaması inanılmaz bir durumdur! Murat Songur Alman veya Türk istihbarat servisi tarafından korunduğu sorusu akla gelmektedir."

Firari sanıklar Murat Songur, Eren Ceylan ve Murat Karataş'ın yakalanıp yargılanmaması halinde davanın 2023’te zaman aşımına uğrayarak düşmesi bekleniyor (AHVAL)
Daha yeni Daha eski