Adalet Bakanlığı Cemal Kaşıkcı Davası’nın Suudi Arabistan’a devredilmesini eleştiren CHP’li Başarır, “AKP iktidarı bu kararıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğini ve hukukun temel prensiplerini ayaklar altına almıştır. Cemal Kaşıkçı Davası’nın Türk Mahkemeleri’nde yargılanması gerekmektedir ancak siz açıkça ülkesellik ilkesini yerle yeksan ettiniz.” dedi.
Cemal Kaşıkçı'nın, 2 Ekim 2018'de evlilik belgesi almak için gittiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Kovuşturma aşamasında sanıklar hakkında kırmızı bülten çıkarılırken, davanın 31 Mart 2022'de görülen celsesinde cumhuriyet savcısı dosyanın Suudi Arabistan adli makamlarına devri için mütalaa verdi. Mahkeme de, taleple ilgili Adalet Bakanlığı'na görüş sordu. Adalet Bakanlığı'nın olumlu görüş vermesinin ardından mahkeme, davanın Suudi Arabistan'a devredilmesine hükmetti.
ERDOĞAN'IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Erdoğan’ın, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili “Kaşıkçı cinayetinde Suudi Arabistan bizden belgeleri almak istedi. Belgeleri dinletiriz ama vermeyiz, bir de bunları yok mu edeceksiniz… Bu millet enayi değil, hesabı sormasını bilir.” Sözlerini hatırlatan CHP’li Başarır, “Sayın Erdoğan hani uluslararası hukuka göre İstanbul Mahkemeleri yetkiliydi? Ne değişti? Bu millet enayi değil, hesap sormasını bilir diyordunuz. Şimdi millet enayi mi oldu? Suudi Arabistan size ne vaadlerde bulundu? Verilen bu kararla Türk Yargısını tüm dünyaya rezil ediyorsunuz. Verilen bu karar hukuki değil, siyasi bir karardır.” İfadelerini kullandı.
"VERİLEN BU KARAR UTANÇ VERİCİ BİR KARARDIR"
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, son olarak şunları söyledi: “Kaşıkçı cinayetinde mahkemenin vermiş olduğu karar bir rezalete daha imza atmıştır. Yasadan bihaberler bunlar. Bu kararı hangi pazarlıkla, hangi baskıyla, hangi rica üzerine verdiler? Burada yargılanmaları gerekiyor. Bunun için Türk Mahkemeleri’nin direnmesi gerekiyor ama Suudi Arabistan Mahkemeleri’nin yetkili olduğu yönünde karar veriyorlar. Yasa çok açık, verilen bu karar utanç verici bir karardır.”
Kaşıkçı' davasının Suudi Arabistan'a devri kararına iptal başvurusu
Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin görülen davanın, Suudi Arabistan'a devredilmesi kararının iptali için Ankara 14'üncü İdare Mahkemesi'ne başvurdu.
Cemal Kaşıkçı'nın, 2 Ekim 2018'de evlilik belgesi almak için gittiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Kovuşturma aşamasında sanıklar hakkında kırmızı bülten çıkarılırken, davanın 31 Mart 2022'de görülen celsesinde cumhuriyet savcısı dosyanın Suudi Arabistan adli makamlarına devri için mütalaa verdi. Mahkeme de, taleple ilgili Adalet Bakanlığı'na görüş sordu. Adalet Bakanlığı'nın olumlu görüş vermesinin ardından mahkeme, davanın Suudi Arabistan'a devredilmesine hükmetti.
KARARIN İPTALİ İÇİN MAHKEMEYE BAŞVURDU
Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, avukatı Gökmen Başpınar aracılığıyla, Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Genel Müdürlüğü aleyhine İdare Mahkemesi'ne kararın iptali için dilekçe verdi. Dilekçede, Adalet Bakanlığı'nın mahkemeye gönderdiği 'olur' yazısına yer verilerek, Anayasa'nın 125'inci maddesinde, 'idarenin her türlü eylem ve işlemlerine yargı yolu açıktır' hükmünün bulunduğu ve bu işlemin hukuka uygun olması gerektiği belirtildi. Dilekçede Türkiye ile Suudi Arabistan arasında ceza kovuşturmalarının devredilmesine ilişkin olarak herhangi bir sözleşme veya ikili anlaşma bulunmadığı, ancak 6706 sayılı Kanunun 24’üncü maddesi uyarınca Bakanlığın 'olur' görüşü verdiği aktarılarak, "Bu aşamada kanun hükmünün yanlış yorumlandığı, öncelikle Suudi Arabistan’da devralınacak bir kovuşturmanın kalmadığı, zira yargılamanın sonlandığı ve bir kısım sanıkların beraat ettiği açık iken yargılamanın yekün olarak devri filen de hukuken de mümkün değildir. Üstelik Suudi Arabistan’da yargılamanın hukuk ilkeleri gözetilerek yapılmadığı Sayın Cumhurbaşkanımızın da bahse konu dönemde uluslararası basına verdiği demeçlerde de defaatle vurgulanmış olup, ülkemizde işlenen bu cinayette Türk yargısının emin ellerinde maddi gerçeğin ortaya çıkması gerekmektedir" denildi.
"DEVİR KARARI ÜLKEMİZİN EGEMENLİK HAKLARINI ZEDELER"
Dilekçede, kamu düzeninin sağlanması, vatandaşların idareye olan güveninin korunması için idari işlemlerin hukuk ilkelerine ve kanunlara bağlı olması gerektiği belirtilerek, "Cinayet Türkiye'de İstanbul'da işlenmiştir. Soruşturma ve yargılama yetkisi Türk yargı makamlarına aittir. Yargılamanın devrine karar verilmesinin ülkemizin egemenlik haklarını zedeleyeceği tartışmasızdır. İdari işlemlerde maksat daima kamu yararıdır. Ancak bahse konu işlem açıkça kamu yararına aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenle davalı idarece verilen idari işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmelidir" denildi.