Her şey bir yana, bayrağın işi değildir bu, listenin sorumlularının işidir. O nedenle, bayrak yerine keşke bir “TÜY” dikilseydi. Yakışacak olan asıl şey bir “TÜY”dü çünkü!..
Enflasyonla mücadele adı altında birkaç büyük şehirde kurulan ve son yerel seçimlerin ardından apar topar kaldırılan o tuhaf alış veriş çadırlarını…
Halkın kafasına atılan çay paketleriyle patates ve soğanı…
Memleketin neredeyse tamamı vıcık vıcık covid iken, parasızlık
nedeniyle tam kapanmaya sadece nefretle bakan bir iktidarın, bu pozisyonunu
sürdürebilmek için vaka sayılarını büyük bir hızla düşüren istatistiklerini…
Parası ödenmiş olmasına karşın teslim edilmeyen uçakları…
Nerede olduğunu, iktidar hariç bir tek Allah’ın kulunun
bilmediği 128 milyar doları…
Devlet memuru olmasına karşın, muhalefete neredeyse ana
avrat küfredecek noktaya gelmiş bir cumhurbaşkanlığı iletişim çalışanını ve
hakaretlerini…
Birçok yerden maaş alan onlarca iktidar yancısını ve bunlara
ödenen paraları…
Pudra şekerini burundan çekerek tüketip bu alanda adeta
bir çığır açmış olanları…
Nutuk’un okullara dağıtımını, “içeriğinde şiddet ögeleri var”
gerekçesiyle yasaklayan ilçe kaymakamlarını…
Salgın bahane edilerek patronlar tarafından işlerinden
kovulup kaderlerine terk edilen binlerce işçiyi…
Halkın geleceğe olan güvensizliğini ve korkularını sömürerek
paralarını toplayıp yurt dışına kaçanları…
Kaçtıktan sonra arkalarında bıraktıkları “iktidar
bağlantıları”nı…
“Ülkemizde artık yoksul insan kalmadı” diyebilen bakanları…
Buna karşılık yoksulluk nedeniyle peş peşe intihar edenleri…
“Anayasa Mahkemesi kapatılsın” diyen parti başkanlarının bu
tuhaf ve berbat bilgisizliğini…
Aşıyla ilgili olarak bugüne kadar onlarca defa sözler verenleri
ve bir türlü yerine getirilmeyen bu sözleri…
Buraya kadar yazdıklarımızı ve yüzlerce benzerini bilip,
görüp, yaşayıp hiç oralı bile olmayarak hayatlarını sürdürmeye devam eden
aydınları, yazarları, gazetecileri, insanları…
Hiç kuşkusuz daha da uzatılması çok mümkün bu “Rezil Liste”yi…
Bunların hepsini, ama hepsini…
“Dünyanın en büyüğü” diyerek Çamlıca tepesine dikilen o
bayrak örtmez, örtemez!
Her şey bir yana, bayrağın işi değildir bu, listenin sorumlularının
işidir.
O nedenle, bayrak yerine keşke bir “TÜY” dikilseydi.
Yakışacak olan asıl şey bir “TÜY”dü çünkü!
Sevgiyle, dirençli ve uyanık kalın… (HAYRİ GÜNEL)