Galatasaray 'fırtınası' liderliği garantiledi! Galatasaray 4-2 Olimpik Marsilya...
Galatasaray, Avrupa Ligi E Grubu'nun 5. haftasında evinde Olimpik Marsilya ile karşılaştı.
Her ik ekibin de bolca gol pozisyonu bulduğu karşılaşmada Galatasaray maçtan 4-2 galibiyetle ayrıldı.
Galatasaray ilk ciddi fırsatını Diagne'nin direğe vurmasıyla yaşadı. İlk gol ise 12.dakikada geldi. Marsilya savunması pasla çıkmak isterken Cicaldau araya girdi. Seken topla buluşan Feghouli topu savunmanın arkasına sarkan Cicaldau'ya aktardı. Ceza sahası yayının sağından içeriye giren Cicaldau kaleci ile karşı karşıya pozisyonda sert bir vuruş yaparak topu ağlara gönderdi. Galatasaray 1-0 öne geçmiş oldu.
Yoğun oynunu sürdüren Galatasaray ikinci golü 29.dakikada buldu. Rakip yarı alanın ortalarında topla buluşan Berkan, Kerem'i gördü. Ceza sahası yayının gerisinde topla buluşan Kerem, sağ çaprazdan ceza sahasına doğru hareketlenen Cicaldau'yu topla buluşturdu. Topla birlikte kale sahasının sağ çaprazına doğru sokulan Cicaldau'nun içeriye çevirdiği top Caleta-Car'a çarpıp ağlara gitti. Skor böylece 2-0 oldu.
İlk yarıda yaşanan gerginlik sonrasında hem Cicaldau hem de Pape Gueye sarı kart gördü. Devre sonuna kadar devam eden gerginliklerde sahaya yabancı madde atanlar da oldu.
64.dakikada Kerem, orta alanda Saliba'ya baskı yaptı. Saliba'dan seken topu Diagne bekletmeden Kerem'in önüne yuvarladı. Topla birlikte sol çaprazdan ceza sahasına sokulan Kerem, topu arka direğe çıkarttı. Bomboş durumda topla buluşan Feghouli, fileleri havalandırdı. Fark böylece üçe çıkmış oldu.
66.dakikada sağ kanattan paslaşılarak kullanılan köşe vuruşu sonrasında sağ çağrazdan ceza sahasına sokulan Dieng, Kerem ile girdiği ikili mücadelede yerde kaldı. Hakem penaltı noktasını gösterdi. Penaltıyı kullanan Milik Muslera'yı geçemese de sonra seken topu tamamladı ve skor 3-1'e geldi.
84.dakikada Marcao'nun ceza sahasına doğru gönderdiği topla sol çaprazda buluşan Babel, uzak köşeye çok şık bir vuruş yaparak fileleri havalandırdı. Böylece Babel girdiği gibi golünü atmış oldu. Skor 4-1'e gelirken fark da tekrardan üçe çıkmış oldu.
ARİF KIZILYALIN: TÜRKİYE'DE İYİ OLAN TEK ŞEY GALATASARAY!
Belki çok klasik bir yorum: "Kolay maç yok"
Gerçekten öyle. Hele UEFA Avrupa Ligi'nde oynuyorsanız, hele hele grubunuz Şampiyonlar Ligi ayarındaysa.
Galatasaray böyle bir cehennemde yürüyor.
Rakiplere bir bakın.
Fransa'nın yaramaz çocuğu Marsilya, İtalya'nın hırçını SS Lazio, Moskova'nın buz adamları Lokomotiv.
Ve buraya kadar 8 puanla gelmiş Cim-Bom.
Ligde eleştirilirken üstelik!
İşte Marsilya maçı öncesi görüntü buydu.
Ne yalan söyleyelim, Galatasaray camia olarak seviyor Avrupa'yı.
Futbolcusu da, teknik direktörü Fatih Terim de, tribündeki Ahmet de, Mehmet de, Ayşe de Zeynep de farklı görüyor Edirne ötesini.
Öyle olmasa, bu takım sahaya gladyatör gibi çıkan Marsilya önünde bu kadar etkili oynayamaz.
Hele hele ülke bunalıma girmişken, ekonomi çökmüşken, insanlar açlık sınırına inmişken, sokaklar karışmışken galiba iyi olan tek şey Galatasaray...
İyi ki varsın be Galatasaray!
Gerçekten iki yürekli takımın çarpışması gibiydi ilk 30 dakika.
Marsilya akın akın geldi. Top göstermeme amacındaydılar.
Ama Galatasaray bu oyunu bozdu. Önce Muslera ile.
Resmen duvar ördü Fransız takımına karşı.
Daha sonra bu direniş takıma sirayet etti. Savunma topu Kerem ve Feghouli ile buluşturdu, ayağa pas yaptı, Marsilya'nın presini kırdı.
Burada Nelsson-Marcao tandeminin top çıkarışları önemliydi.
Birazcık Taylan aksar gibi oldu. O da ligden kalma geriye oynama merakı yüzünden.
Marsilya pozisyon buldu, atamadı, Diagne'nin kafası direğe gitti. Hemen ardından Cicaldau müthiş bir gol attı.
Rumen oyuncu gerçekten inanılmaz ayağına hakimdi sakatlanıp çıkana kadar.
1-0 sonra Marsilya toparlandı, pozisyon buldu.
Yine Muslera.
Ardından yine Cicaldau. Gerçi gol Caleta-Car'a yazıldı ama kusura bakmasın kimse bu gol Cica'nındır.
Ve 2-0 sonrası Feghouli arkadan gelen Diagne'ye çıkarabilse maç orada bitebilirdi. Feghouli takım içinde vardı, ama final paslarını atamadı.
2. yarıda Galatasaray yine yüreğini koyuyordu. Karşılıklı kapışma izledik ilk yarıdaki gibi. Yine Muslera ön plandaydı Galatasaray'da.
Cicaldau sakatlanınca orta saha biraz düşer gibi olduysa da Morutan toparlamayı başardı.
Galatasaray yorulmuyordu.
Marsilya'nın risk aldığı dakikalarda topu kapan Kerem soldan müthiş indi, çok güzel bir yere kesti. Biraz önce saç baş yolduran Feghouli farkı açtı: 3-0.
Gel gelelim, aynı Kerem, müthiş işlere imza atan Kerem gereksiz bir penaltı yaptırdı. Günün müthiş ismi Muslera ilk vuruşu çıkarsa da 2. gole engel olamayınca maç 3-1'e geldi.
Kerem'in sakatlığı, oyuncu değişikleri derken kenardan gelen Babel'in ilk şutunda attığı 4. gol gecenin güzel anlarındandı.
Buz gibi girip golü atmak kolay değil. Üstelik tartışılırken.
Bir alkış da Babel'e.
Artık maç kopmuştu ki bu kez Marsilya'nın 2. sayısını izledik. Tandemin iyisi Nelsson sektirdi, ilk golün sahibi Milik yeniden farkı 2'ye indirdi.
Ancak Galatasaray gecenin skor olarak değil, futbol olarak da galibiydi.
Çünka Avrupa'yı seviyorlardı, Avrupa'yı biliyorlardı, kralı da gelse yüreklice oynuyorlardı.
Bu geceki gibi! (CUMHURİYET)