7 saati aşkın süren toplantının ardından yapılan açıklamada seçimi Millet İttifakı’nın adayının kazanacağı vurgusu yapılırken, Erdoğan’ın aday olmasının Anayasa’ya göre mümkün olmadığı ve adaylık dayatmasının yeni bir kara leke olarak tarihe geçeceği ifade edildi.
Altılı Masa’nın İyi Parti Genel Merkezi’nde gerçekleşen 11. toplantısında 14 Mayıs’ta düzenlenmesi beklenen seçimlerde ittifakın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, Erdoğan’ın adaylığının hukuki boyutu, başörtüsü düzenlemesi konuşuldu.
Beklendiği gibi ittifakın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı netleştirilmedi ve şubat ayına bırakıldı. 30 Ocak’ta ise iktidarın el değiştirmesi durumunda işletilecek geçiş sürecinin yol haritasını açıklanacak ve cumhurbaşkanı adayının seçim beyannamesi de kamuoyu ile paylaşılacak.
7 saati aşkın süren toplantının ardından yapılan açıklamada seçimi Millet İttifakı’nın adayının kazanacağı vurgusu yapılırken, Erdoğan’ın aday olmasının Anayasa’ya göre mümkün olmadığı ve adaylık dayatmasının yeni bir kara leke olarak tarihe geçeceği ifade edildi. Böylece 14 Mayıs’taki seçimlerde anayasaya aykırı olsa bile Erdoğan’ın adaylığına karşı yarışmayı kabullendiğini ortaya koyan 6’lı ittifak, başörtüsüne anayasal güvence düzenlemesinin de iktidarın sunduğu haliyle kabul edilemeyeceğini belirtti.
Açıklamanın tamamı:
”Altı siyasi parti olarak ülkemizi aydınlığa çıkarmak için kararlılıkla sürdürdüğümüz işbirliği sürecinin on birinci toplantısını mübarek Regaip Kandili gününde İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in ev sahipliğinde gerçekleştirdik.
Öncelikle milletimizin ve tüm İslam aleminin Regaip Kandili’ni kutlar, yüce Allah’tan nice kandillere huzurla erişmeyi niyaz ederiz.
Bugünkü toplantımızda öncelikle güncel gelişmeleri değerlendirdik.
Nedense her seçim dönemine gelen provokasyonlar
İsveç’te ve Hollanda’da kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yapılan çirkin saldırıları bir nefret suçu olarak görüyor ve bunlara göz yuman hükümetleri de şiddetle kınıyoruz. Halkımızın hür iradesiyle seçim sandığına gidip ülkemizin kaderini belirleyeceği bu dönemde dış dünyada nedense her seçim dönemine denk gelen provokasyonları da dikkatle izliyoruz.
Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta aday olması mümkün değil ama…
Türkiye, hukuksuzluk, kanunsuzluk ve başıbozuklukla hareket eden bir hükümet tarafından yönetilmektedir. Bu çerçevede, Anayasa ve kanunda hiçbir tereddüde yer vermeyecek kadar açık bir şekilde düzenlenmiş olan hükümler uyarınca, TBMM yenileme kararı almadığı müddetçe, Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir. Cumhurbaşkanının, Anayasa’ya aykırı olarak üçüncü kez adaylığını ilan etmesi demokrasi tarihimize eklediği bir diğer kara sayfadır. Anayasa’yı yok sayan bu başıboşluğu kabul etmediğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.
Bununla beraber, Cumhuriyetimizin 100. yılında milletimizin bu hukuksuz düzene “Yeter” cevabı vereceğinden emin olan bizler, Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapmayı planladığı seçime halkımızdan aldığımız destekle, kendimize olan inancımızla ve ülke sevdamızla hazır olduğumuzu belirtmek isteriz.
Millet İttifakı kazanacaktır
Seçim ne zaman yapılırsa yapılsın üstünlerin hukuku anlayışıyla hareket eden Cumhur İttifakı değil, hukukun üstünlüğüne inanan Millet İttifakı kazanacaktır. İktidar kaybettiği halk desteğini her tür hukuksuzlukla kapatmaya çalışsa da biz bu oyunu milletimizden aldığımız destekle bozacağız ve Türkiye’yi özgürlükçü demokratik bir hukuk devleti yapacağız. Bu tek adam düzenini sandıkta milletimizin iradesi ile değiştirmek için hodri meydan diyoruz!
Cumhur İttifakı başörtüsü konusunu istismar ediyor
Ayrıca, Cumhur İttifakı’nın TBMM’ye sunduğu başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği önerisi, başörtülü kadının ‘dini inancını’ sorgulayan şekilde kaleme alınmıştır. Başörtülü kadını korur gibi yapan bu madde aslında tam tersi sonuçlar doğuracak niteliktedir. Kadının kıyafet özgürlüğü ile başörtüsü kullanmasının amacını sorgulayan bu ifadeyi metinden çıkaran bir değişiklik önergesi verilmiştir. Son derece açık bir biçimde başını örten veya örtmeyen kadınlara tam bir anayasal güvence getirecek olan bu önerge Cumhur İttifakı tarafından reddedilmiştir. Bu, Cumhur İttifakı’nın her zaman yaptığı gibi samimiyetsiz bir şekilde kadınların başörtüsü hakkını siyasi istismar ve ranta dönüştürme amacını ortaya koymaktadır.
Geçiş Süreci Yol Haritası tamamlanma aşamasında
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devletimiz için bir beka sorunu haline gelmiştir. Bir kişinin iradesiyle millet iradesinin yok sayılması devletin bir şahısla özdeşleştirilmesinin açık bir göstergesidir. Bugünkü toplantımızda seçimi kazanmaya ve ülkemizi halkımızın büyük bir teveccüh gösterdiği güçlendirilmiş parlamenter sistemle yönetmeye dair çok somut adımlar attık. Tamamlama aşamasına geldiğimiz Geçiş Sürecinin Yol Haritasını, Cumhurbaşkanı adayını belirleme süreciyle beraber nihai değerlendirme sonrası kamuoyuyla paylaşacağız.
30 Ocak’ta Ortak Politikalar Mutabakat Metni paylaşılacak
Bu toplantımızda 30 Ocak’ta kamuoyuyla paylaşacağımız Ortak Politikalar Mutabakat Metni konusunda da anlaşma sağladık. Yoksullukla mücadeleden kadın haklarına, siber güvenlikten siyasi etik yasasına, kamuda israfla mücadeleden tersine beyin göçüne, savunma sanayinden afet yönetimine, mesleki eğitimden konut ve barınma krizine, uyuşturucuyla mücadeleden esnafımızın sorunlarına, sınır politikamızdan tarıma kadar ülkemizin öncelikli konuları için hazırladığımız somut hedef, politika ve projeleri dokuz ana başlık ve yetmiş beş alt başlıkta topladık. Bu mutabakat metni, Türkiye’nin her alanda artan sorunlarını Millet İttifakı’nın çözeceğinin de ispatıdır.”