Tıp öğrencisi Enes Kara, cemaat yurdundaki baskıları anlatıp yaşamına son verdi!

Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Enes Kara (20), kaldığı cemaat yurdunda yaşadığı baskıları ve gelecek kaygısını anlatıp intihar etti.

Elazığ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara, kaldığı Cemaat yurdunda yaşamına son verdi.

Kara'nın olay öncesi çektiği bir video sosyal medyadan yayılırken, Aykırı'dan Batuhan Çolak, "Enes Kara, henüz 20 yaşında, tıp fakültesi 2.sınıf öğrencisiydi. Bugün intihar ederek yaşamına son verdi. Enes'in geride bıraktığı video ve not çok önemli. Zorunlu olarak cemaat yurdunda kaldığını ve hayattan nasıl koparıldığını tek tek anlatıyor" ifadesini kullandı. Çolak'ın aktardığına göre Kara'nın cansız bedeni Hilalkent Mahallesi’nde bulunan cemaat yurdunun önünde bulundu.

Kara, söz konusu videoda şu ifadeleri kullanıyor:

"Şu an onların zoruyla cemaat yurdunda kalıyorum kalıyorum. Lisede ve ortaokulda yine böyle medreselere sıkça geliyordum bazı tatillerde yatılı kalıyordum. O zamanlar da istemiyordum ama ailem zorluyordu ve haftada 1-2 gün geliyordum ya da yılda 1-2 hafta yatılı kalıyordum çok da zor değildi bir de en fazla üniversiteye kadar gelirim zaten diye düşünüyordum. Burada vakit namazları zorunlu. Cemaat şeklinde kılıyoruz namazdan sonra ders var vs. 30dk sürüyor yaklaşık her vakit, günlük 1 saat burda olan kitaplardan okuman zorunlu haftanın 3 günü cemaat dersine katılman zorunlu yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın 1 günü temizliği yine biz yapıyoruz. Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi sonra saat 10 zaten ertesi gün tekrar 6.30 gibi tekrar namaza uyanıyorum. Pazartesileri böyle , diğer günler de cemaat dersi yok bir tek 8'de serbest oluyorum, hafta sonu da benzer yine 3 saat gibi bir şey kalıyor ve kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum çünkü psikolojik olarak yorgun oluyorum. Bu 2 sorunu ayrı ayrı düşününce aslında katlanılamayacak şeyler değil ama bunları birleştirince tüm yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi 24 saatten kendime ayırabildiğim 3 saat falan."

Evrensel'in haberine göre yaşanan olay sonrası Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesinden bir öğrenci ise: ”Enes’in intiharı duyulduğunda sınıf gruplarında çok tepki çekti. Online sistemin acısı öğrencilerden çok fazla çıkarılıyor. Bizim tüm sınavlarımız çok zor, TUS var zaten o en zoru. Okuldan bitince asistan doktor oluyorsun ve hep mobbing ve uzun çalışma saatleriyle ömrünü tüketiyorsun. Asistanlık bitiyor, rahata kavuştum derken hastaların doktorlara olan şiddetleri görülüyor” dedi.

Ailesinin zoruyla cemaat yurdunda kaldığını anlattığı bir video paylaşarak yaşamına son veren Enes Kara’nın babası, “Kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. Talebelerin kaldığı yer. Orada kalmasını tavsiye ettim. Devlet yurdunda başvuru yapmadık. Durumumuz iyi. Manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim” şeklinde konuştu.

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara, çektiği videoda ailesinin zoruyla cemaat yurdunda kaldığını anlatarak yaşamına son verdi. Kara, yaşamına son vermeden önce çektiği videoda ailesini ve cemaat yurdundaki uygulamalardan şikayetçi olarak, “Şu an onların zoruyla cemaat yurdunda kalıyorum. Lisede ve ortaokulda yine böyle medreselere sıkça geliyordum bazı tatillerde yatılı kalıyordum. O zamanlar da istemiyordum ama ailem zorluyordu ve haftada 1-2 gün geliyordum ya da yılda 1-2 hafta yatılı kalıyordum çok da zor değildi bir de en fazla üniversiteye kadar gelirim zaten diye düşünüyordum. Burada vakit namazları zorunlu. Cemaat şeklinde kılıyoruz namazdan sonra ders var vs. 30dk sürüyor yaklaşık her vakit, günlük 1 saat burada olan kitaplardan okuman zorunlu haftanın 3 günü cemaat dersine katılman zorunlu yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın 1 günü temizliği yine biz yapıyoruz” dedi.

ENES KARA'NIN BABASI CEMAATİ ÖVDÜ

Çocuğunun ölümünden sonra TELE1’den Fırat Yeşilçınar’a konuşan babanın kullandığı ifadeler ise dikkat çekti. Baba Mehmet Kara, Nur cemaatine övgüler getirerek oğlu hakkında, “Sürekli telefonla oynuyordu. İçine kapanık birisiydi. Fazla konuşmazdı. Çevresiyle falan da konuşmazdı. Videosunu izledim” dedi.

Kaldığı yurt hakkında, “Kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. Talebelerin kaldığı yer. Orada kalmasını tavsiye ettim. Devlet yurdunda başvuru yapmadık. Durumumuz iyi. Manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim. Ben 25 yıldır Risale-i Nur okuyorum. Bir zararını görmedim. Ben bu cemaatin 25 yıldır içindeyim. Kaldığı yerde hiçbir sorun yoktu. Sürekli arkadaşlarıyla iletişim halindeydik. Birkaç ay kalır sonra alışır dedim. Cenazeyi aldık şu an dönüyoruz Hatay’a. Biz kimseden şikayetçi değiliz. Olaydan sonra durumunu daha iyi anladık” ifadelerini kullandı. (BİRGÜN-EVRENSEL)

Daha yeni Daha eski