HAVANA RÖPORTAJI ŞİİRİNDEN...
koylar gümüş leğenler gibi yan yana dizili
küba koylarının suları rahattır
ve bütün denizlerde yüzen bütün gemileri aynı gün aynı gece barındırabilir
biliyorum, bir cennet yemişidir küba adası, meksika körfezinin sepetinde
yılan yoktur küba'da, akrepleri de avulu değil
vahşi hayvan da yok
sapata bataklıklarında ki timsahları saymazsan, boyları da 7 metreye kadar
arkalarına geçip sopayı indirdin mi işleri tamam
bir de köpekbalıkları, cohinar kayalıklarında
bir portakal çekirdeği atarsın terli sıcak toprağına sabahleyin küba'nın
bir portakal bahçesi bulursun akşamüstü
hikâye insanoğlu üstüne
insanoğlunun gençliği
umutları üstüne
hikâyeyi benden güzel anlattılar
benden güzel anlatacaklar
hikâyeyi dost düşman işitmeyen kalmadı
batista kulluğundaydı şahmeran'ın
şekerkamisi milyonerlerinin
yankisinin de yerlisinin de
ve tütün ve kahve milyonerlerinin
yankisinin de yerlisinin de
ve tanklı uçakli elli binlik bir ordunun
ve de yiğitleri hadım ettikten
ve de gözlerini oyduktan sonra döve döve öldüren kışlaların
ve önlerinde sırtüstü cesetler çürüyen karakol kapılarının
ve her gece karakol duvarlarını yırtıp dışarı firlayarak sıcak karanlıklarda kanlı kuşlar gibi çırpınan çığlıkların
ve frankist papazların
ve kumarhanelerin
ve de eroin toptancılarının
ve gangsterlerin
yankisinin de yerlisinin de
ve orospuların yalnız bir havana'da on beş bin
ve karaya vurmus bir köpek balığı gibi çürüyenin
ve baygın ağır çiçek kokularıyla karışık leş kokusunun generali batista tümü altı milyon nüfusunun dört milyonu aç ve
ve yüz bini verem
ve yankilere son on yılda bir milyar dolardan çok kâr getiren küba'da
birleşik amerika devletleri elçisinin
birleşik amerika devletleri kara hava ve deniz kuvvetlerinin
birleşik amerika devletleri dolarının yıllardır kulluğundaydı
956'nin kasımında
fidel de içlerinde
82 kişi granma gemisinden denize indi
956'nın kasımında küba kıyılarına sokulan granma gemisinden denize inip yarı bellerine
kadar suya gömülü
ve silâhlarını başlarının üstüne tutarak
ve ansızın
ve bir anda açılan top ve mitralyöz ateşi altında karaya çıktı
ve karanlıkları polis köpekleri gibi koklayan araştıran ışıldaklardan sakınarak
ve sarıldınız teslim olun seslerini
ve iri kurbağaları çiğneyip bataklıklara
ve şekerkamışı tarlalarına dalarak
ve palmiyelerle hindistancevizi ağaçlarının ardı sıra tepeleri tırmananlar
sierra dağında buluştu
fidel de içlerinde 82'nin 12'si sağ kalmıştı
fidel de içlerinde 12 kişiydiler 56'nın kasımında
fidel de içlerinde 150 kişiydiler aralığında 56'nın
fidel de içlerinde 500 kişiydiler şubatında 57'nin
fidel de içlerinde 1000 oldular 5000 oldular
fidel de içlerinde
fidel de içlerinde bir milyon yüz milyon bütün insanlık oldular
yıktılar batista'yı 959'un ocağında
ve 50 binlik orduyu
ve şekerkamışı milyonerlerini
yerlisini de yankisini de
ve tütün ve kahve milyonerlerinin
yerlisini de yankisini de
ve kışlaları
ve önlerinde cesetler çürüyen karakolları
ve eroin toptancılarını
ve kumarhaneleri
ve birleşik amerika devletleri hava deniz ve kara kuvvetlerini
ve birleşik amerika devletleri dolarını
ve küba'nın havasında ağır çiçek kokularına karışık leş kokusu dağıldı
yani birleşik amerika devletleri korkusu
dolaşıyorum havana sokaklarında
asfaltla ağaçları birbirine karıştırıyorum
otomobillerle asfaltı birbirinden ayırt etmek olmuyor
yağmurla güneşi, ak bulutlarla masmavi yüzme havuzlarını
kadınlarla yemişleri birbirine karıştırıyorum
çocuk bahçeleriyle hürriyeti
hürriyetle bu şehrin insanlarını birbirinden ayırt etmek olmuyor
köylü analarla cumhurbaşkanı sarayını birbirine karıştırıyorum
jose marti'nin anıtları heykelleri düşleriyle fidel'in fotoğraflarını birbirine karıştırıyorum, hele taş basma resimlerini
fidel'le türküleri birbirine karıştırıyorum
enternasyonal marşıyla ça ça ça ile conga'yla fidel'i / NAZIM HİKMET - HAVANA RÖPORTAJI)