Ekonomik krizin hayat pahalılığını her geçen gün derinleştirmesi yurttaşlara zor günler yaşatıyor. Cumhuriyet TV, Kuştepe'de bir yerel esnafı ziyaret ederek yurttaşların yaşadığı sıkıntıları gündeme getirdi.
Türk-İş'in yaptığı son araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı bir şekilde beslenebilmesi için bir aylık açlık sınırı 3 bin 191 lira oldu. Kuştepe'de yerel bir bakkal, Cumhuriyet TV muhabiri Sinem Nazlı Demir'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"TANEYLE BEZ SATIYORUZ"
Taneyle bez satışının bu yıl daha çok arttığını söyleyen bakkal, "Eskiden herkes paketle alırken şimdi çoğunlukla taneyle alınıyor. Bez çoğunlukla gece alınıyor. Gece çocuğun altı bağlansın, sabaha kadar idare etsin diye alıyorlar, yoksa taneyle bezin bile alım satımı düştü" diye konuştu.
Şu ana kadar bezleri 1 TL'den sattıklarını söyleyen esnaf, "Şu an 1 lira bile kurtarmıyor, 1 lira 25 kuruş, 1 lira 50 kuruş civarından satıyoruz" dedi.
Beyaz peynirden zeytine, yağdan, salçadan yumurtaya alım gücünün bayağı bir düştüğünü söyleyen esnaf çarpıcı bir değerlendirmede bulundu.
Yurttaşların eskiden her gün yumurtayla kahvaltı yaptığını ancak şimdi yumurtayı haftada üçe indirdiğini belirten bakkal esnafı, "Yumurtayı bile alıp yiyemiyorlar" ifadelerini kullandı.
BARDAKLA YAĞ, VERESİYE!
Veresiye defterini gösteren esnaf, ödemelerini tahsil edemediğini kaydetti. "Bir tane değil, iki üç tane defter doldu ama ödeme yapan yok" diyen bakkal, "Bu sene daha çok arttı. Bir bardak yağ veresiye yazıyoruz" ifadelerini kullandı.
Esnaf ayrıca, bir bardak yağı eskiden bir-iki civarına sattıklarını ancak şu an beş liraya da satsa kurtarmadığını kaydetti.
"EKMEK ALMIYORLAR"
Ekmeklerin bayatladığını gösteren bakkal, "Millet artık ekmek almıyor" dedi.
"BİR LİRA NİYE VAR?"
"Bugünü yaşayacağımı bilseydim ben bu işi bırakırdım, yapmazdım. Bir buçuk senedir her şey daha da zorlaştı. Bir çocuk 1 lira getiriyor, hiçbir şey alamıyor. Bir lira civarında hiçbir şey kalmadı" diyen esnaf, bir çocuktan aldığı tepkiyi şu sözlerle aktardı:
"Ağabey o zaman bir lira niye vardır, elli kuruş, yirmi beş kuruş niye vardır."
(Sinem Nazlı Demir / Kamera: İsmail Bayraktar / CUMHURİYET)
