Kar yağışıyla birlikte birkaç gün içerisinde tanık olduğumuz Galatasaray ve Beşiktaş arasında başlayan berbat kavga bize artık bir şeyler anlatsın.
Galatasaray'ın istediği erteleme ve Beşiktaş'ın bu isteğe karşı tavrı bize artık bir şeyler anlatsın.
Fenerbahçe başkanı Ali Koç'un hafta içinde gazetecileri toplayarak yaptığı tuhaf açıklamalar ve bu açıklamalarına gelen tuhaf tepkiler bize artık bir şeyler anlatsın.
Bir grup hakemin kapı dışarı edilmesi ve ardından da bu hakemlerin sayısının hukuk dışı olduğunun ortaya çıkması, daha da ötesi MHK ve TFF'nin bu hukuk dışılıktan bihaber olmaları bize artık bir şeyler anlatsın.
Adının başına " süper" ibaresi getirilen ligin canlı yayın bedelinin 500 milyon dolardan 100 milyon dolara düşmüş olması bize artık bir şeyler anlatsın.
Televizyon kanallarında yorumculuk adı altında birbirlerine iğrenç bir biçimde saldıranların kurdukları cümleler, yaptıkları, ettikleri bize artık bir şeyler anlatsın.
Kısacası bu ve benzeri bütün her şey bize artık bir şeyler anlatsın.
'Şeftali çekirdeğine inan, kendi gücüne güven' diyen adamı anlatsın mesela... yani özkaynağı.
İçerisinde bilim, çalışma, metodoloji, plan, program ve sabrın olduğu bir futbolu ısrarla talep etmeyi anlatsın.
Namuslu bir TFF'nin, namuslu bir MHK'nın, namuslu ve onurlu kulüp yöneticilerinin, namuslu gazetecilerin ve medyanın gerekliliğini anlatsın.
Terbiyesizliği, arsızlığı, ahlaksızlığı, ikiyüzlülüğü, fetbazlığı reddetmeyi anlatsın.
Yani ezcümle rezillikten, kepazelikten uzak durmayı anlatsın.
Sözünü ettiğimiz "anlatma" meselesine gelince... Mücadele ve sabır gerektiren bir iş bu.
Mücadelenin ve sabrın kapsama alanı içinde neler olduğu noktasında aklımızdakileri sıralayalım o zaman:
- Rezilliği besleyen başat temel ekonomik faktör ve kaynak olan şifreli yayını reddedin, aboneliklerinizi sonlandırın. Sonlandırılacak olan her abonelik, rezil sistemin çökmesini hızlandıracaktır, bunu aklınızdan çıkarmayın. Şunu asla unutmayın; bu ülkede ekranlardan sizlere izlettirilen "şey" kesinlikle iyi futbol değildir. Hatta futbol değildir.
- Bilet satın almayın. Yani maçlara gitmeyin. Maçlara gitmemek de tıpkı şifreli yayını reddetmek gibi rezil sisteme vurulacak bir başka ekonomik darbe olacaktır.
- Kulüp ürünlerine para harcamayın. Kulüplerin gelirlerinin azalması için bunu da mutlaka yapın. Şifreli yayını reddetmek, maçlara gitmemek ve kulüp ürünleri satın almamak, gelirleri azalacak olan kulüpleri özkaynağa yöneltecektir, bundan emin olabilirsiniz.
- Taraftarı olduğunuz kulüplerin pahalı yurt dışı ve yurt içi transferlerini ısrarlı ve örgütlü bir biçimde protesto edin. Havaalanlarına karşılama için değil, protesto için gidin. Öte yandan bu tür transferlere ait kulüp ürünlerine paranızı yatırmayın. Şundan emin olabilirsiniz ki, bu ülkeye gelen bir tek futbolcunun bile, giydiği forma zerre kadar umurunda olmamıştır. Onun ilgilendiği tek şey transfer ücreti ve ücret taksitlerini zamanında almaktır.
- Televizyon kanallarında yayınlanan futbolla ilgili yayınlar içerisinden bir ayıklama yapın. Bu anlamda işiniz epeyce kolay olacaktır. Çünkü iyi, dürüst ve doğru olan yayınların sayısı gerçekten yok denecek kadar azdır. İzlenme oranları düşen yayınlar zamanla ortadan kalkacaktır.
- Terbiyesiz, ahlaksız, arsız ve fetbaz kulüp yöneticilerini her platformda ve gördüğünüz her yerde ısrarla ve şiddetli bir biçimde protesto edin. Bu ülkede ekranlardan ve stadyumlardan sizlere izlettirilen "şey"in kesinlikle iyi futbol olmadığı noktasında kulüp yöneticileri büyük bir paya sahiptir, bunu unutmayın.
- Talepleriniz ve bunların yerine getirilmesi anlamında interneti, özellikle de sosyal medyayı sonuna kadar kullanın. Bu kullanmanın pratikliğini ve etkisini kısa zamanda görmek her zaman mümkün olacağı için internetin sınırsız olanaklarından faydalanmayı asla ihmal etmeyin.
Bizim ilk ağızda aklımıza gelenler bunlar. Hiç kuşku yok ki, iyi futbol talep etme peşine düşecek olanlar ve düşenler yapılması gerekenlere yenilerini mutlaka ekleyeceklerdir. Futbol oyununun asıl öznesi, hatta temel öznesi onlardır çünkü.
"Bu ülkede ekranlardan ve stadyumlardan onlara (bizlere) izlettirilen "şey" kesinlikle iyi futbol hatta futbol değildir" gerçeğini tersine çevirmek yine onların (bizlerin) elindedir.
Sevgiyle, dirençli ve uyanık kalın!
(BU YAZININ DİPNOTU: Ülke içindeki yerli ve yabancı teknik direktörleri de unutmayın. Öznelerinin büyük çoğunluğu yeteneksiz, bilgisiz, futbol cahili ve ülke futboluna en küçük bir katkısı olmayan ve dahi işte bu yüzden neredeyse ayda bir kulüp değiştiren bu kalabalığı da kabul etmeyin ve şiddetle reddedin.)
(HAYRİ GÜNEL)