‘Laik ve demokratik Türkiye’ şiarıyla İstanbul Yenikapı’da gerçekleştirilen ‘Büyük Alevi Kurultayı’ binlerce kişinin katılımıyla yapıldı. 7 Alevi çatı örgütü başkanının konuşma yaptığı kurultayda Aleviler, AKP-MHP iktiadarının torba yasasına yönelik tepkisini dile getirdi. Başkanlar Alevileri inkar edenlere karşı birlikte karşı duruş sergileyeceklerini söyledi.


7 Alevi çatı örgütünün çağrısıyla Yenikapı’da ‘Laik ve demokratik Türkiye’ sloganıyla Büyük Alevi Kurultayı yapıldı. Alevi katliamlarıyla yüzleşme çağrılarının olduğu panlartların yanı sıra Savaşa hayır”, “Barış”, “Zorunlu din dersleri kaldırılsın”, “Çağdaş, bilimsel, laik, anadilinde eğitim”, “Madımak utanç müzesi olsun”, “Diyanet kapatılsın”, “Ocağıma, inancıma, dokunma”, “Doğa ve canlı kırımına hayır”, “Ekonomide adalet” taleplerini içeren pankartlar da salonda yerini aldı.

Kurultaya Alevi örgütlerinin yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi de katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ise kurultaya mesaj gönderdi.

Kurultayda 7 Alevi çatı örgütü başkanı konuşma yaptı. Torba yasa kapsamında çıkarılan yasanın asimilasyon amacı taşıdığı ifade edilirken Alevileri inkar edenlere karşı birlikte karşı duruş sergileneceği ifade edildi. Kurum konuşmalarının ardından çeşitli dedelerin de konuşmaları oldu. Konuşmaların ardından sonuç bildirisi okunarak etkinlik sonlandırıldı.

Konuşmalardan öne çıkanlar ise şöyle:

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan:

"Bir süredir Alevilik ile ilgili yoğun bir gündem var. Yaz aylarında sanki Aleviler bu ülkenin güvenlik sorunuymuş gibi İçişleri Bakanlığı’nın heyeti Alevi derneklerini, muhtarlarını, köylerini ziyaret etti. Alevi mücadelesini sulandırmak için bunu yaptılar. Alevilerin sorunları yol, elektrik, köy ihtiyaçlarını karşılamakmış gibi talepleri hayata geçirdik, dediler. Eşit yurttaşlık talebinin altını boşaltmak için onarım, bakımdan bir lütuf olarak bahsettiler.

Aleviler, “laik, demokratik bir Türkiye” dedikçe; iktidar inadına tekçi, inkârcı anlayışıyla sanki bir Diyanet yetmiyormuş gibi bir Alevi Diyaneti kurdu. Alevileri bu ülkede folklorik bir yapıymış gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağladı. Bizi görmeyen iktidar şunu bilsin ki, Aleviler bu ülkede “laik ve demokratik bir Türkiye, eşit yurttaşlık” diyor. Ama siz bu ülkeyi tarikatlara, cemaatlere mahkum ettiniz."

Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat:

"Diyaneti tek karar merci olarak ortaya koyuyorlar. Yargı kararları yok sayılıyor. Kamusal alanda Alevilerin varlığını reddediyorlar. Liyakat hiçbir yerde esas alınmıyor. Meydanlarda ana muhalefet liderini, inancından dolayı yuhalatıyor. “Bir Alevi cumhurbaşkanı olamaz” diyorlar. Biz diyoruz ki “Bal gibi olur.” Alevilerin talepleri karşılık bulsun diye buradayız. Zorbalığa, zulme karşı hak ve hakikat yanında olduğumuzu göstermek için buradayız. Hiçbir Alevinin Sünni gibi yaşama arzusu yoktur."


Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Başkanı Nevin Kamilağaoğlu:

"Aleviler nedense hiç görünmüyor. Biz bu yok saymaya karşı bir direnç gösteriyoruz. Biz vardık, varız ve var olacağız. Anadolu hümanizminin bereketi Kadıncık Ana. Kilisede kadın papazın, camide kadın imamın, sinagogda kadın hahamın olmadığı bir dünyada anaların cem yürüttüğü felsefenin kaynağıdır Kadıncık Ana."

AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat:

"Dün Maraş’ta canlarımızı andık. Paris’te Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne saldırdılar. Üç kişi katledildi. Almanya’da bir cemevine çarpı işareti atıldı. Almanya’da Aleviler kamu tüzel kişiliğini kazandılar. Peki Türkiye’de bu kadar Alevi yaşarken, neden hala inkar ediliyor? Almanya bize lütfetmedi biz hakkımızı aldık. Türkiye’de resmi devlet kodlarında yer alan Türk ve Sünni kimliği nedeniyle bu kazanımları henüz elde edemedik. Biz Türkler, Kürtler, kadınlar, LGBTİ+lar olarak hep birlikte özgür ve eşitçe yaşamak istiyoruz. Cumhuriyetin birinci yüzyılında başımıza gelmeyen kalmadı. AKP’nin de MHP’nin de baskılarına rağmen mücadelemiz devam edecek. Bedel ödeyen hiçbir canımız Hızır Paşa’nın sofrasına oturmadı. Kim Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na üye olur, kim onlardan maaş alırsa karşısında bu kurultayı bulur. Onlarla hiçbir şekilde yan yana gelmeyeceğiz. Onur mücadelesi için bir aradayız. Laik ve demokratik bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Ülkemizi faşistlere, çocuk istismarcılarına asla terk etmeyeceğiz."

HBVAKV Genel Başkanı Ercan Geçmez:

"Toplumsal yüzleşme istiyoruz. Bütün dergahlarımızı teslim edin, dedik. Birçok dergahımız camiye çevrildi. Aleviler, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kapatılmasını istedi. Valiler ve kaymakamlar tek bir partinin üyesi gibi Alevi köylerine, Alevilere zulmediyorlar. Biz bu ülkenin yurttaşız. Eşit yurttaşlık istiyoruz. Alevilerin hiçbir sorununu çözmediniz. Bizim şiarımız barış, dostluktur."

Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı İsmet Kurt :

"Bu ülke artık gerilimlerden, katliamlardan bıktı. Aleviler her zaman katliamlara uğradı. Alevilerin yaşadığı bu katliamlara hala ‘olay’ diyenler var. Bizim yaşadıklarımız katliamdır. Şimdi de Alevileri torba yasasına koymaya çalıştılar. Alevilik torbaya sığmaz. Aleviler, Kürtler, Türkler bu coğrafyanın özü. Ama tek din tek mezhebi dayattılar. Bize “Alisiz Aleviler” diyenler, bakan geldiğinde İmam Hasan’ın, Hüseyin’in fotoğrafını indirenlerdir. Aleviler bu ülkeye yük olmadı. Bu ülkenin yükünü aldı. Verdiğimiz verginin inançsal boyutunu helal etmiyorum. Bu yolun sahipleri var. Bu yol incitilmez. Muhabbeti küfür sayan gelmesin. Bizimle beraber görünüp de ayrılanlar bunu böyle bilsin."

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe:

"Dünyayı cehenneme çevirenlere karşı ısrarla cenneti isteyen cümle canlar iyi ki geldiniz. İçinde bulunduğumuz günler insanlık ve Türkiye tarihinin en korkunç olan Maraş Katliamı’nın yıl dönümü. Maraş’ta insanları hunharca katledenler bugünkü gericileşmenin, ırkçılığın yol taşlarını döşemişlerdir. Maraş hala kara bir kutu olarak ortada duruyor. Hala anmamızı yasaklıyorlar. Çünkü tarih ile yüzleşmekten korkuyorlar. Yüzleşirlerse bugünkü ceberut yapı ortaya çıkacak. Halkların yaşadığı derin yoksulluğun nedenlerini görecek bu halk. Deşifre olmasını istemiyorlar.

İnançlarından, düşüncesinden dolayı tutsak olan devrimciler selam yollamak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Sarıyer Şube başkanımız Beyhan Gün tutuklandı. Arkadaşlarımızı bir an önce serbest bırakın. Roboski Katliamı’nda Kürt gençlerinin üzerine bombalar yağdırılmıştı. Onu da unutmayacağız. Bize tarih boyunca çok zulmettiler. Katlettiler. Uzak diyarlara sürdüler. Ama yılmadık, boyun eğmedik, biat etmedik, diz çökmedik. Yol önderlerimizden öğrendiğimize göre asla zalimlerin yandaşı olmayacağız. Olanları da düşkün ilan edeceğiz.

Bizim için Alevileri temsil etmediğimizi söyleyenler bu salona iyi baksın. Aleviler burada. Alevilik vardır, Alevilik haktır diyorlar. Bu gerici, ırkçılara karşı biz Hüseyin, Pir Sultan, Kalender Çelebi, Seyit Rıza, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya olacağız.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında laik ve demokratik bir Cumhuriyeti hep beraber inşa edeceğiz. Aleviler bir kez daha sorumluluk aldılar. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Aleviler bir arada kol kola. Biz Aleviler, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayı da kendimize verilmiş sayarız. HDP İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü’ye atılan tokadı da, Kılıçdaroğlu’na atılan yumruğu da kendimize atılmış sayarız."

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan:

"Alevi olarak yaşamak istiyoruz. Onurlu, dimdik, eğilip, bükülmeden Alevi olarak yaşamak istiyoruz. Demokrasinin ve özgürlüğün gerçekten tesis edildiği bir ülke istiyoruz. Sadece Alevilerin değil Kürtlerin, kadınların, ezilenlerin derdi bitsin. Parlamento savaş bütçesi değil halkın bütçesini yapsın. Bütçe savaşa ve Diyanete ayrıldı. Barıştan başka bir seçeneğimiz yok. Bu yüzyılda kadınlar eşit, özgür yaşamı inşa etmek için ayakta. Kadın, yaşam, özgürlük."

DAD Eş Başkanı Musa Kulu:

"Bu toplumun taleplerini en yüksek perdeden hem dünyaya hem ülkeyi yönetenlere söylemek için buradayız. Yüz yıllık süreçte barışı, kardeşliği inşa edemedik. Yüz yıllık cumhuriyet sadece bize ölümü yaşattı. Binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan bir toplumsallığı yok etmek için torba yasa çıkarıldı. Bize biçilen kefeni yırtıp, hak ve hakikati söylemek için buradayız. Hakikati söylemek bilgi, cesaret ister. İnkârla, imhayla, asimilasyonla hayat durur. Bunu kabul etmeyeceğiz. Aynı ülkenin vatandaşı olarak vergimizi öderken biz ötekiyiz, teröristiz. Biz bu toprakların kadim sahipleriyiz. Kendi hakikatimiz, kültürümüzle buradayız. Bir Kürt’ün canı yandığında susan Türk kimliğini kaybeder. Bir Alevinin canı yandığında sessiz kalan Müslüman inancını kaybeder. Bu ülkeyi gül bahçesi yapmak mümkün. İnancımızdan, kültürümüzden asla vazgeçmeyeceğiz." (SENDİKA.ORG)

Daha yeni Daha eski