İsmailağa Cemaati’nden Yusuf Ziya Gümüşel'in 6 yaşındaki kızını Kadir İstekli ile evlendirmesine ilişkin süren davanın dosyasına giren ses kayıtlarında korkunç detaylar gün yüzüne çıktı.


İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı, son günlerde Vakfın kurucusu ve onursal Başkanı olan Yusuf Ziya Gümüşel'in 6 yaşındaki kızına bir cemaat müridinin yıllar süren istismarı ülke gündemine oturdu.

Gümüşel’in kızı H.K.G’yi 6 yaşındayken “dini nikah” ile evlendirmesiyle ilgili açılan davanın dosyasına giren ses kayıtlarıysa istismarın boyutları hakkında kan dondurucu detayları ortaya koydu. Konuşmalarda, Kadir İstekli'nin H.G.K'ye "Seni çok isteyen vardı. H.K., demek bir çekiciliğin var işte” ve "Her şeye he he diyodun, sen o zaman. İyiydik yani senle o zaman. He tamam sen sıkılıyodun, mıkılıyodun ama onu hissettirmiyordun" gibi ifadeler kullandığı görüldü.

Savcılık, 4 saat 42 dakikalık ses kaydını bilirkişiye deşifre ettirirken, Odatv'den Can Özçelik söz konusu dökümü yayınladı.

Söz konusu döküm şöyle:

[Karşılıklı konuşmalardaki ifade bozuklukları Bilirkişi Raporunda yer aldığı için haber metnine de aynen konulmuştur.]

'Bizim mutsuzluğum ne zaman olmaya başladı, H. Sen vırvırlanmaya başlayınca oldu'

Sanık Kadir İstekli, konuşmanın ilk bölümünde H.K.G’nin ilk yıllarda sesinin çıkmadığını söyleyerek, “Her şeye he he diyodun, sen o zaman. İyiydik yani senle o zaman. He tamam sen sıkılıyodun, mıkılıyodun ama onu hissettirmiyordun” dedi.

H.K.G: Yani tedavimin mümkün olmadığını söylüyorum sana. Yani biz mutlu olamayız onu diyorum sana anladın mı? Geçmişi unutmam mümkün değil ve gerçekten de dedikleri gibi olmuyo işte. Yıllardan beri yazık günah, hem sana hem bana. Görmüyo musun hocam halimi. Nereye kadar bunalıyorum, nefes alamıyorum. Darlanıyorum.

Kadir İstekli: İnsan korkuyo işte H., yetiştirememekten korkuyo. (...) Güzel bi alim olur, namazında niyazında düşüncesi din olan biri niye olmasın. Korkuyo insan.

H.K.G: 7 yaşında bitirmişti dimi abim hafızlığı.

Kadir İstekli: 8.

H.K.G: Ama zaten bi dakka ya. Babam hafızlığını sen yaptırcaksın diye nikah kıymamış mıydı?

Kadir İstekli: : Hee öyleydi galiba bilmiyom ki.

H.K.G: : Yoksa nikahtan sonra mı sen yaptır dedi sana.

Kadir İstekli: Nikahtan önceydi galiba. Bitti işte, bitti. Hayat komple eve endeksli.

H.K.G: Ama sen o zamanlar iyiydin ya. : Sıkıntılı değildin yani gördüğüm kadarıyla.

Kadir İstekli: Öküz o zaman senden bi şey çıkmıyodu. Öyleydim ne alakası var.

H.K.G: : Benden bişi çıkmıyodu derken.

Kadir İstekli: Her şeye he he diyodun, sen o zaman. İyiydik yani senle o zaman. He tamam sen sıkılıyodun, mıkılıyodun ama onu hissettirmiyordun. Bizim mutsuzluğum ne zaman olmaya başladı, H. Sen vırvırlanmaya başlayınca oldu. Yoksa yine sıkıntı yoktu ki yani. Vura kıra gidiyoduk.

'Keşke 6 yaşında ilişkiye girmeseydik'

H.K.G: Ahaa. O zaman keşke 6 yaşında ilişkiye girmeseydik, kesin mutlu olurduk biz ya dimi.

Kadir İstekli: Yani orası öyle dediğin gibi de. (...) Öyleydi, böyleydi, öyle olsaydı, böyle olsaydı, olmuyo işte.

H.K.G: Ama üzülüyo insan yani. 6 yaşında birlikte olmaya başladık diye mi bırakamadın sonradan beni yoksa.

Kadir İstekli: Niye. Niye bırakcaktım ben seni. Ya ben seni seviyorum, sen anlamıyon. Senin anlamadığın nokta şurası işte. Malsın sen.

H.K.G: Hocam inanılır gibi bir şey değil ki. Küçüçük bi çocuğu insan nasıl sever.

Kadir İstekli: Üffff. Ya anlamıyo musun. Ufacık bi daire. Bi sen bi ben dimi ve benim kendi akranlarım var.

'Ne oldu 7/24 ilişkiye mi giriyoduk biz'

Kadir İstekli: Düşün işte düşün ya. Geliyordum sana ders yaptırıyordum. Yani sen orda olduğun zaman sıkıntı yok. Uyuyordum, mesela film seyrediyordum. Oydu, buydu orda mutluydum ben da. Yan tarafa gittin, bi saat gelmedin, kızıyo muydum. Kızmıyo muydum? Ne oldu 7/24 ilişkiye mi giriyoduk biz.

H.K.G: Her gün yani.

Kadir İstekli: A tamam da. 7/24’mü. 10 dakka, 15 dakka, misal diyelim.

H.K.G: Evet.

Kadir İstekli: NE oldu 10 dakika git yan tarafa. 1 saat kal, 2 saat kal, 3 saat kal. kal. Ama yok da olmuyodu işte da. Hatırlamıyo musun. İlla bana gelip tak, tak kapıya vuruyodun. Garip bi olay, yine aynıyım, değil miyim sor bakım bana.

H.K.G’nin kız kardeşini de yaşlı bir arkadaşına önermiş...

Konuşmanın bir bölümünde Kadir İstekli, H.K.G’nin kız kardeşi A.H.G’yi yaşlı bir arkadaşına söyleyerek “Bacanak olalım” dediğini aktarıyor. Konuşmanın devamında da arkadaşının bunu kabul etmeyerek “Yok, ben yapamam” dediğini söylüyor.

H.K.G: Hatırlıyorum. Evet, o da bana sıkıntı yapıyodu işte. Çünkü ben annemin yanında durmak istiyordum küçüğüm daha. 7,8,9 yaşlarımda. 6 yaşımda. Nasıl desem kardeşlerimle vakit geçirmek istiyorum. Yani kuzenimle oynamak istiyorum.

Kadir İstekli: Anladım. Ben seni kendi yanımda mutlu görünce, ne bilim senin de benim yanımda mutlu olduğunu zannediyodum demek ki. Garip bir olay işte H.K. Hani izahı yok. Yani izahı olcak bi şey değil işte ya değil. Ben Adem C’ye teklif ettim, A.H’yi. Bacanak olalım diye, yok dedi. Ben yapamam dedi. Benim saçım beyazlamış cart curt. İyi ki yok demiş. Şu an Adem C., A.H’yi bekliyo olsaydı, ne olacaktı H.K., dedesi yaşında adamla olcaktı ya. Ayşe’yi nasıl verecektin ona. Hani ben bi nebze. Benim saç sakal sonradan ağardı. Ben hiç yaşımı göstermiyodum ki. Normal senle karşı karşıya geldiğimiz zaman aramızda yaş farkı gözükmüyor.

'Keşke babam ilişkiye izin vermeseydi'

H.K.G: 6 yaşında nikahımız kıyılmayaydı. Keşke babam ilişkiye izin vermeseydi, o zaman inan ki biz mutlu olurduk dimi. Yani bu sıkıntıların hiçbiri olmazdı.

Kadir İstekli: Var mı yapacak bi şey sen söyle ya. Dönebiliyoz mu H.K.?

H.K.G: Ama telefi de olmuyo.

Kadir İstekli: Tam bir hatadır. Tamam demiyorum yani hatadır. Gerçekten düşüncesiz, psikoloji. Bilmeden yapılmış olan bi hareket. Yok oluru yok dediğin gibi. Hani ben kesinlikle bir hani olur tarafı, yani makul tarafını gözetmiyorum ya. Yanlış bişe. Ha şu an ben kendi kız çocuğum olsa, 6 yaşında evlendirir miyim. Evlendiririm. Ama o şekil bi şeye müsaade eder miyim, etmem.

H.K.G: : İşte onu diyorum ya ben babam nasıl düşünmedi. Yani kızım daha küçük 6 yaşında. İlişkiyi kaldırabilir mi, kaldıramaz mı? İnsan bunu bilmez mi? Yıllarca böyle devam etti, yani nasıl desem. Bir değil, iki değil. Her gün sıkıntı yani, gerçekten çok büyük sıkıntı hocam. İşte çünkü küçücüğüm, gerçekten zor, benim için zor yani. Benim açımdan da düşünmelisiniz. Babam da benim açımdan düşünmeli biraz. Olaya benim gözümden bakmalısınız.

Kadir İstekli: Zor ya, zor ben ne diyeyim sana zor. H. K. daha düne kadar, sen konuşana kadar biz öyle bi sıkıntının olduğunu bilmiyoduk ki ya Allah Allah. Sen konuşmaya başladında ahaaa.

H.K.G: Ama insan nasıl bilmez.

Kadir İstekli: Olmuyor işte. Bilmez diye bir şey yok. Bilmiyo insan işte. karşında bilmiyo işte. Niye nasıl bilmez diyosun, sen söyle bana.Bilmiyo. Niye psikoloji mi okumuşum ben, okumamışım ki.

H.K.G: Ama psikoloji okumaya gerek yok ki bunu bilmek için. Küçücüksün daha. İşte nikahımız kıyılıyo. Sonra işte babam diyo bu damadım işte benim falan. Yani çok normal bi şekilde herkes hayatına devam ediyo nasıl desem. Evde sürekli onun konusu var. Yani yetişkin bi kız gibi muamele ediliyo bana.

Kadir İstekli: De işte de ben seni öyle görememişim. Öyle gittin işte, ufaklığın öyle geçti dediğin gibi ve öyleydin neticede H. K. Ne bileyim ya. Ne olsun işte. Napım.

'6 yaşındayken ilişkiye girdik' sözüne 'Hatırlatma' yanıtı

H.K.G: Sonra ilk ilişkiye girdik mesela 6 yaşındayken. O zaman ben anlam veremedim böyle. Nasıl desem. Çok tuhaf oldum.Korktum. Bi de çok utandım. Nasıl desem, gerçekten çok zor bir şey. Çünkü biz.

Kadir İstekli: Hatırlamıyorum da. Hatırlatma. Bilmiyorum.

'Bu adamdan ben kaçıyodum. En azından geceleri kaçıyodum. Şimdi aynı evde gece gündüz napıcam'

H..G: Sonra 14 yaşında evlendik. Ah, ah. O düğünde arabaya bindiğimde o kadar çok ağladım ki hatırlıyo musun? Niye ağladım. Dedim ki bu adamdan ben kaçıyodum. En azından geceleri kaçıyodum. Şimdi aynı evde gece gündüz napıcam.

Kadir İstekli: H. K. ilk evlendiğimiz günler iyi miydik.

H.K.G: İyi değildik, iyi olmaya çalışıyodum ben. Vallahi bak.

Kadir İstekli: İyiydik, iyiydik. Gülüyodun en azından, konuşuyodun, oynuyoduk, zıplıyoduk. Fotoğraflarımız var, ufak tefek de olsak.

'Bizim nikah şahidimiz Adana’daki Osman Hoca'

H.K.G: Bana beşi bi yerde yüzük almıştın, bi de tek taş almıştın pırlanta. Onu yine herhalde 7 yaşımdayken aldın dimi.

Kadir İstekli: Bilmiyorum hatırlamıyorum.

H.K.G: Bizim nikah şahidimiz Adana’daki Osman Hoca dimi. İyi kimseye söylemediler, nikahı.

Kadir İstekli: Adana’da ki Osman Hoca, bi de Muhamed Topal var. İki kişi. Yok canım söylemesini gerektiren bi husus yok ki. Niye söylesin.

H.K.G: Yayabilirlerdi yani ne bilim.

'Buluğ çağını ermişsen de 8 yaşını geçmiş'

Kadir İstekli: Sonradan zaten belli oldu H. K. 2014’de mi biz evlendik. 2014’de evlendik.

H.K.G: 2004’de nikahımız kıyıldı.

Kadir İstekli:  2010 yılında, 2009 yılında o hep zaten piyasaya çıktı yani. (...) hocaların hepsi biliyodu.

H.K.G: Yani hem insanlar tahmin ediyodu.

Kadir İstekli: Tabi ben hem hafızlık yaptırıyorum. Yaşın büyük. Buluğ çağını ermişsen de 8 yaşını geçmiş. Yani neyin fetvası var. Aynı odada kalıyoz. Bi erkeğin kız çocuğuyla aynı odada, aynı dairede hafızlık yaptırması, yani medresede bilmeyen mi vardı yani.

H.K.G: Odanı temizleyenlerde zaten kesin şüpheleniyorlardır. Çünkü bana aldığın hediyeler vardı orda. Altın bilekliğim falan duruyordu.

Kadir İstekli: Yani makul bir şey değil mi? Mümkün mü yani bilmemeleri.

'Tamam küçüksün de. Yani farklı işte'

H.K.G: Çok garip ya. Çünkü bi tek sen değildin yani. Bi kaç isteyen daha vardı dimi beni 6 yaşındayken. : Tuhaf yani garip.

Kadir İstekli: Tabi tabi ya. Seni çok isteyen vardı H.K., Demek bi çekiciliğin var işte.

H.K.G: Allah aşkına güldürme beni. Küçücük bi çocuğun ne çekiciliği olabilir.

Kadir İstekli: Bilmiyom ki nasıl bi çekiciliği olabilir. Bence orasını düşünenler hani hocaefendiye damat olmak için düşünmüş olabilirler yani. Geçmişi sorgulamak bi şi ifade etmiyo. Tamam küçüksün de. Yani farklı işte da. Değişik yani. Bilmiyorum.

H.K.G: İstemeye nasıl cesaret ettin. Küçücüğüm, 6 yaşındayım. Korkmadın mı babamdan.

Kadir İstekli:Ben istemedim ki. Osman Hocalara. Yani beni hocaefendi çağırıpta ne yapıyon diyecek hali yoktu ki. Osman Hoca’yla, Muhammed. Osman Hoca’yı gönderdim ben. Sonra Osman Hoca’yı zoraldım. Gitti. Hocaefendi bir şey dememiş. Bakalım demiş. Gelinimize bi soralım, o ne derse demiş bakarız. Sonra aradan bi hafta geçti. Osman Hoca’yı aradım. Hocam sorar mısınız hocaefendiye, hani dedim nolmuş. Onda da bayağı bi zorlandı Osman Hoca. Tamam demiş. Anne de tamam demiş.

'Keşke 6 yaşında ilişkiye girmeseydik'

H.K.G:Yo zaten sorun yok. Hadi diyelim nikah oldu. Yani keşke beklenseydi. İlişki olmasaydı o zaman. O zaman bi sorun olmazdı ki. 6 yaşında ilişkiye girmeseydik. Ama bunu düşünememek de çok garip ki hocam. Yani sen o zaman 28 yaşındasın. 6 yaşında bi çocuğun ilişkiyi kaldırıp, kaldıramayacağı, nasıl düşünemiyosun. Hadi sen düşünemedin, babam nasıl düşünemiyo

Kadir İstekli: Ne desen haklısın. Ama geri dönüpte kapatamıyosun işte H.K. Yapabileceğim bir şey var mı? Yok işte. Hani ben ister miyim böyle olsun. Hani bu durumda olalım ister miydim sen söyle. Bile bile yapar mıydım yani, soruyorum yani. Yani seni sıkıntıya koymak. İster miydim, fıtratımı biliyosun da. Kasti bi şey yok H. K. Yani nasıl diyelim. Düşünememişiz işte hani. Senin o zaman ki fıtratın, o zaman ki tavrın anladın mı? Yanlış.

'Bunun gibi değildin yani. Bu hemen zırtlıyo'

H.K.G: Hadi oldu sen bana nasıl güvendin. Yani küçüğüm sonuçta. Söyleyebilirdim sağa sola. 6 yaşında, 7 yaşında veya 8 yaşında her neyse. Küçüğüm yani daha, nasıl güvenebildin.

Kadir İstekli: Bilmiyorum. Hatırlamıyom yani dediğim gibi aynen. Ama sende yoktu öyle biliyo musun. Bi şey konuşma, bi şey anlatma şeyi yoktu sende. Bunun gibi değildin yani. Bu hemen zırtlıyo. Sen öyle değildin. Ya sen farklıydın H. K. ya. Gerçekten, senin ufaklığın çok farklıydı yani. Çok mutiydin yani. Gerçek diyom bak.

H.K.G: Olsun, her ne olursa olsun yani. Yine de ne bilim korkar insan da. Çocuk yani çocuğa güven olmaz. Söyleyebilirdim mesela.

Kadir İstekli: Şimdi bak sen öyle diyosun da. Benim açımdan sana bak. Ben seni öyle çocuk olarak görmüyorum işte. Yav ben senle hani lunaparka gidiyordum, oraya gidiyordum, yemek yemeye. Beraber yemek yiyorduk da ufak yaşta. Ya bi insan şimdi çocukla gidipte muhabbet edip yemek yer mi soruyorum sana. Yani ben senin böyle olduğunu, olacağını bilseydim yani. Teşebbüs eder miydim sana. Anlamamak işte, ne diyim düşünemedim. Yani sen düşünemiyosun yani, bunu bile bile, bilerek yapmıştır. Kasti yapmıştır diye.

'Karakolda yerime başkası girdi'

H.K.G: Karakol olayı. Orda yaşımı büyütmüştük dimi.

Kadir İstekli: Yaşını büyüttük. Yoksa ben giriyodum içeri da. 3 sene 4 sene yatacaktık. Onu affetmiyo ki devlet ona bakmıyo yani.

H.K.G: Orda nasıl benim yerime başkası girmişti.

Kadir İstekli: Başkası girdi.

H.K.G: Ya da kendimi dışlanmış gibi hissediyorum gerçekten öyle. Yani annemler kahvaltı yapıyorlardı. Kahvaltı daha bitmeden, ta burdayken yani. Yukarı çık H. K. sen. Böyle demeleri çok ağrıma gidiyordu.

Kadir İstekli: Ama ben varım yukarda da. Kocan var yukarda.

H.K.G: Ama öyle algılamıyo işte. Küçücüksün daha 7 yaşlarındasın. Bi şey dicem, o zaman bi kocaya değil, anneye ihtiyacın var senin. Nasıl vermeyebilirler ki. 6 yaşında birlikte olduk. Senelerce her derse geldiğimde beraber olduk. Ondan sonra düğünden önce, nasıl vazgeçtik biz diyebileceklerdi.

Kadir İstekli: Yani vazgeçmezlerdi de, korkuturlar dı yani anladın mı. Hepsinin şifrelerini gösterdiler da. Düğünden önce afedersin Adem C., , İstanbul’dan gelip sizi alıp götürmedim mi orda, ben burdayken he. Ya hep tehditti onların hepsi. (SOL.ORG)

Daha yeni Daha eski